Geri Dön
Gündem Cinsel taciz ve saldırıya karşı üniversiteler Atılım’da buluştu

Cinsel taciz ve saldırıya karşı üniversiteler Atılım’da buluştu

Atılım Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM), ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ kapsamında 16’ncısı düzenlenen ‘Üniversitelerarası Cinsel Taciz ve Saldırı İşbirliği, Destek ve İletişim Grubu Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı.

Cinsel taciz ve saldırıya karşı üniversiteler Atılım’da buluştu

Kadriye Zaim Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen çalıştaya, 20 farklı üniversiteden yaklaşık 50 akademisyen katıldı. Çalıştay ile üniversiteler cinsel taciz ve saldırının önlenmesi, önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri üzerine üniversitelerin deneyim paylaşımları ile bu konuda akademik işbirliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor. Çalıştayın gündem konularından biri ise, son yıllarda dijital şiddetin önlenmesinde kampüsler için toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun bir internet politikası oluşturmak. Türkiye’deki birçok üniversitede toplumsal cinsiyet ve kadın araştırmaları merkezlerinin yer aldığını söyleyen Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) Müdürü Dr. Aslı Şimşek, bu merkezler ve birimler altında kurulan kurul ve komisyonlar ile hem toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığını arttırmak hem de kampüslerde ‘şiddete sıfır tolerans’ politikasını uygulamak üzere eğitimlerin ve farkındalık çalışmalarının düzenlediğini belirtti.

‘ÖĞRENCİLER GÜÇLENDİRİCİ ÇALIŞMALARA KATILMALI’

Öğrencilerin kendi üniversitelerinde var olan toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine farkındalık yaratıcı çalışmalara katılabileceklerini kaydeden Şimşek, “Çoğu üniversitede bu çalışmaları yürüten, bu anabilim dallarında akademisyenler mevcuttur. Öğrencilere kendilerini güçlendirici çalışmalara katılmalarını tavsiye ediyorum. Bir dokunmanın, bir sözün, bir hareketin, bir davranışın taciz ya da saldırı olup olmadığını adlandırmak çok önemlidir. Bunun farkına vardıktan sonra kendisini korumak ve ortaya çıkmadan bunun önlenmesi için gerekli tedbirleri almak mümkün oluyor. Her üniversite öğrencisi kendi kampüsünde düzenlenen etkinliklere katılmalıdır” dedi.

‘DESTEK MEKANİZMALARI ÜRETMEYİ GÖREV OLARAK SAHİPLENİYORUZ’

Şimşek, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin sadece üniversitelere özgü değil, toplumsal bir mesele olduğunu söyleyerek, “Biz üniversiteler olarak araştırma, eğitim, topluma hizmet olarak 3 ayaklı çalışma yürütüyoruz. Dolayısıyla toplumda var olan şiddeti de anlamak ve buna ilişkin politika ve destek mekanizmaları üretmeyi de bir görev olarak sahipleniyoruz. Toplumda da bunun karşılık bulduğunu düşünüyorum. Özellikle gençlerin bu konuda daha fazla dijital ortamda yer aldıkları için dünya gündemine daha fazla hâkim olduklarını ve çözümün bir parçası olduklarını belirtmeliyim” diye konuştu.