Geri Dön
Sağlık-Yaşam'Rinoplasti hem estetik hem nefes sorunlarını düzeltebilir'

'Rinoplasti hem estetik hem nefes sorunlarını düzeltebilir'

Rinoplastinin yalnızca estetik bir operasyon olmadığını, burun içindeki fonksiyon bozukluklarını da düzelttiğini vurgulayan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Alper Şen, “Burun eğrilikleri, kemer görünümü, burun ucunda düşüklük veya genişlik, travma sonrası oluşan deformiteler ve doğuştan gelen şekil bozukluklarında rinoplasti uygulanabilir. Ayrıca, nefes alma güçlüğü yaşayan hastalarda da fonksiyonel cerrahi ile birlikte estetik işlem yapılabilir” dedi.

'Rinoplasti hem estetik hem nefes sorunlarını düzeltebilir'

Medical Park TEM Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Alper Şen, rinoplastinin hem estetik görünümü hem de nefes alma fonksiyonunu iyileştiren önemli bir cerrahi işlem olduğunu belirterek merak edilenler hakkında bilgilendirmede bulundu.

‘YALNIZCA ESTETİK BİR İŞLEM DEĞİL’

Rinoplastinin yalnızca estetik bir operasyon olmadığını, aynı zamanda burun içindeki fonksiyon bozukluklarını da düzelttiğini vurgulayan Doç. Dr. Şen, “Burun eğrilikleri, kemer görünümü, burun ucunda düşüklük veya genişlik, travma sonrası oluşan deformiteler ve doğuştan gelen şekil bozukluklarında rinoplasti uygulanabilir. Ayrıca nefes alma güçlüğü yaşayan hastalarda da fonksiyonel cerrahi ile birlikte estetik işlem yapılabilir” diye konuştu.

‘EN UYGUN YAŞ ARALIĞI’

Burun gelişiminin kızlarda 16-17, erkeklerde ise 17-18 yaş civarında tamamlandığını söyleyen Doç. Dr. Şen, “Rinoplasti için ideal yaş aralığı 18 ile 40’tır. Bu yaşlarda hem doku kalitesi hem de iyileşme potansiyeli oldukça iyidir” dedi.

AMELİYAT ÖNCESİ YAPILAN İŞLEMLER

Ameliyat planlamasında detaylı analizlerin önemine dikkat çeken Doç. Dr. Şen, şu bilgileri verdi:

“Endoskopik burun içi muayene, yüz analizi, fotoğraflama ve varsa 3D simülasyon kullanıyoruz. Ayrıca septum, konka yapısı, nazal valv açıları ve cilt kalınlığı mutlaka değerlendirilir. Kan tahlilleri, EKG ve anestezi ön değerlendirmesi de ameliyat öncesi standarttır.”

AÇIK VE KAPALI RİNOPLASTİ ARASINDAKİ FARKLAR

Cerrahi tekniklere değinen Doç. Dr. Şen, “Açık teknikte kolumella üzerinde küçük bir kesi olur ve bu cerraha geniş görüş alanı sağlar. Özellikle burun ucu cerrahisi veya revizyon vakalarında avantajlıdır. Kapalı teknikte ise tüm kesiler burun içindedir, iz olmaz ve iyileşme daha hızlıdır” dedi.

İYİLEŞME SÜRECİ

Rinoplasti sonrası iyileşme sürecinin kişiden kişiye değişebileceğini belirten Doç. Dr. Şen, “Birinci haftada ateller alınır, 10. günde morlukların çoğu geçer. Bir ay içinde ödem büyük oranda azalır. Burun ucu 3-6 ayda oturur, nihai şekil ise 1 yılda ortaya çıkar” diye konuştu.

‘EN İYİ SONUÇLARA GENELLİKLE 6-12 HAFTA İÇİNDE ULAŞILIR’

Fonksiyonel işlemlerin önemini vurgulayan Doç. Dr. Şen, “Estetikle birlikte septum deviasyonu düzeltildiğinde, konka küçültme yapıldığında veya nazal valv genişletildiğinde nefes alma kalitesi belirgin şekilde artar. En iyi sonuçlara genellikle 6-12 hafta içinde ulaşılır” dedi.

‘İLK YIL HAFİF DEĞİŞİKLİKLER NORMALDİR’

Modern cerrahi tekniklerle risklerin minimuma indiğini belirten Doç. Dr. Şen, “Burun ucunun düşmesini engellemek için septal extension graft ve columellar strut gibi destekleyici yapılar kullanıyoruz. İlk yıl boyunca hafif değişiklikler normaldir ancak belirgin şekil bozukluğu beklemeyiz” ifadelerini kullandı.

‘YANLIŞ BEKLENTİLERE DİKKAT’

Hastaların sosyal medyanın etkisiyle zaman zaman gerçekçi olmayan beklentilere sahip olabildiğini ifade eden Doç. Dr. Şen, “Mükemmel simetri beklemek, bir fotoğraftaki burnu birebir istemek veya cilt kalınlığını hesaba katmamak sık görülen hatalardır. Ayrıca rinoplasti hastada beklenen etkinin hızlı olduğu bir ameliyat değildir, sabır gerektirir. Burun estetiği genel olarak kalıcı sonuç verebilir. Yaşlanmaya bağlı hafif doku değişiklikleri olabilir ancak bunlar estetik görünümü belirgin şekilde bozmaz” dedi.

‘SONBAHAR VE KIŞ AYLARI DAHA UYGUN’

Ameliyatın her mevsimde yapılabileceğini dile getiren Doç. Dr. Şen, “Sonbahar ve kış ayları güneş maruziyeti az olduğu için ödem kontrolü açısından avantajlı olabilir. Tatil dönemleri de sosyal iyileşme süreci için kolaylık sağlar” ifadelerini kullandı.

‘GÜNLÜK YAŞAMA 3-5 GÜNDE DÖNÜLEBİLİR’

İyileşme dönemine dair bilgiler veren Doç. Dr. Şen, “Günlük yaşama 3–5 günde dönülebilir. Ofis ortamında çalışma 5-7 gün sonra mümkündür. Hafif sporlar 3–4 hafta, ağır sporlar 6–8 hafta sonra yapılabilir. Gözlük kullanımı ise çerçevenin ağırlığına göre 2-8 hafta arasında değişir” dedi.