DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 1

1- ÇEKMEKÖY'DE SAVCIYI ÖLDÜREN ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Murat SOLAK - Leyla YILDIZ / İSTANBUL,(DHA)- CUMHURİYET Savcısı Ercan Kayhan (58), daha önceden husumetli olduğu öğrenilen Mustafa Can Gül (19) tarafından Çekmeköy'de bir restoranda boğazından bıçaklandı. Cumhuriyet Savcısı Kayhan olay yerinde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan şüpheli Mustafa Can Gül, Kartal'daki Anadolu Adliyesi'ne getirildi. Gül, sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
Olay, dün saat 21.15 sıralarında Ömerli Mahallesi'ndeki bir restoranda meydana geldi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda Genel Soruşturma Bürosu'nda görevli Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan, daha önceden husumetli olduğu öğrenilen Mustafa Can Gül tarafından boğazından bıçaklandı. İhbar üzerine adrese gelen acil sağlık ekiplerinin kontrollerinde Kayhan'ın hayatını kaybettiği belirlendi. Polis ekiplerinin çalışması ile şüpheli Mustafa Can Gül, kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı.
ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Şüpheli jandarmadaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Kartal'daki Anadolu Adliyesi'ne getirildi. Şüpheli Mustafa Can Gül'ün emniyette ve savcılıkta verdiği ifadede suçlamaları kabul ettiği öğrenildi. Gül, ifadesinin alınmasının ardından 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------------
-Şüphelinin Jandarmadan çıkarılışı
-Araca bindirilmesi
====================================
2- FATİH'TE BÜFEDE BIÇAKLI KAVGA: 1 ÖLÜ
Emre KURT - Utku Can SÖNMEZ/İSTANBUL,(DHA) - FATİH'teki bir büfeyi devralan kişi ile eski sahibinin oğlu arasında çıkan tartışma, bıçaklı kavgaya dönüştü. Kavgada bayinin yeni işletmecisi Evren Damar(44) bıçaklanarak hayatını kaybetti. Polis tarafından gözaltına alınan şüpheli Abdülkerim K.(28), 'Kasten öldürme' suçundan adliyeye sevk edildi.
Olay 3 Eylül günü saat 22.30 sıralarında Sümbül Efendi Mahallesi Koca Mustafapaşa Caddesi'nde meydana geldi. Ailesine ait olan büfenin kendisinden habersiz şekilde devredildiğini öğrenen Abdülkerim K., dükkana giderek yeni işletmeci Evren Damar ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine Abdulkerim K., yanındaki bıçak ile Evren Damar'a saldırdı. Bıçaklanan Evren Damar kanlar içerisinde yerde kalırken, şüpheli Abdülkerim K. olay yerinden kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi. Sağlık ekibi tarafından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Evren Damar, doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti. Polis ekipleri, kaçan şüpheli Abdülkerim K.'yi kullandığı bıçak ile birlikte yakalayarak gözaltına aldı. Şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından 'Kasten öldürme' suçundan adliyeye sevk edildi. (DHA)
Görüntü dökümü:
--------
(Cep telefonu)
- Olay yerinden görüntüler
(Aktüel)
-Olay yerinden gündüz görüntüsü
==============================
3- BEYKOZ BELEDİYE BAŞKANI ALAATTİN KÖSELER İLE BİRLİKTE 13 SANIK HAKKINDA TAHLİYE KARARI
Leyla YILDIZ/ İSTANBUL, (DHA)- BEYKOZ Belediyesi'ne yönelik yürütülen 'İhaleye fesat karıştırma' ve 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma ve yardım etme' suçlamaları sebebiyle görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu 26 sanığın yargılandığı davada, tüm tutuklu sanıkların tahliyesine karar verildi.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu 26 sanık hakkında 'İhaleye fesat karıştırma' ve 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, örgüte üye olma ve yardım etme' suçlarından yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede Köseler'in, 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'Hileli davranışlarla zincirleme şekilde ihaleye fesat karıştırma', 'Zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık' ve 'Zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik' suçlarından toplam 17 yıl 6 aydan, 67 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer 25 sanık hakkında ise çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.
Sanıklar bugün İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3'üncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşma salonunda Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu 13 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklar ile avukatlar hazır bulundu. Duruşmada Alaattin Köseler'in de aralarında bulunduğu toplam 26 sanık savunmalarını yaptı.
CUMHURİYET SAVCISINDAN TUTUKLAMA TALEBİ
Sanık ve avukat savunmalarının tamamlanmasının ardından mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, sanıklar Alaattin Köseler, Veli Gümüş, Serdar Karahan, Havva Dindar ve Uğur İnci'nin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini, tutuksuz sanık Yıldız Güneş'in ise tutuklanmasını talep etti.
KÖSELER: 'BU DAVA SİYASİ DEĞİLDİR'
Mütalaaya karşı savunması sorulan Alaattin Köseler, "Belediye 2012 ile 2022 yılları arasında hiç teftiş edilmedi. Ancak 2022 ile 2024 yılları arasında ise teftiş yapıldı. Bu dava siyasi değildir. Bunun altını çiziyorum. Bu davanın şu anki iktidarla da ilgisi yoktur. Bu kadar insan burada, onlarla da ilgisi yoktur. Fidan Gül konusunda, söylediği detaylar taktiksel olarak doğrudur. Beykoz Belediyesi'ne direkt başkan yardımcısı yapamazdım. Yoğurt yiyişini görmem lazımdı. Önce müdürlük verdim. Parti içinden, 'Başkan yardımcısı olmazsa' gibi telefonlar geldi. Ben de yapmadım, yoğurt yiyişini gördüm sonra yaptım" dedi.
TÜM SANIKLAR TAHLİYE EDİLDİ
Tüm savunmaları dinleyen mahkeme heyeti, ihalelerin muhasebe evrak ve dokümanlarını Beykoz Belediyesi'nden istenmesine karar verdi. Dosya kapsamında tutuklu olan aralarında Alaattin Köseler'in de bulunduğu tüm sanıkların tahliye edilmesine karar verdi. Duruşma ertelendi. (DHA)
===============================
4- LEMAN DERGİSİNDE YAYIMLANAN DİNİ DEĞERLERİ ALENEN AŞAĞILAYAN KARİKATÜRÜN SORUMLULARI HAKKINDA 7 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
İSTANBUL,(DHA) - LEMAN dergisinin 26 Haziran 2025 tarihli sayısında yer alan karikatür ile ilgili dini değerlerin alenen aşağılandığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma tamamlandı. İddianamede 'Basın ve yayın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçlaması ile gözaltına alınan 6 şüpheli hakkında 1 yıl 6 aydan 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası talep edildi.
Leman dergisinin 26 Haziran 2025 tarihli sayısında yer alan karikatür ile ilgili dini değerlerin alenen aşağılandığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re'sen başlatılan soruşturma kapsamında karikatürün çizeri Doğan Pehlevan, derginin sorumlu yazı işleri müdürleri Zafer Aknar ve Aslan Özdemir, müessese müdürü Ali Yavuz ve grafiker Cebrail Okçu tutuklanırken, Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Tuncay Akgün ise yurt dışında olduğu için yakalanamadı. Konuyla ilgili soruşturmanın tamamlanmasının ardından, iddianame hazırlandı. Suça konu karikatürün içeriğinin tarif edildiği iddianamede, şüphelilerin ifadelerine de yer verildi.
Şüphelilerin ifadeleri ve delillere yer verilen iddianamede, daha sonra olayın hukuki boyutundan bahsedildi. Somut olay değerlendirildiğinde soruşturma konusu karikatürde yer alan İslam Dini Peygamberi Hz. Muhammed ile Hz. Musa'nın tasvir edildiği karikatürün halkın din bakımından farklı özelliklere sahip bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğuna kanaat getirildi. Çeşitli ifadeler ve görsellerin bulunduğu derginin sosyal medya ve basın yayın organlarında yayınlanmasının akabinde birçok hesap ve grup tarafından yorumlar ile paylaşılarak medyada gündem oluşturduğu ve bunun ardından tahrik edilenler nazarında endişe yaratacak şekilde bir etki oluşturarak kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı vurgulandı.
İddianamede şüpheliler Ali Yavuz, Aslan Özdemir, Cebrail Okçu, Zafer Aknar ve Mehmet Tuncay Akgün hakkında 'Basın yayın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi. Karikatürün çizeri Doğan Pehlevan'ın ise aynı suçu zincirleme şekilde işlediğine dikkat çekilerek 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis ile cezalandırılması talep edildi. (DHA)
===================================
5- CHP'NİN BAZI İLÇE KONGRELERİ İPTAL EDİLDİ
İSTANBUL,(DHA) - İSTANBUL 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin CHP 38. İstanbul Kongresi hakkında aldığı 'tedbiren durdurma' kararı gereği, CHP'nin Ataşehir, Esenyurt, Sarıyer, Tuzla, Bakırköy ve Başakşehir ilçe kongreleri, ilçe seçim kurulları tarafından iptal edildi.
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin CHP 38. Olağan İstanbul Kongresi ile ilgili süren davada 2 Eylül'de aldığı ara kararda, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yönetim kurulundaki asil ve yedek üyeler, disiplin kurulundaki asil ve yedek üyeler ve üst kurul ve kurultay delegelerinin tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına karar verdi. Görevden alınan yönetim yerine CHP İstanbul İl Başkanı ve Yönetim Kurulu yetkilerini tedbiren kullanmak üzere Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap'tan oluşan 'Geçici Kurul' atandı. Ayrıca, Özgür Çelik ve yönetim kurulu tarafından alınan karar uyarınca başlatılan 39'uncu Olağan Kurultay Süreci'nin kongre takviminde yer alan seçim çalışmalarından yalnızca İstanbul il örgütünce yapılacak ilçe kongreleri ve il kongresi seçim çalışmalarının tedbiren durdurulmasına karar verildi.
MAHKEME KARARI HATIRLATILDI
Kararın İstanbul İl Seçim Kurulu ve ilçe seçim kurullarına gönderilmesinin ardından, CHP'nin Ataşehir, Esenyurt, Sarıyer, Tuzla, Bakırköy ve Başakşehir ilçe kongrelerinin iptal edilmelerine karar verildi. (DHA)
==================================
6- CHP, İLÇE SEÇİM KURULU KARARLARINA İTİRAZ ETTİ
Didem ERGİN/İSTANBUL,(DHA) - İSTANBUL'daki Ataşehir, Esenyurt ve Sarıyer ilçe seçim kurulları tarafından İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda ilçe kongrelerini iptal etmesi üzerine CHP avukatları, Yüksek Seçim Kurulu'na başvurarak kararlara itiraz etti. İtiraz başvurusunda kararların 'Tam kanunsuzluk' teşkil ettiği savunuldu.
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2 Eylül tarihli ihtiyati tedbir kararı doğrultusunda Ataşehir, Esenyurt, Sarıyer, Tuzla, Bakırköy ve Başakşehir ilçe seçim kurulları, CHP'nin bu ilçelerde yapmayı planladığı ilçe kongrelerini iptal etti. Bu kararlar üzerine CHP avukatları, Yüksek Seçim Kurulu'na(YSK) başvurarak ilçe seçim kurulu kararlarına itiraz etti. CHP YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu'nun imzasıyla sunulan dilekçede, söz konusu kararların hukuken ve fiilen icrası mümkün olmayan bir 'Görev gasbı' olduğu belirtildi. Başvuruda, Anayasa'nın 79'uncu maddesi gereği seçimlerin yalnızca seçim kurullarının denetiminde yürütülebileceği vurgulanarak, YSK'dan ilçe seçim kurulu kararlarını 'Tam kanunsuzluk' gerekçesiyle kaldırması talep edildi. (DHA)
==================================
7- 'YENİDOĞAN ÇETESİ' DAVASI DURUŞMASI YARIN DEVAM EDİLMEK ÜZERE ERTELENDİ
Ceyda BIYIKLIOĞLU/İSTANBUL, (DHA) - KAMUOYUNDA 'Yenidoğan Çetesi' davası olarak bilinen bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 16'sı tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam ediliyor. Duruşma saat 10.55 sıralarında başladı.
Kamuoyunda 'Yenidoğan Çetesi' davası olarak bilinen bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 16'sı tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesinde adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu tutuklu 16 sanıktan 6'sı hazır bulundu. Duruşmaya bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları da katıldı. Tutuklu ve tutuksuz sanıkların bazıları duruşmaya SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katıldı.
'YAPILMAMASI GEREKEN HERŞEYİN YAPILDIĞINI GÖRDÜK'
Duruşma, müşteki avukatlarının beyanıyla başladı. Kaya bebeğin ailesinin avukatı beyanında, "Uzun zamandır bebek ölümlerini tartışıyoruz. Kaya bebeğin ölümüne baktığımızda bir hastanede yapılmaması gereken herşeyin yapıldığını gördük. Bu net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Hastanede organizasyon ve yönetim hatası var. Görevli kişi kim, Adli Tıp Kurumu bile bulamadı. Tüm evraklar yalan yanlış. Bebeğin ölmesi için her türlü koşul ve şart mevcut" dedi.Karakoç ailesinin avukatı ise, "Adli Tıp Kurumu raporu ortada. Bebeklerin ölmesi için gerekli bütün koşullar hazırlanmış. Karakoç bebek bağırsak ameliyatı olmasına rağmen ölüm sebebi bebek aç bırakıldığı için ölmüş. Bebeği aç bırakmışlar ve bu yüzden ölmüş bu çok acı verici" diye konuştu.Müşteki avukatlarının beyanın ardından tutuksuz sanıkların savunmasına geçildi. Savunmaların alınmasına devam ediliyor.
'USULSÜZ BİR SEVK YAPILMADI'
Tutuklu sanık Gıyasettin Mert Özdemir savunmasında, "Vefat eden bebeklerin ölümlerinin sevk süreciyle ilgili hiçbir bağlantım yok. Usulsüz bir sevk yapılmadı ses kayıtları da dosyada mevcut. Tahliyemi talep ediyorumö dedi.
'BEN TEK BAŞIMA RAPOR YAZMADIM'
Tutuklu sanık Sümeyye Nur Taşçı ise savunmasında, "Epikriz raporlarıyla ilgili ben tek başıma rapor yazmadım. Biz Fırat beye sorardık ve onun doğrultusunda rapor yazılırdı. Tahliyemi talep ederimö dedi.
'3 YILDA 12 İŞLETMEDEN 11 MİLYON ALDIM'
Sanık Fırat Sarı savunmasında "Ben çarşamba günü Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun çıktığını öğrendim ancak rapor bana tebliğ edilmedi bu nedenle inceleme fırsatım olmadı. Rapor bana tebliğ edilmesini talep ediyorum. Mümkünse bir daha ki duruşma bu konuyla ilgili savunma yapmak istiyorum. Öte yandan Herkes bu iş bir an önce bitsin istiyor. ATK raporu çıktı, ama ne kadar aydınlatıcı bilmiyorum. Dosya hakkında gerçek dışı şeyler medyaya sunuldu. Medya bunu korkunç bir şekilde işledi. Medya bize algı oluşturdu. Bu algı varken bilirkişiden rapor istendi. O raporlar bu etki altında yazıldı. ATK raporu da büyük ihtimalle bilirkişi raporuyla aynıdır. İlker vefat etti. Benim de intihar etmemi istiyorlar. O zaman rahatlayacaklar. Milyonlarca dolar yolsuzlukla suçlandım. Ancak yeni doğan işletmesinden 3 yılda 12 işletmeden 11 milyon aldımö dedi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Sanıkların savunmasının ardından sanık avukatları beyanda bulundu. Duruşma sanık avukatlarının beyanlarının devam etmesi için yarın saat 10.00'a ertelendi. (DHA)
Görüntü Dökümü
-----
ARŞİV
=================================
8- ASSAN GROUP SORUŞTURMASINA 3 GÖZALTI
Ayşe GÜREL / İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen ASSAN Group şirketine yönelik askeri casusluk soruşturmasında 3 şüpheli eş zamanlı operasyonda gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ASSAN Group şirketine yönelik yürütülen askeri casusluk soruşturması kapsamında, aralarında ASSAN Group çalışma kayıtları bulunan eski MKE çalışanı bir şüpheli, Milli Savunma Bakanlığı'ndan ayrılan bir albay ve yine ASSAN Group çalışanı olmak üzere toplam 3 şüpheliye yönelik eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 3 şüpheli de gözaltına alınırken, şüphelilere yönelik arama ve el koyma işlemlerinin yapıldığı öğrenildi. (DHA)
=================================
9- SARIYER'DE ÜNİVERSİTE KAMPÜSÜNDEKİ CİNAYET ÖNCESİNDE KURTULUŞ'UN KAMPÜSE GİRDİĞİ ANLAR GÜVENLİK KAMERASINDA
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - SARIYER'de 30 Ağustos'ta Ayberk Kurtuluş (20) üniversitenin kampüsündeki kafede eski kız arkadaşı Hilal Özdemir'i (15) silahla vurarak öldürdükten sonra intihar etti. Ruhsatsız olduğu belirlenen tabancanın kurusıkıdan bozma silah olduğu öğrenildi. Poliste 24 suç kaydı olduğu ortaya çıkan Kurtuluş'un aracıyla geldiği kampüste, kapıdaki güvenlik görevlilerine, 'Düğüne geldim' diyerek içeriye girdiği ve aranmadığı bilgisine ulaşıldı. Kampüse aynı gün 2 kez aracıyla giren Kurtuluş'un, içeriye girdiği anların görüntüsü ortaya çıktı.
Olay 30 Ağustos Cumartesi günü saat 19.30 sıralarında Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü Yerleşkesi içerisinde bulunan kafenin önünde meydana geldi. Tartıştığı eski kız arkadaşı Hilal Özdemir'i silahla öldüren Ayberk Kurtuluş, aynı silahla intihar etti. Özdemir ve Kurtuluş'un cansız bedenleri gerekli çalışmaların tamamlanmasının ardından Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olay sonrasında, Hilal Özdemir'in bir süre önce Ayberk Kurtuluş'ta ayrılmak istediği ancak Kurtuluş'un Özdemir'i takıntı haline getirerek takip ettiği iddia edildi. Olay günü Özdemir'i arayan Kurtuluş'un, 'Son bir kez görüşelim' dediği, Özdemir'in kendisine yarı zamanlı olarak çalıştığı kafenin konumunu attığı, Kurtuluş'un da aracıyla kampüsün girişine gelip, 'Düğüne geldim' diyerek arama yapılmadan kampüse girdiği ortaya çıktı. Polis ekiplerinin yaptığı araştırmada, Kurtuluş'un olayda kullandığı silahın ruhsatsız ve kuru sıkıdan bozma tabanca olduğu belirlendi. Hilal Özdemir'in kampüs içerisindeki bir kafede yarı zamanlı olarak çalıştığı, Ayberk Kurtuluş'un ise güvenlik görevlilerine yalan söyleyerek içeri girdiği anlaşıldı. Yapılan çalışmada, Ayberk Kurtuluş'un 24 adet suç kaydının olduğu ortaya çıktı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
'DÜĞÜNE GELDİM' DİYEREK 2 KEZ ARANMADAN KAMPÜSE GİRDİ
Öğle saatlerinde kampüs içerisinde buluşan Özdemir ile Kurtuluş'un tartıştıkları, o sırada yanlarına gelen başka bir kadının Kurtuluş'u itmesi üzerine, Ayberk Kurtuluş'un aracına binerek uzaklaştığı öğrenildi. Akşam saatlerinde tekrar aracıyla kampüse gelen Ayberk Kurtuluş'un, güvenlik görevlilerine yeniden düğüne geldiğini söyleyerek, ikinci kez aranmadan içeri girdiği belirlendi. Özdemir'i yeniden yanına çağıran Kurtuluş'un yaşanan tartışma sırasında genç kızın başına 1 el ateş ederek öldürdüğü, daha sonra da silahla kendi başına ateş ederek intihar ettiği öğrenildi.
ARACIYLA İÇERİYE GİRDİĞİ ANLAR KAMERADA
Öte yandan Hilal Özdemir'i öldüren Ayberk Kurtuluş'un aracıyla kampüse girdiği anların görüntüsünü ortaya çıktı. Kurtuluş'tan önce gelen aracın güvenlik noktasında bir süre bekletildiği ve sorular sorulduğu görülürken, Kurtuluş'un neredeyse aracını durdurmadan, özel güvenlik görevlisine kısa bir şey söyledikten sonra yoluna devam ettiği görülüyor. (DHA)
Görüntü Dökümü:
----------------
(Güvenlik kamerası)
- Şüphelinin aracıyla güvenlik noktasına gelmesi (Arkadan gelen siyah araç)
==============================
10- GÜNGÖREN'DE YAYAYA ÇARPAN OTOMOBİL AYDINLATMA DİREĞİ VE İŞ YERİNİN DUVARINA ÇARPARAK DURDU
Baran AKKAYA/İSTANBUL,(DHA) - GÜNGÖREN'de sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği bir otomobil, yayaya çarptıktan sonra aydınlatma direği ve iş yerinin duvarına çarparak durabildi. Yaralanan yaya hastaneye kaldırılırken, kazanın otomobil sürücüsünün fren yerine gaza basması sonucu meydana geldiği iddia edildi.
Kaza saat 16.30 sıralarında Güneştepe Mahallesi Yavuz Selim Caddesi'nde meydana geldi. Okul bahçesinden çıkan 34 EF 7342 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine bir yayaya çarptıktan sonra aydınlatma direğine ve bir iş yerinin duvarına çarptı. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi. Yaralanan yaya, sağlık ekibinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kazada yaralanmayan araç sürücüsü ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Kaza yapan otomobil, çekici ile olay yerinden kaldırıldı. Kazanın, otomobil sürücüsünün fren yerine gaza basması sebebiyle meydana geldiği iddia edildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
--------------
- Kaza yerinden görüntüler
- Otomobilin görüntüsü
- Zarar gören iş yeri
- Detay
===============================







