Milli Yol Partisi lideri Çayır: Milletin parasıyla caka satmaktan vazgeçin
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Üzülerek ifade ediyorum ki, ‘hazine yardımı’ adı altında, mevcut iktidar partisi 2 milyar 658 milyon, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 1 milyar 892 milyon, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 752 milyon, İYİ Parti 722 milyon yardım alıyor. Bölücü diye belediyelerine kayyum atadığınız, hazineden para vermekte hiçbir beis görmediğiniz ikiyüzlü siyasetinizin tam da tipik bir örneği olan DEM Parti’ye siz 700 milyon civarı para veriyorsunuz. Sizi milletin parasıyla caka satmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz” dedi.
Milli Yol Partisi lideri Remzi Çayır, partisinin Çankaya Seçim Koordinasyon Merkezi’nde (SKM) düzenlediği basın toplantısında konuştu. Türkiye'de değişim ve dönüşümün öncüsü olmak iddiasıyla ortaya çıktıklarını söyleyen Çayır, “Artık insanımız onurlu ve şerefli yaşasın diye. İnsanlar ayırma tabi tutulmasın, kabiliyeti ölçüsünde yukarı doğru çıksın diye bir sistem öngörüyoruz. Altta adalet, üstte adalet, orta adalet olan bir sistem öneriyoruz. Türkiye'yi rahatlatacağımız iddiasıyla ortaya çıkmışız sesimizi duyuramıyoruz. Ses gitmiyor. Niye gitmiyor? Etrafımızı duvarlarla örtmüşler. Ağızlarımızla kapamışlar. Demin ağzımı kapadığım gibi gerçekten zihnimizi, düşüncemizi ve ağzımıza kapayan iktidar ve güç sahipleri var. Hazineden alınan yardımları derhal kesilmesini, tıpkı Milli Yol Partili, Muhsin Yazıcıoğlu sevdalılarının kendi imkânlarıyla siyaset yapmaları gibi bütün siyasi partileri kendi imkanlarıyla siyaset yapmaya” diye konuştu.
‘24 SAAT MİLLETİN EVİNDESİN’
Cumhurbaşkanı mitinglerinin 47 tane televizyon kanalında canlı yayınladığını belirten Çayır, şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanı tutturmuşsun her dakika her yerden miting yapıyorsun. Yaptığın mitingi herkes 24 saat evinde, iş yerine dinlemek zorunda kalıyor. O gün dinledim. Sayın Cumhurbaşkanı kendi tabanına ve kendi örgütüne işaret ediyor. Emir veriyor. Ön düzenek, orta düzenek, bilmem kadın kolları, gençlik kolları diyor. Her eve girin, her eve işte bizi anlatmaya gidin diyor. Sayın Cumhurbaşkanı sen evden çıktın mı ki onlar gitsin. 24 saat milletin evinde sensin maşallah. Bir de davetsiz misafir gibi hangi kanalı açsak sen çıkıyorsun. Bu nasıl bir dünyadır? Sen parti kurdun, adına da ‘Adalet’ dedin. Hani nerede adaletin? Kabul etmiyoruz bu adaletsizliğini. Hepimiz bir ömür sahibiyiz. Şu ülke güzel şeyler yaparak gitmek varken Demirel'e Ecevit’le geçmişteki siyasilerle aynı hareketleri yapmakla neyi elde ettin? 22 yıllık iktidarında hayat pahalılığı dışında, adaletsizlik dışında, adam kayırma dışında ne yaptın bana söyle. Zengin sınıfı oluşturdun. Yüce Türk milleti, değerli Milli Yol Partisi gönüllüleri. Biz asla ve asla hakikati söylemekten, hakikati ifade etmekten bir adım geri duracak değiliz. Evet, şu an az insan bizi dinliyor olabilir. Az insan bu gerçeklerden haberdar olabilir. Şuna inanmalısınız Rabbim şahit olsun ki, yolunuz doğruysa, söyledikleriniz doğruysa ve siz samimiyseniz kesinlikle ve kesinlikle bu hareket milletle buluşacak.”
‘130 YILDIR AYNI ŞEYLERİ KONUŞUYORUZ’
130 yıldır Türk toplumunda hayat pahalılığının, adaletsizliğin, işsizliğin ve hukuksuzluğun konuşulduğunu söyleyen Çayır, şunları kaydetti:
“Japonlar’da, Almanlar’da konuşmuş. Ama şu anda hiçbir Japon siyasetçisi, hiçbir Amerikalı veya herhangi bir Alman siyasetçisi milletten oy isterken hayat pahalı diye istemiyor. Adaletsizlik var diye istemiyor. Niye istiyor biliyor musunuz? Sizin hayatınızı daha güzel kılacağız. Dijital çağın gerektirdiği şekilde, ‘size daha konforlu bir hayat sunacağız’ diye iddiada bulunuyorlar. Bizimkiler hep aynı kardeşim, hep aynı. O halde bir yerde yanlışlık var. Ey yüce Türk milleti, aynı deliğe elimi sokuyorum; sadece yılanların şekli, şemali değişik. Birisi kırmızı, birisi siyah birisi, sarı. Ama yılan seni ısırıyor yani. Bana kimse diyemez ki, ben şu tarihte çok mutluydum, öyle bir dünya yok. Her dönem bizi ısıran siyasetçiler vardı. Ve onlar var olduğu müddetçe fakirin fukaranın, dar gelirlinin ahvali değişmez. Ve değişmemeye de devam ediyor değerli kardeşlerim. Onun için Milli Yol dedi ki; bir şey değişecek, her şey değişecek. Bu bir şey nedir biliyor musunuz? Siyaset kurumunu değişim dönüşüme uğrat kardeşim. Süreli hale gelsin. Siyaset yoluyla zenginleşmeye bir son verin. Siyaset kendinizi, akrabanızı, partinizi zengin etmekten vazgeçin. Ben de baş gelsem bu sistemle sonuçları aynı olan bir tiyatroyu seyredeceğiz. O halde bu sistemi mutlak anlamda süreli hale getirmemiz lazım. Güçlü bir ülke olabilmenin yolu güçlü bireylerden, özgür bireylerden, adaletli toplumdan geçer. Adalet yoksa kalkınma yok arkadaşlarım. Adalet yoksa gelecek yok, umut da yok.” (DHA)
