Geri Dön
Gündem Van Gölü'ndeki tekne faciasında 12 kişi hakkında 38,5'ar yıl hapis istemiyle dava

Van Gölü'ndeki tekne faciasında 12 kişi hakkında 38,5'ar yıl hapis istemiyle dava

Van Gölü'nde 27 Haziran günü 61 kaçak göçmenin yaşamını yitirdiği tekne faciasına ilişkin iddianame hazırlandı. Van 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 6'sı tutuklu, 12 kişi hakkında 38 yıl 6 'şar aya kadar hapis cezası istemiyle kamu davası açıldı.

Van Gölü'ndeki tekne faciasında 12 kişi hakkında 38,5'ar yıl hapis istemiyle dava

Gevaş ilçesi Altınsaç Mahallesi'nde, 27 Haziran günü saat 22.00 sıralarında, kendi tekneleriyle Van Gölü’ne açılan kuzenler Sedat ve Medeni Akbaş için kayıp ihbarı yapıldı. Alabora olan teknede yüzerek kurtulan Medeni Akbaş, 28 Haziran günü saat 23.00 sıralarında Tuşba ilçesi Çitören Mahallesi yakınlarında bulunarak, jandarmaya götürüldü. Medeni Akbaş’ın verdiği bilgiler doğrultusunda Sedat Akbaş ile kaçak göçmenlerin bulunduğu teknenin battığı bölgede arama çalışması başlatıldı. 11 gün sonra batan teknenin yeri Çarpanak Adası'na 1 kilometre uzaklıktaki, gölün 107 metre derinliğinde tespit edildi. Ekiplerin ROV cihazlarıyla tespit edip, görüntülediği teknedeki 61 kaçak göçmenin cesedi, kancalama yöntemi ile gölden çıkarıldı.

Van Cumhuriyet Başsavcılığı olaya ilişkin soruşturma başlattı. 145 gün süren 35 şüpheli hakkında yürütülen soruşturmanın ardından 6'sı tutuklu 12 kişi hakkında 'Nitelikli göçmen kaçakçılığı yapma' ve 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme' suçlarından iddianame hazırlandı. Hazırlanan 43 sayfalık iddianame, Van 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. 12 kişi hakkında 38 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle kamu davası açıldı.

Göçmen kaçakçılığı suçunun cezasının basit hali 3 yıldan 8 yıla, nitelikli halinden ceza istendiği için cezaları yarısından bir katına kadar arttırılıyor. 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme' suçunun da cezası 2 yıldan 15 yıla kadar, 'Bilinçli taksir' hali olarak ceza istendiği için de ceza üçte birden yarısına kadar arttırılıyor.

100'ÜN ÜZERİNDE YOLCU BULUNDUĞU DEĞERLENDİRİLİYOR

Van Gölü'ndeki tekne faciasıyla ilgili hazırlanan iddianamede, Afganistan ve Pakistan uyruklu göçmenlerin Bitlis'in Tatvan ilçesine götürülmek üzere Çarpanak Adası kıyısından alındığı belirtildi. Batan teknenin tam yolcu sayısının tespit edilemediği, fakat 100'ün üzerinde olduğunun değerlendirildiği belirtilen iddianamede, tekneye kapasitesinden fazla yolcu alındığı ve olumsuz hava koşulları nedeniyle battığı belirtildi. Tekneyi kullanan Medeni Akbaş'ın jandarma ekiplerince yakalandığı belirtilen iddianamede, Servet Akbaş'a ise ölü ya da sağ ulaşılamadığı ifade edildi.

'TEKNENİN İÇİNDE VE GÜVERTESİNDE ÇOK SAYIDA CESET GÖRÜLMÜŞTÜR'

Teknenin Van Gölü'nün 106 metre derinliğinde tespit edildiği belirtilen iddianamede 61 kişinin cansız bedenlerine ulaşıldığı belirtilerek, "Belirlenen mevkie atılan şamandıra ile ROW cihazı dalışıyla teknenin çevresinde çok sayıda cesedin olduğu, teknenin pencerelerinden alınan görüntülerde içinde ve güvertelerinde çok sayıda ceset bulunduğu görüntülenmiştir. Teknenin 2 metre balçığa saplandığı tespit edilmiştir." denildi.

MEDENİ AKBAŞ'IN İFADESİNE YER VERİLDİ

Olaydan yüzerek kurtulan Medeni Akbaş'ın, verdiği ifadesinde kuzeni Servet Akbaş'ın kendisini arayarak, "Akşama yolcu var, sen de gel" dediğini ve bunun üzerine Altınsaç Mahallesi'nden tekneyle ayrıldıklarını belirtti. Çarpanak Adası yakınlarına gittiklerinde kendilerini bekleyen 50-60 kişilik grubun olduğunu, içlerinden birinin "Bunları tekneye yerleştir" dediğini, bu sırada gruptakilerin yabancı olduğunu anladığını aktaran Akbaş'ın şu sözlerine yer verildi:

"Servet, mültecileri adadan alarak Bitlis'in Reşadiye ilçesine götüreceğimizi söyledi. Adaya yakın noktaya geldiğimizde fark edilmek istenmediğimiz için ışıkları yakmadık. Göçmenlerin kıyı kısmında beklediğini, Servet'in göçmenlerin yanında olan kişiyle görüşmesinden anladım. Göçmenlerin başında bulunan ve Afganistanlı olduğunu söyleyen kişi tekneye binmelerine yardımcı oldu. Tahminen 50-60 civarında kişi bindi. İki katlı teknenin içi ve dışı tamamen dolu olarak, ışıkları yakmadan ilerledik. Kıyıyı biraz açıktan takip ederek gittik ve bir müddet sonra açılmaya başladık. Bir saat kadar göl üstünde seyrettik. Çarpanak Adası yakınlarında göl dingindi, ancak Bitlis'e doğru ilerlediğimizde dalgalanmaya başladı."

'SERVET'İN ÖLDÜĞÜNÜ ANLAYINCA, KARAYA YÜZDÜM'

Akbaş dalga nedeniyle teknenin battığını belirterek, "Daha sonra ben ve teknede bulunan göçmenlerden bazıları suyun yüzeyine çıkmayı başardık. Ben çıktığımda mültecilerin suyun üstüne çıktığını gördüm. Yüzerek Servet ile yan yana geldik. Sabah 04.00'e kadar su üstünde kalmaya çalıştık. Bu sırada Servet yorgun düştü, batmaması için sürekli ona yardım ediyordum. Servet'in öldüğünü anlayınca Çarpanak Adası'na doğru yüzmeye başladım ve karaya çıktım. Bir süre bekledikten sonra piknik için gelenlere seslenerek yardım istedim. Daha sonra orada bulunanlardan birinden telefonunu alarak ailemi aradım. Çarpanak Adası'nda olduğumu, gelip beni almalarını istedim. Orada beklerken jandarma ekipleri ve mahalle muhtarı gelip beni aldı" dedi.

YAŞAMA İHTİMALİ GÖZ ÖNÜNE ALINDI

İddianamede olayda kullanılan teknenin denize elverişlilik belgesinin bulunmadığı da belirtildi. İddianamede şüpheli Servet Akbaş'ın yaşama ihtimali olduğu değerlendirildiğinden başsavcılığın talebi üzerine Van 2. Sulh Ceza Hakimliğince hakkında yakalama kararı çıkarıldığı belirtildi.

‘FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİ İÇİNDE HAREKET ETMİŞLERDİR’

Olay yeri inceleme tutanağında batan teknenin Van Gölü'nden çıkarılamadığı ve içinde çok sayıda cesedin bulunduğunun tespit edildiği bildirilen iddianamede, "Şüphelilerin maddi menfaat elde etmek amacıyla yasal olmayan yollardan şu ana kadar cesedine ulaşılan 61 yabancı uyruklunun ülkede kalmalarına imkân sağladıkları, batan tekne ve müteveffa sayısı dikkate alındığında hayatları bakımından tehlike oluşturdukları, onur kırıcı muameleye maruz bıraktıkları, bu nedenle göçmen kaçakçılığı suçunun nitelikli halini ihlal ettikleri anlaşılmıştır. Ayrıca gemi taşımacılığının gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak yolcu taşıma kapasitesine yönelik düzenlenmiş bir bölge olmaksızın göle açılarak böyle bir kazanın olabileceğini öngörmelerine rağmen tedbirsiz davranarak kusurlu eylemleri neticesinde 61 yabancı uyruklunun ölümüne sebebiyet vermişlerdir. Bu itibarla şüphelilerin fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek atılı suçları işledikleri anlaşılmıştır" denildi.