Kurtulmuş: Herkesi de teröre karşı mücadelede yanımızda görmeye davet ediyoruz
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin terör örgütlerine karşı mücadelede kararlı olduğunu belirterek, "Bu kararlılık içerisinde yolumuza devam ediyoruz. Herkesi de teröre karşı mücadelede yanımızda görmeye davet ediyoruz" dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, bir dizi temaslar için geldiği Malatya'da Vali Aydın Baruş'u makamında ziyaret etti. Kente ilişkin bilgiler alan Kurtulmuş, Türkiye'nin büyük meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Bu meydan okumalara karşıda bizim ayakta tutacak olan şey neyin ne olduğunu iyi şekilde anlamak, büyük resmin farkına varmak ve içeride dirliğimizi, birliğimizi, kardeşliğimizi, insicamımızı en güzel şekilde koruyarak, cümle aleme karşı uyanık olmak ve Türkiye'nin bundan sonraki hedeflerini gerçekleştirmektir. Türkiye'nin maalesef daha güçlü bir ülke olarak bu bölgede ayakta durmasını istemeyenler içeriden ve dışarıdan Türkiye'ye karşı saldırılarını sürdüreceklerdir, bunu da biliyoruz. Özellikle son dönemlerde terör örgütleri üzerinden bir şekilde Türkiye hizaya çekilmeye, bloke edilmeye çalışılıyor. Aslında bu yeni bir şeyde değil. PKK üzerinden neredeyse 40 yıldır Türkiye bir şekilde ayaklarına pranga vurulmaya çalışıldı. Kararlı, dirayetli bir şekilde çok şükür bu tehlikeyi ciddi bir şekilde bertaraf ettik. Ama bu sefer hemen Suriye'nin kuzeyinde, sınırlarımızın hemen güneyinde yine PKK'nın şubesi olan terör örgütleri vasıtasıyla Türkiye köşeye sıkıştırılmaya çalışıldı" dedi.
'AKÇAKALE'DE 2 ASKERİMİZ ŞEHİT OLDU'
Cumhurbaşkanının başkomutanlığında, dirayetinde, onun öncülüğünde, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahramanca, fedakarca mücadelesiyle Barış Pınarı Operasyonu'nda başarı sağlandığını söyleyen Kurtulmuş, "Ortada emperyalistlerin tuzaklarını, oyunlarını yani bölgeyi daha fazla bölüp, parçalamak için orada bir terör koridoru oluşturma tezlerini çürüterek, onları bir kenara attık. Ama öyle görünüyor ki terör örgütleri üzerinden Türkiye'ye karşı saldırılar devam edecektir. Akçakale'de terör örgütü tarafından yapılan havan saldırısıyla 2 askerimiz şehit olmuştur. Allah rahmet eylesin. Ailelerine ve bütün milletimize başsağlığı diliyorum. Şehitlerimizin bu kahramanca, destansı direnişi, mücadelesi sayesinde Allah'ın izniyle bu terör örgütlerinin tamamını biz bir şekilde tarihin çöplüğüne atacağız. Sonuçta ne yaparlarsa yapsınlar, arkasında kim olursa olsun, hangi devlet hangi güç ne desteği verirse versin, hangi silah yardımını alırlarsa alsınlar, hangi askeri, lojistik, istihbarat desteği verilirse verilsin, hangi siyasi desteklerle hangi ülkelerin başkentlerinde sarılıp sarmalanıp bir şekilde büyütülsünler hiçbir şey fark etmez. Türkiye kararlıdır, eninde sonunda terör örgütlerine karşı mücadelesini hem yurt içinde hem yurt dışında kazanacaktır. Bu kararlılık içerisinde yolumuza devam ediyoruz" diye konuştu.
'TERÖRÜN İYİSİ KÖTÜSÜ OLMAZ'
Milletin terör örgütlerine pabuç bırakmayacağını ifade eden Kurtulmuş, "Eninde sonunda milletimiz bu mücadeleyi kazanacaktır" diye konuştu.
Kurtulmuş, terörle mücadelede herkesi samimi olmaya davet ederek, "Gerçekten teröre karşı mücadelede ortak bir cephe oluşturulmasını temenni ediyoruz. 'Bana yakın, bana uzak terörist, bana zarar veren, zarar vermeyen terörist' olmaz. Teröristin iyisi kötüsü olmaz. Bu terör örgütlerini destekleyen ülkelerin de eninde sonunda bunu anlayacaklarını biliyoruz. Biz bu mücadelede kararlıyız. Herkesi de teröre karşı mücadelede yanımızda görmeye davet ediyoruz" şeklinde konuştu.
TEMEL ATMA TÖRENİNE KATILDI
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Malatya'daki temasları kapsamında Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan'ı ziyaret etti. Kurtulmuş, daha sonra Büyükşehir Belediyesi 'Cazibe Merkezleri'ni Destekleme Programı Uygulaması' kapsamında Orduzu Pınarbaşı mevkiindeki 'Kongre ve Fuar Merkezi'nin temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Numan Kurtulmuş, bu coğrafyanın, bu asil milletin, bu coğrafyanın egemen olmasından rahatsız olanların, bu coğrafyanın bir insanlık yurdu haline gelmesinde rahatsızlık duyanların dün olduğu gibi bugün de aynı şekilde bir takım oyunlar oynamaya devam ettiklerini kaydederek, şunları söyledi: "İstiyorlar ki; bu aziz millet 40 yıldır terör örgütleri vasıtasıyla meşgul edildiği gibi yine ayaklarına prangalar bulunsun. İstiyorlar ki, hemen Türkiye'nin güneyinde Suriye'de oluşturulacak terör koridoruyla bu medeniyetin insanlığın, esenliğin son rotası olan Anadolu kıtası huzur bulmasın, rahat bulmasın. İstiyorlar ki; bu coğrafyanın insanları nasıl bir asır evvel sınırlarını bölerek birbirlerinden ayırdılarsa şimdi bu coğrafyanın insanlarını gönüllerini ve zihinlerini ayırsınlar ve birbirlerine düşman etsinler. Onun için PYD'yi desteklerler, onun için PKK'yı desteklerler, onun için DEAŞ'ı desteklerler, onun için FETÖ'yü desteklerler. Bu milletin yeniden güçlü büyük bir millet olarak ayağa kalmasını önlemek için bunları desteklerler. Bize düşen, Malatya'nın güzel insanlarına düşen Anadolu kıtasının bu ferasetli insanlarına düşen aziz milletimize düşense Allah'ın izniyle bu oyunları bozmak ve emperyalist bu acıyı ters düz etmektir. Nasıl yapacağız? Güçlü bir şekilde önce bir araya birlik içerisinde geleceğiz. Saflarımızı sıklaştıracağız, aramızdaki dostluğu, kardeşliği, birliği, dirliği daim kılacağız. Ayrıca aziz milletimizin millet varlığımızı sadece Türkiye'deki 82 milyondan ibaret görmeyeceğiz. Millet varlığımız Arakan'dan, buradan 8-9 bin kilometre öteden, Asya'nın en ucundan başlar Afrika'nın en batısına kadar gider. Millet varlığımız Kafkaslardan, aynı şekilde Arabistan çöllerine kadar gider, millet varlığımız Balkanlardan, ön Asya'ya kadar uzanır. Bütün bu millet varlığımıza sahip çıkarak, dostluklarımızı pekiştirerek, içerde de birliğimizi, dirliğimizi sağlayarak yolumuza devam edeceğiz. Bu oyunları bozuyoruz. Hep beraber bu oyunları bozmaya ahdediyoruz. İşte Barış Pınarı operasyonu Cumhurbaşkanımız Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde, kahraman ordumuzun kahramanca mücadelesiyle Allah'a çok şükür başarıyla sonuçlanmıştır. Zannettiler ki; Türkiye konuşur, konuşur bir hareket yapamaz öyle mi? Paylaşmışlar 'Fırat'ın batısı Rusların, Fırat'ın doğrusu Amerikalıların' paylaşmışlardı; 'falanca terör örgütü filancanın, öteki terör örgütü filancanın' önce anlatın bakalım 'DEAŞ' dediğiniz bu örgüt nasıl bir araya geldi, nasıl 80 bin terörist bir arada toparlandı ellerine en önemli dünyanın en gelişmiş ölüm silahları verildi. Anlatın bakalım bu PYD'ye binlerce TIR, silahı kim ne için verdi? Amaç açıktı bu coğrafyada halkları dağıtmak, bu coğrafyanın insanlarını kendi emperyalist projelerinin parçası haline getirmek. Ama unuttukları bir şey vardı. Bu coğrafyanın esas unsuru olan bu aziz millet, aziz Türk milleti hiçbir zaman ferasetinden bir şeyler kaybetmez. Bu millet hiçbir zaman oynanan oyunu büyük oyunun detaylarında kaybolmaz, büyük oyunun asalını görür, resmin tamamını görür. Oyunu gördük, bu emperyalist projeyi bozmaya niyet ettik ve Allah'ın izniyle Barış Pınarı operasyonuyla tarihi anlamda bir dönemde adımı geride bıraktık. Allah şehitlerimize rahmet eylesin. Bu ana çerçeve içerisinde milli hedeflerimizde bir ve beraber olmak üzere aynı zamanda ülkemizin ekonomik şartlarını da daha ileriye götüreceğiz."
'İDDİAMIZ, YENİDEN GÜÇLÜ VE BÜYÜK BİR TÜRKİYE'Yİ KURMAKTIR'
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Türkiye'yi Geleceğe Taşımak' konulu konferansta konuştu. Türkiye'nin önemli bir ülke olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Üzerine bastığımız bu coğrafya, bize miras kalmış olan bir coğrafya. Gerçekten son derece zor sınamalarla karşı karşıya kaldığımız ama aynı zamanda çok büyük iddialar da taşıdığımız bir coğrafya. Milletimizde öyle sıradan bir millet değil. Çok büyük, tarihteki medeniyetleri kurmuş, çok büyük gelişmelere imza atmış, bugünde çok şükür sahip olduğu potansiyelleri itibariyle fevkalade önemli bir gelişme kaydetmiş olan bir millet" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, İnönü Üniversitesi'nin iyi bir üniversite olduğunu, 28 Şubat döneminde ise despot yöneticilerin zulümleriyle anıldığını belirterek, şöyle dedi:
"Şu üniversitenin kapısında 17-18 yaşındaki kızların hüngür hüngür ağlayarak, nasıl dışarıya gittiklerini dün gibi hatırlıyoruz. Allah’a çok şükür o karanlık dönemler geride kaldı. Şimdi Malatya Üniversitesi ilik nakliyle, karaciğer nakliyle anılıyor, inşallah bir müddet sonra İnönü Üniversitesi onkoloji servisindeki üstün hizmetleriyle anılacak. İddiamız, yeniden güçlü ve büyük bir Türkiye'yi kurmaktır. Her alanda ekonomisiyle, savunma sanayisiyle, toplumdaki devlet-millet kaynaşmasıyla, siyasetiyle, hukukuyla yeniden güçlü bir Türkiye’yi ortaya koymaktır. İşte son zamanlarda görüyorsunuz, bu coğrafyada, hele hele bu kadar çok insanın, bu kadar çok emperyal gücün gözünü diktiği bu coğrafyada Türkiye güçlü olmazsa, ayakta duramaz. Barış Pınarı Operasyonu, ondan önceki dönemlerde de Türkiye’nin terörle mücadelesinde gerçekten ortaya koymuş olduğu bu mücadele bir şeyi gösteriyor, biz ele güne muhtaç olmadan kendimiz güçlü olmak zorundayız. Terörle mücadele sırasında özellikle Amerikalılar'dan insansız hava araçlarını almak için neredeyse üç sene kapılarında bekledik. Oyaladılar, iyi ki oyaladılar, Türkiye kendi İHA'larını yaptı. Eğer biz kendi İHA'larımızı yapmış olmasaydık bugün Barış Pınarı Operasyonu’nda bu kadar etkili bir sonuç asla elde edemezdik. Her alanda güçlü ve öncü olan bir Türkiye olacağız. Yeniden güçlü ve büyük bir Türkiye olacağız. Türkiye’nin güçlü ve büyük olması sadece maddi bir güç elde etmek istediğimiz için değildir. Türkiye’nin güçlü ve büyük olması, bölge hakları başta olmak üzere, dünyadaki mazlum bütün milletlerin hayrına olacak bir gelişmeyi inşa etmek içindir."
'YENİ BİR BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'İN KURULDUĞUNU, GÖRECEK VE ŞAHİT OLACAKSINIZ'
Dünyada bütün bu olumsuzlukları çözecek, bütün bu olumsuzluklara bir şekilde merhem olacak bir dünya sistemi olmadığını belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Çünkü dünyadaki mevcut sistem, başta Birleşmiş Milletler yapısı olmak üzere, bu yapı dünyada hakkaniyeti kurmak, adaleti tesis etmek üzere değil güçlünün hakkını korumak, güçlünün imkanını artırmak için kurulmuş bir sistemdir. Öyle olduğu için sekizinci yılını geride bıraktığımız Suriye’deki iç savaş sonra 'vekalet savaşına' dönen bu karmaşayı, kargaşayı, keşmekeşi sonlandıracak bir dünya sistemi yoktur. Onun için, İsrail'in saldırganlığına 'dur' diyecek, Filistin topraklarını her gün biraz daha hiç etmesini önleyecek bir dünya sistemi yoktur. Geçin bunları, dünyada bu tür siyasi çatışmalar olmasa bile dünyada açlığı, kıtlığı ortadan kaldıracak bir dünya sistemi yoktur. Bu sistemi değiştirmek sizlerin, bizlerin boynunun borcudur. Şunu da söyleyeyim, moral vermek için söylemiyorum, belki biz göreceğiz görmeyeceğiz ama buradaki genç kardeşlerim Allah ömür verirse mutlaka bir gün yeni bir Birleşmiş Milletler'in kurulduğunu, yeni bir dünya sisteminin kurulduğunu görecek ve buna inşallah şahit olacaksınız."
'ÖNÜMÜZE BİR ANA HEDEF OLARAK KOYACAĞIZ'
Üçüncü iddialarının mazlumların öncüsü, kimsesizlerin kimsesi olmak olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Dünyada sadece Müslüman milletlerin değil bütün mazlum milletlerin sözcülüğü ve öncülüğünü yapmak. Bu üç büyük iddiayı kim olursak olalım önümüze bir ana hedef olarak koyacağız. İster siyasetçi, ister işadamı, ister öğretim üyesi, ister öğrenci olalım bu üç temel iddiaya sahip olmayan bir nesil, Türkiye’yi daha güçlü bir şekilde ileriye taşıyamaz" şeklinde konuştu.
'ASLA HİÇKİMSEYE ZİHNİNİZİ KİRAYA VERMEYİN'
Kurtulmuş, iddia sahibi olanların mutlaka çelikten bir iradesinin olması gerektiğini belirtti. İradeyle ilgili üç şeyi kast ettiklerini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Birincisi özgür irade. Bu özgür iradeyi tek tek her birimizin sağlam bir şekilde kuşanmamız lazım. Asla ve asla hiçkimseye zihninizi kiraya vermeyin, hiçkimseye iradenizi satmayın, sizin yerinize başkasının irade beyan etmesinin önünü açmayın. Halkın topluca iradesi, buna da milli irade diyoruz. Milletin iradesinden başka hiçbir gücü kabul etmemek. Üçüncüsü ise zulme, haksızlığa karşı direnme gücü. Bu milletin en temel özelliklerinden birisi zalime, despota, zulme karşı direnebilme kabiliyetidir. Öyle olduğu için, birinci cihan harbinden darmadağınık olmuş bir millet olarak çıkmamıza rağmen Anadolu topraklarının işgal edilmesine müsaade etmedik. Dedelerimiz, babalarımız, atalarımız kazması, küreği dahi olmayan bir milletten ‘ya Allah’ diyerek, ayağa kalktı, bağımsızlık mücadelesi verdi ve Anadolu topraklarını kurtararak, çok güçlü bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurdu. 15 Temmuz gecesini hatırlayın. 15 Temmuz gecesinde buradaki maalesef ordu karargâhında melanet yuvası olarak kullanılmış ve 15 Temmuz, Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi burada da bir şekilde darbecilerin hemen harekete geçebileceği bir alan haline gelmişti, ama elhamdülillah gencecik insanlarımız, yaşlı insanlarımız, kadınlarımız, erkeklerimiz hep beraber yine 'ya Allah' diyerek, ayağa kalktı. Tankların, uçakların önüne geçti ve bu darbecilere müsaade etmedi. Bu milletin direnme gücünün en büyük göstergelerinden birisi de 15 Temmuz oldu."
'SAĞDAN SOLDAN GELECEK YARDIMLARLA TÜRKİYE'Yİ AYAKTA TUTAMAYIZ'
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile bir araya geldi. Milletvekilleri ve belediye başkanlarının katıldığı toplantıda konuşan Kurtulmuş, ülke olarak üzerlerine düşen sorumluluğun ülkeyi daha ileriye götürmek olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
"İster devlet yönetiminde olanlar olsun, ister yerel yöneticiler olarak belediye başkanlarımız olsun, ister sivil toplum kuruluşları olarak sizler olun hep beraber aynı noktaya doğru, aynı hedefe doğru ilerlemek durumundayız. Türkiye'nin her alanda büyük atılımlar içerisinde olduğu bir dönemdeyiz. Aynı zamanda her alanda da büyük meydan okumalarla karşı karşıyayız. Onun için bu üç alanın devlet yönetiminin, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşların bir araya gelerek bunların içerisine iş dünyasını, üniversitelerimizi ve kültür dünyamızı da katabiliriz. Bütün bu alanlarda hep beraber ortak hedeflere yürüme mecburiyetimiz var. Bizim iddiayla söylediğimiz; Türkiye'nin güçlü ve büyük bir ülke olması mecburiyetidir. Böyle bir sorumluluk, böyle bir ödev hepimizin ödevidir. Hep beraber bu uğurda çalışmak, bu uğurda çaba gösterme mecburiyetindeyiz. Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sınamalar ve Allah bilir bundan sonra karşı karşıya kalacağımız sınamalar çok daha güçlü bir Türkiye olmamızı mecburi kılmaktadır. Bu ülkede, bu coğrafyada zayıf ayaklarınız yere sağlam basmayan oradan buradan gelecek rüzgara göre yön alan bir ülke olması da imkan tanımadığını ifade etmek isterim. Ayrıca birincisi Türkiye ekonomik olarak güçlük olmak mecburiyetindedir. Türkçemizin çok güzel bir lafı var; 'elden gelen öğün olmaz, o da her vakit bulunmaz' biz başkalarının bize yapacağı yardımlarla geçmiş dönemlerde geçmiş o yıllar içerisinde yaşadığımız gibi sağdan soldan gelecek olan yardımlarla Türkiye'yi ayakta tutamayız. Ya da Türkiye'nin bir takım başka mahfiller tarafından çizilen, bir takım kalkınma rotalarında ilerlemesiyle Türkiye'yi güçlü ve büyük bir ülke haline getiremeyiz. Dolayısıyla Türkiye'nin ekonomik olarak güçlü olması lazım. Bunun için de özellikle Allah'a çok şükür son yıllarda ekonomi alanında karşılaştığımız saldırılara rağmen bir derlenme toparlanma süreci içerisine girdik. Türkiye ekonomisini güçlendirecek adımlara atmakta olduğumuza hep beraber şahit oluyoruz, takip ediyoruz."





