Geri Dön
Politika Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: Kendini kaybetmiş

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: Kendini kaybetmiş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda'da camide Müslümanlara yönelik düzenlenen saldırının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Erdoğan, "Terbiyesize bak. 'İslam dünyasından kaynaklanan terör' diyor. Senin Avustralyalı senatörden ne farkın var? Yani terörün kaynağı İslam dünyası mı? Ne günlere kaldık. Terörün kaynağının İslam dünyası olduğunu söyleyecek kadar izanını kaybetmiş, kendini kaybetmiş olan birisi, halkının yüzde 99'u Müslüman olan bu ülkede siyaset yapıyor" dedi.

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: Kendini kaybetmiş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ'da partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka seslendi. Seçimlere 15 gün kaldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 gün sonra Tekirdağ bir değişim, dönüşüm yapıyor mu? Akılların, kurtuluşun ve kuruluşun şehri Tekirdağ. Bu şehrin milletvekilliğini de yapan Yahya Kemal'in deyimiyle, 'Fetihler ruhu Tekirdağ, rehberiniz gayreti merdanedir, her taşınız nice bin tanedir, cana değil, meyil bu şanedir, arş yiğitler vatan imdadına.' İşte böyle diyen vatan evladı Namık Kemal'in şehri Tekirdağ. Bileği bükülmez pehlivanların şehri Tekirdağ. Asırlar boyunca Balkanlar'a yönelen ecdadın soluklandığı Tekirdağ. Balkanlar ateş ateş yanmaya başlayınca, geri dönenlere kucak açan Tekirdağ. Bir yanı Marmara'ya, bir yanı Karadeniz'e yaslanan, ana kucağı gibi tüm Trakya'yı sarıp sarmalayan Tekirdağ. Vefasıyla, kadirşinaslığıyla, muhabbetiyle, neşesiyle, çalışkanlığıyla Trakya'nın gözde şehri Tekirdağ. Sizleri gönülden selamlıyorum Tekirdağ. Çerkezköy'ü, Çorlu'yu, Ergene'yi, Hayrabolu'yu, Kapaklı'yı, Malkara'yı, Marmara Ereğlisi'ni, Muratlı'yı, Saray'ı, Süleymanpaşa'yı, Şarköy'ü selamlıyorum. Tarımın, sanayinin, ticaretin, tarihin, kültürün, kahramanlığın şehri Tekirdağ'ı tüm ilçeleriyle, mahalleleriyle selamlıyorum" dedi.

'VATANI BİZE ÇOK GÖRENLER BOŞ DURMUYOR'

Tekirdağ'ın Kadim bir Türk yurdu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama aynı zamanda Tekirdağ, ülkemizin topraklarının tamamı Avrupa'da olan 3 şehirden biridir. Sizlerin buradaki varlığı, birliği, dirliği, temsil ettiğiniz değerler Yeni Zelanda'da cami basıp Müslümanları katleden teröristin bile zoruna gitmiş. Bu katliamda kullandığı silahını da 2'nci Viyana Kuşatması'nın tarihinden, haçlı seferlerinin zalim isimlerine kadar bilinen tüm Türk ve Müslüman düşmanlarıyla süslemiş. Geride bıraktığı bildiride de, 'Boğazın Batısı'na geçerseniz sizi öldüreceğiz. İstanbul'a gireceğiz, tüm camileri, minareleri yıkacağız' diye zırvalamış. Be namussuz, Yeni Zelanda nire, Türkiye nire, İstanbul nire, Tekirdağ nire, Yeni Zelanda nire. Nasıl oluyor da dünyanın öteki ucundaki bir katil, bir cani, Müslümanlarla, Türklerle ilgili bunca fesatlığı kafası dolu olarak harekete geçirilebiliyor. Gördüğünüz gibi Tekirdağ'ı, İstanbul'u aslında bakılırsa topyekün bu vatanı bize çok görenler boş durmuyor. Balkan Harbi öncesi dört bir yanımızda tıpkı bugünün Tekirdağ'ı, Edirne'si, Bursa'sı Eskişehir'i, Kayseri'si, Erzurum'u gibi canımızdan birer parça olan şehirlerimiz vardı. Bugün hepsi de sınırlarımızın dışında kaldı. Üstelik bunları çoğunu da tek kurşun atmadan kaybettik. Kardeşlerim, nereden nereye geldik biliyor musunuz. 22 milyon kilometrekareden 780 bin kilometrekareye geldik. Nereden nereye. Hale bak hale."

'BUNUN HESABININ SORULMASI LAZIM'

Mitinge katılanların Ayasofya'nın ibadete açılmasını istemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Şimdi Büyük Çamlıca Camii'ni yaptık. 4- 5 tane Ayasofya eder, o kadar büyük. 60 bin kişiyi alabilecek kapasitede. Anadolu yakasında tüm İstanbul'da ve Türkiye'de en büyük cami oldu. Bu işin siyasi bir boyutu var. Yan tarafta Sultanahmet'i doldurmayacaksın, Ayasofya'yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah. Biz ne zaman neyin yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım atmayız. Adımı nasıl atacağımızı, bunun siyaset dilini de çok iyi biliriz. Yaşanan savaşlarda ve kargaşa ortamında milyonlarca kardeşimiz alçakla şehit edildi. 49 kişi şehit edildi. 3 yaralı Türk var. Sayı artabilir. Ama hepsi bizim şehidimiz, hepsi Müslüman. Cuma namazında bu alçaklar örgütlü bir eylemle tarıyorlar. İstanbul'a 3 gün bir gelmiş, 40 gün bir gelmiş. Şimdi çalışmalar yapılıyor. Bunun bağlantısı nerelerde var, çıkaracağız. Ama Yeni Zelanda'dan bunun hesabının sorulmasını istiyoruz. Böyle kuru kuruya şöyle bir müddet yatsın, ondan sonra çıksın, olmaz böyle şey. 49 insan, bu bir katliam. Bunun hesabının sorulması lazım. Aksi takdirde bu gidiş, iyi bir gidiş değil. Yarın aynı bedeli Yeni Zelanda da öder."

'SALDIRILARIN NEDENİ GÜÇLENEN TÜRKİYE'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet ilan edildiğinde Anadolu'nun nüfusunun önemli bir bölümünü, sınırların dışında kalan coğrafyalardan gelenlerden oluştuğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz buna rağmen kimseye kin tutmadık, tavrımızı hem barıştan, huzurdan, dostluktan yana koyduk. Kaybettiklerimize değil, elimizdekilere baktık. Onları geliştirmenin, zenginleştirmenin gayreti içerisinde olduk. Bugün Türkiye, bölgesinin hem güçlü, hem de en müreffeh devletidir. Bugün eğer Türkiye'ye saldırılıyorsa, Erdoğan'a saldırılıyorsa, bunun sebebi güçlenen Türkiye'dir. Yakın çevremizde çalışmadan, üretmeden, hak etmeden tamamen oluk oluk akıtılan paralarla kurulan sahte refah düzenleri çatırdarken, biz adım adım 2023 hedeflerimize yaklaşıyoruz. Üstelik de tüm maruz kaldığımız saldırılara, önümüze kurulan tüm tuzaklara, oynanan tüm senaryolara rağmen bunu yapıyoruz. Yeni Zelanda'daki saldırı ve onun üzerinden bize verilen mesajlar ilk değildir. Hatırlayınız; İstanbul'un sokaklarına 'zulüm 1453'te başladı' yazıları Gezi olaylarında yazıldı mı? Başlarında Bay Kemal olan geziciler, 'zulüm 1453'te başladı' derken neyi kastediyorlardı. Yani İstanbul'un fethi Bay Kemal'e ve onun sevenlerine göre bir zulümdür."

'BAY KEMAL ANLAMAZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi Size sizlere daha farklı bir ispat yapacağım" diyerek, şöyle konuştu:

"Ülkemize yakın tarihte yapılan en alçak saldırı olan 15 Temmuz girişimini birileri alkışlarla karşılamış, başarısız olunca da kontrollü darbe diyerek işi tersine çevirmeye çalışmıştı. Bay Kemal'e göre bu kontrollü darbeydi. Madem kontrollü darbeydi de Yenikapı'ya niye geldin Bay Kemal? Yenikapı'dan sonra niye kaybolup gittin. 15 Temmuz gecesi şahsım Atatürk Havalimanı'na indiğinde dediler ki; 23.15'te Bay Kemal buraya geldi, sonra FETÖ'cülerin tankları arasından çıkıp gitti. Nereye, Bakırköy Belediyesi'ne. Bakırköy Belediyesi'nde o kahvelerini yudumlarken bu kardeşiniz, damadım, eşim, kızım, torunlarımla beraber biz de Atatürk Havalimanı'na indik. F16'lar üstümüzde uçuyordu, helikopterler üstümüzde uçuyordu ama millet oradaydı. Biz Allah'a ve halkımıza dayanarak oraya indik. Yılmadık, korkmadık, niye? Hani hep aklıma benim şu gelir, o da nedir biliyor musunuz? Hira Mağarası'nda Peygamberimiz, Hz. Ebubekir Sıddik ile ikisi beraber oradayken, müşrikler geliyorlar, mağarayı buluyorlar. Geliyorlar ki mağaranın kapısı örümcek ağıyla örülmüş. Bunu görünce birbirlerine şunu söylüyorlar, 'burayı örümcek ağı ördüğüne göre bu mağaraya kimse girmemiştir, hadi gidelim' diyorlar. Fakat Ebubekir Sıddik o anda ürperiyor. Ürperince Peygamberimiz kendisine, 'korkma ya Ebubekir Allah bizimle beraberdir'. Ve onlar gidiyor, ondan sonra o iki yol arkadaşı tekrar yola devam ediyor. Yoksa Avustralya'da 49 tane Müslüman kardeşimiz şehit edilmiş olabilir. Bu ne ilk, ne sondur. Onun için biz bir şeye bakıyoruz, rabbimiz ne buyuruyor? Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz. Onların bütün rızkı her şeyi Allah'a aittir. Ama bunu Bay Kemal anlamaz. Onun için de Bay Kemal tankların arasında çekip gider. Biraz sonra Avustralyalı bir senatör var ahlaksız edepsiz. Dünkü olayla ilgili ne diyor ve Bay Kemal ne diyor. Avrupa'da her gün vatandaşlarımıza, camilerine, işyerlerine yönelik yeni saldırıların haberini alıyoruz. Sınırlarımızın dibine kurulmaya çalışılan terör koridorları da bu senaryonun bir parçası. Bunların derdi Tayyip Erdoğan değildir, bunların derdi AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte kurduğumuz Cumhur İttifakı da değildir. Bunların derdi doğrudan doğruya Türkiye'dir, Türk milletidir. Bunların derdi doğrudan doğruya Rabia’dır."

'TEMSİLCİ OLARAK GÖRDÜKLERİ İÇİN BİZİ HEDEF ALIYORLAR'

31 Mart'taki yerel seçimlerin beka seçimi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Emin olun Yeni Zelanda'daki saldırganın asıl hedefi de işte bunlardır. Tarihimizle, medeniyetimizle, kültürümüzle, inancımızla saldırdıkları tüm değerlerimizin temsilcisi olarak gördükleri için bizi hedef alıyorlar. Milletimizle birlikte bugüne kadar nice oyunları bozduğumuz gibi bu oyunları yerle yeksan ediyoruz. İşte bunun için 31 Mart seçimleri beka seçimidir diyoruz. Bunun için 31 Mart'ta sadece belediye başkanlarını seçmekle kalmayacağımızı, geleceğimizi de oylayacağımızı söylüyoruz. Tekirdağ 31 Mart'ta ülkene ve şehrine sahip çıkıyor musun? Tekirdağ, 31 Mart'a istiklaline ve istikbaline sahip çıkıyor musun? Tekirdağ, 31 Mart'ta milli iradeye sahip çıkıyor musun? Tekirdağ, 31 Mart'ta tercihini istikrar ve güvenden yana kullanıyor musun? Rabbim hepinizden razı olsun. Artık ben Tekirdağ'da 31 Mart'ta yeni bir destan yazılacağına inanıyorum. Şu muhteşem katılımı görünce artık buna inanıyorum. Biliyorum ki 15 gün benim hanım kardeşlerim kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Gençler, beyler kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Durmak yok yola devam" diye konuştu.

'BEN RAKAMLARLA KONUŞURUM, BAY KEMAL YALANLA KONUŞUR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tekirdağ'ın önünün tıkanmasını izin verilmemesini isteyerek, şunları söyledi:

"Gelin artık birilerinin hiçbir iş yapmadan, sadece hepimize ait olan belli değerleri istismar ederek Tekirdağ'ın önünü tıkamasına izin vermeyelim. Gelin artık Tekirdağ'da istismar siyasetinin önünü kapatıp hizmet siyasetinin devrini başlatalım. Duyduğuma göre hükümetin CHP'li belediyelere para vermediği yalanına sarılıyorlar. Bay Kemal de söyledi mi bunu? Şimdi size resmi rakamları vereyim. Ben rakamlarla konuşurum. Bay Kemal yalanla konuşur, iftirayla konuşur. Bay Kemal'den biliyorsunuz son olarak 2,5 milyona mahkum oldu. Henüz parayı almadım. Bu parayı aldığım anda paranın yeri belli. İnşallah Mehmetçik Vakfı'na parayı hibe edeceğim. Çünkü Bay Kemal'in böyle adresleri yok, ama bizim var. Biz bu yolda böyle yürüyeceğiz. Adamın ilk yalanı değil ki, şimdi onun için yardım sandığı kurdular. Milletvekillerinin hepsi 5'er bin lira veriyorlar. Yalan söyleme de milletvekillerinin başına da iş sarma. Aynı şey HDP'de var, aynı şey sözde İYİ Parti'de var. Onlar da mahkum oluyor. Gerçek ortada, işleri güçleri yalan. Dürüstlük olmadıktan sonra siyaset olmaz. Bunlardan da bu memlekete fayda olmaz. Biz her belediye gibi buraya da ödeneğini gönderdik. Ama buradaki iş bilmezler, beceriksizler bu parayı hizmete dönüştürecekleri yerde çarçur ettiler. Bu seçimleri fırsata dönüştürmek Tekirdağlıların elinde. Şu anda Tekirdağ bu kararını vermiş, ben öyle görüyorum. Namık Kemal'in dediği gibi, 'Felek her türlü esbabı cefasın toplasın gelsin, dönersem kahpeyim millet yolunda bir hezimetten.' Biz milletimize hizmet etmeye son nefesimize kadar devam edeceğiz. Aynı şekilde Tekirdağ'a da sonuna kadar hizmet etmeye devam edeceğiz. Şayet büyükşehir ile ilçeleri ile belediyelerimizde bu ahengi yakalarsak Tekirdağ'ı kısa sürede şahlandırırız."

'SENİN AVUSTRALYALI SENATÖRDEN NE FARKIN VAR'

Alandaki vatandaşlara Avrupa Parlamentosu'nun skandal raporu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Yeni Zelanda'daki saldırıyla ilgili konuşmasını izlettiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terbiyesize bak. 'İslam dünyasından kaynaklanan terör' diyor. Senin Avustralyalı senatörden ne farkın var? Yani terörün kaynağı İslam dünyası mı? Ne günlere kaldık. Terörün kaynağının İslam dünyası olduğunu söyleyecek kadar izanını kaybetmiş, kendini kaybetmiş olan birisi, halkının yüzde 99'u Müslüman olan bu ülkede siyaset yapıyor. Bay Kemal, sen terörün kaynağının İslam dünyası olduğunu söylemeye ne yetkilisin, ne ehilsin, sen önce kendini gözden geçir, kendini. Zira sen zaten şu anda teröristlerle berabersin, teröristlerle el elesin, teröristlerle kol kolasın. Sen zaten Kandil'dekileri, Tendürek'tekileri, Cudi'dekileri, Gabar'dakileri yanına alıp onlarla beraber yürüyüş yapan adamın ta kendisisin. Ama ben inanıyorum ki; benim Tekirdağ'daki kardeşlerim de, Türkiye'deki CHP'ye gönül veren kardeşlerim de sana inşallah 31 Mart'ta öyle bir Osmanlı tokadı atacak ki; bir daha belini doğrultamayacaksın. Ve ben inanıyorum ki; artık bu millet CHP'yi de senden kurtaracak. Buna da ihtiyacı var CHP'nin. Şu ifadeye bak. Terörün kaynağına İslam ülkelerini ve ümmeti yerleştiren bu adama oy vermenin dahi ne kadar büyük bir vebal olduğunu artık anlayalım. En büyük özelliği ne biliyor musunuz? Oturduğu koltuğu bir daha bırakamıyor. Parti koltuğunu bırakamadığı gibi, 14 seçim hepsine mağlup. Bırakıyor mu? Biliyor ki bir daha oraya oturamayacak. Onun için orada oturmaya devam ediyor. Fakat 31 Mart farklı olacak, ben buna inanıyorum" dedi.

‘YIL SONUNDA ERGENE’NİN SULARI TERTEMİZ AKACAK’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ'a yaptıkları yatırımları tek tek anlattı. Ergene Nehri'ni kirlilikten kurtaracaklarını da belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaptığımız çalışmalarla, Ergene Nehri'nin su kalitesinde bir iyileşme var. Belediye'yi de aldığımız andan itibaren oralar çok daha farklı olacak. Ergene Havzası'nda son teknolojiye sahip 13 ileri biyolojik atık su arıtma tesisi inşa ettik hepsini hizmete aldık. Bu 13 tesisin 6'sı Tekirdağ'da bulunuyor. Aslında tamamen belediyelerin yapması gereken bu tesisleri onlar beceremedikleri için biz şehrimize kazandırdık DSİ vasıtasıyla. Ergene Nehri'ni kirlilikten kurtarmak için sanayi bölgelerinin de müşterek atık su arıtma tesislerini kurmaları gerekiyor. Kurulacak 5 müşterek atık su arıtma tesisinin 2 tanesi bitme aşamasında. Ayrıca sanayi arıtılan sularını 42 kilometre kara hattı, 9 kilometre tünel ve 4,5 kilometre derin deniz deşarjından oluşan bir sistemle Marmara Denizi'ne vereceğiz. Böylece inşallah bu yılın sonunda Ergene'nin suları tertemiz akmaya başlayacak. Bay Kemal diyor ya çiftçi aç. Bırak artık şu yalanları, bıktık artık senin şu yalanlarını düzeltmekten. Şu anda çiftçilerimize verdiğimiz hibe nakit tarımsal desteklerimizi biliyor musunuz? 3 katrilyon lira" dedi.

'ÇORLU ATATÜRK HAVALİMANI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çorlu Havalimanı'nın da etkinleşmesi gerektiğini söyledi. "Çorlu Havalimanı'nın hala hakkıyla çalışmadığına inanıyorum" diyen Erdoğan "Bu havalimanımızın işlerliğini artırmalı, ismini de inşallah Çorlu Atatürk Havalimanı yaparak şehrimize daha güzel hizmet etmesini sağlamalıyız" diye konuştu.