Kentten kırsala dönüp yaban mersini yetiştiren kadınlar, hemcinslerinin de bütçelerine katkı sağlıyor
Bursa kent merkezi, İznik ilçesi ve İstanbul’da yaşayan 13 kadın, tersine göç ile doğup büyüdükleri İznik ilçesine bağlı 850 rakımlı kırsal Candarlı Mahallesi'ne yerleşerek burada yaşayan 4 kadını da yanlarına alıp, yaban mersini yetiştiriciliğine başladı. Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarım A.Ş., Orman ve Köy İşleri Dairesi Başkanlığı'ndan destek alan kadınlar, beklediklerinden daha fazla yaban mersini yetiştirince mahallelerin kaderini değiştirdi. Kurdukları Candarlı Kadınları Yaban Mersini Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile mahallelerinde üretilen yaban mersinini, çevre il ve ilçelere satan kadınlar, sezonda 500 bin TL'ye kadar kazanç elde ederek aile bütçelerine katkı sağlıyorlar.

İznik ilçesinde 850 rakımda bulunan kırsal Candarlı Mahallesi’nde yaban mersini üretiminin geçmişi yaklaşık 20 yıl öncesine dayanıyor. Mahalleye gelen bir üreticinin yanında işçi olarak çalışan mahalleli, 10 yıl önce köy muhtarının yaban mersini ekimine başlamasıyla, kendi üretim süreçlerine adım attı. Bursa, İznik ilçesi ve İstanbul’da yaşayan 13 kadın, muhtarlarının da desteğiyle, tersine göç ile doğup büyüdükleri Candarlı Mahallesi'ne yerleşerek burada yaşayan 4 kadını da yanlarına alıp, 4 yıl önce yaban mersini yetiştiriciliğine başladı. Orman ve Köy İşleri Dairesi Başkanlığı (ORKÖY) ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Tarım A.Ş.’den de destek alan kadın üreticiler, 17 ortakla Candarlı Kadınları Yaban Mersini Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ni kurdu. Kurdukları kooperatifle mahallerinde üretilen yaban mersinini, çevre il ve ilçelere satan kadınlar, sezonda 500 bin TL'ye kadar kazanç elde ederek aile bütçelerine katkı sağlıyorlar.
İŞÇİYKEN ÜRETİCİ OLDULAR
Yaptıkları proje ile “Kadın isterse her şeyi başarır. Yeter ki istesin" diyen Candarlı Kadınları Yaban Mersini Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hülya Can, “Mahallemizde önceden yaban mersini yetiştiren bir üretici vardı ve mahalleli onun yanında işçi olarak çalışıyordu. Daha sonra muhtarımız, ‘O yetiştiriyorsa, biz neden yetiştiremeyelim?’ dedi. Sonrasında fidan destekleri aldık ve ilk adımımızı bu şekilde attık” dedi.

‘ELDE ETTİKLERİ KAZANÇLA ÇOCUKLARINI OKUTUYORLAR’
Yaban mersini üretiminin ilk aşamalarında bilgisiz olduklarını ve zorlandıklarını ifade eden Hülya Can, işçilikten üreticiliğe giden süreci şu sözlerle anlattı:
“İlk başlarda çok zorlandık. Fidanlarımızda kurumlar oldu. Budamasını veya çoğu şeyi beceremedik. Şu anda artık tecrübe kazandık ve bilinçli olarak üretim yapıyoruz. Hatta organik tarım eğitimleri almaya da başladık. Kooperatifimizi kurunca tüzel kişilik kazandık ve tanınmaya da başlandık. Bursa ve Türkiye’nin her yerinden tanınmaya ve talep görmeye başladık. Pazarımız büyüdü. Tersine göç edenlerdeniz. Yaban mersini yetiştirmek için kentten kırsal mahallemize geri döndük. Artık yaban mersini yetiştiriciliği bizim gelirimiz oldu. Kış aylarında don olayı yaşanınca traktör ve ATV'mize binerek tarlalarımıza gidip, ateş yakarak ürünün zarar görmesini önlüyoruz. Sezon sonunda ciddi soğuk olmadıktan sonra şehirdeki evlerimize de gidiyoruz. Kadınlar, buradan elde ettikleri kazançlar ile ayaklarının üzerinde durup, çocuklarını okutuyorlar.”

‘KADINLAR ANAÇLIK DUYGUSUYLA ÜRÜNLERE GÖZLERİ GİBİ BAKTI’
Yaban mersini yetiştiriciliğinin emek ve sabır istediğini söyleyen kooperatif üyesi, biyokimyager Selin Güler (25), “Kadınlarımız ürün yetiştirdi ve büyüttü ancak sorunlarla karşılaştık. ‘Biz gençler olarak sizin arkanızdayız’ diyerek her zaman ailemizin yanında durduk. Yazın tarlada çalıştık, kışın okullara gittik. Ürünü topladık, bir araya geldik ve bu şekilde tanıtımını yaptık. Şu anda ailemizle birlikte, 17 kadından oluşan ekibimizle, köyümüzde yeni girişim kapıları açıyoruz. Kışın ‘don’ olayları bizi çok zorluyor. İlk başta mesleki bilgim olduğu için bunun sadece ateş yakılarak geçecek bir süreç olduğunu düşündüm ve bunu söyledim. Ancak bir yıl sonra bizzat gelme ve görme şansım oldu, ne kadar zor bir iş olduğunu o zaman anladım. Kadınlar bir noktadan sonra bu işe duygusal olarak bağlandılar. Anaçlık duygusu kadınların içinde olduğu için, ürünlerine gözleri gibi bakmak istediler. Bu süreçte geceleri neredeyse hiç uyumadılar. İki saatte bir dışarı çıktılar, yarım saat sobanın başında durdular, etrafa sıçrama olmasın diye nöbet tuttular. Sis bulutunu dağıtmak için tarlada sürekli çalışmak zorunda kaldılar” ifadelerini kullandı.

‘İŞİ ÖĞRENMEMİZ İSTENMEDİ’
Mahallelinin yaban mersini üretimine destek olan ve öncülük eden Candarlı Mahallesi Muhtarı Ömer Yavuz ise “Burada kadınlarımız sayesinde üretim yapıyoruz. Onlara yardımcı oluyor, önayak oluyoruz. Şu anda organik tarıma yönelmeye çalışıyoruz ve bu doğrultuda çalışmalarımız var. Bu şekilde devam ediyoruz. Yaban mersini hikayesi bizim için ormanla başladı. Ormanlarımızda bunun yabani türü zaten vardı. Daha sonra sağdan soldan yetiştiriciliğinin nasıl yapıldığını duyduk. Yaklaşık 20 sene önce bu işe başlanmıştı ama bize pek gösterilmedi, ulaşmamız istenmedi. Biz de o dönem mücadele ettik. Fiyatlar çok yüksekti, ürün dışarıdan geliyordu ve bizim maddi durumumuz da yeterli değildi. Orman Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğümüzün vasıtasıyla yetkililerle tanıştık. Kırsal Kalkınma ve Orman Genel Müdürlüğü’nden gerekli izinler alındı ve bu şekilde temin sağladık. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi de kırsal kalkınma kapsamında destek verdi. Bu şekilde yolumuza devam ettik” diye konuştu.

‘GENÇLER BİLE KÖYE DÖNÜŞ YAPIYOR’
Kadınlara her zaman destek olmaya çalıştıklarını ifade eden muhtar Yavuz, “Bu işin getirisi çok güzel, iyi para kazandırıyor. Bu sayede daha önce Bursa’da çalışanlar geri dönmeye başladı, hatta gençler bile köye dönüş yapıyor. Biz de onlara önayak olduk. Genel olarak çok memnunuz” dedi.
















