Merkez Bankası Başkanı Erkan: Vadeli mevduata olan talep artmıştır
Ä°SO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda konuÅŸan Merkez Bankası BaÅŸkanı Hafize Gaye Erkan, "Türk Lirasına geçiÅŸ zamanı gelmiÅŸtir. Bunun en doÄŸrudan yansımalarını mevduat geliÅŸmelerinde görüyoruz. Türk lirası tasarruf araçlarına ve özellikle vadeli mevduata olan talep artmıştır. Türk lirasına geçiÅŸ zamanının geldiÄŸine uluslararası yatırımcıların da inanmaya baÅŸladığını rapor, beklenti, ilgi ve giriÅŸler üzerinden izlemekteyiz" dedi. Enflasyona da dikkat çeken Erkan, “Enflasyon Raporu’nda da belirttiÄŸimiz gibi yıllık enflasyon mayıs ayındaki baz etkisiyle tepe noktasına ulaÅŸtıktan sonra 2024’ün ikinci yarısında gerileyecek" dedi. Â
Sektörel konuların deÄŸerlendirilmesi amacıyla Ä°stanbul Sanayi Odası (Ä°SO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı gerçekleÅŸti. BeÅŸiktaş’taki bir otelde Ä°SO Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliÄŸinde gerçekleÅŸtirilen toplantıya Merkez Bankası BaÅŸkanı Dr. Hafize Gaye Erkan da katıldı. Burada konuÅŸan Erkan,  enflasyonun yüksek ve oynak olduÄŸu durumlarda, amacın doÄŸru politika tasarımlarıyla, kararlı bir ÅŸekilde dezenflasyon sürecini devam ettirmek ve sürdürülebilir büyüme için gerekli olan büyüme kompozisyona ulaÅŸmak olması gerektiÄŸine dikkat çekti. Â
Â
Ä°NDÄ°RÄ°MLER GÖRÃœLMEYE BAÅžLANDIÂ
Toplantıda konuÅŸan Erkan, “Ortalaması yüksek, sürdürülebilir ve oynaklığı düşük milli gelir büyümesinin olmazsa olmaz koÅŸulu olan düşük enflasyon, tek başına fiyat istikrarından çok daha geniÅŸ anlamda bir istikrara tekabül eder hale gelmiÅŸtir ve ülkemizin artık bu istikrardan taviz verme lüksü kalmamıştır. Enflasyondaki yükseliÅŸten sonra, politika kararlarımızın etkilerinin devreye girmesiyle birlikte beklentilerde ve beklenti dağılımında iyileÅŸme iÅŸaretleri belirmeye baÅŸlamıştır.  Gelecekte enflasyonun ne olacağına dair beklentilerdeki düzelme, fiyat oluÅŸumuna da yansımaktadır. Nitekim, fiyatlama davranışlarında da olumlu bazı geliÅŸmeler yaÅŸanıyor. Otomobil, beyaz eÅŸya ve mobilya gibi, para politikasından daha çok etkilenen ürün gruplarında fiyat artış hızı azalmakla birlikte, uzun bir süreden sonra ilk kez indirimler görülmeye baÅŸlandı. Firmaların talepteki aşırılığın geri çekildiÄŸini görerek fiyat indirimlerine baÅŸlamaları hem tüketiciler hem de rekabet ortamı için oldukça sevindiricidir" dedi.Â
Â
MAYIS AYINDA TEPE NOKTASINA ULAÅžTIKTAN SONRA GERÄ°LEYECEKÂ
Erkan, “Attığımız adımlarla birlikte, özellikle büyükÅŸehirlerde, kiralık ev ilanlarındaki fiyat artışlarında belirgin yavaÅŸlama sinyalleri alıyoruz. Parasal aktarım sürdükçe bu gözlemler daha da yaygınlık gösterecektir. ÖzetlediÄŸim bu görünüm altında, enflasyonun ana eÄŸiliminde de bir gerileme baÅŸladı. Kasım ayı öncü göstergeleri de aylık enflasyondaki gerilemenin devam edeceÄŸine iÅŸaret etmektedir. Enflasyon Raporu’nda da belirttiÄŸimiz gibi yıllık enflasyon mayıs ayındaki baz etkisiyle tepe noktasına ulaÅŸtıktan sonra 2024’ün ikinci yarısında gerileyecek. Baz etkilerinin ötesinde, enflasyondaki düşüş süreci birçok kanalla kendini gösterecek. Dayanıklı mal gibi finansal koÅŸullar ve beklentilere daha duyarlı ürün fiyatlarında ÅŸimdiden hissetmeye baÅŸladığımız yavaÅŸlama genele yayılarak devam edecek. ÖrneÄŸin, otomobil ve beyaz eÅŸyada son aylarda uzun zamandan sonra tekrar talebi canlandırmak için indirimler yapıldığını görmekteyiz. Bu süreç esnasında, mal gruplarına ek olarak, maliyet geliÅŸmelerini daha hızlı yansıtan ulaÅŸtırma ve yemek hizmetleri gibi hizmet gruplarında da fiyatlama davranışları normalleÅŸecek. Firmaların haftada veya iki haftada bir fiyat deÄŸiÅŸtirildiÄŸi bir dönemden, dezenflasyon sürecinde fiyatların daha uzun süre geçerliliÄŸini koruyacağı bir döneme geçeceÄŸiz. Bu da enflasyonun ana eÄŸiliminde hissedilir bir gerilemeye yol açacaktır. Son olarak, yapısı gereÄŸi yılda bir kere fiyatın güncellendiÄŸi kira ve eÄŸitim gibi kalemlerde de manÅŸet enflasyon geriledikçe daha kademeli bir yavaÅŸlama göreceÄŸiz. Bu tür kalemlerde dezenflasyon 2024 yılı sonu ve 2025 yılında daha hissedilir hale gelecektir" diye konuÅŸtu. Â
Â
REESKONT KREDÄ°LERÄ°NÄ°N YÃœZDE 75’İNÄ°N FÄ°RMALARA Ä°LAVE TEMÄ°NAT MALÄ°YETÄ° OLUÅžTURMADAN VERÄ°LMESÄ°NÄ° HEDEFLÄ°YORUZÂ
Bireysel ve reeskont kredilerle ilgili de açıklamalarda bulunan Erkan, bireysel kredilerde normalleÅŸme baÅŸladığına dikkat çekti. Â
Erkan, “Politika adımlarımızın kredilerde yeterli finansal sıkılığı saÄŸladığını deÄŸerlendiriyoruz. Bu noktada, aldığımız son karar sonrasında bireysel kredi kartı azami faiz oranlarında ve üye iÅŸyeri azami komisyon oranlarında bir deÄŸiÅŸiklik olmayacağını sizlerle paylaÅŸmak isterim. Reeskont kredilerinin yüzde 75’inin firmalara ilave teminat maliyeti oluÅŸturmadan verilmesini hedefliyoruz. Bu konuda önemli bir mesafe kaydettik. Eximbank’ın sermayelendirilmesi ve teminat niteliÄŸinin çeÅŸitlendirilmesi üzerinde ilgili taraflarla çalışmaktayız. Ayrıca, ticari bankalarımızın reeskont kredilerindeki payının artırılması üzerinde de duruyoruz" diye konuÅŸtu. Â
Â
TÃœRK LÄ°RASINA GEÇİŞ ZAMANI GELMÄ°ÅžTÄ°RÂ
Erkan, “Türk lirasına geçiÅŸ zamanı gelmiÅŸtir. Bunun en doÄŸrudan yansımalarını mevduat geliÅŸmelerinde görüyoruz. Türk lirası tasarruf araçlarına ve özellikle vadeli mevduata olan talep artmıştır. 17 Kasım itibarıyla, sadece 12 hafta içerisinde, Türk lirası mevduat 1,7 trilyon Türk lirası artmış, kur korumalı mevduat 601 milyar Türk lirası gerilemiÅŸ ve döviz cinsi mevduat da yaklaşık 3 milyar ABD doları gerilemiÅŸtir.  Türk lirasına geçiÅŸi kuvvetlendiren sadeleÅŸtirme adımlarımız, milli paramız ile tasarrufu özendirerek para politikamızın etkinliÄŸini artırmaktadır. Türk lirası mevduat güçlenirken ve kur korumalı ile döviz cinsi mevduat gerilerken, rezervlerimiz de çok güçlü bir artış göstermektedir. 17 Kasım itibarıyla, brüt uluslararası rezervler, mayıs sonuna kıyasla 36 milyar dolar artmış, 134 milyar doların üzerine çıkmıştır. Aynı zamanda son 9 yılın da en yüksek seviyesidir. Yakın dönemde rezervlerde gözlenen artışta batılı fon giriÅŸlerinin de etkisi görülmüştür. Son dönemde uygulamaya koyduÄŸumuz politikalarla kısa zamanda önemli bir aÅŸama kaydettik. Piyasalarda öngörülebilirlik artmaya baÅŸladı. Sıkı parasal duruÅŸ ve makroihtiyati sadeleÅŸmeyi içeren politika normalleÅŸmesi, CDS primini önemli ölçüde etkilemiÅŸtir. Mayıs ayında 700 baz puan seviyesinde olan 5 yıllık CDS primi, yakın coÄŸrafyamızı çevreleyen jeopolitik geliÅŸmelere raÄŸmen, 339 baz puanlara kadar gerilemiÅŸtir.  Türkiye’ye olan yatırımcı güveni finansman koÅŸullarında belirgin bir iyileÅŸmeye yol açmakta, bu da döviz kurundaki istikrara önemli bir katkıda bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.Â
Â
İÇ VE DIÅž Ä°LGÄ° ÖNEMLÄ° ÖLÇÜDE ARTMIÅžTIRÂ
Erkan, “Beklentilerin iyileÅŸmesi sürecinin bir parçası olarak, döviz kuru oynaklığında kayda deÄŸer bir düşüş gerçekleÅŸmiÅŸtir. Bir ay vadeli ABD doları Türk lirası opsiyonların ima ettiÄŸi oynaklık, mayıs ayında kaydedilen yüzde 60 civarından, keskin bir düşüşle yüzde 10 seviyesinin altına gerilemiÅŸtir. Gerek parasal sıkılaÅŸtırma gerek sadeleÅŸtirme adımlarımız sayesinde getiri eÄŸrisi normalleÅŸmiÅŸ ve sabit getirili Türk lirası varlıklara olan iç ve dış ilgi önemli ölçüde artmıştır. Türk lirasına geçiÅŸ zamanının geldiÄŸine uluslararası yatırımcıların da inanmaya baÅŸladığını rapor, beklenti, ilgi ve giriÅŸler üzerinden izlemekteyiz.  Ülkemiz varlıklarına olan talebin artmasıyla fiilen giriÅŸlerin de artmaya baÅŸladığını görüyoruz. GiriÅŸlerin makro finansal istikrarı güçlendirerek, zamana yayılarak gerçekleÅŸmesini öngörüyoruz.  Önümüzdeki dönemde de rezervlerimizdeki artışı kalıcı kılarak Türk lirası varlıklara olan dış talebin geliÅŸimini ülkemiz için en iyi ÅŸartlarda tesis eden bir anlayışla destekleyeceÄŸiz" dedi. Â
Â
POLÄ°TÄ°KAMIZ ENFLASYONU TEK HANELÄ° RAKAMLARA DÜŞÜRMEYÄ° HEDEFLÄ°YORÂ
Erkan, geçiş dönemi yaşandığına ve enflasyonda geçici bir yükselişe şahit olduklarına da değindi. Erkan, “Dezenflasyon dönemini, öngörülebilirliğin artacağı, enflasyonun tek haneli rakamlara ulaşacağı ve kaliteli büyümenin yanı sıra, enflasyondaki düşüşün kalıcı olarak sağlanacağı istikrar dönemi takip edecektir. Kapsamlı, güçlü, üzerinde iyi çalışılmış ve başarmak için çok çalıştığımız bir program uyguluyoruz. Politikamız, mümkün olan en kısa sürede enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmeyi hedefliyor. Aynı zamanda, bu süreçte toplumsal maliyetleri de dikkate alıyor ve uygulanan politikanın maliyet kısmını en düşük düzeyde tutmayı hedefliyoruz. Dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaştığımızı değerlendiriyoruz. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızını yavaşlatacağımızı ve sıkılaştırma adımlarının kısa bir zaman diliminde tamamlanacağını öngörüyoruz. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığı ise gerektiği müddetçe sürdüreceğiz. Enflasyonu düşürmek için kısa vadede bazı maliyetler söz konusu olabilir. Ancak, orta ve uzun vadede katlanılan maliyetlere karşı elde edilecek olan fayda çok daha yüksek olacaktır. Bunu Bankamızın, ülkemizin ve dünyanın bu konudaki tüm tecrübe ve bilimsel birikimine dayanarak ifade ediyoruz" dedi.