Dr. Naim Babüroğlu: Algı yönetimi 'moda' oldu

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Toplumsal Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (TARMER) ile Ulusal Güvenlik ve Strateji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (USAM) ortaklaşa 'Türkiye'ye yönelik tehditler, toplumsal algı ve medya' başlıklı bir panel düzenledi. Üniversitenin Florya kampüsünde gerçekleşen panelde uzmanlar, Türkiye'ye yönelik tehditlerde toplumda üretilen algı yönetiminin ve medyanın rolünü tartıştı. Küresel güçlerin toplum üzerinde oluşturdukları algının da ele alındığı panele İAÜ Rektör Vekili Prof. Dr. İbrahim Hakkın Aydın, İAÜ Öğretim Üyesi ve Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, İAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ekonomist Dr. Ramazan Kurtoğlu, Gazeteci Mehmet Akif Ersoy ve öğrenciler katıldı.

Türkiye'nin geleceğini belirleyecek olan olayların uzmanlar tarafından ele alınacağını ve panelin çok önemli olduğunu söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Rektör Vekili Prof. Dr. İbrahim Hakkı Aydın, "Tehdit altında olmanın iyi bir yönü de var. İnsanları zinde ve tetikte tutar. Kalemimizle, fikirlerimizle, tavrımızla tedbirli olmayı canlı tutmalıyız" dedi.

"GÜNÜMÜZDE ALGI 'MODA' OLDU"

Panelin moderatörlüğünü yapan İAÜ Öğretim Üyesi ve Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu algı yönetiminin günümüzde sihirli bir sözcük olduğunu söyledi. Dr. Babüroğlu, "Algı yönetimi günümüzde 'moda' olan bir terim. Algı da, belirlenen hedef üzerinde belirli bir etki yaratmak amaçlanır. Bilim insanları kitlelere herhangi bir şeyi yaptırmak için 3 etkili yoldan söz ederler. İlki zor kullanma, ikincisi para ile satın alma, üçüncüsü ise inandırma ve ikna etmektir. Bu terimi ilk kullanan ABD algı yönetimini, küresel güç olarak dünya coğrafyasına etkili bir şekilde uyguladı. İnandırmak ve ikna etmek algı yönetimi sanatının kullandığı etkili bir yöntemdir. Algı yönetimi inandırmayı ve ikna etmeyi kişilerin bilinçlerine ve duygularına seslenerek gerçekleştirir" diye konuştu.

"İNSANOĞLU SÜREKLİ TEHDİT ALTINDA"

Tehditlerin insanlık tarihi boyunca hep var olduğunu aktaran Dr. Babüroğlu, "5 bin yıllık yazılı dünya savaş tarihinde sadece 236 veya 240 yılın barış içinde geçtiği ortaya çıkıyor. Demek ki insanoğlu sürekli tehdit altında. Terör, silah ticareti,kitle imha silahları, genetiği değiştirilmiş ürünler, kimyasal atıkların çevreye olumsuz etkileri gibi sayısız tehdit örnekleri var" ifadelerini kullandı.

DR. KURTOĞLU: BUNUN LAMI CİMİ YOK VATANIMIZ TEHDİT ALTINDA

Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tehditleri ve toplumun tehdit algılamasında öne çıkan sorunları ele alan İAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim Üyesi ve Ekonomist Dr. Ramazan Kurtoğlu ise, "Vatanımız tehdit altındadır. Bunun lami cimi, komple teorisi yok,bunlara inanmayın. Türk vatanı tehdit altındadır ve bu tehdit parti ile alakalı değildir, topyekûndur. Tehdit, tarihi, siyasi nedenlerle bulunduğumuz dini coğrafyadan kaynaklanıyor. Küresel elitler yeni bir dünya düzeni kurmak istiyorlar" dedi.

"SAKIN BİTCOİN OYNAMAYIN"

Günümüzde toplumlara kripto paranın pompalandığını söyleyen Dr. Kurtoğlu, "Artık kripto para dünyaya dayatılacak. Bu Bitcoin falan değil sakın Bitcoin oynamayın. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) parası olacak, 1969 yılından beri hazır. Bitcoin sadece cilve yaptırılan bir para. Günümüzde bilgi ekonomisi var, bu ekonomide de nakitsiz bir toplum ve kripto para özellikle pompalanıyor" diye konuştu.

TOPLUMSAL ALGIDA MEDYANIN ROLÜ

Gazete ve televizyonları takip edenlerin sayısı her geçen gün azaldığını söyleyerek medyanın toplum üzerinde oluşturduğu algı yönetimine ilişkin açıklamalarda bulunan Gazeteci Mehmet Akif Ersoy da, "Televizyon, gazete, internet aslında hiç tanımadığınız kişileri size çok sevdirir veya size düşman eder. Hakkında hiçbir fikir sahibi olmadığınız, oturup çay, kahve içmediğiniz,görmediğiniz kişilerle ilgili zihninizde birtakım şeyler belirlenir. Dolayısıyla bu hikâye algı hikâyesidir. ABD Irak'ı işgal edecekse önce size Irak'ın tehlikeli bir ülke olduğunu, Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin'in kimyasal silahlara sahip olduğunu anlatmalıdır. Dünyanın süper gücü olsa bile sizi buna ikna etmelidir. Ardından Irak'ı işgal etmelidir. Sonra 'yanlışlık oldu' diyebilir, o algıyı da yöneten medyadır. Siz sadece izlersiniz, izlediklerinizden etkilenirsiniz" ifadelerini kullandı.

"HABER ALDIĞINIZ KAYNAKLARI ÇEŞİTLENDİRİN"

Öğrencilere olaylara objektif olarak yaklaşmalarını ve haber aldıkları kaynakları çeşitlendirmeleri yönünde uyarılarda da bulunan Ersoy, "Beslendiğiniz kaynaklara bağlı olarak bakış açınız, duruşunuz şekillenir. Hiçbir zaman sadece belli bir kaynaktan beslenerek gerçekten ne olduğunu anlayamazsınız. Sosyal medya bile böyledir. Herkes size kendi hikâyesini anlatır önemli olan kaynak çeşitlendirmektir. Küresel mesellere bakış açınızı daha objektif, kaynak çeşitlendirerek bakıp, olayı anlamaya çalışmalısınız" dedi.