İstanbulDHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

13.05.2025 - 13:18 | Son Güncellenme: 13.05.2025 - 13:18 Güncelleme: 13.05.2025 - 13:18| DHA

1- CEVDET YILMAZ: AMACIMIZ TEKNOLOJİNİN FAYDALI BİR ŞEKİLDE KULLANILMASINI SAĞLAMAK

Gülseren KARAPINAR-Harun ŞAHBAZOĞLU / İSTANBUL,(DHA)- CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 6.Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi'ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Yılmaz,

"Teknolojiye elbette karşı değiliz. Amacımız teknolojinin faydalı bir şekilde, bilinçli bir şekilde kullanımını sağlamak" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Aile Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İstanbul Valisi Davut Gül, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Mehmet Dinç, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Mütevelli Heyeti Başkanı Mücahit Öztürk, 6. Küresel Davranışsal Bağımlılıklar Kongresi'ne katıldı. 5. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi'nin devamı niteliğindeki kongreye, dünyanın farklı ülkelerinden davranışsal bağımlılıklar alanında çok sayıda araştırmacı, uzman, kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı. Kongrede davranışsal bağımlılıklarla mücadelede ulusal ve küresel gelişmeler ele alındı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Artık karşımızda fark edilmesi zor ama etkisi güçlü başka bir tablo daha var. O da davranışsal bağımlılıklar. Davranışsal bağımlılık dediğimiz şey sosyal medya, dijital oyunlar, çevrim içi alışveriş, kumar ya da ekran başında geçirilen süre gibi davranışların kişinin kendi kontrolünden çıkması ve istemese bile bu davranışları sürdürmesidir."dedi.

'ARTIK KARŞIMIZDA ETKİSİ GÜÇLÜ BAŞKA BİR TABLO VAR: DAVRANIŞSAL BAĞIMLILIKLAR'

Kongrede bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Günümüzde bağımlılık olgusu yalnızca uyuşturucu, sigara gibi maddelere indirgenemeyecek kadar çok boyutlu bir yapıya bürünmüş durumdadır. Artık karşımızda fark edilmesi zor ama etkisi güçlü başka bir tablo daha var, o da davranışsal bağımlılıklar. Davranışsal bağımlılık dediğimiz şey sosyal medya, dijital oyunlar, çevrim içi alışveriş, kumar ya da ekran başında geçirilen süre gibi davranışların kişinin kendi kontrolünden çıkması ve istemese bile bu davranışları sürdürmesidir. Dünya ülkelerine benzer şekilde ülkemizde de internet kullanımının çocuklara zarar vermesinin önlenmesi, yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, Dijital Mecralar Komisyonu çalışmalarını sürdürmektedir. Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu Çalışmaları kapsamında 2019-2023 yılları için bir Ulusal Strateji ve Eylem Planı uygulamaya koymuştuk. Bu belgeyle birlikte sadece madde bağımlılığını değil oyun, sosyal medya, dijital alışkanlıklar gibi davranışsal bağımlılıklarla mücadeleyi de devlet politikamızın bir parçası haline getirmiş durumdayız. Bugün Türkiye genelinde Sağlıklı Hayat Merkezleri bünyesinde görev yapan psikolog, sosyal çalışmacı ve çocuk gelişimciler; teknoloji ve internetin güvenli kullanımı konusunda bireysel danışmanlık hizmeti sunmaktadırlar. Teknolojiye elbette karşı değiliz. Amacımız teknolojinin faydalı bir şekilde, bilinçli bir şekilde kullanımını sağlamak" dedi.

'ULUSLARARASI ALANDA İŞBİRLİĞİNE İHTİYACIMIZ VAR'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Özellikle son dönemlerde sanal kumar konusunun Türkiye'de daha fazla gündem olduğunu ifade etmek istiyorum. Benim başkanlığımda geçtiğimiz aylarda Aile Bakanlığımız, Gençlik Spor Bakanlığımız, Ulaştırma Bakanlığımız, Maliye Bakanlığımız, MASAK hep birlikte biraraya geldik, eylem planı oluşturduk. Önümüzdeki günlerde bir izleme mekanizması çerçevesinde tekrar bu kurumlarımızla biraraya geleceğiz ve sanal kumardaki gelişmeleri, neler yapabileceğimizi ilave gözden geçireceğiz. Bu noktada en önemli unsurlardan birinin ben finansal hareketler olduğuna inanıyorum. Gerek iç gerek uluslararası finansal hareketler. Bunları kontrol edebilirsek sanal kumarı çok daha etkili kontrol edebiliriz diye inanıyorum. Aksi takdirde bir siteyi kapatıyorsunuz, uluslararası alanda bir başka siteler açılabiliyor; ama finansal hareketleri hem içeride hem uluslararası alanda etkili bir şekilde takip edebilirsek sanal kumarla daha güçlü mücadele edebiliriz. Burada içeride MASAK'ın yapacakları çok önemli. Uluslararası alanda da işbirliğine ihtiyacımız var. Uluslararası finansal kuruluşlarla da iş birliği içinde bizim bu mücadeleyi sürdürmemiz lazım. Bu anlamda Yeşilay'ın YEDAM dediğimiz Danışmanlık Merkezlerinden rehabilitasyon merkezlerine, Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı'ndan (TBM) Okulda Bağımlılığa Müdahale Programı'na (OBM), Uluslararası Yeşilay Federasyonu'ndan Bağımsızlık Seferberlik Projesi'ne kadar hayata geçirilen her bir çalışmanın çok değerli oluğunu vurgulamak istiyorum" dedi.

'ÇOCUKLARIMIZA DAHA GÜVENLİ BİR DİJİTAL DÜNYA SUNMAK İSTİYORUZ'

Burada bir konuşma yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Davranışsal bağımlılığı fark etmek çoğu zaman sandığımızdan daha zordur. Çünkü hayatın olağan akışı içerisinde gizlidir. Günlük bir alışkanlık gibi gözükür fakat bireyin ruhunu, ilişkilerini, yaşam kalitesini sessizce ele geçirir. Özellikle teknolojiyle iç içe yaşadığımız bu dönemde çocuklarımız ve gençlerimiz için çok daha sinsi bir tehdit oluşturur. Üstelik bunu artık sadece uzmanlar söylemiyor. Sosyal medya şirketleri de dile getiriyor. Bu platformlardan birinde hazırlanan şirket içi raporu bakın ne diyor. 'Sosyal medya kullanımı, çok sayıda negatif ruhsal etkiyle bağlantılı.' Bu cümleyi aynen bu şekilde kullanmışlar. Bu etkiler arasında analitik beceri, hafıza oluşumu, empati kaybı ve anksiyete artışı yer alıyor. Daha da çarpıcı olan bu mecranın uykuya, iş yeri ve okul sorumluluklarına, yakınlarla kurulan bağlara zarar verdiği raporda açıkça ifade ediliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi amacımız insan sağlığına, toplum huzuruna zarar veren bağlılığın her çeşidiyle mücadelemizi kararlı bir şekilde yürütmektir. Bu kapsamda Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulumuz ile ulusal ve uluslararası düzeyde politika süreçlerini yürütüyoruz. Bunun yanı sıra ailenin korunması ve güçlendirilmesi eylem planımızla bağımlılık tehdidine karşı bütüncül bir yol haritası izliyoruz. Bağımlılık riskine karşı erken müdahale programları, aile danışmanlığı merkezleri ve yerel işbirlikleri geliştiriyoruz. Yenilediğimiz sosyal uyum süreci danışmanlığı modeliyle, 18 yaş üstü bireylerin ailesiyle birlikte topluma güçlü bir şekilde katılmasını sağlıyoruz. Sosyal medya çalışma grubumuzla içerikleri, özellikle sosyal medyadaki içerikleri çok yakından takip ediyoruz. Çocuklarımızı yazılı, görsel ve dijital yayınların zararlarından korumak için koruyucu ve önleyici tedbirler alıyoruz. Diğer hayata geçireceğimiz yeni bir yasal düzenlemeyle çocuklarımıza daha güvenli bir dijital dünya sunmak istiyoruz. Bağımlılık artık cebimizde taşıdığımız küçük bir ekranda başlıyor. Birşey fark ettik, bu bağımlılıkların panzehiri teknolojiyle savaşmak değil, aileyle yeniden bağ kurmak, iletişim kurmak. İşte bu yüzden 2025 yılını Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 'Aile yılı' ilan ettik. Bağımlılıkla mücadele aileyle başlar ve bu kongre davranışsal bağımlılıkla mücadelede, bağımlılıkla mücadelede ailenin gücüne olan inancımızın somut bir göstergesidir" dedi.Program sonunda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a hediye takdim edildi; ardından da hatıra fotoğrafı çekimi yapıldı. (DHA)

Görüntü Dökümü

---------

-Yeşilay tanıtım filmi

-Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Göktaş'ın konuşması

-Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın konuşması

-Hediye takdimi

-Fotoğraf çekimi

==============================

2- 'GELENEKTEN GÜNÜMÜZE TÜRK MÜZİĞİ ÇALIŞTAYI' İSTANBUL'DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Tuğçe ODABAŞI- Murat SOLAK- Hadican EROL / İSTANBUL, (DHA)- 'Gelenekten Günümüze Türk Müziği Çalıştayı'nda konuşan Bilal Erdoğan "Eksikliğimiz hala yeni bir entelektüel sınıfın ortaya çıkıp topluma işitmesi gereken bazı şeyleri söylemesi, bazı konularda yönlendirmesi, ilham vermesi, istikamet vermesi. İnanıyorum ki bu kurumlar etrafında şekillenen bugünkü çalıştay, bu okulu tanıtma çabalarımızın bir hülasası gibi oldu" dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı ile İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı iş birliğiyle hayata geçirilen 'Gelenekten Günümüze Türk Müziği Çalıştayı' İstanbul'daki Palet Türk Müziği İlkokulu'nda gerçekleştirildi. Çalıştaya, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Faruk Yelkenci, YETEV Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden ve İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İpek Akın katıldı. Açılış konuşmalarıyla başlayan çalıştayda, Türk müziğinin tarihsel rolüne, eğitimdeki yerine ve yeni nesillerle nasıl daha güçlü bağ kurabileceğine dair mesajlar verildi.

'TOPLUMA FİKRİ ANLAMDA ÖNDERLİK EDECEK İNSANLAR BURALARDAN YETİŞECEK'

Türkiye'nin yüzyıllardır tarihsel yön arayışında olduğunu söyleyen Bilal Erdoğan, "Biz millet olarak herhalde 300 yıldır, herhalde Karlofça'dan beri diyebiliriz, istikametimizi arıyoruz. Ne yola gideceğimize karar vermeye çalışıyoruz, bulmaya çalışıyoruz. Zaman zaman yukarıdan aşağıya, zaman zaman aşağıdan yukarı çeşitli girişimler, çeşitli yönlenmeler içerisinde bulunmakla birlikte hala bir karar vermiş, bir yola girmiş de değiliz. Ama sanıyorum bu okul, bu karara biraz aşağıdan yukarı hizmet etmeye çalışıyor. Kendi kimliğimiz, kendi kültürümüz, kendi derinliğimiz, kendi geçmişimizle bir gelecek inşasına yönelik bir karar vermeye katkı sağlıyor bu okul" dedi.

Bu çabanın entelektüel anlamda da desteklenmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Bunun tabii devamında eksikliğimiz hala yeni bir entelektüel sınıfın ortaya çıkıp topluma işitmesi gereken bazı şeyleri söylemesi, bazı konularda yönlendirmesi, ilham vermesi, istikamet vermesi. İnanıyorum ki bu kurumlar etrafında şekillenen bugünkü çalıştay, bu okulu tanıtma çabalarımızın bir hülasası gibi oldu. Çünkü gelen misafirler, neler yapılması gerektiğiyle ilgili bize öneriler sundular, değerlendirmelerini bizimle paylaştılar. Biz de dedik ki, bunu daha sistematik bir şekilde nasıl geliştirebiliriz ve bugün burada söz alacak panellerde katkılarını sağlayacak birçok insan, okulumuzun bundan önceki etkinliklerimizde bizi ziyaret ettiler, tanıdılar. Ümit ediyorum ki bu okulda yetişen çocuklarımız, müzikle, tabii ki hepsi konservatuvara gitmeyebilir ama, hepsi birer kültür insanı olacak hangi meslek sahasında hayatlarını sürdürürlerse sürdürsünler. İnanıyorum ki bu yeni entelektüel sınıfın oluşmasında belki kendileri de rol oynayacaklar. Gerçekten bu topluma fikri anlamda önderlik edecek insanlar buralardan yetişecek" ifadelerini kullandı.

Müziğin yalnızca sanatsal değil, kültürel bir taşıyıcı olduğunu da vurgulayan Bilal Erdoğan, "Müzik, aslında müzikten çok fazlası. İşte rahmetli hocam Cinuçen Tanrıkorur, Türk diliyle ilgili çok yazılar yazardı. Bütün bunların ne kadar birbiriyle alakalı olduğunu, yani kimliğin, kültürün nesilden nesile aktarımında bunların sadece sembolik değil, asli taşıyıcılar olduğunu bizlere anlatmaya çalışıyordu. İnşallah bu 21'inci yüzyılın zorlukları karşısında, yine toplumumuzu bunlara ikna edecek, bu istikamet arayışımızda bize yön gösterecek insanların özellikle yetişmesine bu kurumlar katkı sağlar. Türk müziğinin, kültürümüzün, kimliğimizin geleceğini inşa etmede birbirimizle daha çok paylaşmaya ihtiyacımız var, birbirimizle daha çok istişare etmeye ihtiyacımız var. Kurumların sayısının artması çok kıymetli" dedi.

Türk müziğinin tarihsel gelişimine de değinen Erdoğan, Palet Türk Müziği İlkokulu'nun bu zincirin önemli bir halkası olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:

"Çünkü Türk müziği bugünlere geldiyse, yeri geldi Yenikapı Mevlevîhânesi rol oynadı; yeri geldi Dârülelhan rol oynadı, yeri geldi Saadettin Kaynak veya Tanburi Cemil birer kurum oldular ve bunu sürdürdüler. Ama ben inanıyorum ki Palet Türk Müzik İlkokulu, bunu sağlayan kurumlardan bir tanesi olarak geleceğimize hizmet edecek.ö

Görüntü Dökümü:

------------------

-Çalıştay başlarken detay

-Bilal Erdoğan detay

-Bilal Erdoğan konuşması

-Açılış konuşmaları detay

-Plaket taktimi detay

=============================

3- BAKIRKÖY'DEKİ ÖLÜMLÜ KAZADA İETT ŞOFÖRÜ HAKKINDA KARAR ÇIKTI

Ceyda BIYIKLIOĞLU/ İSTANBUL, (DHA)- BAKIRKÖY'de kullandığı İETT otobüsüyle 80 yaşındaki Sevinç Tuna'nın ölümüne neden olan şoför Murat Şahin ilk kez hakim karşısına çıktı. Tutuksuz sanık Şahin hakkında 'Taksirle adam öldürme' suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

30 Ekim 2024'te meydana gelen kazada, İETT otobüs şoförü olan Murat Şahin, Çırpıcı Sosyal Tesisleri önünde duran 80 yaşındaki Sevinç Tuna'ya çarptı. Murat Şahin'in kullandığı 34 HO 2338 plakalı İETT otobüsünün çarpması sonucu, sağlık görevlilerinin yaptığı kontrolde yaşlı kadının hayatını kaybettiği belirlendi. Bakırköy Adliyesi'ne götürülen Şahin, savcılık ifadesi sonrası sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliğince 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan tutuklandı.Şahin bir süre sonra serbest bırakıldı.

'VİCDANEN RAHATIM'

Şoför Murat Şahin Bakırköy 47. Asliye Ceza Mahkemesi'ne çıktı. Şahin savunmasında "Orada kim olursa olsun o kişiyi göremezdi. Tali kusuru kabul etmiyorum, kazanın sorumlusu ben değilim. Vicdanen rahatım" dedi.

SANIK HAKINDA KARAR AÇIKLANDI

Tutuksuz sanık Şahin hakkında savcılık mütalaasında 'Taksirle adam öldürme' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsini istedi. Mahkeme Şahin'in 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarpıtılmasına karar verdi. Şahin'in 6 ay süreyle ehliyetine el konuldu. (DHA)

===========================

4- İSTANBUL'DAKİ İZİNSİZ GÖSTERİLERDE TUTUKLANAN 3 SANIK HAKKINDA 'CUMHURBAŞKANINA HAKARET' SUÇUNDAN İDDİANAME

Leyla YILDIZ/İSTANBUL,(DHA)- KADIKÖY'de, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından protesto gösterileri sırasında gözaltına alınıp tutuklanan, kronik kalp ve böbrek hastası olduğu belirtilen üniversite öğrencisi Esila Ayık ile aynı izinsiz gösteride tutuklanan Arda Öğüşlü ve Mehmet Efe Erdoğan hakkında 'Cumhurbaşkanına alenen hakaret' suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8'er aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından düzenlenen izinsiz protesto gösterilerinde gözaltına alınan Esila Ayık ile aynı eylemde tutuklanan Arda Öğüşlü ve Mehmet Efe Erdoğan hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, 8 Nisan Salı günü saat 19.00 sıralarında Kadıköy'de bulunan Festival Park Etkinlik alanında 'Gençlik Dayanışma Sahnesinde Buluşuyoruz' konulu programa katılan ve ellerinde suç içerikli pankart ve dövizleri tutup fotoğraf çektiren kişilerin, Arda Öğüşlü, Mehmet Efe Erdoğan ve Esila Ayık olarak tespit edildiğinin ihbar edilmesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığı belirtildi. Şüphelilerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı'na yönelik ifadelerin yer aldığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın silüetinin olduğu dövizleri ellerinde tutarak fotoğraf çektirdikleri belirtildi. İddianamede, 8 Nisan 2025 tarihli görüntü izleme ve tespit tutanağıyla şüphelilerin pankart ve dövizlerle fotoğraf çektirdiklerine dair görüntülerin yer aldığı da kaydedildi.

'PROGRAMA FOTOĞRAF ÇEKMEK AMACIYLA GİTTİM'

Esila Ayık savunmasında, "Programa fotoğraf çekmek amacıyla gittim. Alanda pankartı tanımadığım birinden aldım ve elimde tuttum. Herhangi bir kişi beni zorlamadı. O ortamda fotoğrafımın olmasını istediğim için fotoğraf cektirdim. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.

'KONSER İÇİN GİTTİM'

Arda Öğüşlü ise savunmasında, " 'Gençlik Dayanışma Sahnesinde Buluşuyoruz' konulu programa konser için katıldım. Yağız olarak hatırladığım kişi elime pankartı verdi. Ben de havaya kaldırarak tuttum, suç teşkil ettiğini bilmiyordum. Arkadaşlarımın ısrar etmesi üzerine gittim. Yüzüme taktığım baffi (maske şeklindeki bez parçası) havanın soğuk olması nedeniyle taktım. Suçlamaları kabul etmiyorumö dedi. Mehmet Efe Erdoğan ise savunmasında, " 'Gençlik Dayanışma Sahnesinde Buluşuyoruz' konulu programa konser için katıldım. Görüntü tespit tutanaklarındaki kahverengi sırt çantalı kişi benim. Tanımadığım bir şahıs elime pankartı verdi. Pankartı okumadım. Arda isimli arkadaşım da vardı. Suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.

'CUMHURBAŞKANINA HAKARET' SUÇUNDAN CEZA İSTEMİ

İddianamede şüphelilerin hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaret' eyleminden dolayı kovuşturma izni verildiği, yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, şüphelilerin yukarıda belirtilen paylaşımı Cumhurbaşkanını tahkir kastıyla yaptığı, paylaşımının düşünce ve eleştiri özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, şüphelilerin, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçunu işlediklerinin delillerle tüm soruşturma dosyası kapsamından anlaşıldığı belirtilerek, ayrı ayrı 'Cumhurbaşkanına alenen hakaret' suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapsi cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi.

İddianamenin gönderildiği Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından 3 şüphelinin de yargılanmasına başlanacak.(DHA)

=============

5 - BAKIRKÖY'DEKİ ÖLÜMLÜ KAZADA İETT ŞOFÖRÜ HAKKINDA 2 YIL 6 AY HAPİS CEZASI

'VİCDANEN RAHATIM'

SANIK HAKINDA KARAR AÇIKLANDI

============================

6- KAÇAK GÖÇMENLERE SAHTE EVRAK DÜZENLEYEN ŞEBEKEYE OPERASYON: 6 GÖZALTI

Derya EVREN KORKMAZ/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'da yasadışı yollardan ülkeye giren göçmenlere sahte belge düzenleyen şebekeye operasyon düzenlendi. Operasyonda 6 kişi gözaltına alınırken, operasyon sırasında farklı ülkelere ait çok sayıda sahte evrak da ele geçirildi.

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında, Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, yasadışı yollarla ülkeye giriş yapan göçmenlere sahte belge ve evrak düzenleyen kişilerin tespit edilmesi için çalışma başlattı.Yürütülen çalışmalarda Avcılar'da sahte belge düzenlemekte kullanılan iki adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda M.D. (31), S.H. (44), M.A. (31), H.B. (31), F.B. (29) ve M.Ş.A. (22) gözaltına alındı.

ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER

Adreslerde yapılan aramalarda; farklı ülkelere ait 372 sahte pasaport, 117 kimlik, sürücü belgesi ve oturum kartı, 27 sahte vize yaprağı, 2 bin 300 sahte pasaport dış kapağı ve bin 500 iç defteri, 78 metal pasaport baskı kalıbıyla, sahte belge üretiminde kullanılan çok sayıda teknik cihaz ele geçirildi. Ayrıca adreslerde yapılan aramalarda 730 uyuşturucu hap ve 1 adet ruhsatsız tabanca bulundu.Gözaltına alınan şüpheliler, 'Resmi belgede sahtecilik', '6136 sayılı kanuna muhalefet' ve 'Uyuşturucu madde ticareti' suçlarından adliyeye sevk edildi.(DHA)

Görüntü Dökümü

--------

-Adreslerde arama yapılması

-Bulunan evraklardan detay

-Evrak basımında kullanılan makinelerin bulunması

-Şüphelilerin adliye sevk edilmesi

==============================

7- İSTANBUL MERKEZLİ 10 İLDE FETÖ OPERASYONU: 13 KİŞİ YAKALANDI

İstanbul - İstanbul merkezli 10 ilde FETÖ operasyonu: 13 kişi yakalandıGüvenlik?2025-05-13 09:31:39?Türkiye?İstanbul??Ulusal?Ayşe Gürel

Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) - İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 10 ilde 15 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyonda FETÖ terör örgütüne mensup 13 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından, 31 şüphelinin yakalanmasına yönelik 13 Mayıs'ta İstanbul, Ankara, Adana, Antalya dahil olmak üzere 10 ilde, 15 adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. FETÖ terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda 13 şüpheli yakalandı. Diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü öğrenildi.(DHA)

============================

8- İSTANBUL'DA 250 MİLYON TL'LİK KAÇAK DEĞERLİ TAŞ OPERASYONU: 2 GÖZALTI

Derya EVREN KORKMAZ/İSTANBUL, (DHA)- Yurt dışından Türkiye'ye yasa dışı yollarla yaklaşık 250 milyon lira değerinde zümrüt, pırlanta gibi değerli taşları getiren şüphelilere operasyon yapıldı. Operasyonda 2 şüpheli gözaltına alınırken, 151 kilo 361 gram pırlanta, zümrüt, yakut, kuvars, sedef, ametist gibi değerli taş, 940 adet değerli taşla işlenmiş kolye, yüzük ve küpe ele geçirildi.

Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yurt dışından yasa dışı yollarla değerli taş kaçakçılığı yapan organizasyonlara yönelik yürüttüğü çalışmalar kapsamında 250 milyon TL değerinde kaçak taş ve takı ele geçirdi. Operasyonda 2 kişi gözaltına alındı.

Yapılan çalışmalarda, kaçakçılığın havayolu üzerinden gerçekleştirildiği tespit edildi. 12 Mayıs'ta İstanbul Havalimanı'ndan yurda giriş yapan bir yolcu, hareketlerinden şüphelenilerek durduruldu. Üst aramasında 58 gram pırlanta ve altın takı ele geçirildi. Soruşturmayı derinleştiren ekipler, ele geçirilen taşların yasa dışı yollarla Afrika ve Hindistan gibi ülkelerden Türkiye'ye sokularak merdiven altı yöntemlerle piyasaya sürülmek istendiğini ve bu yolla haksız kazanç sağlanacağını belirledi. Çalışmaların devamında Fatih ilçesindeki bir adrese düzenlenen operasyonda 1 kişi daha gözaltına alındı. Adreste yapılan aramalarda piyasa değeri yaklaşık 250 milyon lira olan; 151 kilo 361 gram pırlanta, zümrüt, yakut, kuvars, sedef, ametist gibi değerli taş, 940 adet değerli taşla işlenmiş kolye, yüzük ve küpe ele geçirildi. Gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Polis ekiplerinin şüphelinin üzerindeki taşları bulması

-Fatih'teki adrese girilmesi

-Adreste değerli taşların bulunması

-Ele geçirilen değerli taşların emniyette sergilenmesi

============================

9- KADIKÖY'DE PANKART ASAN 2 ŞÜPHELİ YAKALANDI

Ayşe GÜREL/İSTANBUL (DHA) - KADIKÖY'de pankart asan DSİH (Devrimci Sosyalist İşçi Hareketi) terör örgütüne yönelik operasyon düzenlendi. 3 ilçede düzenlenen operasyonlarda 2 şüpheli yakalandı. 1 kişinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, DSİH (Devrimci Sosyalist İşçi Hareketi) silahlı terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik yapılan çalışmalarda, 5 Mayıs Pazartesi günü, Kadıköy'de pankart asan 3 şüpheliye operasyon düzenlendi. Sarıyer, Üsküdar ve Eyüpsultan'da şüphelilerin adreslerine yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda 2 şüpheli yakalandı.1 şüphelinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi. (DHA)

===============================

10- ATAŞEHİR'DE TAMİRHANEDEKİ OTOMOBİL ALEV ALEV YANDI

İsa ALMAÇAYIR / İSTANBUL, (DHA)- ATAŞEHİR'de tamirhaneye getirilen otomobil alev alev yandı. Yangın nedeniyle tamirhanede de büyük hasar oluştu. Yangını çevredeki vatandaşlar cep telefonu kamerasıyla görüntüledi.

Yangın, saat 10:30 sıralarında Küçükbakkalköy Baş Öğretmen Caddesi'nde bulunan iki katlı binanın giriş katındaki tamirhanede meydana geldi. Bakım için tamirhaneye getirilen otomobil bilinmeyen bir nedenle yanmaya başladı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri caddeyi trafiğe kapattı. Yangın itfaiye ekiplerinin yaklaşık bir saat süren çalışması sonucunda söndürüldü. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken otomobil kullanılmaz geldi ve tamirhanede büyük hasar oluştu.

Yangını gören Mustafa Yiğit Kılıç, "Burada yemek yiyordum bir anda garajdaki araç alev almaya başladı. Daha sonra itfaiye araçları geldi müdahale etti. Gördüğüm kadarıyla yaralanan yok" dedi.

İsmail Gezici, "Dubaları gördüm, kapalı olan garajda yangın olduğunu söylediler. Neden olduğunu bilmiyorum" diye konuştu.

'BİR ANDA PATLAMA OLDU'

Tamirhane sahibinin komşusu olan Emrah Muratoğlu ise, "Ben burada çiğköfteciyim. Karşıdaki komşum bir anda bağırmaya başladı. Yangın tüpü istedi. Arkadaşlar yardıma koştu. Araç gazlı olduğu için herhalde bir anda parladı. Ondan sonra yangın büyüdü. Su falan döktüler ama bir anda bir patlama oldu. Yangın iyice aldı başını gitti, duvarlar dökülmeye başladı. Dükkan sahibinin de büyük ihtimalle maddi zararı büyük ama biz ona esnaf olarak yardımcı olacağız. Mağdur etmeyiz inşallah" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------

Yanan otomobilden görüntü (cep telefonu)

Ekiplerden görüntü

Yangın tüplerinden görüntü

Mustafa Yiğit Kılıç ile röp

İsmail Gezici ile röp

Emrah Muratoğlu ile röp

Genel ve Detay görüntüler

============================

11- ARNAVUTKÖY'DE HAFİF TİCARİ ARAÇLA DRİFT ATTI; ARKADAŞI CAMDAN DÜŞTÜ

Taylan ERGÜN / İSTANBUL, (DHA)- ARNAVUTKÖY'de hafif ticari araçla drift atan gençlerden biri aracın yolcu koltuğundaki kapısından yere düştü. O anlar cep telefonu ile kaydedildi.

Kaza, dün öğle saatlerinde Arnavutköy Bolluca Mahallesi'nde yaşandı. Hafif ticari araçla drift atan bir grup gençten birisi aracın yolcu koltuğundaki kapısından yere düştü. O anlar cep telefonu kamerası ile görüntülenirken, yere düşen genç bir süre hareketsiz kaldı. Yaralanan genci, arkadaşları araca bindirip uzaklaştı.

Görüntü Dökümü:

--------------------

(Cep telefonu)

-Drift anları

-Gencin araçtan düşmesi

-Yaralının araca alınması