Geri Dön
Politika Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan S-400 açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan S-400 açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin farklı ülke ve bölgelerle geliştirdiği ilişkiler birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. S400'ler meselesi yüzünden böyle tartışmanın alevlendirilmeye çalışılmasını kabul etmiyoruz. Eğilimimiz hakkında spekülasyonlar üretmek, bizi tarihimizi ve coğrafi konumumuzu anlamamaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan S-400 açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'NATO Konseyi ve NATO Akdeniz Diyaloğu Ortakları Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, 'Soğuk Savaş' döneminde olduğu gibi bugün de NATO'ya en kapsamlı katkıları yapan ve müttefikleriyle dayanışma içinde hareket eden ülke olduğunu söyledi. Afganistan'daki NATO Güçleri Komutanlığı'nın 2 kez Türkiye tarafından yürütüldüğünü belirten Erdoğan, "Ülkemiz ayrıca NATO'nun çok yüksek hazırlıklı müşterek görev kuvvetinin komutasını 2021'de devralacaktır. IMF anlaşmasının ortadan kalktığı bir dönemde füze savunma sistemlerinin önemi de artacaktır. NATO içindeki güçlü konumumuzu korurken ulusal çıkarlarımızın, bölgesel güvenlik ve istikrarın gerektirdiği adımları da atacağız. Burada bir gerçeğin altını çizmekte fayda görüyoruz. Türkiye'nin farklı ülke ve bölgelerle geliştirdiği ilişkiler, birbirinin alternatifi değil tamamlayıcısıdır. Türkiye'nin egemenlik haklarına giren S-400'ler gibi bazı güncel meseleler üzerinden böyle bir tartışmanın alevlendirilmeye çalışılmasını kesinlikle tasvip etmiyoruz. NATO ittifakı çerçevesinde milli güvenliğimizi tahkim gayesiyle attığımız adımları yine kendi mecrasında değerlendirmek gerekir" diye konuştu.

'DÜNYADA EN FAZLA MÜLTECİYE EV SAHİPLİĞİ YAPAN ÜLKEYİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ittifakın güvenliğini doğrudan ilgilendiren terör gibi asimetrik tehditlerin arttığı dönemde olduklarını vurguladı. Türkiye'nin son 8 yıldır Suriye kaynaklı tehditlerle ve bu tehditlerin yansımaları ile mücadele ettiğini belirten Erdoğan, "Aramızda bulunan Ürdünlü dostumuzun bizi bu meselede çok daha iyi anlayacağına inanıyorum. Düzensiz güç ve terör tehdidiyle mücadelede Türkiye'nin gösterdiği olağanüstü çabalar ortadadır. Bugün 4 milyon mülteciyle dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumundayız" dedi.

'AVRUPA'YI SARSACAK DÜZENSİZ GÖÇ AKIMININ ÖNÜNE GEÇTİK'

Türkiye'nin Suriyeli mülteciler için 35 milyar dolarlık bütçe harcadığını kaydeden Erdoğan, "Fırat Kalkanı Harekatı düzenledik. Türkiye'ye yönelik iftira furyası yapıldığı dönemde Suriye sahasında DEAŞ ile göğüs göğse savaşan tek NATO ülkesi biz olduk. Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin bölgesini PKK'nın Suriye kolunun işgalinden kurtardık. Terörden arındırdığımız güvenli bölgelere 320 bin civarında Suriyeli sığınmacının geri dönüşünü sağladık. Büyük bir insani felaketin eşiğine gelen İdlib'de de inisiyatif alarak tekrar sükunetin sağlanmasını temin ettik. Böylece yüz binlerce Suriyeli masumun ölümünü engellediğimiz gibi Avrupa'yı sarsacak düzensiz göç akımının önüne geçtik" diye konuştu.

'MÜTTEFİKLERİMİZDEN BEKLENTİLERİMİZ VAR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'nun özünün, ittifak sözleşmesi olduğunu, NATO müttefiklerinin aynı güvenlik şemsiyesinin altında bulunduğunu belirtti. Türkiye'nin terör, organize suçlar ve düzensiz göç gibi tehditlerin tam kavşağında yer aldığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Ülkemiz bu sorunları göğüslerken bir yandan da PKK ve onun Suriye'deki uzantısı YPG, DEAŞ ve FETÖ ile mücadele etmek zorunda kalıyor. Bugüne kadar 40 binin üzerinde vatandaşımızı PKK terörüne şehit verdik. Son 3 gün içinde 6 askerimiz ve 2 sivil vatandaşımız PKK'nın Suriye uzantıları tarafından şehit edildi. DEAŞ yayınladığı videolarla ülkemizi hedef alıyor. 15 Temmuz gecesi 250 vatandaşımızı öldüren FETÖ, yurt dışında ülkemize yönelik yıkıcı faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Maalesef bu terör örgütlerinin elebaşlarına, adaletten kaçabilecekleri imkanlar sunuluyor. Batı'da İslam düşmanlığı, yüz binlerce insanın can ve mal güvenliğini de tehdit ediyor. Sri Lanka ve Yeni Zelanda'da meydana gelen terör eylemleri sorunun geldiği boyutları göz önüne koymuştur. Önlem alınmazsa terör belası büyümeye devam edecektir. Türkiye'nin bekasına yönelik tehditlerin çoğaldığı böylesi bir dönemde müttefiklerimizden tek bir beklentimiz var. Biz NATO'daki dostlarımızdan sadece ittifak ruhuna uygun davranmalarını, ittifakın kurucu değerlerine sahip çıkmalarını bekliyoruz. Müttefiklerimizin bizzat kendilerinin terör örgütü olarak kabul ettikleri yapılara karşı tedbir almalarını istiyoruz. Burada şu gerçeği ifade etmek istiyorum. Namlusunu ülkemize çeviren, vatandaşlarımızın canına kasteden terör örgütlerinin müttefiklerimizce donatılmasının, silah ve mühimmata boğulmasının, örgüt elebaşının kimi ülkelerde kırmızı halılarla ağırlanmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur."

'AKSAKLIKLAR İTTİFAKIN İTİBARINA ZARAR VERECEK'

DEAŞ ile mücadele bahanesiyle atılan yanlış adımların meşrulaştırılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'nin ve KKTC'nin Doğu Akdeniz'deki meşru hakları da tartışma götürmez. Ülkemiz kendi haklarını ve KKTC'nin haklarını korumakta kararlıdır. NATO'nun bize gerilimlerin önüne geçmek için destek olmasını bekliyoruz. Ülkemizin bazı alanlarda farklı görüşleri olabilir; ancak ortak tehditlerle birlikte tutarlı şekilde mücadele etmek bu ittifakın öncelikli şartıdır. Burada yaşanan aksaklıklar en büyük zararı ittifakımıza, ittifakın itibarına verecektir" diye konuştu.

'KABUL ETMİYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 meselesi yüzünden tartışmaların alevlendirilmeye çalışılmasını kabul etmediklerini de kaydederek, "Türkiye'nin farklı ülke ve bölgelerle geliştirdiği ilişkiler birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. S400'ler meselesi yüzünden böyle tartışmanın alevlendirilmeye çalışılmasını kabul etmiyoruz. Eğilimimiz hakkında spekülasyonlar üretmek, bizi tarihimizi ve coğrafi konumumuzu anlamamaktır" dedi.

DEVLET ÖVÜNÇ MADALYASI TEVCİH TÖRENİNDE KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde konuştu. Erdoğan, terörle mücadeleye değinerek, "Tek bir terörist kalmayıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Şehitler tepesi belki hiç boş kalmayacaktır; ama kimsenin bu güzel ülkeyi elimizden almaya gücü yetmeyecektir. Doğrudan karşımıza çıkmaya yürekleri yetmediği için terör örgütlerini kullanarak bizi dize getirebileceklerini sananları hüsrana uğratmaya devam edeceğiz. Bu gafiller bin yıldır olduğu gibi bundan sonra da hedeflerine ulaşamayacaklardır" dedi.

'ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ, YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Sadece Ankara’da 59 şehit yakını ile gaziye 'Devlet Övünç Madalyası ve Beratı' verdiklerini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:

"Diğer şehirlerimizde ikamet eden şehit yakını ve gazilerimize de bizim adımıza Devlet Övünç Madalyaları ve Beratı takdim edilecektir. Şehitlik ve gazilik payesini hiçbir maddi karşılıkla kıyaslayabilmek mümkün değildir. Çünkü onlara en büyük müjdeyi Rabbimiz veriyor. Mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim’de şehitlerimizle ilgili 'Allah yolunda öldürülenlere, sakın ölüler demeyiniz; bilakis onlar diridirler. Lakin siz anlayamazsınız'. Öyle buyuruyor. Aynı şekilde gazilerimiz için de çok büyük müjdeler var. Biz ancak şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkmakla, şehit yakınlarımıza ve gazilerimize layık olabilmek için çalışmakla mükellefiz. Bugün burada madalya ve beraatlar manevi birer hatıradır. Devlet olarak şehit yakınlarımıza ve gazilerimize sahip çıkmak için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Tazminattan maaşa, kamudan işe yerleştirmeye kadar şehit yakınlarımıza, gazilerimize tanınan pek çok hak bulunuyor."

'TOPRAKLARIMIZI KİRLETEMEYCEKLER'

Şehitlerin geride kalanlarına ve gazilere sahip çıkacak imkanlara sahip olunduğunu belirten Erdoğan, şöyle dedi:

"Hiç şüphesiz bu kardeşlerimize gösterilebilecek en büyük saygı cenaze törenlerinden başlayarak, hayatlarının her aşamasında onlara gereken hürmeti göstermek olacaktır. Milletimiz, şehit yakınlarını 'teröristler' olarak yaftalayan, hele hele bölücü terör örgütü mensuplarıyla bir tutanları asla unutmayacaktır. Bu ülkede şehadeti göze almış, 82 milyon vatandaşımız bulunduğu müddetçe Allah’ın izniyle hiçbir alçak topraklarımızı kirletemeyecektir. Rabbimizin vadettiği günlere kavuşana kadar son nefesimize, kanımızın son damlasına kadar mücadeleye devam edeceğiz."

'BÜTÜN BUNLARI TEK MİLLET, TEK BAYRAK İÇİN YAPIYORUZ'

Türkiye’nin dünyada 34 farklı ülkesinde, 78 şehitliği olan bir millet olduğunu kaydeden Erdoğan, "Şehitlik ve gazilik makamı insanımız için en büyük şeref payesidir. Balkan Savaşı'ndan Çanakkale'ye, Mısır ve Suriye'den Galiçya'ya, Kafkas Cephesi'nden İstiklal Harbi'ne kadar coğrafyamızın dört bir köşesinde savaşan büyük dedelerimizin aziz hatıralarıyla büyümüş bir nesiliz. 15 Temmuz’da 7’den 70’e kadını ve erkeğiyle topyekûn millet olarak kıyam ettik. Evlatlarımızın yurtiçinde ve dışında yazdıkları kahramanlık destanlarının her gün bir yenisini duyuyoruz. Bütün bunları tek millet, tek bayrak için yapıyoruz. Tek vatan için, tek devlet için yapıyoruz."

'YANLIŞ YOLA TEVESSÜL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR'

Vatana, ezana, bayrağa sahip çıkmak için verilen mücadelenin başka olduğunu savunan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Siyasi heba ve hevesler için nefisler, çıkarlar için verilen mücadele bambaşkadır. Bizim şu saatten sonra kendi nefsimiz veya kendi siyasi çıkarlarımız için herhangi bir yanlış yola tevessül etmemiz mümkün değildir. 40 yıla aşkın süredir siyasette, çeyrek asırdır milletin hizmetinde, 11 yıl başbakanlık, 5 yıl Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak bizim tek derdimiz ülkemiz, milletimiz, 82 milyonun geleceğidir. Tek amacımız Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştırarak, evlatlarımıza 2053 ve 2071 vizyonları için güçlü bir ülke bırakmaktır. Bu mücadelede en büyük dayanağımız kahraman askerimizdir, polisimizdir, jandarmamızdır, bekçimizdir, güvenlik koruyucumuzdur, istihbaratçımızdır. Hayatını bu davaya adamış resmi, sivil tüm alperenlerdir. Rabbim hepsinin yolunu ve bahtını açık etsin. Rabbim bu ülkeyi ve milleti ebediyete kadar kâin ve muzaffer eylesin."