İSTANBUL BÜLTENİ-3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3
1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, SİRKECİ-KAZLIÇEŞME RAYLI SİSTEM VE YAYA ODAKLI YENİ NESİL ULAŞIM PROJESİ'NİN AÇILIŞINA KATILDI
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul'a hizmet sorumluluğu yarı zamanlı yapılacak bir iş değildir
Gökçe KARAKÖSE, Ömer HASAR / İSTANBUL, (DHA)- SİRKECİ-Kazlıçeşme Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi'nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sirkeci Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı'nın önümüzdeki 30 yıllık süreçte ekonomiye toplam katkısının 785 milyon Euro olacağını hesaplıyoruz. İstanbul'a hizmet sorumluluğu yarı zamanlı yapılacak bir iş değildir. Son 5 yılda bu gerçeği maalesef acı bir şekilde yaşayarak tecrübe ettik. Öncelikli hedefimiz ortalama yolculuk süresini 64 dakikadan 39 dakikaya düşürmek olacak. Raylı sistemlerle toplam uzunluğu bundan 5 sene sonra 650 kilometreye çıkarmayı hedefliyoruz. Ardından raylı sistem uzunluğunu bin 4 kilometreye ulaştırarak trafik sorununa kalıcı ve modern çözüm bulmayı hedefliyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, " 'Uğraştıran değil, Ulaştıran İstanbul' parolasıyla yeni hatları, yeni ulaştırma projelerini hayata geçirmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
İstanbul'da 10 yıldan uzun süredir atıl vaziyette olan Sirkeci ve Kazlıçeşme arasındaki 8.3 kilometrelik raylı sistem hattındaki iyileştirmeler tamamlandı. Hattın içinde olduğu alanın bir bölümü de yaya kullanımı için hazırlandı. Hat, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle hizmete girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışın olduğu alana Sirkeci İstasyonu'ndan hareket etti. Açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum da yer aldı.
Tören açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğum günü için özel olarak hazırlanan video yayınlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kürsüye 'İyi ki doğdun Reis' sloganlarıyla çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmalarının ardından, hattı ne kadar süre ücretsiz yapacağını katılımcılara sordu. Erdoğan, "1 Nisan fazla olur, 15 gün diyelim. 15 gün inşallah ücretsiz yapacağız, hayırlı olsun diyorum" diye konuştu.
"İSTANBUL'A DEĞİL, TÜM DÜNYAYA MESAJIMIZI VERMEYE KARARLI MIYIZ?"
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerin vasıtasıyla tüm İstanbul'a, tüm Zeytinburnu'na en içten selamlarımı gönderiyorum. Teveccühünüz ve muhabbetiniz için teşekkür ediyorum. Bugün şehrimizin ulaşımını rahatlatmanın yanı sıra aynı zamanda tarihi boyutu da olan anlamlı bir açılış töreni vesilesiyle bir aradayız. Kazlıçeşme Sirkeci Raylı Sistemi, ülkemizin en eski demir yollarından biridir. Bir kısmı bundan 153 yıl önce hizmete giren hat özellikle Bakırköy ve Yeşilköy'ün gelişmesine, büyümesine, önemli katkılar sağlamıştır. Yaklaşık 141 yıl boyunca İstanbul ulaşımının omurgalarından biri olan hattımız, Marmaray'ın açılışıyla birlikte hizmetini tamamlamıştır. Gebze-Halkalı Banliyö Hattı metroya dönüştürülerek hizmete devam ederken, Sirkeci ile Kazlıçeşme istasyonları arasındaki 8,3 kilometre uzunluğundaki kesim atıl durumda kalmıştır. İstanbul'un ihtiyaçlarını da gözeterek Sirkeci-Kazlıçeşme arasında atıl vaziyette duran 8,3 kilometrelik bu hattı modernize etmeye karar verdik. Hattın üzerindeki gerekli iyileştirme ve değişimleri yaparak yepyeni bir tasarımla tekrar İstanbul'a kazandırmayı amaçladık. Böylece hem demiryolu hem de yaya odaklı çevreci bir projeyi İstanbullu kardeşlerimizin istifadesine sunmayı istedik. Gelirken, Murat kardeşime onu söyledim. Şimdi dedim, önümüzde bir karar. Nedir bu? İnşallah Sirkeci Garı'ndan tüm bu istikamette, istasyonlar başta olmak üzere tarihi eserler başta olmak üzere buraları sıfır kilometre yenilemeye ve buralardan inşallah sadece İstanbul'a değil, tüm dünyaya mesajımızı vermeye kararlı mıyız? İşte 5 yıl boşa geçti. Niye bir şey yapılmadı? Yapamazlar, yapmazlar. Bunların böyle bir derdi yok" dedi.
"RAYLI SİSTEMDEN ÖTE SON DERECE MODERN BİR ULAŞIM PROJESİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sirkeci'den şu geldiğimiz noktaya kadar bütün binalar yıkık, dökük. Surlar, yıkık dökük. Bunları da yine inşallah biz yapacağız. Bugün amacımızı gerçekleştirmenin sevincini yaşıyoruz. Projemiz kapsamında 7.3 kilometre yaya yolu, 7.3 kilometre bisiklet yolu, 122 bin 550 metrekare meydan ve rekreasyon alanları, 6 bin metrekare kapalı sosyal kültürel alan, 74 bin metrekare yeni yeşil alanla 14 adet yaya geçidi ve 13 adet karayolu geçidi yer alıyor. Yani, şehrimize raylı sistem hattından öte sosyokültürel turizm, spor, gezinti, bisiklet ve diğer imkanların da olduğu son derece modern bir ulaşım projesini inşallah kazandırmış olacağız. Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla birlikte İstanbul'da tamamlanan raylı sistem ağlarının toplam uzunluğu 340 kilometreye çıkmaktadır. Projemizle sadece demiryolu inşası yapmayıp ayrıca çevrede yaşayan insanların konforunu artıracak diğer düzenlemeleri de gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz. Ecdad yadigarı tescilli durakları, sanat tarihçileri, mimarlar, arkeologlar, bütün bunların nezaretinde ve kurul kararları doğrultusunda restore ettik. Cerrahpaşa ve Samatya Hastanelerine erişimi kolaylaştıracak yeni bir durağı da mevcut hatta ilave ettik. Sirkeci Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı'nın önümüzdeki 30 yıllık süreçte ekonomiye toplam katkısının 785 milyon Euro olacağını hesaplıyoruz. Yeni nesil ulaşım projelerimizin en güzel örneklerinden birini teşkil eden Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattının ülkemize, şehrimize, ilçemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
MEMLEKETİME TREN YOLU YAPILSIN DA İSTERSE SIRTIMDAN GEÇSİN, RAZIYIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün yeni tasarımıyla, yeni çehresiyle hizmete sunduğumuz bu hattın çok ibretlik bir hikayesi vardır. Hattın ilk bölümü 1871 yılında Yedikule Küçükçekmece arasında resmen hizmete girer ancak Yedikule'deki başlangıç istasyonu şehrin iş merkezi olan Eminönü bölgesinden çok uzakta kalır. Bunun üzerine hattın iş merkezi olan Sirkeci'ye kadar uzatılması istenir. Fakat uzantıların Topkapı Sarayı'nın sahil kesiminden geçecek olması ve güzergah üzerindeki sahil köşkleri sebebiyle bir tereddüt yaşanır. Durum Sultan Abdülaziz'e anlatıldığında, Sultan tarihe geçecek şu sözleri ifade eder. 'Memleketime tren yolu yapılsın da isterse sırtımdan geçsin, razıyım' der. Ecdat söz konusu vatana, millete, devlete hizmet olunca meseleye daima bu zaviyeden bakmıştır. CHP zihniyetinin hakaret ettiği, husumet beslediği, fırsatını buldukça düşmanlık sergilemekten çekinmediği ecdadın tavrı işte budur. Yeter ki, bu yapılsın, sırtımdan geçsin. Halen kullandığımız pek çok eser köprü, tren hattı ve bina kurum ve kuruluşun altında ecdadın imzası bulunuyor. Biz de ecdada vefa, mirasını ihya anlayışıyla hem ecdada hürmette kusur etmiyor hem de emanetlerine sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz. Bizlere bu toprakları vatan olarak bırakanlara şükran borcumuzu başkaları gibi istiskal ederek değil, yadigarlarını ihya ederek ödüyoruz. Sadece bununla da yetinmedik. Yetinmiyoruz. Geçmişte atalarımızın hayalini kurduğu Marmaray, Avrasya Tüneli, Çanakkale 1915 Köprüsü gibi vizyon projelerini tek tek hayata biz geçirdik. Bizim siyasette tek bir ilkemiz vardır o da millete hizmetkarlıktır. Mesele bugün hangi mevkide, makamda, koltukta olduğunuz değil, geride hangi eserleri bıraktığınızdır. Bunun önemini özellikle tarihimize baktığımızda çok daha iyi anlıyoruz. Kardeşlerim bugün burada şu gerçeği tüm samimiyetimle tekrar ifade etmek istiyorum. Bakınız biz, yaklaşık yarım asırdır siyaset yoluyla ülkemize hizmet etmenin mücadelesini veriyoruz. Bugüne kadar aziz milletimizin takdiriyle pek çok göreve geldik. Bundan 30 sene önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak devraldığımız sorumluluğu daha sonra Başbakan ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla taşımayı sürdürdük. Gençler bilmeyebilir ama anne babalar bilir. Şöyle bir hafıza kaydımızı tazeleyelim" ifadelerini kullandı.
"DİYORUZ Kİ YENİDEN İSTANBUL"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "94'te, göreve geldiğimizde İstanbul neydi? Çöp, çukur, çamur. Öyle mi? Kim vardı iktidarda? CHP. Yani şu andakinin büyükleri. Peki, İstanbul bize niye devredildi? Bütün pisliklerden kurtulmak için. Peki rahmetli Kadir Bey İstanbul'a yeni bir çevre verdi. İstanbul yeniden ayağa kalktı. Bizim devrettiğimiz o miras Kadir Bey'le ta bu şahsa kadar geldi. Şimdi bu şahıs nasıl olsa bir yanlışlık oldu bu görevi aldı. İstanbul yeniden çöp, çukur, çamur oldu mu? Maalesef oldu. Yatırım var mı? Yok. Şu anda Sirkeci'den buraya kadar gelirken tren hattındaki hali gördük. Diyoruz ki Yeniden İstanbul, Yeniden İstanbul, Yeniden İstanbu. 32 gün kaldı. Ana kademe, kadın kolları, gençler, durmak yok. Yola devam. Bu 30 yıllık süreçte nelerle karşılaştığımızı, hangi badirelerin hangi zorlukların üstesinden geldiğimizi milletimiz çok iyi hatırlıyor. Terör örgütlerinin eylemlerinden, 15 Temmuz ihanetine, ordu göreve pankartlarının asıldığı Cumhuriyet mitinglerinden İstanbul'un sokaklarının tarumar edildiği Gezi vandallığına kadar nice saldırıya maruz kaldık. İktidar partisi olarak her iki kişiden birinin oyunu aldığımız dönemde, uyduruk gazete kupürleri üzerinden partimiz kapatılmaya çalışıldı. Kendini milletin seçtiklerinden üstün gören bürokratik oligarşinin sabotaj girişimlerinin ardı arkası hiç kesilmedi. Uluslararası yayın organlarının manşetleri üzerinden doğrudan şahsımız ve hükümetimiz hedef alındı. Hak ve özgürlükler alanında attığımız her adım bu ülkenin ana muhalefet partisi tarafından iptal ettirilmek üzere sürekli mahkemelere götürüldü. İstanbul başta olmak üzere ülkemize kazandırdığımız vizyon projeleri yine CHP zihniyeti ve gezici tayfa tarafından hep engellenmek istendi"dedi.
"ZAVALLI OLAN BİR İSTANBUL YEREL YÖNETİMİ VAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kardeşlerim, işte Marmaray. Kim yaptı bunu? Biz yaptık. İşte, Avrasya Tüneli, kim yaptı? Ya bir de sen bir şey yap ya. İşte Sancaktepe'de mevcut metronun açılmış kuyusunu doldurmak suretiyle hizmet ettiğini zanneden, Kağıthane'de maalesef orada temel atma değil temel atmama töreni yapacak kadar zavallı olan bir İstanbul yerel yönetimi var. Şimdi bunlara gereken dersi, 31 Mart'ta vermeye hazır mıyız? Öyleyse durmak yok… Ne yaparsak yapalım içeriğine, mahiyetine, faydasına bakmadan daima takoz koymanın çabasında oldular. Daha buradan tek tek saymaya kalksak saatler sürecek sayısız engelle karşılaştık. Tüm bunlara rağmen, ülkeye ve millete hizmet yolundan sapmadık. Rabbimizin şahsımıza bahşettiği her nefesin, 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşıyla tüm Türkiye'ye hizmet etmek için harcadık. Mevlanın bize verdiği ömrü büyük ve güçlü Türkiye idealini gerçeğe dönüştürmek için sarf ettik. Peygamber efendimizin kutlu emrine ram olarak iki günümüzü birbirine eşit geçirmemek için hep canla başla, aşkla çalıştık" diye konuştu
.
"VATAN TOPRAĞININ HER BİR KARIŞINDA İŞİMİZİN, ESERİMİZİN, MÜHRÜMÜZÜN OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün geriye doğru baktığımızda sadece Fatih'in emaneti olan bu aziz şehirde değil, 783 bin kilometrekarelik vatan toprağının her bir karışında işimizin, eserimizin, mührümüzün olduğunu görüyoruz. Türkiye'yi ulaştırmadan sağlığa, turizmden ticarete, teknolojiden savunma sanayine, güvenlikten tarıma kadar her alanda, 3, 5, 10 kat büyütmenin haklı kıvancını yaşıyoruz. Her beşer gibi elbette bizim de eksiklerimiz, hatalarımız olmuş olabilir ancak Türkiye ve Türk milletinin esenliği, huzuru ve İstikbali için verdiğimiz hasbi mücadelenin şahidi bu ülkenin tamamıdır. Her zaman söylüyorum biz artık gençlerimizin zamanının misafiriyiz. Şimdiye kadar şerefle taşıdığımız emaneti, aydınlık yarınlarımızın teminatı olan TEKNOFEST gençliğine inşallah gururla teslim edeceğiz. Tıpkı ecdad gibi geride şükranla yad edilecek üzerinden yıllar geçse de hayırla anılacak güzel bir miras bırakabiliyorsak ne mutlu bize. Milletimizin gönül sarayında mutena bir yer edinebiliyorsak ne mutlu bize. İnsanımıza, 'Allah ondan razı olsun' duasını ettirebiliyorsak, ne mutlu bize. Yönlerini ülkemize dönmüş dünyanın bir yanındaki mazlum ve mahzun kalplere umut aşılayabiliyorsak ne mutlu bize. Yetimin, öksüzün, garibin ihtiyaç sahibinin elinden tutup kaldırabiliyorsak ne mutlu bize. Milletin takdiriyle geldiğimiz görevlerin hakkını verebiliyorsak, emanetine halel getirmeden vazifemizi icra edebiliyorsak ne mutlu bize. Bunların dışında bir mutluluk kaynağı tanımadık, tanımıyoruz" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL'A HİZMET SORUMLULUĞU YARI ZAMANLI YAPILACAK BİR İŞ DEĞİLDİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sultan Fatih'in emaneti olan İstanbul, bizim doğup büyüdüğümüz şehir olmanın ötesinde aşkımız, sevdamız, ilk ve son göz ağrımızdır. Hangi görevde olursak olalım İstanbul'dan hiçbir zaman kopmadık. Nerede olursak olalım, İstanbul'un sorunlarıyla, sıkıntılarıyla, dertleriyle yakından ilgilendik. Bugün de bir İstanbullu olarak tüm dünyanın gözbebeği olan bu şehrin meselelerini takip ediyor, İstanbul'u garip bırakmamak için çalışıyoruz. Bu şehri tüm dinamikleriyle tanıyan ve tüm kalbiyle seven birisi olarak İstanbul'un ihmale gelmeyeceğini, ihmali asla kaldırmayacağını çok iyi biliyoruz. İstanbul kendisine vakfedilmeyi, uğruna adanmayı gerektiren sadece ve sadece kendisiyle ilgilenilmesini isteyen bir şehirdir. Bunun için İstanbul'a hizmet sorumluluğu yarı zamanlı yapılacak bir iş değildir. Son 5 yılda bu gerçeği maalesef acı bir şekilde yaşayarak tecrübe ettik. İstanbul'a emanet olarak değil de nimet olarak bakanlar ihmalkarlıklarıyla, tamahkarlıklarıyla, umursamazlıklarıyla bu güzel şehrin bitkisel hayata girmesine sebep oldu. Bil hassa trafik sorunu. Şu İstanbul'un ulaşım sorunu ne durumda görüyorsunuz değil mi? Attığı bir adım var mı? Bakıyorsunuz, toplu taşımacılıkta her taraf rezillik. Bu noktalarda ne yaparız ederiz de bu işi çözeriz, böyle bir dert yok. Metrobüslere bakıyorsunuz, yok. Şehrin birçok bölgesinde trafik kördüğüm halde. Öyle ki, 2019'da yüzde 47 olan trafik yoğunluğu bugün yüzde 64'e yükseldi. Her bir İstanbullu kardeşim yılda 288 saatini trafikte kaybediyor" dedi.
"UĞRAŞTIRAN DEĞİL, ULAŞTIRAN İSTANBUL PAROLASIYLA YENİ PROJELERİ HAYATA GEÇRMEY DEVAM EDECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul halkı ailesiyle, sevdikleriyle birlikte geçirmesi gereken zamanı trafikte bekleyerek boşa harcıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın hayata geçirdiği projeler olmasaydı, muhtemelen İstanbul'un trafik çilesi artık katlanılamaz halde olurdu. Diğer ulaştırmaya baktığımız zaman yatırımlarımızın yanı sıra sadece son 2 yıl içinde toplam 51 kilometrelik metro hattını şehrimizin istifadesine sunduk. Geçen ay sonunda ülkemizin en hızlı metro hattı olan 37.5 kilometrelik projenin Gayrettepe Kağıthane etabını hizmete aldık. Ayrıca Sabiha Gökçen Havalimanı Pendik Metrosu gibi kritik öneme sahip projeleri devreye aldık. 'Uğraştıran değil, Ulaştıran İstanbul' parolasıyla yeni hatları, yeni ulaştırma projelerini hayata geçirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki haftalarda Bakırköy Sahil-Bahçelievler Kirazlı Metro Hattını, Halkalı Başakşehir İstanbul Havalimanı Metro Hattını, Altunizade Çamlıca Camii Bosna Bulvarı Metro Hattı'nı da inşallah İstanbullu kardeşlerimizin istifadesine sunacağız. Allah'ın izniyle 31 Mart'ta Murat Kurum kardeşimizin şehrin emanetini devralmasıyla birlikte projelerimiz daha da hızlanacak" dedi.
"ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ TOPLAM ORTALAMA YOLCULUK SÜRESİNİ 64 DAKİKADAN 39 DAKİKAYA DÜŞÜRMEK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda bu ülkeyi kimler yönetiyor? Biz yönetiyoruz. Şu anda İstanbul'da bulunan bu zat ve ya zevat böyle bir imkana sahip mi? Değil. Fakat, 31 Mart'tan itibaren, inşallah Murat Kurum kardeşimizle birlikte AK Parti yerel yönetimiyle Cumhur İttifakı Ankara'da elele verdiğimiz zaman herhangi bir inşallah sarkma söz konusu olmayacak ve yola emin adımlarla yürüyeceğiz. Kaldığımız yerden yeniden Bismillah diyerek işe koyulacak inşallah aziz İstanbul'un fetret devrini sona erdireceğiz. Öncelikli hedefimiz ortalama yolculuk süresini 64 dakikadan 39 dakikaya düşürmek olacak. Raylı sistemlerde toplam uzunluğu bundan 5 sene sonra 650 kilometreye çıkarmayı hedefliyoruz. Ardından raylı sistem uzunluğunu bin 4 kilometreye ulaştırarak trafik sorununa kalıcı ve modern bir çözüm bulmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇAĞRISI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kentsel dönüşüm başta olmak üzere çevre ve şehircilikte hayata geçireceğimiz yeni projelerle İstanbul'u sadece depreme dayanıklı hale getirmekle kalmayacak inşallah daha da güzelleştireceğiz. Bilim insanlarının hiç vakit kaybetmeksizin hazırlanmamızı tavsiye ettiği deprem gelmeden önce İstanbul'un yapı stokunu yenileyeceğiz. Aralık ayının son haftasında 100 yılın dönüşümü İstanbul projesini paylaşmıştık. Geçtiğimiz Cuma günü de İstanbul özelinde yürütülecek kentsel dönüşüm uygulamalarına dair Cumhurbaşkanı kararını yayınladık. Evini dönüştürmek isteyen hak sahiplerine bir konut için 700 bin liraya kadar hibe, 700 bin liraya kadar da kredi veriyoruz. Hibe haricinde kiracılara bir kereye mahsus 100 bin lira tahliye desteği sağlıyoruz. Böylece toplam hibe miktarımız 800 bin liraya ulaşıyor. İş yerleri içinse 350 bin liraya kadar hibe, 350 bin liraya kadar da kredi desteği imkanı sunuyoruz. Açıkladığımız destek paketinin bir kez daha şehrimize hayırlı olmasını diliyor, buradan riskli yapılarda oturan kardeşlerimizi mutlaka bu fırsatı değerlendirmeye çağırıyorum. Nasıl yalancının mumu yatsıya kadar yanarsa, algı ve sosyal medya belediyeciliğinin kullanım tarihi de inşallah yakında sona erecektir. İstanbul'u muradına kavuşturacağız, Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları
- Kurdele kesilmesi
- Vatandaşlardan görüntü
- Genel ve detay görüntüler
=============
2- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A EVİNİN ÖNÜNDE DOĞUMGÜNÜ SÜRPRİZİ
Cengiz ÇOBAN-İsa ALMACAYIR/İSTANBUL (DHA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 70. yaş günü dolayısıyla vatandaşlar evinin önünde doğum günü sürprizi yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kısıklı'daki konutundan Sirkeci- Kazlıçeşme Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi açılış törenine gitmek için evinden çıktığı sırada ellerinde pankart ve pasta ile kendisini bekleyenleri görünce aracını durdurdu. Vatandaşların yanına giden Erdoğan tebrikleri kabul etti. Pastayı da tadan Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlarla bir süre sohbet ettikten sonra ayrıldı.
Görüntü Dökümü:
----------
Konvoyun gelişi
Pankartlardan görüntü
Erdoğanın vatandaşların yanına gelmesi
Erdoğanın vatandaşlarla sohbet etmesi
Genel ve detaylar
=============
3- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ÖZBEKİSTAN CUMHURBAŞKANI MİRZİYOYEV İLE TELEFONDA GÖRÜŞTÜ
Gökçe KARAKÖSE / İSTANBUL, (DHA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Mirziyoyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a doğum günü münasebetiyle tebriklerini iletti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre görüşmede Mirziyoyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a doğum günü münasebetiyle tebriklerini iletti. Mirziyoyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Türk Dünyası'nın birlik ve beraberliğine destekleri dolayısıyla teşekkür etti.
===========
4- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YUNANİSTAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS İLE TELEFONDA GÖRÜŞTÜ
Gökçe KARAKÖSE / İSTANBUL, (DHA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.Görüşmede Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın doğum gününü tebrik etti.
============
5- KURUM: DAVET ÜZERİNDEN YENİ BİR KRİZ ÜRETMEYE GİRİŞMEKTEDİRLER
Melihcan ÇALIŞKAN / İSTANBUL (DHA) AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi'nin açılış töreninde konuştu. İmamoğlu ile yaşadığı davet polemiğine değinen Kurum, "Dün Ayasofya Camii'nin açılış törenine resmi davetiyeyle davet edilmelerine karşın, telefonla davet edilmemesi üzerinden mazeret ve polemik üretenler şimdi de, İstanbul'da kolay ulaşıma yönelik bir programa davet üzerinden yeni bir kriz üretmeye girişmektedirler" ifadelerini kullandı.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı gerçekleştirilecek Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım Projesi'nin açılış töreninde konuşma gerçekleştirdi.
"CHP YÖNETİMİYLE İSTANBUL HALKI ARASINDA KAN UYUŞMAZLIĞI VAR"
Kurum, "Fatih'in emaneti İstanbul bilhassa, Sayın Cumhurbaşkanımızın 1994 yılındaki yönetimiyle birlikte yükseliş dönemine girmiş; Avrupa'nın kültür başkenti olmuşken, son 5 yılda fetret dönemine girmiş, şehircilik adına adeta hasta bir şehir haline gelmiştir. Bu şehrin istisnasız tüm insanları kendilerine efendilik taslayanlardan bezmiş bir şekilde hizmetkarlarını bekliyor, Cumhur İttifakı'nı bekliyor, gerçek belediyeciliği özlem ve hasretle bekliyor. Çünkü, CHP'li mevcut yönetiminle İstanbul halkı arasında kan uyuşmazlığı vardır. Bunlar bu milletin kadim değerlerine yabancıdırlar. Dün, Ayasofya Camii'nin açılış törenine resmi davetiyeyle davet edilmelerine karşın, telefonla davet edilmemesi üzerinden mazeret ve polemik üretenler şimdi de, İstanbul'da kolay ulaşıma yönelik bir programa davet üzerinden yeni bir kriz üretmeye girişmektedirler" ifadelerini kullandı.
"ONLAR SUSACAK İSTANBUL KONUŞACAK"
Kurum, "Bir yılının 288 saatini trafikte geçiren bu millete dönüp bakmadılar. Aynısını, yıllarını bu şehrin dışında getirdiler. Ömrünün 3 buçuk yılını trafik çilesiyle heba edilen bu milletin giden yıllarına acımadılar. Haykırışlarına kulak vermediler. Milletimiz bu beceriksizliklere karşı İstanbul'un tüm sokaklarında şunu söylüyor. Onlar susacak, İstanbul konuşacak. Artık söz de mühür de bizim" dedi.
Görüntü Dökümü:
--------
- Murat Kurum'un konuşması
- Genel ve detay görüntüler
============
6- ÜRFİ ÇETİNKAYA: DAHA ÖNCE FETÖ'YDÜ, ŞİMDİ BU OYUNU KİM OYNUYOR BİLMİYORUM
Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA)- Uyuşturucu ticareti suçundan 24 yıllık kesinleşmiş cezası nedeniyle cezaevinde hükümlü bulunan Ürfi Çetinkaya'nın elebaşılığını yaptığı iddia edilen organize suç örgütüne yönelik soruşturmada, Ürfi Çetinkaya ve oğlu Rüstem Çetinkaya'nın da bulunduğu 23 tutuklu şüphelinin ifadeleri ortaya çıktı. Hakimlik ifadelerine göre Ürfi Çetinkaya'nın, "Burada bir oyun oynanıyor. Beni daha önce FETÖ bu duruma düşürdü. Şimdi bu oyunu kim oynuyor bilmiyorum. Savunacak bir şeyim yok" dediği, oğlu Rüstem Çetinkaya'nın ise "25 sene içerisinde babamla resmi ya da gayri resmi bir işlemim olmadı" dediği öğrenildi. Şüphelilerin 'Anom Enterprise', 'Sky-ECC' ve 'Encrochat' adlı kriptolu haberleşme uygulamalarındaki görüşmeleri tutuklama gerekçesinde yer aldı.
İstanbul merkezli 9 ilde cezaevinde bulunan Ürfi Çetinkaya'nın elebaşılığını yaptığı silahlı organize suç örgütüne yönelik 20 Şubat'ta "KAFES-44" operasyonları düzenlenmişti. Operasyonlar sonucu Rüstem ve Hakan Çetinkaya ile ABD tarafından İnterpol'ün kırmızı bültenle aradığı Yaman Namlı'nın arasında bulunduğu şüpheliler yakalanmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edilen 4'ü cezaevinde bulunan 43 şüpheliden 23'ünün tutuklanmasına karar verilmişti. Aralarında Ürfi Çetinkaya'nın diğer oğlu Hakan Çetinkaya'nın da bulunduğu 20 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Tutuklanan şüphelilerin hakimlik ifadeleri ortaya çıktı.
OĞLU MADENCİLİK YAPTIĞINI SÖYLEDİ
Aralarında Ürfi Çetinkaya'nın oğlu Rüstem Çetinkaya, Hayattin Çetinkaya, Murat Hakan Doğan, Ferdi Olgunsoy, Haci Mehmet Aslancan, Mehmet Battalgazi Özer, Alişir Orhan, Ender Göksu, Muhammet Kadri Özyeşil, Talip Doğan ve Arda Erel'in bulunduğu şüpheliler, 'Malvarlığı değerlerinin gayri meşru kaynağını gizlemek' ve 'Suç işlemek için kurulan örgüte üye olma' suçlarından İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğine çıkarıldı.
Şüpheli Rüstem Çetinkaya kimlik sorgusunda madenci olduğunu ve aylık gelirinin 80 bin dolar olduğunu belirtti. Çetinkaya, suçlamalarla ilgili kendisine bir delil sunulamadığını belirterek "Taşıdığım soy ismi nedeniyle kara para aklama iddiası tarafıma atfedilmiştir. 25 sene içerisinde babamla resmi ya da gayri resmi bir işlemim olmadı. Karar verilirken Urfi Çetinkaya'nın oğlu olarak değil, dosyadaki delillere göre karar verilmesini istiyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi ve serbest bırakılmayı istedi.
Şüpheli Hayattin Çetinkaya ise inşaat işi yaptığını ve 100 bin dolar aylık geliri olduğunu belirtti. Hayattin Çetinkaya 60 yaşında olduğunu, İspanya'da 3-4 sene yaşadığını, gayri resmi herhangi bir işi olmadığını belirterek suçlamaları reddetti. Sanayici olduğunu ve aylık 100 bin lira geliri olduğunu belirten şüpheli Murat Hakan Doğan ise 1 ay Urfi Çetinkaya ile cezaevinde kaldığını, tahliye olduktan sonra ailecek görüştüklerini, Çetinkaya'nın yeniden cezaevine girmesinin ardından yurt dışına gittiğini, babasından kalma paraları ve Merter'deki bir dükkanı karşılığında fabrika aldığını, çalışmaya devam ettiğini belirterek serbest bırakılmayı talep etti.
"RÜSTEM BEY NE DEDİYSE ONU YAPTIM"
Şüpheli Arda Erel, Rüstem Çetinkaya'nın madencilik şirketinde yöneticilik yaptığını belirterek uyuşturucu suçlamasıyla alakası olmadığını, mal varlığı olmadığını, Çetinkayalarla ilişkisi olmadığını, linkedin sitesinden iş ilanı üzerine başvuru yaptığını söyledi. Hakan Çetinkaya'yı işten dolayı tanıdığını belirten Erel, "Madencilik sektöründe bazı işlemler şahsi hesaptan yapılır. Rüstem Bey ruhsat alamadığı için şirket benim üzerimedir. Herhangi bir çıkarım yoktur. Rüstem Bey ne dediyse onu yaptım" diyerek serbest bırakılmayı talep etti. Erel'in avukatı, Hakan Çetinkaya'nın adli kontrol ile serbest bırakılırken bir çalışanın tutuklamaya sevk edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savundu.
"HEDİYE ÇETİNKAYA SERBEST BIRAKILDI, BEN TUTUKLAMAYA SEVK EDİLDİM"
Emlakçılık yapan şüpheli Ender Göksu, arsa ile ilgili konuştuğu Urfi Çetinkaya'nın eşi Hediye Sekman Çetinkaya'nın adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını, kendisinin ise tutuklamaya sevk edildiğini belirterek mağdur olduğunu ifade etti. Şüpheli Rüstem Çetinkaya'nın şirketinde muhasebecilik yapan Ferdi Olgunsoy ise yapılan işlemlerin resmi olduğunu belirterek serbest bırakılmayı talep etti. Mahkeme, 11 şüphelinin Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının 31 Temmuz 2023 tarihli raporu ve ek raporu, görüşme kayıtları dikkate alarak tutuklanmalarına karar verdi.
URFİ ÇETİNKAYA SEGBİS'LE SAVUNMA YAPTI
Menemen R Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu şüpheli Ürfi Çetinkaya ile Bodrum S Tipi Cezaevinde tutuklu olan şüpheliler Atilla Argüz, İbrahim Çelik ve Ali Korman Erbacıoğlu SEGBİS ile diğer şüpheliler Ahmet Aslan, Canber Tarhan, Kamil Kunduracı, Rojdi Tekin, Sinan Köroğlu, Şahin sekman, Tolga Özdemir ve Yaman Namlı ise 'Uyuşturucu ve uyarıcı madde ithal etme', 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'Örgüte üye olma' suçlarından İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğine çıkarıldılar.
Şüpheli Ürfi Çetinkaya çalışmadığını ve aylık geliri olmadığını söyledi. Çetinkaya, "Burada bir oyun oynanıyor. Beni daha önce FETÖ bu duruma düşürdü. Şimdi bu oyunu kim oynuyor bilmiyorum. Savunacak bir şeyim yoktur. Bana diyorlar ki kripto telefonla bilmem ne olmuş, bana Japon diyorlar. Benim Japon kod adım yoktur. Japon'a benzeyecek bir tipim de yoktur" diyerek suçlamaları reddetti. Çetinkaya'nın avukatları ise müvekkillerinin herhangi bir uygulama ve kripto haberleşme ağını kullanmasının mümkün olmadığını, benzer olaylardan ötürü yargılandığını beraat ettiğini, tek suça tek yargılama ilkesi gereğince bu dosyada tutuksuz yargılanmasını talep ettiler.
NAMLI'NIN AVUKATLARI ANOM'UN TEK BAŞINA DELİL OLMADIĞINI SAVUNDULAR
Şüpheli Yaman Namlı serbest meslek sahibi olduğunu, 400 bin lira aylık geliri olduğunu söyledi. Namlı suçlamayı kabul etmeyerek "Bana ANOM cihazını Ali Korman Erbacıoğlu'nun vermiş olduğunu söylemişsem de bana telefon verdi, sanırım Apple markasıdır. Tanımadığım kişilerle hiçbir ilişkim olmamıştır" dedi. Namlı'nın avukatı ANOM cihazını burada duyduklarını, ne amaçla kullanıldığının bilinmediğini, iletişimin tespiti için mahkeme kararı verilmesi gerektiğini, uygulamanın elde ediliş şeklinin hukuka aykırı olduğunu ve dinlemenin tek başına delil sayılmayacağını savundu. Urfi Çetinkaya'nın kayınbiraderi olan şüpheli Şahin Sekman ise döviz ticareti yaptığını ve 70 bin liralık aylık geliri olduğunu ifade etti. Sekman, asla kripto bir şey kullanmadığını, 1985'ten bu yana Kapalıçarşı'da esnaflık yaptığını söyleyerek suçlamaları reddetti.
YÜKSEK GELİRLİ İŞ İNSANLARI DA SUÇLAMALARI REDDETTİLER
Şüpheli Rojdi Tekin, iş insanı olduğunu ve 1 milyon lira aylık geliri olduğunu belirtti. Suçlamaları kabul etmeyen Tekin ise 2021 yılından beri Belçika'ya 20 kez gittiğini söyleyerek "Madem bir suç işledim. Neden orada almadılar. Bana sorulan şahısları tanımıyorum" dedi. Tekin'in avukatları da Sky ECC platformu verilerinin nereden, ne şekilde, hangi mahkeme kararıyla ele geçirildiğinin meçhul olduğunu, bu verilerin hukuka uygun olmadığına ilişkin Avrupa ülkelerinde yargı kararları olduğunu öne sürdüler. Şüpheli Kamil Kunduracı ticaret yaptığını ve 1 milyon liralık aylık geliri olduğunu söyledi. Birden fazla şirketi olan Kunduracı, iş güç sahibi olduğunu belirterek suçlamaları reddetti.
KRİPTO HABERLEŞMELERİNDEKİ KAYITLAR DA TUTUKLAMA GEREKÇESİNDE YER ALDI
Denizci olduğunu ve emekli maaşı aldığını söyleyen Şüpheli Ali Korman Erbacıoğlu da suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini, 20 aydır cezaevinde tutuklu bulunduğunu ve Bodrum Ağır Ceza Mahkemesinde de yargılandığını belirtti. Erbacıoğlu'nun avukatları, ANOM başlıklı ne kadar evrak varsa kendilerine verilmesini, bu aşamada hukuka uygun olduğunu gördükleri delil varsa susma hakkından vazgeçeceklerini belirtti. Mahkeme, MASAK raporları, "Anom Enterprise", "Sky-ECC" ve "Encrochat" isimli haberleşme platformunun çözümlenmesi neticesinde şüphelilere ait görüşme kayıtları, diğer delillerle birlikte suçu işlediklerine ilişkin kuvvetli suç şüphesi olduğu gerekçesiyle tutuklanmalarına karar verdi.
Görüntü Dökümü:
---------------
(ARŞİV)
=============
7- SEÇİL ERZAN, İNTERNETTE 'İSVİÇRE SUÇLU İADESİ', 'FARE ZEHİRİ İNSANI KAÇ SAATTE ÖLDÜRÜR' GİBİ ARAMALAR YAPMIŞ
Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA)-ARALARINDA Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan gibi ünlü futbolcuların da 21 kişiyi dolandırdıkları iddiasıyla eski banka müdürü Seçil Erzan'ın da arasında bulunduğu 7 sanıklı dava dosyasına sanıkların telefonları ve dijital materyallerinin incelemelerine ilişkin yeni bilirkişi raporu girdi. Erzan'ın telefonunda internet üzerinden "Hangi ilaç öldürür", "Türkiye'ye suçlu iadesi olmayan ülkeler 2023", "İsviçre suçlu iadesi", "Suçlu iade etmeyen ülkeler", "intihar çeşitleri", "fare zehiri insanı kaç saatte öldürür", "nasıl intihar edilir" gibi aramalar yaptığı tespit edildi. Sanıklar Ali ve Atilla Yörük'ün ise yakın tarihte telefonlarını değiştirdikleri belirlendi.
Kamuoyunda "Yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen Seçil Erzan'ın da aralarında bulunduğu 2'si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dolandırıcılık davasında yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Dava dosyasına cep telefonu incelemelerine ilişkin yeni bilirkişi raporu girdi. Siber Suçlar ve Güvenliği Uzmanı tarafından hazırlanan 200 sayfalık raporda, sanık Seçil Erzan'a ait 4 adet telefon ve 3 adet sim kart, sanık Nazlı Can'a ait 1 adet telefon ve 1 adet sim kart, sanık Ali Yörük'e ait 1 adet telefon ve 1 adet sim kart, sanık Atilla Yörük'e ait 1 adet telefon ve 1 adet sim kart olmak üzere toplam 13 adet dijital materyal ile imajların bulunduğu 8 adet flash bellek ve 2 adet hard disk incelenerek çözümlemeleri yapıldı.
Raporda, Seçil Erzan'ın telefonunda, 117 bin 334 adet mesaj, fotoğraflar, videolar, notlar, ses kayıtlarının incelendiği kaydedildi. Erzan'ın telefonunda internet üzerinden yapılan aramalarında 15 Mart- 7 Nisan 2023 tarihleri arasında "Hangi ilaç öldürür", “Türkiye'ye suçlu iadesi olmayan ülkeler 2023", “İsviçre suçlu iadesi", “Suçlu iade etmeyen ülkeler", “intihar çeşitleri", “fare zehiri insanı kaç saatte öldürür", “nasıl intihar edilir", “kendini asma", “bad cat fare zehiri insana zarar verir mi?", “bilekleri kesmek" gibi aramalar yaptığı tespit edildi. Erzan'ın "Nuri Bey" diye telefona kayıtlı şahısla yaptığı mesajlaşmaları sildiği de belirlendi. Bu geri getirilen mesajlarda "Bozcaada'ya 300 bin usd borç var çarşamba günü ödeyip orayı üzerine al o pisliklere kalmasın anneme orda bakarsınız", “Sürekli karı koca beni tehdit ediyorlar , bankayı basıyor", "Ben kötü bir şey yapmadım Nuri, iyi kötü herkes birileri kazandı olanlar benim hayatıma oldu, ne bir yuvam oldu ne de bir ailem kaldı", "Herşeyi yüzüne gözüne bulastirdin tek sorumlu sensin durduramadik seni", "Beni takip ettiriyor , herşeyimi kaydediyor telefonlarımı kocası ayrı o ayrı", "Secil hersey duzelir yanlis bisey yapma yapilan ne varsa cezasini çekersin", "Çarem yok Nuri herkes beni bir kaşık suda boğar çok ağır ve adice bişi oldu kendimi de mahvettim herkesi perişan ettim insanlar benim yüzümden birikimlerini kaybetti hayatlarını bitirdim" yazdığı görüldü. Öte yandan Seçil Erzan'ın cep telefonundan silinen, ancak daha sonra geri getirilen fotoğraflar olduğu da rapora girdi. Ajanda üzerinde “ATİLLA", “ALİ", “NUR", “NAZLI", “HOCA", "F.T", "UMUT" “TANIN", “MERVE", “HÜSEYİN", “MOCİ", “NURAY", “ENİŞTE", “TEYZE", “DERAS", “SÜLEYMAN", “ERKAN" gibi ibareler yazdığı, bu ibarelerin yanında alınan ve verilen paraların yazdığı, bazen tarih ve notlar yazdığı da görüldü.
ALİ VE ATİLLA YÖRÜK TELEFONLARINI DEĞİŞTİRMİŞ
Nazlı Can'ın telefonunda yapılan incelemede ise, fotoğraflarda ve kağıt üzerine yazılı notlarda şikayetçilerin isimlerinin yanı sıra; Fatih Terim gibi bazı dava dışı isimlerde yer aldı. Bu kağıtlarda isimlerin yanına bazen miktarlar, bazen tarih ve notlar yazdığı görüldü. Sanık Atilla Yörük'ün telefonu incelemesinde ise, 3 bin 714 mesaj, fotoğraflar, videolar gibi bölümlerin incelendiği, Whatsapp'ın ve diğer uygulamaların 9 Nisan 2023 tarihinden itibaren yüklendiği, telefonun bu tarihten itibaren kullanılmaya başlandığı değerlendirildi. Atilla Yörük'ün 3 farklı kişiye "Telefonu değiştirdim" diye mesaj attığı, çok az veri olduğu ve suçlarla ilgili bulgulara rastlanmadığı kaydedildi. Tutuklu sanık Ali Yörük'ün de Atilla Yörük ile aynı tarih ve aynı saatlerde telefonlarını kullanmaya başladıkları, telefon değiştirme ve sıfırlamanın birlikte anlaşarak yapmış olduklarının anlaşıldığı kaydedildi. Yörük'ün bir numarayla yaptığı yazışmada, “Sizi o zaman uyardım devam ettiyseniz takibi vardır yanarsınız" ibareleri yer aldı.
Görüntü Dökümü
--------
- Dosyaya giren dijital materyallerin görüntüsü
- Adliyeden görüntü
- Genel ve detay görüntüler
============
8- AVUKAT FEYZA ALTUN HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Mikail BIYIKLI/İSTANBUL,(DHA)-HAYIRLARIN FETHİ DERNEĞİ (HAYFED) ÜYESİ BİR GRUP, AVUKAT FEYZA ALTUN HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU.
Hayırların Fethi Derneği (HAYFED) üyeleri geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım nedeniyle hakkında soruşturma açılan avukat Feyza Altun hakkında suç duyurusunda bulundu. Dernekten bir grup İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gelerek toplu şekilde suç duyurusu dilekçesini savcılığa sunduktan sonra adliye önünde açıklama yaptı. Suç duyurusu dilekçesinde avukat Feyza Altun'un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımın İslami değerlere karşı hakaret içerikli cümleler olduğu belirtilerek, "Dini değerlere hakaret ve aşağılama" ve "İnananları kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarından cezalandırılması isteniyor. Grup adına basın açıklamasını Nusret Oktar yaptı.
Nusret Oktar, "Allah'a, kitaba, Kur'an'a küfür edilen, hakaret edenler var. Bunlara hepimiz şahidiz. Dışarılara müdahale edemiyoruz derken kendi sınırımızda yapılanlara bile müdahale edemiyoruz. Hem de yüzde 99'u Müslüman denen ülkede birşey yapamıyoruz. Alenen dinimize, kitabımıza, inançlarımıza küfrediliyor ve biz sadece kınıyoruz, kınamaktan öte gidemiyoruz. Bugün burada olmamızın sebebi işte budur. Bizim dinimize, inancımıza hakaret edilmesi, küfredilmesi, hem de hakaret eden bir bayan hem de buradan o küfürü ağzıma almayacağım. Hem de bunu yapan bir bayan avukat hukukçuymuş. Böyle hukukçu mu olur? Böyle hukuksuzluk mu olur? Kimseden bir ses yok. Sadece ifade alınıyor ondan sonra salınıyor. Bir de dinimize, inançlarımıza ne yapıyor küfrediyor. Bu yaptığı küfür, şeriata yaptığı küfür nedir? Bizim dinimize yapılan küfürdür. Bunu bilmeyen beş vakit ezanların okunduğu bir ülkede bunu bilmeyen ancak ahmaktır. Şeriatın İslam olduğunu bilmeyen ancak ahmaktır" dedi.
Görüntü Dökümü
---------------
- Açıklama için gelenlerden görüntüler
- Nusret Oktar'ın açıklaması
- Genel ve detay görüntüler
===========
9- SULTANGAZİ'DEKİ ALACAK VERECEK CİNAYETİNDEN YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI
Özgür EREN-Emin YEŞİL/İSTANBUL, (DHA) Sultangazi'de alacak verecek meselesi nedeniyle aracın içinde tartıştığı arkadaşını silahla ateş ederek öldüren Z.A. yakalandı. Z.A.'nın cinayetten sonra araçtan inip, silahını çöp konteynerine atması güvenlik kamerasıyla kaydedildi.
Olay, saat 16.00 sıralarında Eski Habipler Mahallesi, Lalezar Sokak'ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sokağa aracını park eden H.G., (27) ve araçta bulunan Z.A., (38) arasında alacak verecek meselesinden dolayı tartışma yaşandı. Tartışma sırasında Z.A., üzerindeki silahı çıkararak, H.G.'ye iki el ateş etti. Z.A., daha sonra araçtan inerek yaya olarak, olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine, olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri sürücü koltuğundan oturan H.G.'nin öldüğünü belirledi.
Polis ekipleri de olay yeri ve çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı incelemelerin ardından ceset Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Z.A., ise, polisin çalışması sonucu olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak, gözaltına alındı. Z.A.'nın emniyetteki işlemleri devam ediyor. Öte yandan Z.A.'nın cinayetten sonra araçtan inip, silahını çöp konteynerine atması güvenlik kamerasıyla kaydedildi.
Görüntü Dökümü:
-----------
- Şüphelinin cinayetten sonra araçtan inmesi
- Silahını çöp konteynerine atması
=============
10- BEYOĞLU'NDA 2 VİNCİN KARIŞTIĞI KAZADAN YENİ GÖRÜNTÜLER
Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,(DHA) BEYOĞLU'nda iddiaya göre freni tutmayan vinç kayarak önde bulunan başka bir vince çarptı. Kaza anında yolda kimsenin olmaması olası bir facianın önüne geçti. Vincin yolun karşısına geçerek duvara çarptığı anlar bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.
Kaza, Arap Cami Mahallesi Billur Sokak'ta dün saat 09.20'de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Emre Kumaş'ın kullandığı vinç çalışma yapmak için sokağa park etti. Operatör vincin tekerleklerine takoz koymak için aşağı indiği sırada, frenleri tutmayan vinç hareket ederek hızla önündeki vince çarptı. Öndeki vinç ise, ara sokaktan çıkarak Tersane Caddesi'nde duvara çarparak durabildi. Önde bulunan vincin operatörü Ersin Taş, sıkıştığı yerden itfaiye ekipleri tarafından kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı.
KAZA ANI KAMERADA
Vincin yolun karşısına geçerek duvara çarptığı anlar bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde, hızla gelen vincin refüjü aşarak yolun karşısındaki duvara çarpması görülüyor. Kazayı görenler vinç operatörüne yardıma koşuyor. O sırada yolda ve kaldırımda kimsenin olmaması olası bir facianın önüne geçiyor.
Görüntü Dökümü:
-------
(Güvenlik kamerası)
- Vincin yolun karşısına geçerek duvara çarpması
- Yardıma gelenlerden görüntü
- Genel ve detay görüntüler
=============
11- SULTANGAZİ'DE ESNAFIN MÜŞTERİYİ DÖVDÜĞÜ İŞ YERİ MÜHÜRLENDİ
Gülşah KAHVECİ- Emin YEŞİL-Mert ÇOK/ İSTANBUL, (DHA)- Sultangazi'de geçtiğimiz günlerde hediyelik eşya mağazası sahibi, tartıştığı müşteriyi eşi ve çocuğunun önünde fırça sapıyla dövdü. Olayın yaşandığı dükkan Sultangazi Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından mühürlendi.
Olay, 23 Şubat günü Sultangazi Uğur Mumcu Mahallesi'nde meydana geldi. İddialara göre, hediyelik eşya mağazasından tencere seti alan kadına kasada farklı fiyat söylendi. Kadın itiraz edince tartışma çıktı. Çıkan tartışmaya kadının eşi Oktay Balkaya da dahil oldu. Tartışma bir anda kavgaya dönüştü. Mağaza sahibi içeriden aldığı fırça ile Balkaya'ya art arda vurmaya başladı. Kavgayı çevredekiler ayırdı. Aldığı sopa darbeleriyle kafası yarılan adam ve ailesi polise giderek şikayetçi oldu. Olayın yaşandığı dükkan, Sultangazi Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından ruhsat için gerekli eksiklerin giderilmediği gerekçesiyle zabıta ekipleri tarafından mühürlendi.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Mühürlenen dükkandan görüntüler
-Genel ve detay görüntüler
(Arşiv)
-Esnafın müşteriyi dövmesi
=============
12- ŞİŞLİ'DE İKİ MOTOSİKLETİN ÇARPIŞTIĞI KAZA KAMERADA
Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,(DHA) ŞİŞLİ'de ara sokaktan çıkan motosiklet sürücüsü başka bir motosiklete çarptı. Kazada yere savrulan iki sürücü hafif yaralandı. Kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.
Kaza, Halaskargazi Mahallesi Süleyman Nazif Sokak'ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, hızla ara sokaktan çıkan motosiklet sürücüsü, yoldan geçen başka bir motosiklete çarptı. Kazada iki motosiklet sürücüsü yola savruldu. Hafif yaralanan iki sürücünün yardımına çevredeki vatandaşlar koştu.
Kaza anı, bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde, ara sokaktan çıkan motosiklet sürücüsünün başka bir motosiklete çarptığı anlar görülüyor. Çarpmanın etkisiyle yola savrulan sürücülere vatandaşlar yardım ediyor.
Görüntü Dökümü:
------
(Güvenlik kamerası)
- Ara sokaktan çıkan sürücünün motosiklete çarpması
- Yola savrulan iki motosiklet sürücüsü
- Yerdeki sürücülere çevredekilerin yardım etmesi
- Genel ve detay görüntüler
================
13- AVCILAR'DA 4 KATLI BİNADA YANGIN; 19 KİŞİ İTFAİYE TARAFINDAN KURTARILDI
İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da 4 katlı binanın depo olarak kullanılan bodrum katında yangın çıktı. Dumanların bütün binayı sardığı yangında balkona çıkarak yardım isteyen 19 kişi itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. 2 kişi ise hastaneye kaldırıldı.
Denizköşkler Mahallesi Midilli Sokak'taki 4 katlı binanın depo olarak kullanılan bodrum katında saat 11.30 sıralarında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangında duman bütün binayı kapladı. Güçlükle nefes alan bina sakinleri balkonlara çıkarak yardım istedi. İhbar üzerine olay yerine gelen Avcılar İtfaiyesi ekipleri bir yandan yangını söndürürken, bir yandan da mahsur kalanları kurtarmaya çalıştı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çoğu yabancı 19 kişi itfaiye ekipleri tarafından tek tek kurtarıldı. Dumandan etkilenenler sağlık ekiplerine teslim edilirken, 2 kişi hastaneye kaldırıldı. İtfaiyenin müdahalesiyle yangın söndürülürken, kurtarılanların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
----------------
-Bina duman içerisinde
-Balkonda kurtarılmayı bekleyenler
-İtfaiye ekipleri dumandan etkilenenleri merdivenli araçla ve merdivenle kurtarırken
-Sağlık görevlileri dumandan etkilenenlere müdahale ederken
-Polis ve itfaiye, sağlık ekiplerinden görüntüler
-Yangın söndürme çalışmalarını izleyenler
-Genel ve detay görüntüler
============
14- KAZAK SANATÇI QUDAİBERGEN 24 MAYIS'TA İSTANBUL'DA KONSER VERECEK
Melihcan ÇALIŞKAN - Hasan YILDIRIM / İSTANBUL, (DHA)- DÜNYACA ünlü Kazak Sanatçı Dimash Qudaibergen 24 Mayıs'ta Beşiktaş Staydumu'nda düzenleyeceği konserin tanıtım töreni için İstanbul'a geldi. Törende konuşan Qudaibergen, "Bu proje elbette çok kapsamlı ve Türkiye'ye özel bir çalışma, her çalışmada olduğu gibi heyecan içindeyiz. Özellikle, kardeş bir ülkede bulunmanın vermiş olduğu coşkuyla güzel bir konser olacağı kanaatindeyim" dedi.
Dünyaca ünlü Kazak Sanatçı Dimash Qudaibergen, 24 Mayıs'ta Beşiktaş Stadyumu'nda konser verecek. Kariyerine, klasik unsurlar ve geleneksel Kazak müziğini pop müzikle birleştirerek çağdaş müzik alanında devam eden ve 6 oktavlık geniş ses aralığıyla tanınan Qudaibergen 24 Mayıs'ta düzenleyeceği konser öncesinde, Beşiktaş'ta gerçekleştirilen konser tanıtım etkinliğinde hayranları ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Qudairbergen'in stadyum konserinde; İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Kazakça, Rusça ve Çince olmak üzere yedi dilde performans sergileyeceği öğrenildi. Kazak sanatçı, açıklamaları sonrasında Türkçe çağrı yaparak, hayranlarını konserine davet etti.
"KARDEŞ BİR ÜLKEDE BULUNMANIN COŞKUSUYLA GÜZEL BİR KONSER OLACAK"
Qudairbergen, "Konserimiz; 24 Mayıs'ta. Bu proje elbette çok kapsamlı ve Türkiye'ye özel bir çalışma ve her çalışmada olduğu gibi heyecan içindeyiz. Özellikle, kardeş bir ülkede bulunmanın vermiş olduğu coşkuyla güzel bir konser olacağı kanaatindeyim. Türkiye'yi ailemizin bir parçası olarak görüyoruz. Dileğimiz bu konserde de coşkuyla, beklentilerimizi de gerçekleştirmek için çalışmak. Herkesi konsere bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
"TÜRKÇE ŞARKI SESLENDİRDİĞİMDE KENDİMİ TÜRK GİBİ HİSSEDİYORUM"
Qudaibergen, "Türk şarkılarını her anlamda çok seviyorum. Kazakistan'da da özellikle Türklerle karşılaştığım yan yana olduğum ortamlar oluyor. Türk şarkılarını da seslendirdiğimde kendimi doğal olarak bir Türk gibi hissediyorum. Türkçe şarkıları severek dinliyor, takip ediyorum" dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Tanıtım töreninden detay görüntü
-Salon ve katılımcılardan detay görüntü
-D.Qudaibergen ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler






