Samsun- 100 yıllık gelinlikler, 200 yıllık binada sergileniyor

SAMSUN’da 100 yıllık taftan kumaş, tül üzerine kurdele ve dantel angles tekniği ile yapılan gelinlikler ve bindallılar, 1830'lu yıllarda inşa edilen 2022 yılında da Samsun Olgunlaşma Enstitüsü'ne tahsis edilen tarihi binada sergileniyor. Türk, Rum ve Ermeni vatandaşlar tarafından yapılan gelinliklerin üzerindeki nakış ve işlemeler ilk günkü gibi duruyor.
Samsun'da taftan kumaş, tül üzerine kurdele ve dantel angles tekniği ile yapılan gelinlikler ve bindallılar 1830'lu yıllarda Rum çocuklarının eğitimi için Rum Cemaati olarak yaptırılan, 1912 yılından sonra da Hilali Ahmer Hastanesi olarak kullanılan, sonraki yıllarda ise değişik isimlerde okul olarak hizmet veren, 2022 yılında da Samsun Olgunlaşma Enstitüsü'ne tahsis edilen tarihi binada sergileniyor. Tafta kumaş, tül üzerine kurdele ve dantel angles tekniği ile yapılan Türk, Rum ve Ermeni yapımı 100 yıllık gelinlikler, yıllar önce Samsun’da yaşayan vatandaşlar tarafından Samsun Olgunlaşma Enstitüsü’ne bağışlandı. O dönemlerde Samsun'da yaşayan mübadil veya göçmenlere ait olduğu tahmin edilen gelinliklerin üzerindeki desenler, nakışlar ve motiflerden esinlenen Olgunlaşma Enstitüsü, o dönemki gelinliklerin birebir aynısını yaparak kültür aktarımına katkıda bulunuyor.
‘100 YILLIK GELİNLİKLER O DÖNEMİN İZLERİNİ TAŞIYOR’
Samsun Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Arzu Yıldırım, gelinlikleri enstitünün Kültür Sanat Merkezi’ndeki müzede sergilediklerini belirterek "Enstitümüz müzesinde yer alan yaklaşık 100 yıllık gelinlikler mevcut. Tabii ki Samsun bölgemizde mübadiller ya da göçmenler de yer almakta. Gelinliklerin onlara ait olduğunu düşünüyoruz. Daha çok o dönemin yani o kültürün izlerini taşıyan gelinlikler. Bizde daha çok bindallı tarzı ürünler var. Bindallılar üzerinde de yine enstitümüzde bağış yapılmış gelinlikler mevcut" diye konuştu.
BAĞIŞLANAN ESERLER ARŞİVLENİYOR
Bağış yoluyla gelen tüm ürünlerin tutanakla teslim alındığını ve müze envanterine kaydedildiğini vurgulayan Yıldırım, "Enstitümüzde ayrıca dönem dönem hibe gelen ürünler olmakta. Biz bu ürünleri kişilerden tutanak karşılığında alıyoruz ve ürünün özelliklerini, bağışçısını belirterek müze envanterimize kaydediyoruz. Şu an burada bulunan tüm ürünler enstitümüze bağış olarak yapılmıştır. Biz bu ürünleri arşiv çalışması olarak kullanıyoruz. Ürünler üzerindeki desenlerden, nakışlardan, motiflerden esinlenerek yeni ürünler yapıyoruz. Ya da ürünlerin replikası yani birebir olanlarını çalışıyoruz. Bu şekilde kültür aktarımına katkıda bulunmuş oluyoruz. Aynı zamanda da eserleri güvence altına almış oluyoruz ve korumuş oluyoruz. Bu odada da değişik özellikle kıyafetler var. Tamamı enstitümüze bağış olarak geldi. Özellikle bir tanesi 1960’ta enstitümüz kurulmuş. Kuruluş tarihinde bize gelen bir doktor beyin eşine özel bir kıyafet tasarlanmış tıp balosunu da giymek üzere. Kıyafet giyildikten sonra da enstitümüze bağış yapıldı. Halen şu an enstitümüzde sergilemekteyiz. Üzerinde pul boncuktan yapılmış nakışlar görülmekte. Demek ki moda takip ediyor. 1960’ta moda olan pul boncuk bugün halen günümüzde moda olarak kullanılmakta" dedi. (DHA)
Haber – Kamera: Gökhan İÇKİLLİ / Samsun (DHA)








