Geri Dön
İstanbulDHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 3

1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: KADIN ELİNİN DEĞDİĞİ YERDE HUZUR VE DÜZEN OLUR

Tuğçe SEZER ODABAŞI-Fırat ALKIZ/İSTANBUL,(DHA) - 'Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Toplum hayatında olduğu gibi şehir hayatı ve yerel yönetimlerde de kadınların etkin olmaları kritik önemdedir. Çünkü her şehir, insanların topluluk halinde yaşadığı her yerleşim birimi, aynı zamanda o insanların evi, yuvası mesabesindedir. Kadının olduğu yerde barış olur, kadının olduğu yerde birlik olur, kadının olduğu yerde dirlik olur. Kadın elinin değdiği yerde huzur ve düzen olur. Kadının güçlü olduğu yerde gelişme olur, ilerleme olur, inşa olurö dedi.

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığı tarafından 'Kadınla Yükselen Şehirler' temasıyla düzenlenen 'Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi' İstanbul'da başladı. 5 Aralık 1934'te kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasının yıl dönümünde gerçekleştirilen zirvenin 2'nci günü bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile devam etti. Afrika, Asya, Avrupa ve Balkanlar'dan kadın belediye başkanları ile Türkiye'den kadın belediye başkanları ve kadın meclis üyelerini İstanbul'da buluşturan zirve yarın son bulacak.

Yerel yönetimlerdeki iyi uygulamaların paylaşılması ve somut işbirliklerine dönüştürülmesini hedefleyen zirvenin sonunda somutlaştırılan işbirliği protokolleri ve 2025-2026 yol haritası açıklanacak. Bugün gerçekleşen 2'nci gününde zirveye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Tuğba Işık Ercan, belediye başkanları, milletvekilleri ve meclis üyeleri katıldı.

'KADINLA YÜKSELEN ŞEHİRLER TEMASI ALTINDA ÖNEMLİ MESELELER MASAYA YATIRILACAK'

Burada katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti Kadın Kolları Başkanlığımızın değerli yöneticileri, değerli kadın belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, saygıdeğer misafirler, hanımefendiler, beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyor, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları tarafından düzenlenen Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi'nde sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Zirveye katılan değerli misafirlerimize, Avrupa'dan Asya'ya, dünyanın farklı köşelerinden ülkemizi ve İstanbul'umuzu teşrif eden değerli yerel yönetici ve temsilcilere hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. AK Parti Kadın Kolları Başkanlığımızı, Sayın Başkan ve ekibini, zirvede emeği ve katkısı olan tüm arkadaşlarımı tebrik ediyor; katkı sağlayan tüm hocalarımıza, tüm misafirlerimize de şimdiden şükranlarımı iletiyorum. Dün başlayan ve yarın sona erecek zirvemizde 'Kadınla Yükselen Şehirler' teması altında önemli meseleler masaya yatırılacak. Bu kapsamda Türkiye'de şehircilik vizyonu ve konut politikası, şehircilikte kadın ve aile politikaları, akıllı şehirler, enerji yönetimi ve dijital dönüşüm, göçmen politikaları ve sosyal uyum, iklim değişikliği, çevre ve sürdürülebilirlik gibi başlıklarda paneller düzenlenecek, meseleler açık yüreklilikle değerlendirilecek" diye konuştu.

'KADINLARIN OMUZLARINDAKİ YÜK GİDEREK DAHA DA AĞIRLAŞIYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zirvemize iştirak eden birbirinden seçkin isimlerden gelen tenkit, tespit ve tekliflerin başta partimiz ve hükümetimiz olmak üzere hepimiz açısından yol gösterici olacağına samimiyetle inanıyorum. Şurası bir gerçek ki kırsaldan kentlere doğru göçün artmasıyla birlikte tüm dünyada kadın odaklı şehircilik politikalarına duyulan ihtiyaç her geçen gün kendisini daha fazla hissettiriyor. Daha önce de ifade ettiğim gibi, kadınların omuzlarındaki yük giderek daha da ağırlaşıyor. Kadınlardan bir taraftan geleneksel sorumluluklarını yerine getirmeleri, diğer taraftan da çalışma hayatının içinde bizzat yer alarak aile bütçesine destek olmaları bekleniyor. Kadınlar eskiden olduğu gibi hem aileyi çekip çevirmeye çalışırken hem de çalışma hayatının zorluklarını, sıkıntılarını omuzlamak zorunda kalıyor. Aynı şekilde savaşların, çatışmaların, ekonomik krizlerin, sosyal ve siyasal huzursuzlukların yükünü herkesten fazla kadınlar çekiyor. Dolayısıyla değişimi, teknolojiyi, aşırı ve sağlıksız şehirleşmenin getirdiği sorunları, üç boyutlu şehircilik tasarımını konuştuğumuz bir dönemde tertiplenen bu zirveyi çok ama çok isabetli buluyorum. Zirvenin ufuk açıcı tartışmalara ve somut sonuçlara vesile olmasını canı gönülden temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.

'KADININ OLDUĞU YERDE BİRLİK OLUR, DİRLİK OLUR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu hususun altını dikkatle çizmek istiyorum. İdeal ve adil bir toplumsal hayat ancak kadınların söz ve hak sahibi olmaları ile mümkündür. Toplum hayatında olduğu gibi şehir hayatı ve yerel yönetimlerde de kadınların etkin olmaları kritik önemdedir. Çünkü her şehir, insanların topluluk halinde yaşadığı her yerleşim birimi, aynı zamanda o insanların evi, yuvası mesabesindedir. Kadının olduğu yerde barış olur, kadının olduğu yerde birlik olur, kadının olduğu yerde dirlik olur. Kadın elinin değdiği yerde huzur ve düzen olur. Kadının güçlü olduğu yerde gelişme olur, ilerleme olur, inşa olur. Tıpkı medeniyetimiz gibi şehirlerimizin de anaç karakterde olması işte bu hakikatin tezahürüdür. Bakınız, kadınların kurucu aklı o kadar kıymetlidir ki bunu gündelik hayatta eşlerden birinin vefat ettiği ailelerde çok net görebiliriz. Eşlerden evin erkeği rahmetli olmuşsa kadın dirayetiyle, metanetiyle, şefkatiyle aileyi kanatları altına alarak tüm bireylere sahip çıkar. Eşi vefat ettikten sonra o ocak sönmüyorsa başında kadın olduğu içindir. O aile dağılmıyorsa kadının kurucu ve kuşatıcı fıtratı sayesindedir. Toplumun çekirdeği olan aile nasıl evvel emirde kadınların fedakarlıkları, gayretleri ve emekleri sayesinde ayakta duruyorsa toplumsal hayatta da şehirler, ülkeler, milletler kadınlar sayesinde ayakta durur. Kemal Tahir'in ifadesiyle, "Devletimizi devlet ana yapan kadınlardır" dedi.

'HER BİRİ EKMEK GİBİ, SU GİBİ AZİZ OLAN BÜTÜN HANIMLARA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerin şahsında, siyasi hayatım boyunca beraber yol yürüdüğüm tüm hanım kardeşlerime, dava ve mücadele arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yine buradan, 81 vilayetimizde yerel yönetimlerde çalışan tüm kadınlara, siyasete ve belediyelere kadın eli değdiren tüm hanım kardeşlerime en kalbi selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum. Ressam, şair, bu ülkenin değerlerini sanata dönüştüren Bedri Rahmi Eyüboğlu kadınlar için şöyle diyordu. 'Seni düşündüm şükrederek, su gibi aziz olasın, her daim ekmek gibi mübarek.' Evet, başta eşim ve çocuklarım olmak üzere her biri şükür vesilesi olan, her biri ekmek gibi, su gibi aziz olan bütün hanımlara, bütün hanım kardeşlerime, ülkemize, milletimize ve hareketimize yaptıkları eşsiz katkılar için şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

'KADINLARIN 5 ARALIK KADIN HAKLARI GÜNÜ'NÜ CANIGÖNÜLDEN TEBRİK EDİYORUM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün ülkemizde kadın hakları açısından önemli bir düzenlemenin 91'inci yıl dönümüdür. 1930 yılında önce belediye seçimlerinde seçme-seçilme hakkı elde eden kadınlar, dört yıl sonra, 5 Aralık 1934'te anayasa ve seçim kanununda yapılan değişikliklerle milletvekili seçme ve seçilme hakkı kazanmıştır. Böylece ülkemizde kadınlar, Avrupa'daki hemcinslerinden çok daha evvel seçme-seçilme hakkına kavuşmuştur. 1935 yılında gerçekleştirilen ilk genel seçimlerde de 17 kadın milletvekili Meclis'te temsil hakkına sahip olmuştur. Temel hak ve özgürlüklerin kullanımında eşit muamelenin önünü açan bu önemli düzenlemenin 91'inci yıl dönümü kutlu olsun diyor, buradaki hanım kardeşlerimin şahsında ülkemizdeki tüm kadınların 5 Aralık Kadın Hakları Günü'nü canı gönülden tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.

'KADINLAR MİLLETİMİZİN KADİM TARİHİNDE HEP MÜSTESNA BİR KONUMDA OLDULAR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şunu da ifade etmek isterim değerli kardeşlerim. Kadınlar milletimizin kadim tarihinde hep müstesna bir konumda oldular. Uygur dönemine ait yazıtlara bakıldığında 'ana' sözcüğünün her zaman 'baba' sözcüğünden önce geldiği görülür. Tabiri caizse çift başlı kartalın bir başı kadın bir başı erkektir. Kartal'ın bir başı hakan ise diğer başı hatundur. Tarihimizde Ertuğrul Gazi'nin annesi Hayme Ana, Osman Gazi'nin eşi Bala Hatun, Orhan Gazi'nin eşi Nilüfer Hatun, Ankara'da metfun Melike Hatun gibi nice öncü ve örnek kadın şahsiyetler vardır. O fedakar, o cefakar, o özgüven ve haysiyet sahibi kadınları hep şükranla, minnetle yad ediyoruz, bugün de bir kez daha rahmetle anıyoruz. Kadınlar İstiklal Harbimizde de son derece mühim roller üstlenmişlerdir. Şehir şehir dolaşarak Kuva-yi Milliye ve Milli Mücadele'yi halka anlatan; bebeği kucağında olduğu halde cepheye mermi taşıyan, 'Ben cephe gerisinde değil, cephede erkeklerle birlikte savaşacağım' diyerek işgalcilere kök söktüren yiğit kadınlar, erkeklerle birlikte bu topraklar için can verdiler, bize üzerinde özgürce yaşayacağımız bir vatan bıraktılar" dedi.

'TÜRK KADINININ BU HAKKI SALAHİYET VE LİYAKATLE KULLANACAĞINA İNANIYORUM'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhuriyetimizin kuruluşu ve yükselişinde de kadınlar her zaman ön safta yer aldılar. İşte 1930 ve 1934'te yapılan düzenlemelerle kadınların bu mücadelesi onurlandırılmış, bir nevi hakları teslim edilmiştir. Gazi Mustafa Kemal, bu hakkın verilmesinin ardından şöyle demiştir. 'Medeni memleketlerin birçoğunda kadından esirgenen bu hak bugün Türk kadınının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatle kullanacaktır.' Evet, bizzat kendi ifadesiyle kadınların liyakat ve salahiyetle kullanmaları için verilen bu hak, Gazinin vefatından sonra gelenler tarafından sabote edilmiş, çeşitli kısıtlamalar ve yasaklarla aşındırılmıştır. Doğrusu, kadınlar bu anayasal haklarını uzun yıllar salahiyetle, liyakatle ve özgürce kullanamadılar. Görünür görünmez birçok engelle karşılaştılar. Mesela başörtüleri dolayısıyla seçilme hakkından mahrum bırakıldılar. Mesela üniversiteyi kazandıklarında karşılarında ikna odalarını buldular. Mesela kılık kıyafetlerinden, mezun oldukları okullardan ötürü ayrımcılığa uğradılar" diye konuştu.

'UNUTMUYORUZ VE HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "28 Şubat'ın baskıcı atmosferinde binlerce kadın eğitim, çalışma, kamuda istihdam haklarından feragat etmek zorunda kaldı. Kadınlar yıllarca inanç değerleriyle okulları, eğitimleri, meslekleri arasında çok travmatik tercihler yapmak mecburiyetinde bırakıldı. Bunların hepsini beraber yaşadık. Biliyorum ki şu an bu salonda bulunan bütün arkadaşlarımın da önemli bir kısmı bu ayrımcılığı iliklerine kadar yaşadı. Şimdi ben buradan soruyorum. Meclise başörtüsüyle girdi diye adeta linç edilen kadınları hangimiz, nasıl unutabiliriz? Okullarda, üniversitelerde yürütülen cadı avını nasıl unutabiliriz? '411 el kaosa kalktı' manşetinin temsil ettiği karanlığı nasıl unutabiliriz? Başörtüsü yasağının sürmesi için Anayasa Mahkemesi'nin kapısında nöbet tutan CHP'yi ve özgürlük düşmanı zihniyetini nasıl unutabiliriz? Bugün sesleri eskisi kadar çok çıkmasa da medyada, sosyal medyada, iş dünyasında, siyasette, bürokraside varlığını hâlen devam ettiren kadın hakları cellatlarını nasıl unutabiliriz? Bunları unutmadık. Unutmuyoruz ve hiçbir zaman unutmayacağız" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE, KADIN HAKLARI KONUSUNDA ALTIN YILLARINI BİZİM DÖNEMİMİZDE YAŞIYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her ne kadar kadınlar seçme-seçilme hakkını 91 sene önce elde etmiş olsalar da maalesef bu haklarını hiçbir kısıtlama olmadan kullanmaları uzun, sancılı, zorlu, bedellerle dolu bir mücadeleyi gerekli kılmıştır. Burada şu gerçeği büyük bir gururla ifade etmek isterim. Türkiye, kadın hakları konusunda kelimenin tam manasıyla altın yıllarını bizim dönemimizde yaşıyor. Yıllarca bu meselenin edebiyatını yapanlar hiçbir adım atmazken, biz hanım kardeşlerimizin sosyal hayatta, kamuda, ticarette ve en önemlisi siyasette hak ettikleri yere gelmeleri için yoğun bir gayret içindeyiz" dedi.

'NEREDEN NEREYE'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu son 23 yılın rakamlarına göz attığınızda zaten görüyorsunuz. Göreve geldiğimizde kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 27,9'du. 2025 Eylül ayı itibarıyla bu rakam yüzde 35,7'ye yükseldi. Parlamentodaki kadın milletvekillerinin sayısı 24, kadın temsil oranı ise sadece yüzde 4,4'tü. 2023 Mayıs seçimleriyle Meclis'teki kadın milletvekili sayısı 119'a, temsil oranı ise 5 kat artarak yüzde 19,83'e çıktı. Kadın muhtarların sayısı 117'den 2 bin 1'e yükseldi. Kadın kamu çalışanlarının oranı 2024 yılı itibarıyla yüzde 43,46'ya ulaştı. Kadın valilerimizin sayısını 4 katına, kadın kaymakamlarımızın sayısını ise 3,7 katına çıkardık. 2002'de kadın büyükelçilerimizin sayısı sadece 14 iken bugün 80 kadın büyükelçimiz var. Nereden nereye. 26 bini aşkın hakim ve Cumhuriyet savcımızın 10 bin 372'si kadın yargı mensuplarımızdan oluşuyor. Kadın akademisyenlerin sayısında da ciddi artış oldu. Kadın profesörlerimizin oranı yüzde 24'ten yüzde 36'ya, doçentlerimizin oranı yüzde 31'den yüzde 44'e, öğretim görevlilerimizin oranı yüzde 36'dan yüzde 53'e yükseldi" diye konuştu.

'BU MÜCADELEYİ SONUNA KADAR SİZLERLE BİRLİKTE SÜRDÜRECEĞİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece 23 yıl gibi kısa bir sürede bütün bunları başardık. Mahkeme kapılarından ayrılmayan muhalefete, kadın hakları meselesini marjinal ideolojilerine paravan yapan çeşitli yapılara rağmen başardık. Bu mücadeleyi sonuna kadar sizlerle birlikte sürdüreceğiz. İnşallah daha güzel seviyelere yine birlikte geleceğiz. AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bu kardeşinizin, hak ve adalet mücadelenizde daima sizlerin yanında olacağını, bu mücadeleyi sizlerle kalp kalbe yürüteceğini bilmenizi istiyorum. Biz ufkunu, vizyonunu, ülkeye ve millete hizmet aşkını yerel yönetimlerde ortaya koymuş, orada pişmiş, yetişmiş bir siyasi geleneğin temsilcileriyiz. Şahsım başta olmak üzere milletin gönlünde ve hafızasında yer eden birçok isim, belediyelerdeki çalışmaları ve başarılarıyla temayüz etti. Parti olarak yerel düzeyde kazanılan birikimi merkezi idareye, merkezde edinilen tecrübeyi ve vizyonu da mahalli idareye taşımaya önem verdik. Ankara'da milletvekili veya bakan olarak tüm Türkiye'ye hizmet etmiş arkadaşlarımızdan bazıları belediye başkanı olarak kendi illerine de hizmet ettiler, göğsümüzü kabartan işlere imza attılar ve atıyorlar" ifadelerini kullandı.

'YEREL YÖNETİMLERE KADIN ELİ DEĞDİĞİNDE BAŞARI, VİZYON VE KARARLILIK DA OLUYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadın belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz yerel düzeyde AK Parti'nin eser ve hizmet siyasetinin temsilciliğini başarı ile yerine getiriyor. Yerel yönetimlere kadın eli değdiğinde orada sadece estetik, nezaket ve özverinin değil, aynı zamanda başarının, sabrın, vizyonun, şefkatin ve kararlılığın da olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Biz de kendilerine her türlü desteği veriyoruz. Vermeyi de sürdüreceğiz. Türkiye'nin kalkınmasında, gelişmesinde, bilhassa vatandaşa dokunan hizmetlerin icrasında mahalli idarelerimiz hayati roller üstlenmektedir. Belediyeler iyi çalıştığında, halka iyi hizmet ettiğinde, merkezi idarenin vizyonunu tamamlayıcı bir işlev görmektedir. Tersi durumda ise vatandaş hak ettiği hizmete kavuşamamakta, iller ve ilçeler arasında halka sunulan hizmetlerin kalitesinde fark oluşmaktadır" dedi.

'2019 SEÇİMLERİ SONRASINDA EL DEĞİŞTİREN BİRÇOK BELEDİYEDE İRTİFA KAYBI YAŞANDI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2019 seçimleri sonrasında el değiştiren birçok belediyede bunu bizzat tecrübe ettik. Hizmet ve eser yerine reklamı önceleyen kifayetsiz kişilerin yönetiminde belediyelerimiz hızla irtifa kaybetti. Daha önce pürüzsüz işleyen hizmetlerde aksaklıklar yaşanmaya başladı. Trafik, toplu taşıma, temizlik hizmetleri, çevre düzenlemeleri gibi temel hizmet alanlarında bırakın iyiye gitmeyi, sorunlar derinleşti, kronikleşti, büyüdü, içinden çıkılmaz hale geldi. Tabii bu sorunların yanında yolsuzluk, rüşvet, irtikap, kamu malını talan etme, ahlak ve hukuk dışı skandallar da ne yazık ki Türkiye'yi bir tahribatla karşı karşıya bıraktı. Bütün bunları eklediğimizde ortaya çok daha vahim bir tablo çıkıyor. Biz, 86 milyonun sorumluluğunu taşıdığımız için kötü gidişe engel olmak adına her türlü çabayı gösteriyoruz" diye konuştu.

'HİÇBİR AYRIM YAPMADAN ŞEHRİNE HİZMET EDENİN YANINDA OLACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Belediyelerin yetişemediği yerlere biz ulaşıyoruz. Kaynakların verimli ve etkin kullanılması için üzerimize düşeni yapıyoruz. Hizmet etmek isteyeni desteklerken milletin malının çarçur edilmesine de yasal sınırlar çerçevesinde müsaade etmiyoruz. Bundan sonra da aynı çizgide bu yola devam edeceğiz. Hiçbir ayrım yapmadan şehrine hizmet edenin yanında olacağız. Yine hiçbir ayrım yapmadan şehrini yağmalayanın karşısında olacağız. Gelinen noktada artık belediyeciliğe daha farklı bir yaklaşımla bakmamız gerekiyor. Yarının şehirlerinin daha yaşanılabilir, daha huzurlu, daha sağlıklı olması bugün atacağımız adımlara bağlıdır. Bir yandan mevcut sorunları çözerken, diğer yandan da asırlık vizyonlarla şehirlerimizi geleceğe hazırlamak durumundayız. Örneğin enerji ihtiyacının arttığı gerçeğinden hareketle enerji planlaması ve yönetimine uygun bir şehircilik politikasını yerleştirmek zorundayız. Sıfır atık çalışmalarını yoğunlaştırarak ve yaygınlaştırarak şehirlerimizin en büyük sorunu haline gelen çevre kirliliği ve israfın önüne geçmek mecburiyetindeyiz" ifadelerini kullandı.

'GÖÇMEN POLİTİKALARI VE SOSYAL UYUM KONUSUNDA MAHALLİ İDARELERİN HAZIRLIKLI OLMASI BÜYÜK ÖNEM ARZ EDİYOR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak, "Bir başka mesele de göçmen politikaları ve sosyal uyum çalışmalarının yapılmasıdır. Bu konuda mahalli idarelerin hazırlıklı olması, yol haritalarını oluşturması ve suya düşmeden yüzmeyi öğrenmiş olması büyük önem arz ediyor. Bunun yolu ise şehir bilincini geliştirmekten, sosyal uyum ve dayanışmayı önemsemekten, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu korumaktan geçiyor. Kadın belediye başkanlarımızın bugünün işlerini hakkıyla yaparken yarının şehirlerini kurma çalışmalarını da ihmal etmeyeceğine inanıyorum. Her birinize şimdiden muvaffakiyetler diliyorum. Rabbim yolunuzu, bahtınızı açık etsin diyorum" dedi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

----------

-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması

==========

2- EMİNE ERDOĞAN: GELECEK NESİLLERE ADİL BİR DÜNYA BIRAKMAK BOYNUMUZUN BORCU

Gülseren KARAPINAR-Ulaşcan ÖZER/İSTANBUL, (DHA)-CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 5'inci İstanbul Eğitim Zirvesi'ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, "Gelecek nesillere adil bir dünya bırakmak boynumuzun borcu. Fakat böyle bir dünya insanlığın dertlerini yüreklerinin tam ortasında hisseden adil çocuklar yetiştirmeden mümkün olmaz. Çünkü bir filozofun dediği gibi, 'Eğitimin asıl amacı bilgi değil, eylemdir'. O nedenle testlerde yüksek puan alıp hayatın sınavlarında kalan değil, öğrendikleriyle hayatın kırık yerlerini onaran, oturdukları insanlık sofrasında dermiş kaşıklarını karşısındaki kardeşine uzatan ve Necip Fazıl'ın deyişiyle 'Kim var diye seslenilince sağına ve soluna bakınmadan, takılmadan, fert-fert 'ben varım' diyen evlatlar yetiştiriyoruz'. Türkiye'nin bu maarif anlayışı, insanlar yaptığı en büyük iyilik eylemi olarak tarihe geçiyor" dedi.

Türkiye Maarif Vakfı (TMV) tarafından organize edilen 5'inci İstanbul Eğitim Zirvesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Zirve, 'Dünyayı Eğitimle İyileştirmek' temasıyla eğitimin toplumsal dönüşümde oynadığı rolü kapsamlı bir biçimde ele almayı amaçlıyor. Zirvenin açılış programına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın eşi Latife el-Durubi, Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, çok sayıda ülkeden bakan ve bürokrat, rektörler, iş insanları, akademisyenler ve Maarif Vakfı öğretmen ile öğrencileri katıldı.

'AÇLIĞI VE SUSUZLUĞU, SAVAŞ TAKTİĞİ YAPACAK KADAR İLERİ GİDEBİLDİLER'

Burada açılış konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Zirvemiz bu yıl dünyayı 'eğitimle iyileştirmeyi' teklif edecek. Eğitimin insanların ruhunu besleyen, yaralarını saran, karanlıkları aydınlatan gücünü anlatacak. En güzel dünyanın kalemle kurulduğunu, adalet terazisinin hassas ayarının ancak böyle bir dünyaya talip olanlarla yapılabileceğini hatırlatacak. Tırtılın kozasından rengarenk kanatları olan muhteşem bir kelebeğe dönüşerek çıkması, yeryüzünün en büyüleyici harikalarından biridir. Eğitim de insanın içindeki potansiyeli sabırla işleyip, onu kanatlandıran bir kozadır. Bazen o kozadan fikirleri ve eylemleriyle, dünyanın toprağına iyilik ve güzellik serpen, insanlar çıkar. Bazense hakikatine yabancılaşmış, makineleşmiş insanlar. Çünkü modern dünya insan yetiştirirken tüm döküm kalıp kozalar kullanıyor. Bilginin içinden erdem, vicdan ve ahlak filtrelerini çıkarıp malumata indirgiyor. Zihnin sorgulayan, tahkik eden, eleştiren, hakikati arayan donanımını elinden alıyor. Skorları alkışlayan, kapitalist bir iştahı kabartan, kişisel konforu toplumsal huzur ve refaha yeğ tutan bir başarı kültürünü dayatıyor. Empati, alçakgönüllülük ve merhamet gibi insanı insan yapan erdemler, bu sözde başarılar uğruna hırsın karanlık kuyusuna atılıyor. İşte bu yüzden bugün dünya genelinde devam eden 120'den fazla silahlı çatışma var. Nefret suçlarını günbegün artıyor. Sadece İngiltere'de 2024 yılında İslamofobik suçların 2022'ye kıyasla yüzde 165 artıp, rekor kırdı. Teknolojilerin, insan onuruna hizmet etmek yerine adaleti temelinden sarsan fay hatlarını harekete geçirdi. İnsanlığın bilimsel ilerleyişinde yepyeni bir çığır açan yapay zeka bir savaş suçlusuna dönüştü. En üst teknolojiye sahip silahlar, Gazze'de bebeklere doğrultulabildi. İnsaf etmek nedir hiç bilmeyenler, açlığı ve susuzluğu, savaş taktiği yapacak kadar ileri gidebildiler. İnsanlık, hikmetle tanışmamış bilginin, kötülüğün icadında nasıl kullanılabildiğini bir kez daha gördü. Gözlerimizin önünde yaşanan bu maddi ve manevi yıkımın mimarlarının, dünyanın en iyi üniversitelerinden, yüksek derecelerle mezun olmaları bize bir şey anlatıyor: Eğitimin, bir kanadı kırık olduğunda dünyayı nefret, ırkçılık, ayrımcılık, sömürgecilik gibi kronik hastalıkların pençesine itebileceğini söylüyor" dedi.

'İRFANA DÖNÜŞEN EĞİTİMİN DÜNYAYI İYİLEŞTİREBİLECEK TEK İLAÇ OLDUĞUNU BİLİYORUZ'

Emine Erdoğan, "O nedenle biz kozamızı irfanla örüyoruz. Çünkü irfana dönüşen eğitimin dünyayı iyileştirebilecek tek ilaç olduğunu biliyoruz. Bu ilacın prospektüsünde şu yazıyor; 'İrfan, insanoğlunun has bahçesi, ayırmaz birleştiricisidir'. Bu bahçede kinler susar, duvarlar yıkılır, anlaşmazlıklar sona erer. İrfan kendini tanımakla başlar. Kendini tanımak için ön yargıların köleliğinden kurtulmak gerekir. İrfan nefis terbiyesi, olgunluğa açılan kapı, amelle taçlanan ilim. İşte biz, Cemil Meriç'in işaret ettiği bu bahçeyi büyütmek, toprağını zenginleştirmek, ağaçlarını sulamak için buradayız. Nurettin Topçu'nun ifadesiyle, 'Okulları kalpleri terbiye eden, kalbe yaptığı aşının terkibine merhamet koyan, insanlığı seven, tertemiz yürekler yetiştiren', kısacası ruhların yapıcısı merkezler haline getirmenin önemini hatırlatmak istiyoruz. Çünkü okullar dört duvardan ibaret kaldığında, zihinler bilgi yığılan ambarlara döndüğünde ve insanda elindeki bilgiyi güzel bir kuyuma dönüştürecek maharet olmadığında, insan dediğimiz varlıktan geriye et ve kemikten başka bir şey kalmıyor. Ve bütün bunlar haddinden fazla uzun sürmüş bir güneş tutulması gibi dünyamızı karanlığa sürüklüyor. Halbuki gelecek nesillere adil bir dünya bırakmak boynumuzun borcu. Fakat böyle bir dünya insanlığın dertlerini yüreklerinin tam ortasında hisseden adil çocuklar yetiştirmeden mümkün olmaz. Çünkü bir filozofun dediği gibi, 'Eğitimin asıl amacı bilgi değil, eylemdir'. O nedenle testlerde yüksek puan alıp hayatın sınavlarında kalan değil, öğrendikleriyle hayatın kırık yerlerini onaran, oturdukları insanlık sofrasında dermiş kaşıklarını karşısındaki kardeşine uzatan ve Necip Fazıl'ın deyişiyle 'Kim var diye seslenilince sağına ve soluna bakınmadan, takılmadan, fert-fert ben varım' diyen evlatlar yetiştiriyoruz. Türkiye'nin bu maarif anlayışı, insanlar yaptığı en büyük iyilik eylemi olarak tarihe geçiyor. Çünkü biz bu yaklaşımı ülkemizin sınırlarının dışına da götürüyoruz. Ama bir farkla. Batı gibi kendini medeniyetin, bilimin, teknolojinin, sanatın ve kültürün merkezi ilan etmek için değil, yıllarca sömürdüğü ülkelerde eğitim faaliyetleri adı altında zihinleri de sömürmek ve kendine hizmet edecek insanlar yetiştirmek için hiç değil. Bu anlamda Türkiye Maarif Vakfımız bulunduğu ülkelerin kültürüne saygılı ve duyarlı bir eğitimi yıllardır başarıyla sürdürerek eğitim diplomasisinde örnek bir açılım yapmıştır" şeklinde konuştu.

'DÜNYA BARIŞINA GERÇEK VE ELLE TUTULUR BİR KATKI SAĞLIYORUZ'

Erdoğan, " Ne mutlu ki 56 ülkede 500'ü aşkın eğitim kurumunda tüm dünyada iyi insanlar yetiştirerek dünya barışına gerçek ve elle tutulur bir katkı sağlıyoruz. Çünkü Maarif okullarının sıralarında oturan her öğrenci dünyaya Yunus Emre'nin, Mevlana'nın, Hacı Bayram Veli'nin, Hacı Bektaş'ın ve cümle Anadolu büyüğünün gözlerinden bakmayı öğreniyor. Bildiğiniz gibi Maarif Vakfımız, Suriye'nin yeniden inşasında da aktif olarak yer alıyor. Kıymetli kardeşim Latife Hanım'da eğitime çok önem veren, bu konuda öncü bir lider olacağına inandığım biri. Kendisiyle olan birebir görüşmelerimizde eğitim üzerinde en çok konuştuğumuz başlıklardan biri oldu. İnşallah Maarif Vakfımızın örnek çalışmalarıyla Suriye'de eğitim altyapısının ayağa kaldırılmasını biz de destekleyeceğiz. Silahların bıraktığı acı izleri kalemin iyileştiren gücüyle hep birlikte sileceğiz. Ben bu vesileyle Sayın Milli Eğitim Bakanımıza, Türkiye Maarif Vakfı Başkanımıza ve kendilerinin şahsında bakanlarımızın ve vakfımızın tüm mensuplarına teşekkür ediyorum. Öğrencilerin zihin ve gönül bahçelerini sabırla eken, onlardaki tohumu güneşle buluşturan öğretmenlerimize bilhassa şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.

Zirvenin açılışında vakfın tanıtım filminin yanı sıra 2021 yılında Nijer'de bir okulda bilinmeyen bir nedenle çıkan, çok sayıda öğrencinin hayatını kaybettiği yangından yaralı kurtulan Abdoul Rachid'in hikayesi de videoyla gösterildi. Şimdilerde vakfın Nijer-Türkiye Dostluk Okulu'nda eğitim gören Rachid, önceki okulunda defter olarak kullandığı ve yangın sırasında alevlerden kurtararak bir daha yanından hiç ayırmadığı 'luh' adlı tahta levhayla sahneye çıktı. Rachid, elindeki levhayı Emine Erdoğan'a takdim etti. Emine Erdoğan da Rachid'e sarılıp, ona teşekkürle etti.

'Maarif Çocukları Koro ve Dans Gösterisi'nin sergilendiği açılış programı, aile fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi. (DHA)

Görüntü Dökümü:

---------

-Maarif Çocukları Koro ve Dans Gösterisi

-Emine Erdoğan'ın konuşması

-Genel ve detay görüntüler

========

3- TELEFON HATTI VE BANKA HESABINI ERKEK ARKADAŞI KULLANDI; HAKKINDA DOLANDIRICILIKTAN DAVA AÇILDI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- Esenyurt'ta yaşayan Tuğçe D., iddiaya göre, sosyal medyadan tanışıp sevgili olduğu D.T.'ye telefon hattı çıkartarak, hesap bilgileri ile banka kartını kullandırdı. Hakkında dolandırıcılık suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Tuğçe D., "Çıkardığım telefon hattının ardından, hesap bilgilerimi istedi. 'Ev tutacağım, paramız orada biriksin aşkım' gibi şeyler söyleyerek beni kandırdı. Hesabım ve hattımı kullandı. İş yerime tebligatlar gelince suç işlediğini, başkalarını dolandırdığını, hesabımdan para transferleri yaptığını anladım" dedi. Tuğçe D., D.T.'den şikayetçi oldu.

Esenyurt'ta yaşayan ve Yenibosna'daki bir tekstil firmasında çalışan Tuğçe Demirci, geçen yıl tanıştığı Mervan adlı kişi ile görüşmeye başladı. İddiaya göre, bu kişi bir süre sonra evlilik vaadinde bulunduğu Tuğçe Demirci'nin adına hat çıkartarak banka bilgilerini aldı. Tuğçe Demirci bir süre sonra dolandırıcılık suçundan hakkında açılan dava tebligatının kendisine ulaşması üzerine kandırıldığını anlayarak savcılığa suç duyurusunda bulundu. Demirci, hakkında dolandırıcılık suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

'BENİ ÖLÜMLE, AİLEMLE TEHDİT ETTİ'

Yaşadığı olayı anlatan Tuğçe Demirci, "Çıkardığım telefon hattının ardından, iban- hesap bilgilerimi istedi. 'Ev tutacağım, paramız orada biriksin aşkım' gibi şeyler söyleyerek beni kandırdı. İban ve hattımı kullandı. İş yerime tebligatlar gelince suç işlediğini, başkalarını dolandırdığını, hesabımdan para transferleri yaptığını anladım. Bunlarla ilgili bilgim, suçum yok. Hiçbir şey yapmadım. Benim adıma araba kiralamış, beni hacizlik yaptı. Onun yüzünden iş yerimi değiştirdim. İş yerime haciz gelince utandığım, sıkıldığım için kendimi eve kapattım. Uzun süre kimse ile konuşamadım. Beni ölümle, ailemle tehdit etti. Kimseye bir şey söyleyemedim. Ailem sonradan öğrendi bu durumu. Sonradan duyduğuma göre birini arıyor, 'Şu dosyanız var' diyor, karşıdaki kişi de şu kadar para atıyor. Parayı benim hesabıma atıyor. O paraların hiçbirini ben kullanmadım, hiçbiri ile alakam yok. Hiçbirini bilmiyorum. O para transferlerini yaptığında ben iş yerimde çalışıyordum. İfade tebligatı gelince neye uğradığımı şaşırdım. Şok oldum. Ona yazdım, aileme, ağabeyime anlatacağım dedim. O beni tehdit etmeye başladı. Kapıma iki adam, polis gönderdi. 'Seni öldürürüm, yaşatmam, bu suçları hepsini senin üzerine bırakırım, hiçbir şekilde kurtulamazsın, benim adımı vermeyeceksin' dedi. Ben onun ismini Mervan olarak bilirken, ismi de farklıymış. Sonradan gerçek ismini öğrendim. Dolandırdığı rakam 20 bin ila en yüksek 190 bin TL gelmiş. Bu kişiler de benden şikayetçi olmuş. Hakkımda davalar açıldı. 3-10 yıl hapis isteniyor. Nasıl inandım, nasıl kandım, bu duruma geldim hiç bilmiyorum. 15 yıl bir yerde sigortalı, güzel çalışırken, devam ederken nasıl bu duruma düştüm, nasıl bir gaflete uğradım hiçbir fikrim yok" dedi.

'KARTINIZI, HESABINIZI KULLANDIRMAYIN'

Adli Bilişim Uzmanı emekli polis İsa Altun, TCK'nın 158'inci maddesinde kredi-banka kartını, hesabını kullandırmanın 6 ay-1 yıl hapis cezasının yanı sıra 5 bin gün de idari para cezasının öngörüldüğünü hatırlattı. Altun, bu suçun işlenmesinde kara para aklanması, vergi kaçakçılığı veya sanal bahislerle ilgili durumun söz konusu olması halinde kişiler hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan 3-10 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldığını, 20 bin iş günü idari para cezası öngörüldüğünü vurguladı.

Demirci'nin, erkek arkadaşına güvenerek maddi ve manevi yönden mağdur olduğunu belirten İsa Altun, "Mağdur; ailesinin tehdit edilmesinden dolayı korkmuş, daha sonra savcılığa giderek suç duyurusunda bulunmuştur. Vatandaşlarımız birine yardım, işinin görülmesine aracılık ediyor, işini kolaylaştırıyorum diye banka hesaplarını iban bilgilerini, kredi kartlarını kullandırmasınlar. Bu bilgilerle kumar oynayabilir, kara para aklayabilirler. Ya da suç gelirlerinin azaltılması veya önlenmesine yönelik 15'inci maddeye muhalefetten yargılanabilirler. İban, banka hesapları kimse ile paylaşılmamalıdır. Aracılık yardım söz konusu olsa bile kişinin kanunu, suçu bilmemesi mazeret değildir. Haklarında 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan işlem yapılmakta 3-10 hapis cezası istenebilmektedir" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-İsa Altun ve Tuğçe Demirci görüşürken

-Tuğçe Demirci ve anlattıkları

-İsa Altun konuşurken

=========

4- ŞİŞLİ'DE TEPKİ ÇEKEN HEYKELİ YAPAN VE SERGİLEYENLER GÖZALTINA ALINDI

Derya EVREN KORKMAZ / İSTANBUL, (DHA)- Şişli'deki İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde sergilenen bir heykelin sosyal medyada tepki çekmesi üzerine heykeli yapan ve sergileyenler halkı kin ve düşmanlığa sevk ettikleri gerekçesiyle gözaltına alındı.

İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen sanat fuarındaki heykel sosyal medyada paylaşılmış ve tepki çekmişti. Ekipler, bunun üzerine harekete geçti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'nce, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen çalışmalarda, sosyal medyada da paylaşılan içerikte yer alan heykeli yapan ve sergileyen kişilerin M.K. (45) ile A.E.I. (34) olduğu belirlendi. Şüpheliler ekipler tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

Olayla ilgili yakalanan kişiler, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.

Görüntü dökümü:

-----------------

-Şüphelinin gözaltına alınması

===========================

5- FERGİO HOUSE'UN 'ADLİYEDE HELİKOPTER' PAYLAŞIMINA SORUŞTURMA

Ayşe GÜREL / İSTANBUL, (DHA)- 'MR.fergio' hesabından adliyeye helikopterle giriş yapıldığı yönündeki paylaşımlar üzerine 'yanıltıcı bilgi yayma' soruşturması başlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 04 Aralık'ta 'mr.fergio' isimli sosyal medya hesabı üzerinden İstanbul Adalet Sarayı yerleşkesine helikopter vasıtasıyla ulaşım sağlandığına yönelik gerçek dışı ve halkı yanıltmaya yönelik paylaşımlar yapıldığı, ayrıca ilgili paylaşımların başka sosyal medya hesapları tarafından da dolaşıma sokulduğunun tespit edilmesi üzerine; 'Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma' suçundan re'sen soruşturma başlatıldı. (DHA)

Görüntü Dökümü:

---------

(Cep telefonu)

-Helikopterden görüntüler

-Şüphelinin görüntüleri

(Aktüel)

-Şüphelinin adliyeden görüntüleri

==========================

6- KÜÇÜKÇEKMECE'DE 5 KATLI BİNANIN ÇATISINDA ÇIKAN YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ

Baran AKKAYA-Altunay TUGA/İSTANBUL,(DHA)-KÜÇÜKÇEKMECE'de 5 katlı binanın çatısında çıkan yangında alevler bitişiğindeki 2 binanın çatısına da sıçradı. Yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle kısa sürede söndürüldü.

Yangın, saat 15.30 sıralarında Kanarya Mahallesi Çınar Sokak'ta bulunan 5 katlı binanın çatısında çıktı. Henüz bilinmeyen nedenle çıkan yangında alevler bitişiğinde bulunan 2 binanın çatısına da sıçradı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Ölen ya da yaralanın olmadığı yangın itfaiye ekiplerince kısa sürede söndürüldü. Çatıların alev alev yandığı anlar cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Ekipler yangının çıkış nedeniyle ilgili inceleme başlatırken çatılarda hasar oluştu. (DHA)

Görüntü Dökümü

----

(Cep telefonu)

-Alevli yanan çatı

-Olay yerine gelen ekipler

-Söndürme çalışmaları

========

7- BEYLİKDÜZÜ'NDE SKUTER YAYALARA ÇARPTI: 2 YARALI

Ramazan IŞIKLI / İSTANBUL,(DHA)-BEYLİKDÜZÜ'nde okuldan arkadaşının kızını alan kadın ve çocuğa yolun karşısına geçmek istedikleri sırada ters yönden gelen skuter çarptı. Kadın ve yanındaki çocuk yaralanırken, skuter sürücüsü olay yerinden kaçtı. Kaza, güvenlik kamerasına yansıdı.

Kaza, geçen hafta Adnan Kahveci Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; arkadaşının 9 yaşındaki kızını okuldan alan Emina Dilitaş ve çocuğa yolun karşısına geçmeye çalıştıkları sırada ters yönden gelen skuter çarptı. Emina Dilitaş ve 9 yaşındaki kız çarpmanın etkisiyle yere düştü. Skuter sürücüsü ise olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekibi, kolu ve kafasından yaralanan 2 kişiyi ilk müdahalenin ardından hastaneye götürürken polis, skuter sürücüsünü yakalamak için çalışma başlattı.

KAZA KAMERADA

Yaşanan kaza, çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, yolun karşısına geçmeye çalışan kız ve kadının ters yönden gelen skuterin kendilerine çarpmasıyla yere düştükleri anlar yer alıyor. (DHA)

Görüntü Dökümü:

---------

(Güvenlik kamerası)

-Kadın ve kızın okuldan çıkışı

-Skuterın ters yönden gelerek çarpması

-Sürücünün kaçması

(Fotoğraf)

-Kızın yarasından fotoğraf

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Sıradaki Haber