Geri Dön
Politikaİletişim Başkanı Duran: Küresel yönetişim sorunu uluslararası sistemin tıkanmasına neden oldu

İletişim Başkanı Duran: Küresel yönetişim sorunu uluslararası sistemin tıkanmasına neden oldu

İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "Siyasi, ekonomik ve askeri sınamaların yanı sıra uluslararası hukukun yara aldığı ve insanlığın ortak değerlerinin aşındığı bu koşullarda, küresel yönetişim sorunu uluslararası sistemin topyekun tıkanmasına neden olmuştur. Küresel ekosistem artık daha adil bir düzeni, ahlaki değerlerle insanı merkeze alan yeni bir anlayışı ve güçlü bir temsile dayanan bir uluslararası yönetişim sistemini zorunlu kılmaktadır" dedi.

İletişim Başkanı Duran: Küresel yönetişim sorunu uluslararası sistemin tıkanmasına neden oldu

İletişim Başkanı Burhanettin Duran'ın kaleme aldığı 'Adil bir Uluslararası Düzenin İnşasında Türkiye - Güney Kore İş Birliği' başlıklı makalesi, Güney Kore'nin önde gelen medya kuruluşlarından Aju Kyungie'de Korece ve İngilizce yayımlandı. Duran, makalede, "Güç dengelerinin yeniden şekillendiği, alışılagelen uluslararası düzenin çözülme sürecine girdiği ve normatif değerlerin aşındığı günümüz koşullarında küresel sistem çok katmanlı bir belirsizlik ortamına sürüklenmiştir. Bu belirsizlik çağında artan jeopolitik rekabet, teknolojik dönüşümün getirdiği asimetrik riskler ile enerji ve gıda güvenliği alanındaki sıkıntılar gibi çok boyutlu sorunlar, uluslararası sistemin hem yapısını hem de meşruiyetini tartışmalı hale getirmiştir. Siyasi, ekonomik ve askeri sınamaların yanı sıra uluslararası hukukun yara aldığı ve insanlığın ortak değerlerinin aşındığı bu koşullarda, küresel yönetişim sorunu uluslararası sistemin topyekun tıkanmasına neden olmuştur. Küresel ekosistem artık daha adil bir düzeni, ahlaki değerlerle insanı merkeze alan yeni bir anlayışı ve güçlü bir temsile dayanan bir uluslararası yönetişim sistemini zorunlu kılmaktadır. Tam da bu nedenle Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 'Daha adil bir dünya mümkün' şiarıyla, yeni dünya düzeninin değerler temelinde şekillendirilmesini savunan vizyonun kilit aktörüdür" ifadelerini kullandı.

'ÇATIŞMALARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÇABA GÖSTERİYORUZ'

Türkiye olarak küresel barış, refah ve istikrarın tesisine katkı sunmak amacıyla hem bölgesel hem de küresel meselelerin çözümüne yönelik girişimlerde bulunduklarını vurgulayan Burhanettin Duran, "BM, NATO, AGİT ile İİT başta olmak üzere taraf olduğumuz çok taraflı örgütler nezdinde arabuluculuk girişimleri yürütüyoruz. Uluslararası mekanizmaların etkisiz kaldığı durumlarda müstakil ve çok yönlü hamlelerle çatışmaların çözümü için çaba gösteriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla icra edilen lider diplomasisi ve 360 derecelik dış politika anlayışımızla Asya'dan Afrika'ya, Balkanlar'dan Orta Doğu'ya barış ve istikrarın tesisi için somut katkılar sunuyoruz. Güney Filipinler barış sürecine destek, Ukrayna-Rusya savaşındaki arabuluculuk faaliyetleri ve Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanmasına yönelik girişimler Türkiye'nin katkılarını ortaya koyan örneklerden sadece birkaçıdır. Barış diplomasisi vizyonumuzla çatışmaların sonlanması için sorumluluk alırken, insani diplomasi anlayışımızla milli gelirine oranla en fazla insani yardım yapan ülkelerin başında yer alıyor, insanlığın ortak vicdanını harekete geçirme çağrısında bulunuyoruz. Türkiye'nin barış ve istikrar odaklı, normatif değerleri önceleyen dış politika yaklaşımı, Asya-Pasifik'te küresel rolü her geçen gün artan Güney Kore'nin diyalog temelli dış politika anlayışıyla örtüşmektedir. 'Daha adil bir dünya' tahayyülümüzde barış ve istikrar ekseninde aynı ahlaki duruşu ve kaygıları paylaşıyoruz" dedi.

'İKİLİ İLİŞKİLERİMİZDE STRATEJİK ORTAKLIĞIN İTİCİ GÜCÜ KARDEŞLİK BAĞIDIR'

Ayrıca Türkiye'nin dış politikasında Güney Kore ile ilişkilerinin eşsiz bir örnek teşkil ettiğine dikkat çeken Duran, "Kore Savaşı sırasında tesis edilen ve 'kan kardeşliği' olarak tanımladığımız bu güçlü bağ, aynı cephede omuz omuza verilen mücadeleye, zor zamanlarda birbirine uzanan yardım eline ve güven duygusuna dayanmaktadır. Bugün 21'inci yüzyılın getirdiği meydan okuma ve fırsatlar karşısında birlikte hareket etme iradesinin temeli de ikili ilişkilerimizde stratejik ortaklığın itici gücü de kuşkusuz bu kardeşlik bağıdır. Ankara- Seul hattında Afrika’dan Asya’ya geniş bir sahada barışa katkı sunacak birlikteliği teşkil edebileceğimize inancımız tamdır. 1957’de tesis edilen diplomatik ilişkilerimiz 2012’de Stratejik Ortaklık seviyesine yükseltilmiştir. Üst düzey temaslarla gelişen siyasi ve ekonomik ilişkilerimiz, uluslararası örgütlerde de yakın iş birliği ve ortaklıklarla gelişmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

'BU HİKAYE, ORTAK GİRİŞİMLERLE DEVAM EDECEKTİR'

Geçen ay Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung'un yaptığı ziyaretin, ikili ilişkileri daha üst bir seviyeye taşıyacağına yürekten inandıklarını işaret eden Duran, şunları kaydetti:

"Rüzgar enerjisi ve nükleer enerji alanlarında yapılan anlaşmanın yanı sıra elektrikli otomobil, yapay zeka ile inovasyon alanlarında iş birliği potansiyellerinin geliştirilmesi; savunma sanayisi alanında Altay Tankı benzeri müşterek projelerin hayata geçirilmesi hususlarında ortak irade mevcuttur. Bu çerçevede, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak da Koreli muhataplarımızla düzenlediğimiz çeşitli faaliyetlerle hem derinlemesine görüş alış verişinde bulunduk hem de iş birliği imkanlarını değerlendirdik. Seul’de düzenlediğimiz 'Stratcom Public Forum'da daha adil bir dünya düzeninin nasıl inşa edilebileceğini ele aldık. Yine Seul’de düzenlediğimiz 'Türkiye’nin Kore Savaşı’na Katılımının 75'inci Yıl Dönümü' programında iş birliği vizyonuna katkı sunmaya çalıştık. Medya programlarımız kapsamında da Koreli gazetecileri ülkemizde çok defa ağırlama imkanı bulduk. Cephede omuz omuza verilen mücadeleyle temelleri atılan kardeşlik bağlarımız, coğrafi uzaklığa rağmen aile yapımızda, dayanışma kültürümüzde, mücadele ruhumuzda, dirayetimizde, çalışkanlığımızda karşılığını bulan kültürel yakınlığımızla daha da güçlenmektedir. Kan kardeşliğinden stratejik ortaklığa uzanan bu hikaye, daha adil daha müreffeh ve daha istikrarlı bir uluslararası sistemin inşası hedefiyle ortak girişimlerle devam edecektir."