2026 yılı bütçesi, TBMM Genel Kurulu'nda (3)

'BAKANLIĞIN YARGIYA MÜDAHALESİ SÖZ KONUSU OLAMAZ'
Genel Kurul'da kanun teklifinin 7'nci maddesi üzerine görüşmeler sürerken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı. Bakan Tunç, bir milletvekilinin, 'Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasına bakanlığın müdahil olup olmadığı' yönündeki soru üzerine, "Bakanlığın sürece müdahil olması söz konusu olamaz. AİHM 2'nci Daire; 8 Temmuz 2025 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ilgili maddelerinin ihlali nedeniyle bir karar vermiştir, özgürlük ve güvenlik hakkı ve tutuklamaya yönelik. Tabii, bu dava, bildiğiniz gibi, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, 'Kobani davası' olarak bilinen ve 42 yıl hapis cezası, tutukluluğun devamıyla ilk derece kararı sonuçlanan ve sonrasında istinaf edilen, Bölge Adliye Mahkemesi Ankara 22. Ceza Dairesinde devam eden bir dava. Tabii, burada tamamen AİHM kararı ilgili mahkeme tarafından değerlendirilecektir, ilgililer de bu konuda başvurularını yapmışlardır. Burada bizim yargıya müdahale etmemiz, Bakanlığın sürece müdahil olması söz konusu olamaz" ifadelerini kullandı.
'AVUKATLARIMIZIN EMEKLERİNİN KARŞILIĞINI ALMALARI GEREKİR'
Nefret söylemlerine 'Ceza Kanunu'nda yer verildiğini hatırlatan Bakan Tunç, "Bu noktada, eğer böyle bir ihlal varsa, kanunun bu maddesini ihlal eden bir fiil varsa bu noktada yargı makamlarına gerekli müracaatlar yapılabilir. Sayın Kaya, 'Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince ücretler hakkaniyetli bir şekilde düzenlensin' dedi. Evet, biz de katılıyoruz. 'Ceza Muhakemesi Kanunu' gereğince görev alan avukatlarımızın özellikle hakkına uygun, emeklerinin karşılığını almaları gerekir. Genellikle genç avukatlarımızın 'Ceza Muhakemesi Kanunu' gereğince müdafi olarak görevlendirildiklerini görüyoruz. Bu konuda ocak ayında ücret tarifesi yenilenecek. Beraat vekalet ücreti ve katılan vekalet ücretini asgari ücret tarifesinde bir düzenleme yapmıştık. Yargıda birtakım farklı uygulamalar olmuştu ama bu da şu anda Ceza Genel Kurulu kararıyla yeknesak bir duruma kavuşmuş oldu. Burada özellikle CMK ödeme sistemindeki sorun, UYAP'tan kaynaklanan bir problem şu anda söz konusu değil ama münferit bazen olabilir; bu noktadaki hususu da araştıracağız" diye konuştu.
'ÇOCUKLAR DEVLETİMİZE EMANET'
Bakan Tunç, cezaevlerinde kalan çocukların durumu ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Burada çocuklar devletimize emanet. Bu çocukların büyükleri, anneleri suç işlemiş olabilir ama çocukların cezalandırılmasını gerektirmez, onlara en iyi imkanları sunmak durumundayız orada eğitim ihtiyaçları ve onların özellikle iyi yetişebilmeleri anlamında. 0-3 yaş grubundaki çocuklar ceza infaz kurumu içerisindeki oyun alanlarından faydalanıyorlar. Yine, 3-6 yaş grubundaki çocuklar öncelikli olarak ve sıraya alınmaksızın Milli Eğitim Bakanlığına bağlı anaokulları ve ana sınıflarından ücretsiz olarak faydalanıyorlar. Yine, 3-6 yaş grubundaki çocuklar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı denetimindeki özel kreşlerden de ücretsiz olarak yararlanıyorlar. Yine, kadın hükümlü ve tutukluların bulunduğu karma ve müstakil ceza infaz kurumlarında, anaokulu ve diğer okullardan yararlanmaktalar ve onların özellikle sosyal etkinliklere, tiyatro, sinema, resim çalışması gibi bunlara da özen gösteriyoruz."
'SADECE TARİH DEĞİŞİKLİĞİYLE İLGİLİ BİR DURUM SÖZ KONUSU'
TBMM gündeminde bulunan 11'nci Yargı Paketi ile ilgili soruyu yanıtlayan Bakan Tunç, "Covid-19 düzenlemesinden özellikle 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla cezaevinde bulunanlar yararlanmıştı. Adalet Komisyonundan geçen düzenlemede; cezaevinde bulunanların yanı sıra daha önce suç işleyen ama cezaevinde bulunmayan, mahkemesi, davası uzun sürdüğünden dolayı yararlanamayan kişilerin eşitlenmesi söz konusudur. Burada, özellikle sadece tarih değişikliğiyle ilgili durum söz konusudur. Yalnız, deprem bölgesindeki davalarla ilgili olarak deprem suçları tabii taksirle ölüme neden olmak, bilinçli taksire gidenler var, yine kolon kesme vesaire durumunda olası kast durumuyla ilgili tartışmalar söz konusu. Tabii, bunlarla ilgili yargının yeknesak bir uygulaması ilerleyen süreçte olması gerekiyor. Özellikle taksirle yaralamaya sebebiyet vermenin cezası da 11'nci yargı paketinde artırılan suçlardan bir tanesi" dedi. (DHA)








