Geri Dön
İstanbulDHA İSTANBUL BÜLTENİ - 1

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 1

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 1

1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: TERÖR DEVLETİ İSRAİL’İN KARŞISINDA DİMDİK DURAN İKTİDAR, BİZİM İKTİDARIMIZDIR

Gülseren KARAPINAR-Fırat ALKIZ/İSTANBUL,(DHA) - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) tarafından Beşiktaş TÜPRAŞ Stadyumu’nda düzenlenen TÜGVA Yaz Okulları Final Programı’na katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan,"Terör devleti İsrail’in karşısında dimdik duran iktidar, bizim iktidarımızdır. Şunu sizin de, ailelerinizin de özellikle bilmesini isterim. Gazze’deki kardeşlerimizi bir an olsun yalnız bırakmadık. 101 bini aşan insani yardım paketimizle kardeşlerimizin yanında olduk. İsrail’le ticareti tamamen durdurarak, Filistin halkının yanında olduk. Diplomatik temaslarımızla, uluslararası alandaki çabalarımızla Gazze’nin yanında olduk. Ve burada sayamayacağımız nice destekle, nice yardımla Gazzeli mazlumların hep yanında olduk. İsrail’den talimat almak için Filistin direnişine 'terör' iftirası atanlara rağmen, Gazze’nin kahramanlarına sırtımızı dönmedik" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yaz Okulları Finali programına katıldı. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beşinci ve çok sayıda davetli katıldı. TÜGVA tarafından her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve sportif faaliyetlerden Kur’an-ı Kerim ve Hadis derslerine, eğlenceli aktivitelerden eğitici faaliyetlere kadar geniş bir müfredata sahip olan Yaz Okulları’na bu yıl, 400 bin öğrenci katılım sağladı. Final programında, dünyaca ünlü sanatçı Maher Zain, sevilen sanatçılar Eşref Ziya, Ömer Karaoğlu sahne alırken, çocukların sevgilisi Rafadan Tayfa, sosyal medya fenomeni Aydın Musa Güven de performans sergiledi. Dev kukla kortejleri, drone gösterileri, drone yarışları ve ışık gösterileri de izleyenlere sunuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Gençlik Vakfı’nın kıymetli mensupları, sevgili genç kardeşlerim; sizleri en kalbî duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Sizlerin şahsında Türkiye’nin tüm gençlerini buradan hürmetle selamlıyorum. 81 ilimizin tamamındaki yüreği umut dolu her bir genç kardeşime özellikle selamlarımı, sevgilerimi yolluyorum. Türkiye Gençlik Vakfı Yaz Okulları Finali’nde heyecanınızı paylaşmanın bahtiyarlığı içerisindeyim. Özellikle de gözleri ümitle, sevgiyle, imanla ışıldayan siz genç kardeşlerimle beraber olmanın gururunu yaşadığımı vurgulamak istiyorum. Bizleri İstanbul’da böylesine güzel bir programda buluşturan Türkiye Gençlik Vakfımızın tüm mensuplarına teşekkür ediyorum. Kalbi güzel, zihni açık, heyecanı yüksek evlatlarımızla buluştuğumuz bu anlamlı programda emeği geçen her bir kardeşime şükranlarımı iletiyorum. Sevgili gençler, 81 ilimizde toplam 400 bin öğrencinin katıldığı yaz okullarında, gençlerimiz altı hafta boyunca dolu dolu zaman geçirdiler. Bir yandan millî ve manevi değerlerimizi kuşanırken, diğer yandan farklı spor dallarında kendilerini geliştirdiler; yarıştılar, eğlendiler, öğrendiler; yeni ve sağlam dostluklar edindiler. Pek çok evladımız, bu yaz okulunda ömürlerinin geri kalanında tebessümle hatırlayacakları kıymetli anılar biriktirdi. Öğrencilerimize rehberlik eden, birikimleriyle genç kardeşlerimize yeni ufuklar çizen tüm hocalarımızı tebrik ediyorum. Buradaki siz çocuklarımızla birlikte, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek her bir evladımızın gözlerinden öpüyorum. Kalbi Türkiye için çarpan; yüreğinde Gazze’yi taşıyan sizin gibi bilinçli gençler yetiştiren tüm anne ve babalara da saygılarımı gönderiyorum" dedi.

'GENÇLERİMİZİ MARJİNALLERİN İNSAFINA TERK ETMEYECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Gençlik Vakfımız, maşallah, hem eğitim hem kültür, sanat ve spor faaliyetleriyle 11 bir yıldır çok kıymetli hizmetler veriyor. Vakıf okulları, enderun okulları, doğa kampları, münazara yarışmaları gibi programlarla milyonlarca gencimize ulaşıyor. İslam dünyasını ilgilendiren bütün meselelerde, milletimize yakışan; vicdanlı, onurlu, merhametli bir duruş sergiliyor. Vakfımızın pek çok alandaki başarılı çalışmalarıyla iftihar ediyoruz. Tabii şunu da gayet iyi biliyoruz: Ellerine geçirdikleri her fırsatı Türk bayrağına saldırmak için kullananları rahatsız eden, işte bu hizmetlerdir. Polise taş atan, esnafın malını mülkünü yağmalayan değil; vatanına, milletine, ümmetine sevdalı gençlerin yetişmesini istemiyorlar. Ama onlara bugün kötü bir haberim var: Onları daha uzun yıllar rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Gençlerimizi marjinallerin insafına terk etmeyeceğiz. Her bir gencimizi ihlasla kucaklayacak, muhabbetle bağrımıza basacağız. Bugün bir kez daha; medeniyet değerlerimizin şuurunda yeni kuşakların yetişmesi için varını yoğunu ortaya koyan her bir kardeşime, Türkiye Gençlik Vakfı’nın her bir yöneticisine, gönüllüsüne teşekkür ediyorum. Cenab-ı Allah emeklerimizi zayi etmesin, çabalarımızı hayra tebdil eylesin. Çıktığınız bu seferi inşallah zaferle müjdelesin diyorum. Sevgili genç kardeşlerim, merhum Nurettin Topçu, bundan 64 yıl önce, Türkiye Yüzyılı’nın öncü neferlerini yani sizleri bakınız nasıl tarif ediyor: 'Yarının Türkiye’sinin kurucuları, muhtelif insanların şahıslarından birleşeceklerdir. Onlar, Yunus’la, Yavuz’la birleşecek. Sinan’la Akif’e uzanacak. Ebu Hanife’yle Hüseyin’i tebrik edecektir. Onların eseri olan yarınki Türkiye şu temeller üzerine kurulacaktır. Anadolu’nun toprağından kaynayan bir kan, cemiyet için harcanan emek, bin yıllık tarih, güçlü bir devlet ve ebedî olduğuna inanmış bir ruh' Evet, rahmetli Nurettin Topçu’nun bu sözlerle tarif ettiği gençlik işte burada. Sultan Alparslan’ı, Sultan Fatih’le; Selahaddin Eyyubi’yi, Yavuz Sultan Selim’le; Abdülhamid Han’ı, bugünün ferasetli gençliğiyle buluşturan gençlik işte burada. Malazgirt akınlarını, Çanakkale savunmasıyla; Millî Mücadele’yi, 15 Temmuz destanıyla birleştiren gençlik işte burada. Köklerini bilen, mazisini tanıyan, geçmişi geleceğe taşıyan gençlik işte burada. Kudüs’ten Kırım’a, Gazze’den gönül coğrafyamızın dört bir yanına umut taşıyan gençlik işte burada. İfadesiyle dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kimliğinin, ölçüsünün davasını güden gençlik işte burada" dedi.

'GENÇLER, SİZİ YOLUNUZDAN DÖNDÜRMEK İSTEYENLER OLACAK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dosta güven veren duruşuyla, maşallah dimdik ayakta duran gençler burada. Burada Türkiye'nin umudu var, istikbali var, aydınlık yarınları var. Burada, Türkiye’yi; özellikle Orta Doğu’nun, Balkanlar’ın, Kuzey Afrika’nın, Kafkasya’nın umudunu yeşerten genç yürekler var. Burada, kükremiş sel gibi, kendini çiğneyip taşan TEKNOFEST gençliği var. Ben bu gençlikle gurur duyuyorum. Türkiye’yi, inşallah bu gençliğe emanet edecek olmanın mutluluğunu tüm kalbimle hissediyorum. Sevgili gençler, sizler dünyaya AK Parti iktidarlarında gözlerinizi açtınız. Ülkesine ve milletine sevdalı kadroların yönetiminde büyüyorsunuz. Bakın, anne babalarınız gerçekten sancılı, sıkıntılı günler yaşadılar. Yasaklara, baskılara, haksızlıklara karşı kararlı bir mücadele yürüttük. Fırsat eşitliğini sağladık, kılık kıyafet yasaklarını, başörtüsü üzerindeki baskıları tek tek ortadan kaldırdık. 28 Şubat’ın kirli zihniyetini bir daha geri gelmemek üzere tarihin çöp sepetine yolladık. Ayrıca eğitimde fırsat eşitliği başta olmak üzere sizlerin önünü açacak pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. 81 ilimizin tamamını eğitim kurumlarıyla, kütüphanelerle, yurtlarla, gençlik ve spor tesisleriyle, bilim merkezleriyle donattık. Elbette önümüzde gidecek daha çok yolumuz var. Ülkemize kazandıracağımız daha nice yatırım ve hizmet var. Şair ne diyor: “Tasalanma yiğidim, zaman bizden yanadır. Günümüzde kurban bizden, son durak, son ilahi ferman bizden yanadır. Dünya düşman olsa da, iman bizden yanadır. Kapıları açacak çoşkun bin niyaz kaldı. Ufka bir bak yiğidim, inkılâba az kaldı. Evet, Türkiye’mizin şahlanmasına çok az kaldı. Milletimizin hasretini çektiği büyük ve güçlü Türkiye’ye kavuşmamıza çok az kaldı. Zulümle, krizle, çatışmayla boğuşan coğrafyamızda barış rüzgarlarımızın esmesine inanın çok az kaldı. Allah’ın izniyle sizlere, terörün olmadığı, her metrekaresinde huzurun, güvenliğin, refahın, kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye’yi teslim edeceğiz. Son nefesimize kadar sizlerin hizmetinde olmaya inşallah devam edeceğiz. Sevgili gençler, bir büyüğünüz olarak bugün sizlerle hasbihal etmek, bazı hususları samimiyetle paylaşmak istiyorum. Bir kere şunu her zaman aklınızın bir köşesinde tutmanızı rica ediyorum: Sizler sadece anne babalarınızın değil, bu milletin de evlatlarısınız. O yüzden daima iyinin, doğrunun ve hakkın yanında saf tutacaksınız. Bilginizi, şahsiyetinizi ve merhametinizi birlikte büyüteceksiniz. Çok okuyacak, çok öğrenecek, çok öğreteceksiniz. Size bakanların kalbi umutla dolacak. Gençler, sizi yolunuzdan döndürmek isteyenler olacak. Ümitlerinizi, hevesinizi, şevkinizi kırmaya çalışacaklar. Son LGS tartışmasında olduğu gibi size iftiralar atacaklar, size kara çalacaklar. Ama siz bunlara asla aldırmayacaksınız. Zorbalıklara boyun eğmeyeceksiniz. Moralinizi hiçbir zaman bozmayacaksınız. Onlara en güzel cevabı başarılarınızla vereceksiniz. Ufuklarınıza asacağınız şeref tablolarıyla cevap vereceksiniz. Türkiye ve dünya çapında elde edeceğiniz derecelerle cevap vereceksiniz. Unutmayın; bu ülkede hiç kimse size üvey evlat muamelesi yapamaz. Eğitiminizle, ufkunuzla, karakterinizle; önünüze koyduğunuz hedeflerle sizden sonrakilere örnek olacaksınız. Her şeyin bir yeri, bir zamanı, bir şartı ve hepsinin ötesinde Rabbimizin çizdiği bir kader vardır. Bu yüzden bugün bizim farklı şartlar nedeniyle yapamadıklarımızı, yarın inşallah sizler başaracaksınız. Ben karşımda işte böyle bir gençlik görüyorum. Rabbim, sizlerin ayağına taş değdirmesin diyorum" şeklinde konuştu.

'TERÖR DEVLETİ İSRAİL’İN KARŞISINDA DİMDİK DURAN İKTİDAR BİZİM İKTİDARIMIZDIR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sevgili gençler, inanıyorum ki her biriniz Gazze’de yaşananları yakından takip ediyorsunuz. Filistinli kardeşlerimiz, Siyonist cinayet şebekesinin yüzde 90’ını yerle yeksan ettiği bir coğrafyada; açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla mücadele ediyor. Her gün, karnı sırtına yapışmış masum bedenlerin, çocukların, kadınların şehadet haberini alıyoruz. Gazze’deki masumlar, 'gıda dağıtım merkezi' olarak adlandırılan büyük alanlarda, yardım kuyruğunda bayılırken kalleş kurşunların hedefi oluyor. Anne ve babalar, enkazların arasında kilometrelerce yol yürüyor. Bir çuval una ulaşabilmek, bir yudum suya erişebilmek için canlarını tehlikeye atıyorlar. Benzerlerini yalnızca toplama kamplarında görebileceğimiz sahnelerin çok daha kötüsü, şu an Gazze’de; sözde medeni dünyanın gözleri önünde yaşanıyor. Şunu bugün bir kez daha açık açık ifade ediyorum: Gazze’de, en vahşi soykırım yaşanmaktadır. Gazze’de sadece çocuklar, sadece bebekler değil; insanlık adına ne varsa, mazlumların kanıyla birer birer yok edilmektedir. Sevgili gençler, Gazze’deki vahşete ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren ülke Türkiye’dir. Gazze’deki mazlumların hakkını korkusuzca savunan hükümet, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’dir. Terör devleti İsrail’in karşısında dimdik duran iktidar, bizim iktidarımızdır. Şunu sizin de, ailelerinizin de özellikle bilmesini isterim: Gazze’deki kardeşlerimizi bir an olsun yalnız bırakmadık. 101 bini aşan insani yardım paketimizle kardeşlerimizin yanında olduk. İsrail’le ticareti tamamen durdurarak, Filistin halkının yanında olduk. Diplomatik temaslarımızla, uluslararası alandaki çabalarımızla Gazze’nin yanında olduk. Ve burada sayamayacağımız nice destekle, nice yardımla Gazzeli mazlumların hep yanında olduk. İsrail’den talimat almak için Filistin direnişine 'terör' iftirası atanlara rağmen, Gazze’nin kahramanlarına sırtımızı dönmedik. Tehdit edildik, gizli açık pek çok operasyona maruz kaldık. Ama hiçbir zaman Filistin’i ve Filistin davasını savunmaktan vazgeçmedik" dedi.

'ZALİMLER KARŞISINDA DİK DURMANIN ŞEREFİYLE ORADA OLACAĞIZ'

Filistin hakkında konuşan Erdoğan, "Sevgili gençler, değerli kardeşlerim, şimdi bakıyorsunuz, birileri çıkıp bizim Filistin davasına olan sarsılmaz desteğimizi sorgulamaya kalkıyor. Buradan, bizi hedef alanlara sadece şunu söylüyorum: Bizim Filistin hassasiyetimizi sorgulamak mı? Siz daha düne kadar, kendi topraklarını savunanlara 'terörist' diyenler değil miydiniz? 'Biz mazlumun yanındayız' diyorsunuz. Madem öyle, peki 14 yıl boyunca Suriye’de neredeydiniz? Bir milyon insan katledilirken, Suriyeli kardeşlerimiz zulüm ve işkence görürken neden sustunuz? Halep’te, Dera’da, Hama’da bombalar yağarken neden sesiniz çıkmadı? Neden konuşmadınız? Karabağ, ülkemizin desteğiyle azatlık mücadelesi verirken; işgalcilerin tezleriyle aynı çizgide olan siz değil miydiniz? Libya’ya yardım götürdüğümüzde, 'Libya’da ne işimiz var?' diyen siz değil miydiniz? Kusura bakmayın, kimseyi kandıramazsınız. Çünkü siz hiçbir zaman mazlumların yanında olmadınız. Çünkü siz Orta Doğu’ya hiçbir zaman kardeşlik penceresinden bakmadınız. Ümmet olmanın ne olduğunu anlamadınız. Bu duyguyu yüreğinizde hiç hissetmediniz. Şimdi çıkmış, kendi kapkara sicilinize bakmadan bizi eleştiriyorsunuz. Kabinemizi, bakanlarımızı hedef alıyorsunuz. Ama ne yaparsanız yapın. Bize, Filistin halkının kalbindeki Türk sevdasını, Tayyip Erdoğan sevdasını söküp atamayacaksınız. Siz inkâr etseniz de tarih bizimdir. Dik duruşumuz, Türkiye’nin verdiği zorlu mücadelelerle burada karşılık buluyor. Hürriyetin o kızıl kapısı mutlaka açılacaktır. Gazzeli kardeşlerimiz, öz yurtlarında; şehit kanlarıyla sulanmış o mübarek topraklarda inşallah ebediyen özgürce yaşayacaklar. Allah nasip ederse biz de orada olacağız. Kardeşlik görevimizi yerine getirmenin huzuruyla orada olacağız. Zor zamanda haykırmanın gururuyla orada olacağız. Zalimler karşısında dik durmanın şerefiyle orada olacağız. Mazlumlara sahip çıkmanın onuruyla orada olacağız. Gazzeli kardeşlerimizle muhabbetle sarılacak, kucaklaşacak; inşallah hep birlikte omuz omuza şükür namazı kılacağız. Suriye’de olduğu gibi, Gazze’de de zulmün sona erdiğine inşallah birlikte şahitlik edeceğiz. Bu güzel günler mutlaka Allah’ın izniyle gelecektir" dedi. (DHA)

Görüntü dökümü:

-------------

- Programdan görüntüler

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması

=================================

2- ZEYTİNBURNU'NDA 9'UNCU KATTAN DÜŞEN 1 YAŞINDAKİ BEBEK ÖLDÜ

Vehbi DEMİR / İSTANBUL, (DHA) - ZEYTİNBURNU'nda bulunan bir sitenin 9'uncu katından düşen 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti.

Olay saat 17.00 sıralarında Veliefendi Mahallesi Prof. Dr. Turan Güneş Caddesi'nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 1 yaşındaki Aden Ronya S., sitenin 9'uncu katındaki evinin penceresinden düştü. Çocuğu görenlerin ihbarı üzerine adrese polis ve acil sağlık ekipleri geldi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesini yaptığı bebek, ambulansla ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti. Polis olayla ilgili inceleme başlattı. (DHA)

Görüntü Dökümü:

------------

(Cep Telefonu)

- Çevredekilerin çocuğun yanına koşması

- Sağlık ekiplerinin müdahalesi

(Aktüel)

- Siteden görüntüler

==============================

3- SİLİVRİ'DE BÜFEYE SİLAHLI SALDIRI: 2 YARALI

Uğur Samet AVCI/İSTANBUL,(DHA) - SİLİVRİ'de bir büfeye gelen şüpheli, büfedeki 2 kişiyi silahla yaraladı. Saldırgan, olay yerinden geçen bir trafik polisi tarafından kaçamadan yakalandı.

Olay saat 20.00 sıralarında Alibeyköy Mahallesi Musa Çavuş Sokak'ta meydana geldi. Büfeye gelen şüpheli ile büfedeki 2 kişi arasında henüz bilinmeyen bir sebeple tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine şüpheli, yanındaki silahla büfedeki 2 kişiye ateş açtı. Bacaklarından yaralanan 2 kişi kanlar içerisinde yerde kalırken, şüpheli kaçmaya çalıştı. Bu sırada oradan geçen ve silah seslerini duyan bir trafik polisi, kaçmaya çalışan saldırganı yakalayarak, etkisiz hale getirdi.

İhbar üzerine olay yerine sağlık ve takviye polis ekipleri geldi. Yaralanan 2 kişi sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Saldırgan gözaltına alınırken, polis ekipleri büfede olay yeri inceleme çalışması yaptı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (DHA)

Görüntü dökümü:

-------------

(Cep telefonu)

- Saldırganın yakalanması

- Olay yerindeki ekipleri

(Aktüel)

- Olay yerinden görüntüler

- Ekiplerin çalışmaları

==============================

4 - SİLİVRİ'DE AĞAÇLIK ALAN ALEV ALEV YANDI; TEM BAĞLANTI YOLU TRAFİĞE KAPANDI

Uğur Samet AVCI/İSTANBUL,(DHA) - SİLİVRİ'de otluk alanda başladıktan sonra rüzgarın etkisiyle ağaçlık alana sıçrayan yangın, ekiplerin yoğun çalışmasıyla kontrol altına alınarak söndürdü. Yoğun dumandan dolayı TEM Otoyolu bağlantı yolu bir süre trafiğe kapandı.

Yangın saat 17.00 sıralarında Yeni Mahalle TEM bağlantı yolunun kenarında meydana geldi. Otluk alanda başlayan yangını görenler, durumu itfaiyeye bildirdi. Bu sırada yangın, rüzgarın etkisi ile büyüyerek ağaçlık alana sıçradı. Yangından çıkan duman nedeniyle TEM Otoyolu bağlantı yolu kısa süreyle trafiğe kapatıldı. Yangın, itfaiyenin müdahalesi ile söndürüldü. İtfaiyenin müdahalesi sırasında bazı vatandaşların da bahçe hortumlarıyla yangını söndürmeye çalıştığı görüldü.

Görüntü dökümü:

--------------

- Alevli görüntüler

- İtfaiyenin çalışmaları

- Yolu kaplayan duman

- Alevli görüntüler

- Detay

=================================

5- KARTAL'DA FİLM PLATOSUNDA YANGIN

Leyla YILDIZ-Hadican EROL/ İSTANBUL, (DHA)- KARTAL'daki bir film platosunun depo kısmında yangın çıktı. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın kısa sürede söndürüldü.

Yangın saat 19.00 sıralarında Çavuşoğlu Mahallesi Sanatkarlar Caddesi’nde bulunan bir film platosunun depo kısmında henüz bilinmeyen bir nedenle başladı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi ile yangın kısa sürede kontrol altına alınarak, söndürüldü. Ekiplerin kontrollerinde yaralanan kimsenin olmadığı belirlendi. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. (DHA)

Görüntü Dökümü:

--------------

- Olay yerinden görüntüler

- Ekiplerin çalışmaları

- Detay

================================

6- BAŞAKŞEHİR'DE KEDİYE İŞKENCE EDEREK ÖLDÜREN İNŞAAT İŞÇİSİ GÖZALTINA ALINDI; BAKAN TUNÇ AÇIKLAMA YAPTI

Vehbi DEMİR / İSTANBUL, (DHA) - BAŞAKŞEHİR'de siteye tadilat için gelen Burak Alan, bina içinde yanına gelen kediyi işkence ederek öldürdü. Alan'ın kediye işkence yaptığı anlar binanın güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Cezve isimli kedinin sahibi Serpil Daşçı, "Bana baktı kapıdan çıktı, gitti ve bir daha gelmedi. Bir kişi onu yerden yere çarptı. Bunu bir insan yapamaz, yapmamalı" dedi. Olayla ilgili sosyal medya hesabından paylaşım yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise, "İstanbul Başakşehir'de bir kedinin acımasızca tekmelenerek öldürülmesine ilişkin sosyal medyada yer alan görüntüler üzerine, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında derhal adli soruşturma başlatılmıştır. Şüpheli yakalanarak gözaltına alınmış olup, şiddet olayına ilişkin adli işlemler titizlikle sürdürülmektedir. Bu şiddet görüntüleri ne vicdanen ne de hukuken asla kabul edilemez. Hayvanlara yönelik şiddet asla cezasız kalmayacaktır" ifadelerini kullandı.

Olay bugün saat 14.30 sıralarında Başak Mahallesi'nde bulunan bir sitede meydana geldi. İddiaya göre, sitedeki tadilat işlerinde çalışan inşaat işçisi Burak A., çalıştığı binanın önünde gördüğü kediyi sevecekmiş gibi yaparak kucağına aldı. Kediyi binanın içine götüren Burak A., burada hayvana dakikalarca işkence yaptı. Kedinin işkence gördüğü anlar sitenin güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Kedinin öldüğünü gören site sakinleri, sahibi Serap Daşçı'ya haber verdi. Güvenlik kameralarını izleyen Daşçı, yaşananları görünce kayıtlarla birlikte polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Şikayet üzerine harekete geçen polis ekipleri, şüpheli Burak A.'yı gözaltına aldı.

'YERDEN YERE ÇARPTI'

Cezve isimli kedinin sahibi Serpil Daşçı, "Bebekliğinden beri bende, 6 yıldır bendeydi. Kısırlaştırmıştım, adı Cezve'ydi. Adı bile vardı. Annesini köpek boğmuştu. Küçücüktü, ben aldım büyüttüm onu. Dün gece birlikteydik. Sabah kapıdan çıkarken ben ona, 'Kızım eve erken gel. Ben gideceğim. Gelir misin ben gitmeden?' dedim. Bana baktı, sonra kapıdan çıktı, gitti ve bir daha gelmedi. Bir kişi onu yerden yere çarptı. Bunu bir insan yapamaz, yapmamalı. Yan blokta tadilat varmış, boya badana işi. Çalışmaya gelmiş. Kızımı kandırıyor, sevmek için kucağına alıyor. Binanın içine sokuyor, orada başını okşuyor. Çocuğumun kuyruğundan tutup yere çarpıp, tekmeliyor. Eros neyse ona da onu yaptılar. Eros'u izlediğimde ben uyuyamamıştım. Benim çocuğumun bunu yaşayacağını hiç düşünmedim. dedi.

'CEZASIZ KALMAYACAKTIR'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "İstanbul Başakşehir’de bir kedinin acımasızca tekmelenerek öldürülmesine ilişkin sosyal medyada yer alan görüntüler üzerine, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında derhal adli soruşturma başlatılmıştır. Şüpheli yakalanarak gözaltına alınmış olup, şiddet olayına ilişkin adli işlemler titizlikle sürdürülmektedir. Bu şiddet görüntüleri ne vicdanen ne de hukuken asla kabul edilemez. Hayvanlara yönelik şiddet asla cezasız kalmayacaktır" ifadelerine yer verdi.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

(Güvenlik Kamerası)

- Şüphelinin kediye işkence ettiği anlar

(Aktüel)

- Kedinin sahibi Serpil Daşçı ile röp.

- Toplanan kalabalık

- Binadan görüntüler

(Cep telefonu)

- Kedinin daha önce çekilmiş videosu

(Fotoğraf)

- Kedinin fotoğrafları

==================================

7- ÜMRANİYE'DE 8 KATLI OTELDE ÇIKAN YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ

Leyla YILDIZ - Hadican EROL/ İSTANBUL, (DHA) - ÜMRANİYE’de 8 katlı bir otelin 6’ncı katındaki elektrik panosunda yangın çıktı. Olay yerine gelen ekipler yangını kısa sürede söndürdü. Otelde kalan misafirler başka otellere tahliye edilirken, yangından etkilenen kimsenin olmadığı öğrenildi.

Yangın saat 20.30 sıralarında Mehmet Akif Mahallesi Şefaat Sokak’ta bulunan 8 katlı otelin 6’ncı katındaki elektrik panosunda çıktı. İhbar üzerine adrese itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ekipler gelmeden önce yangına otel çalışanları tarafından müdahale edilirken, otelde kalan misafirler tahliye edildi. Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesi ile büyümeden söndürüldü. Ekiplerin kontrollerinde yangından etkilenen kimsenin olmadığı belirlendi. Otelde kalan misafirlerin geceyi geçirmek üzere başka otellere nakledildiği öğrenildi. Yangınla ilgili inceleme başlatıldı.

‘YOĞUN BİR DUMANLA KARŞILAŞTIK’

Otelde kalan Bülent Demirci, "Ağır bir duman kokusu geldi ilk önce. Odada yatıyorduk biz. İstirahat halindeydik. Yeğenim, 'Ağabey bir koku geliyor' dedi bana. Kapıyı açtığımız zaman yoğun bir dumanla karşılaştık. Bir alt katımızda çıktı yanlış hatırlamıyorsam. Aşırı bir duman vardı. Yangın merdiveninden, hemen acil bir şekilde kaçmaya başladık. Tabii inerken biraz duman oldu. Sağ olsun otelin görevli arkadaşları da yangın tüpleriyle kapı kapı gezdiler. Çok şükür, sıkıntımız olmadan dışarıya çıkabildik. Dışarı çıktığımızda zaten her yerde su vardı. Su basmıştı oteli komple. İtfaiye de tam zamanında geldi. Yardımcı oldular. Bizi dışarı çıkardılar. Tahliye ettiler düzgün bir şekilde. Ama tabii bütün malzemelerimiz falan orada kaldı. Arkadaşım da otelin terlikleriyle çıkmış. Kendi çabamızla çıktık dışarıya" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------

(Cep telefonu)

- Otelden çıkan duman

- Oteldeki misafirlerin çıkışı

- Ekiplerin olay yerine gelmesi

(Aktüel)

- Ekiplerden görüntü

- Bülent Demirci ile röp.

- Detay

======================

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Sıradaki Haber