Geri Dön
Sağlık-Yaşam Türk bilim insanları harekete geçti! Tamamlandığında meme ve pankreas kanserine çare olacak

Türk bilim insanları harekete geçti! Tamamlandığında meme ve pankreas kanserine çare olacak

Kök hücrelerin genetiğini değiştirerek meme ve pankreas kanserine çare bulmak isteyen Türk bilim insanları harekete geçti. Şu an laboratuvar aşamasında olan çalışma tamamlanıp en güvenli hale geldiğinde, tedavilerde kullanılması için tıp dünyasına sunulacak.

Türk bilim insanları iki kanser türüne çare olabilecek bir çalışma yürütüyor. Her şeyin tamamlanması durumunda bu yöntemle meme ve pankreas kanseri tedavisinde büyük ilerleme kaydedilecek. Kök hücrelerin genetiğini değiştirerek, kişinin kendi hücrelerini kendisinin tamir edebileceği otomatik bir sistem oluşturmak için uğraşan bilim insanları, çalışmanın en güvenilir hale geldiğinde sağlık dünyasına sunulacağını bildirdi.

İstinye Üniversitesi Genetik Hastalıklar Tanı Merkezi’nde yürütülen çalışmalar hakkında bilgilendirmede bulunan Dr. Öğr. Üy. Ayça Zeynep Akülke, “Genetiği değiştirilmiş immün sistem hücreleri üzerinde çalışıyoruz. Bu immün sistem hücrelerini kişiden alıyoruz, genetiklerini değiştirip kanser hücrelerini tanıyan akıllı hücreler haline getirmeyi amaçlıyoruz. Böylelikle birçok kansere çare bulabilecek, ilaç üretebileceğiz. Hastalara çare olabilecek sistem oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

EN GÜVENLİ HALE GETİRİLMEK İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

“Dünyada kan kanseri üzere oldukça yoğun çalışmalar var. Fakat biz laboratuvar olarak daha çok meme ve pankreas kanseri üzerine çalışıyoruz” ifadelerini kullanan Dr. Öğr. Üy. Ayça Zeynep Akülke sözlerine şöyle devam etti:

“Bir hücrenin genetiğini değiştirme çok yeni olmakla beraber hepimizin ayrıntısını öğrenmemiz gereken bir teknoloji. Kullanım alanı çok yüksek. Birçok şeyde kullanabiliriz ama bir o kadar da bilmediğimiz arka planı var. Biz laboratuvar olarak öncelikle bunları çözmeye çalışıyoruz. Çünkü bunları hastalara vermek oldukça riskli olabilir. Biz bunu en tehlikesiz, en güvenilebilir hale getirmek için gen düzenleme sistemleri üzerine çalışıyoruz.”

AKILLI HÜCRELER OLUŞTURULACAK

Yapılan araştırmalar ışığında Türkiye’de şu anda 100 bin civarında olan kanser vakalarının 300 binlere ulaşacağı tahmin ediliyor. “Kanser maalesef gittikçe çok daha fazla yaygınlaşıyor. Daha da yaygınlaşacak” diyen Dr. Öğr. Üy. Ayça Zeynep Akülke, “Yeni neslin hastalık korkusu bu. Bizim amacımız bu tedavilere yan tedaviler oluşturmak. Kişinin kendi hücrelerini kendisinin tamir edebileceği otomatik bir sistem oluşturabilmek istiyoruz. Bu akıllı hücrelerle bunları başarabiliyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.

TAMİRCİ GÖREVİNİ GÖRÜYOR

Kök hücrelerin vücuttaki tamirci hücreler olduğunu söyleyen Dr. Öğretim Üy. Özgür Tataroğlu ise, “Vucüdumuzda herhangi bir yerde zarar olduğunda bu hücreler oraya gidip tamir yapıyorlar. Fakat genetik bir hastalık, mutasyon olduğu zaman bu hücrelerin fonksiyonlarını yerine getirmesi zorlaşıyor. Buradaki çalışmalarda bu hasarları gidermeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

10 MİLYAR DOLARLIK PAZAR

Bunun için de çeşitli gen düzenleme araçları kullandıklarını kaydeden Dr. Öğretim Üy. Özgür Tataroğlu, “Biz bu teknikleri kullanarak herhangi bir hücrenin kalıtsal yapısı üzerinde istediğimiz değişiklikleri yapabiliyoruz. Bu tekniklerin geliştirilmesi, yatırım yapılması lazım. Çünkü dünyada gen düzenleme yaklaşık 10 milyar dolarlık bir pazar. Şu anda bütün ürünler Türkiye’ye yurt dışından geliyor. Bu ürünler gelseler bile şu anda insanların kullanabileceği seviyede değil. Çünkü gen düzenleme araçlarına eklenmesi gereken güvenlik önlemleri var” diye konuştu.

ENDÜSTRİ VE TARIMDA DA KULLANILIYOR

Dr. Öğretim Üy. Özgür Tataroğlu sözlerini şöyle noktaladı:

“Biz bunları laboratuvarda üretip tasarladıktan sonra yolluyoruz. Onlar DNA’da bizim istediğimiz değişikliği yapıyor. Örneğin bir genetik hastalıkta o genin bir kopyası eksikse onu ekleyebiliyoruz veya birden fazla kopyası olduğu için sorun yaşanıyorsa diğer kopyalarını azaltabiliyoruz. Ya da DNA’da bir mutasyon varsa onu doğal haline çevirebiliyoruz. Aslında en önemli uygulamalarından bir tanesi bu. Aynı zamanda biyoteknolojide, endüstri ve tarımda da kullanılan bir şey.”