Geri Dön
Gündem78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2'nci duruşması başladı

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2'nci duruşması başladı

Bolu'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel faciasında 19'u tutuklu, 32 sanığın yargılandığı davanın 2'inci duruşması başladı. Duruşma öncesi facianın sembolü olan beyaz çarşaflar mahkeme salonunun dışındaki stantlara asıldı. Faciada hayatını kaybedenlerin yakınları, duruşma öncesinde gökyüzüne balon bıraktı. Duruşmaya sabaha kadar ara verildi.

Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi yaralandı. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78'er kez 'Olası kastla öldürme' suçu ile 'Olası kastla kasten yaralama' suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası istendi.

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

32 SANIK YARGILANIYOR

İddianamede ayrıca otelin teknik personeli Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ile Muharrem Şen, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

İLK DURUŞMA 10 GÜN SÜRDÜ

Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda 7 Temmuz'da başlayan ve 10 gün süren ilk duruşmada sanıkların tamamı ve müştekiler ile tanıklar dinlendi. Açıklanan ara kararda; tutuklu sanıklardan otelin kahvaltı aşçısının yardımcısı Faysal Yaver'in yurt dışı çıkış yasağıyla tahliyesine karar verildi. Otelde denetim yapan tutuksuz sanık itfaiye eri İrfan Acar'ın da tutuklanmasına hükmedildi. Tutuksuz yargılanan ve otele 70 metrekarelik kafe açan Mudurnu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat, Mudurnu A.Ş. yetkilisi İsmail Karagöz, resepsiyon personeli Yiğithan Burak Çetin ve FQC Denetleme Firması sahibi Ali Ağaoğlu için uygulanan ev hapsi tedbirinin devamı kararlaştırıldı. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi.

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

İKİNCİ DURUŞMA BAŞLADI

Facianın 2'nci duruşması, bugün Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda başladı. Duruşma öncesi facianın sembolü olan beyaz çarşaflar mahkeme salonunun dışındaki stantlara asıldı. Ayrıca ölenlerin anısına balonlar gökyüzüne bırakıldı. Duruşma öncesi faciada yakınlarını kaybedenler, basın açıklaması yaptı.

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

'ADALETE İNANCIMIZ TAM'

Yangında hayatını kaybeden Yiğit Gençbay'ın babası Danıştay 9'uncu Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, "Organize kötülük olarak nitelendirdiğimiz Kartalkaya felaketinde 2'nci duruşma başlamak üzere. Bugüne kadar çok zorlu bir süreçten geçtik. Birinci duruşmada çok uzun süreli bir duruşma sürecini izledik. Bu süreçten sonra şimdi esas hakkında savcı bey mütalaasını verdi. İnanıyoruz ki; bugüne kadar bu mahkemede yürütülen yargılama faaliyeti, adil bir yargılamanın nasıl olması gerektiğini topluma da dünyaya da gösterdi. Bundan sonra da bu yargılamanın aynı, adaletli bir şekilde devam edeceğine olan inancımız da tamdır" dedi.

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

'ALGININ YIKILMASINA VESİLE OLACAKTIR'

Toplumda, suç işleyenlerin ceza almadığı yönünde bir algı olduğunu belirten Gençbay, "Bu algı, eğer toplumda yaygınlaşırsa artık önüne gelen suç işleme özgürlüğünü kendinde bulur. İşte bugün burada ikinci duruşması devam eden ikinci celsesi, devam eden Kartalkaya faciası ya da organize kötülüğün bu duruşmasında karar verilecek. Karar, toplumda bu algının yıkılmasına vesile olacaktır diye inanıyorum. Artık yapanların yanına kar kalmadığı bir dönem gelecektir diye inanıyorum. Söylüyorum bu dava başlangıçta eksik başlamıştı ama ben inanıyorum ki o eksikliği önümüzdeki geçen sürede tamamlayacağız" diye konuştu.

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

'BU ORGANİZE KÖTÜLÜK BİR ZİNCİRİN HALKASI GİBİ'

Gençbay, kamu görevlilerini işaret ederek, "Eksiklik şuydu; bu organize kötülük bir zincirin halkası gibi, sadece bugün burada yargılanmakta olan sanıklar için geçerli olan bir durum değildir. Bu sanıkların denetlemeyen, gözetim görevini yerine getirmeyen ve bunları adeta bu organize kötülüğe teşvik eden kimi kamu görevlilerinin yargılanması henüz gerçekleşmemiştir. Bu süreç Danıştay 1'inci Dairesi'nde devam etmektedir" dedi.

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

'KENDİ ARAMIZDA KENETLENİYORUZ'

Yangında 8 yakınını kaybeden Avukat Yüksel Gültekin de "Herkesin şunu çok açık bir şekilde bilmesini istiyorum. Biz her geçen gün aileler olarak daha da kendi aramızda kenetleniyoruz. Turizm Bakanlığının 3 tane personelinin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın emekli 1 personelini önümüze getirerek 'sorumlu bu' demesi de biz aklımızla alay edilmesi olarak kabul ediyoruz ve asla kabul etmiyoruz. Netice itibarıyla biz Ankara'da hakimlerin, Bolu'da hakimlerin olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

'ŞİKAYETİMİZ DEVAM EDİYOR'

Bakanlıklarla ilgili şikayetlerinin devam ettiğini belirten Gültekin, "Yangından kaçırılacak mal kalmadı. Bizim evlatlarımızın tümü yangında yandı artık bizim acelemiz yok. Kamuoyunun bir an önce gözünden kaçırılmış bir karar değil; biz adil bir karar bekliyoruz. Dolayısıyla buna olan inancımızı koruyoruz. Netice itibarıyla bu mücadelemiz sürecek. Mahkemenin tüm bu hususları gözeterek, adil bir karar vereceğini düşünüyoruz" diye konuştu.

Açıklamaların ardından duruşmanın tarafları, geniş güvenlik önlemleri altında salona alındı.


78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

SANIKLAR SAVUNMA YAPMAYA BAŞLADI

Grand Kartal Otel’deki yangın faciasına ilişkin davanın ikinci duruşması, mahkeme salonu haline getirilen Sosyal Bilimler Lisesi spor salonunda başladı. Duruşmada sanıklar ile yangında hayatını kaybedenlerin yakınları ve avukatları hazır bulundu. Mahkemede, davaya yeni eklenen 4 yeni müştekiye ilişkin birleştirilmiş iddianameye dair sanıkların savunmaları alındı.

Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir, yangının yaşandığı Grand Kartal Otel ile ilgili resmi bir bağlantısının olmadığını savunarak, “Grand Kartal Otel’de bir sorumluluğum olmadığını, görev yerimin Gazelle Otel olduğunu herkes bilmektedir. Yangının sorumlusu gibi suçlanmayı kabul etmiyorum. Savcılık kurban gibi beni seçmiştir. Kurban edilmek istenmemi anlayamıyorum. Savcılık eksik bilgiyle kimseyi suçlu ilan etmemelidir” dedi.

FQC Global Sertifikasyon A.Ş. çalışanı Aleyna Beşinci, önceki savunmalarını aynen tekrar ettiğini ve ekleyeceği bir şey olmadığını söyledi.

FQC Global Sertifikasyon A.Ş. sahibi Ali Ağaoğlu, daha önce sunduğu belgelerin arkasında olduğunu belirterek, “Sürdürülebilir Turizm Sertifikasyonu tedbirleri kapsamıyor. Sadece sürdürülebilir turizm denetimi yapılmış. Kendimle ilgili suçlamaları kabul etmiyorum” diye konuştu.

Elektrik teknisyeni Bayram Ütkü, savunmasında, “Kartal Otel’in teknik sorumlusuyum. Yangınla ilgili hiçbir suçum yok. Yangından insanları kurtarmaya çalıştım ve bu sırada yaralanarak yoğun bakımda yattım. Yangınla ilgili hiçbir suçum yoktur. Bana yangın anında elektrikleri kesin dendi. AFAD veya itfaiye dedi diye hatırlıyorum” ifadelerini kullandı.

‘İL ÖZEL İDARESİ’NİN DENETLEME SORUMLULUĞU YOK’

İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, denetimlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapıldığının somut örneklerle belli olduğunu belirterek, “İl Özel İdare’nin denetleme sorumluluğu yok. Otelin işlemlerinde hiçbir imzam bile yoktur. Yapılan denetimlerin hiçbirinde de bulunmadım. Denetim yapma gibi bir görevim de yok. Haberim olmayan bir işten sorumlu olmam düşünülemez. Yangınla ilgili illiyet bağı kurulacak hiçbir görevim yoktur. Personel alma konusunda bir yetkim yoktur. Sıfır illiyet anlamında bir insanım. Dolayısıyla tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum” dedi.

Grand Kartal Otel muhasebe personeli Cemal Özer ise savunmasında, “İlk mahkemede söylediklerimi tekrar ediyorum. Ben sadece itfaiye ekibi ile denetime iştirak ettim ve bu yüzden 8 aydır tutukluyum” diye konuştu.

Otel sahibi Halit Ergül’ün kızı ve yönetim kurulu üyesi Ceyda Hacıbekiroğlu, otelde yetkisinin olmadığını iddia ederek, “Daha önceki beyanlarıma katılıyorum. Babam tutuklanınca bize ‘Babam, biz ölürsek ne yaparsınız’ derdi. Ben de öyle düşündüm. Avukat ile görüştüm, ne yapılması gerekiyorsa yapalım dedim. Depremden sonra her binanın sağlamlığı kontrol ediliyorsa, tüm Türkiye’de yangın kontrolleri yapıldı. Birçok otelin kapatıldığını duyduk. Babam da olmadığı için WhatsApp grubu oluşturduk ve orada bulundum. Onun dışında benim otelde yetkim ve sorumluluğum yoktur” dedi.

Hacıbekiroğlu’nun savunması sırasında mağdurlar ve avukatları, kendisinin yalan söylediğini iddia ederek tepki gösterdi.

ÖLENLERİN YAKINLARINDAN OTEL SAHİBİNİN DAMADINA TEPKİ

Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül’ün damadı ve yönetim kurulu üyesi Emir Aras ise “Ben bu otelde yangının hızla yayılacağını bilseydim kendi çocuğumu, eşimi otelde bırakır mıydım? Ben kendim kalır mıydım? Görüntülerin beni ortaya çıkaracağını biliyorum. Ben bağırdım sandım, öyle hatırlıyorum. Çıkarken ‘yangın var’ diye bağırdım. Kamera bizi arkadan çekiyor. Koridorun sonunda duman var, ben o dumana odaklanmışım. Hatta konuşma kayıtlarında ‘alarmı açın’ demişim. Bunu hatırlamadığım için mahkeme huzurunda söylememiştim ama kayıtlarda çıktı” diye konuştu. Aras’ın sözlerine müştekiler, “Ses çıkartsanız bizim canlarımız yaşayacaktı. Katiller” diyerek tepki gösterdi.

Duruşma devam ediyor.

KOMİSYON ÜYESİ KÖKSAL: HER SEFERİNDE O ACILAR YENİDEN YAŞANIYOR

Grand Kartal Otel davasını takip eden, TBMM Kartalkaya Otel Yangını Araştırma Komisyonu Üyesi AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Tuba Köksal, duruşma salonu dışında gazetecilere açıklama yaptı. Köksal, "İkinci duruşma başladı. Bolu’da 78 canımızın hayatını kaybettiği, 130 kişinin yaralandığı bir facianın sonucunda bu mahkemeler görülüyor. Her seferinde o acılar yeniden yaşanıyor. Bugün savunmalar alınıyor. Tutuklu olan hükümlülerin burada bazen aileleri incitecek şekilde konuştuklarına da şahit oluyoruz" dedi.

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

‘SÜREÇLERİN TAKİPÇİSİ OLDUK’

Köksal, sürecin takipçisi olduklarını belirterek, "Komisyon üyesi olarak ben de bugün burada bulunuyorum. Ailelerin yanında olduğumuzu göstermek, bu davaların sonuna kadar takipçisi olduğumuzu ve her süreci adım adım izlediğimizi ortaya koymak için buradayız. Biliyorsunuz, Meclis’te de bir araştırma komisyonu kuruldu ve biz de bu komisyonun çalışmalarında yer aldık. Henüz sonuç raporu yayınlanmadı, ancak her komisyon toplantısında bu konuları ayrıntılı bir şekilde inceledik. Süreçlerin takipçisi olduk" ifadelerini kullandı.

78 kişinin öldüğü otel yangınına ilişkin davanın 2nci duruşması başladı

‘NET TARİHİ BİLDİRİRİZ’

Köksal, komisyon raporunun hazırlandığını belirterek, "Umarız bu süreç, sorumluların ve suçluların hak ettikleri cezaları aldığı bir şekilde sonuçlanır. Bizler de bunun için süreci yakından takip ediyoruz. Sizlere de teşekkür ediyorum. Hem kamuoyunu bilgilendirme adına burada bulunduğunuz hem de davanın takipçisi olduğunuz için. Çünkü ailelerin buna gerçekten çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Komisyonumuzla bir araya geldiğimizde kesin ve net tarihi bildiririz. Henüz bu konuda toplanıp kesin bir karar almadık, ancak rapor hazırlanıyor" diye konuştu.

OTEL SAHİBİ HALİT ERGÜL'E 'KATİL' TEPKİSİ

Grand Kartal Otel'in sahibi Halit Ergül'ün eşi ve otelin yönetim kurulu üyesi Emine Murtezaoğlu Ergül, savunmasında önceki savunmalarına katıldığını söyledi.

Otelin sahibi Halit Ergül ise savunmasına "Vahim olayda önceki beyanlarımı tekrar ederim. Olayın olacağını bilsem kendim, eşim ve çocuklarımı otelde yatırmam, kendim kapatırdım" diye başlayınca mağdur avukatları, 'Katil' diyerek bağırdı. Ergül, yangının büyüme nedeninin LNG olduğunu söylerken, otelde kendisinin, eşinin, çocuklarının ile misafirlerinin kaldığını yineledi. Ergül'ün avukatının savunma yaptığı sırada da mağdur yakınları, tepki gösterdi.

'AVUKATLARA TEHDİT' İDDİASI

Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, Halit Ergül'e, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısını tanıyıp tanımadığını sordu. Ergül, üyesi olduğu ajansın yönetim kurulu üyesi olduğu için tanıdığını söyledi. Tutuklu sanık Ergül, avukat Gültekin'in kentte bulunan avukatları tehdit ettiğini ve avukatının bu duruşmaya gelemediğini öne sürdü. Halit Ergül, "Otelinizde kalan İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinden hesap alınmaması yönünde talimatınız var mı?" sorusuna "Hatırlamıyorum" yanıtını verdi.

SANIK SAVUNMALARI DEVAM EDİYOR

Duruşmaya verilen öğle arasının ardından sanıkların savunmaları alınmaya devam edildi. Gazelle Otel Muhasebe Müdürü Kadir Özdemir, Grand Kartal Otel ile ilgisinin olmadığını iddia ederek, “Ben Gazelle Otel’de görevliyim. Daha önceki beyanlarım geçerlidir. İtfaiye eri İrfan Acar ile belgelerin çıkması konusunda görüşmelerimiz oldu. Kafenin bir an önce açılması da isteniyordu. Ben de İrfan Acar’ı aradım. Bu nedenle İrfan Acar’ı aradım” dedi.

İl Özel İdare Genel Sekreteri Sırrı Köstereli ise savunmasında daha önceki ifadelerine katıldığını söyledi.

İTFAİYE MÜDÜRÜ: İPTALİN OTELE ÖZGÜ OLMADIĞI EVRAKSAL OLARAK İSPATLANDI

İtfaiye Müdürü Kenan Coşkun, otelin denetimlerle ilgili raporunun iptal edilmesine ilişkin kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “İptalin otele özgü olmadığı evraksal olarak ispatlandı. Bazılarında iptal gerekçesi yazılmış, bazıları da isteğe göre iptal edilmiş. Bunlar daha önce de iptal olmuş. Otele has bir uygulama değildir. İptal sürecinde şahsım da yoktur, o sırada izinliydim. İptal dilekçesinin talep edildiği, onaylandığı ve denetimin gerçekleştiği tarihlerde izinliydim ve hukuken yoktum. Gerek savcılık ifademde gerek otel yetkililerinin beyanlarında İrfan Acar’la denetimle ilgili görüşme olmamıştır. Talep edenin şahsi isteği ile denetim iptal edilmiştir. Bununla ilgili talimat almadığım gibi talimat da vermedim. 2018 yılından bu yana iptal işlemi özel olmayan bir işlemdir.” dedi. Coşkun, yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin’in dava kapsamında sorduğu soruların hiçbirine cevap vermeyeceğini söyledi. Sanık kürsüsünden Gültekin’in soru sorduğu esnada Coşkun’un müdahalede bulunması gerginlik yarattı. Gültekin’in sözleri, salonda mağdur yakınları tarafından alkışlandı.

Daha sonra savunma yapan Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, şu ana kadar yaptığı savunmalara katıldığını ifade ederek şunları söyledi:

“İtfaiyenin otelle ilgili hazırladığı denetim evrağını görmedim ve ben sadece rapor aşamasında ekrana gelince görürüm. Müdürlükle ilgili çalışmalar eğitim almış elemanlar tarafından yapılır. Görmediğim ve bilmediğim eksiklikleri bildirim yapmam da boşa düşmüştür. Başvuru yapılmış, olumlu rapor verilmiştir. Denetim personeli bağımsız olarak yapmış ve bunu benim bilmem mümkün değildir. Bilmediğim, görmediğim, eğitim almadığım bir konuyla suçlanamam.”

Gülener’in avukatı Devrim Güngör, soruşturma aşamasında arama ve el koyma kararlarının hukuksuz olduğunu iddia etti. Güngör’ün savunma yaptığı esnada mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.

‘SORDUKÇA CEVAP VEREMİYORLAR’

Grand Kartal Otel davasının 2’nci duruşmasını, yangında eşi Ceren Yaman Doğan (45) ile kızı Lalin Doğan’ı (16) kaybeden Rıfat Doğan da takip etti. Doğan, gazetecilere yaptığı açıklamada dava sürecine dair, “Gene hikayeleri tabii, senaryo olduğu için her yerden patlak veriyor. Müşteki avukatları sordukça cevap veremiyorlar. ‘Bilmiyorum, görmedim, hatırlamıyorum, duymadım.’ gibi cevaplarla yine geçiştiriyorlar. Gerçeklerin gün yüzüne çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Gerçekler ortaya çıkacaktır. Zaten her gün yeni bir delil çıkıyor. Bu deliller ışığında da biz zaten bildiğimiz şeylerden emin oluyoruz” dedi.

‘ACELECİ DAVRANDI ZANNEDİYORUM’

Mütalaanın erken hazırlandığını belirten Doğan, “Ben heyete, başkana ve heyetine güveniyorum. Adaletin yerini bulacağına inanıyorum. Savcı biraz erken mütalaa vermiş olabilir. Diğer delillerden herhalde haberi yoktu. O yüzden aceleci davrandı zannediyorum. Ama hakime ve heyetine güveniyoruz” ifadelerini kullandı.

‘HALA VİCDANSIZCA OTURUYORLAR’

Doğan, sanıkların pişmanlık duymadığını işaret ederek, “Mevcut sanıklar hâlâ uyanmamış durumdalar. Hâlâ vicdansızca oturuyorlar. Hiçbir nebze vicdanları olduğunu düşünmüyorum hâl ve hareketlerinden. Sanki alacak-verecek davasındaymış gibi hareket ediyorlar. Ama bir gün onlar da anlayacaklar bunun alacak-verecek davası olmadığını” diye konuştu.

 

‘HALİT BEY’İN TURİZM BAKAN YARDIMCISIYLA OLAN YAKINLIĞI ORTAYA ÇIKTI’

Bolu'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel davasının 2’inci duruşması görülmeye devam ederken, faciada ailesinden 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, gazetecilere açıklama yaptı. Gültekin, Turizm Bakanlığı'na dikkat çekerek, “Bu yargılamada, bugünkü duruşmada 3 önemli husus ortaya çıktı. Birincisi, otel sahibi Halit Bey’in Turizm Bakan Yardımcısıyla olan yakınlığı ortaya çıktı. Yakınlıktan kastım, inkâr edilemez bir şekilde aynı birliklerde görev yapmaları ve bunun denetimle ilgili bağlantılarının ortaya çıkmasıdır. Bu bizim için çok önemli. Şu açıdan önemli: Çünkü biz bu meselede yargı önüne gelmeyen sorumluların da yargılanmasını ısrarla talep ediyoruz. Bildiğiniz gibi Turizm Bakanlığı'ndan üç personelle ilgili izin verilmişti. Diğer müracaatlar Danıştay’da devam ediyor. Bugünkü yargılama, bu hadiseden karar vermeyi biraz daha kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum. Bu açıdan bu bağlantı bizim için önemli” dedi.

‘İTFAİYE ERİ, MÜDÜRÜNÜN TALİMATLARI DOĞRULTUSUNDA HAREKET ETTİĞİNİ BEYAN ETTİ’

Tutuklu yargılanan itfaiye eri İrfan Acar'ın talimatla hareket ettiğini işaret eden Gültekin, “İkinci önemli mesele ise Bolu Belediyesi’nde görevli itfaiye eriyle ilgili. Bu denetimi yapan ve eksiklikleri tespit eden itfaiye eri, çok açık ve net bir şekilde tüm olayların başından itibaren Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürü'nün talimatları doğrultusunda hareket ettiğini, onun bilgisi doğrultusunda işlemi yaptığını, eksiklikleri kendisine bildirdiğini ve onun talimatları doğrultusunda belgeyi geri çektiğini açıkça beyan etti” diye konuştu.

‘AÇIK BİR ŞEKİLDE ORTAYA ÇIKTI’

İtfaiye müdürü detayının önemli olduğunu belirten Gültekin, “İtfaiye Müdürü ise ısrarla olayla bir bağlantısının olmadığını, kimseye herhangi bir yönlendirme yapmadığını ifade etti. Netice itibarıyla mahkeme bu hususu değerlendirecektir. Yani taraflar birbirine topu atıyor. Esas olarak bizim açımızdan olayı ortaya çıkaran İrfan Acar'ın ifadesi de oldukça önemli. Neticede burada Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürü'nün de bu olaydan haberi ve bilgisinin olduğu açıkça ortaya çıktı” açıklamasında bulundu.

‘BUGÜNÜN SÜRPRİZ OLAYI SEDAT GÜLENER’

Gültekin, davada tutuklu yargılanan Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener'in daha önce belediye personeli olmadığını belirterek, “Bugünün sürpriz olayı şu: Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ile ilgili yapılan sorgulama sonucunda, sorduğumuz sorular neticesinde, Sedat Gülener’in daha önce, Tanju Özcan belediye başkanı olmadan önce Bolu Belediyesi’ne bağlı olmayan, özel olarak çalışan 20 kişilik bir otobüs grubunda otobüslerin başındaki kişi olduğu ortaya çıktı. Yani belediye personeli değil, özel bir firma çalışanıymış. Tanju Özcan’ın belediye başkanı olmasıyla birlikte liyakat ve tahsilinin çok ötesinde bir yükseliş göstererek, aralarında itfaiye müdürlüğü de dahil olmak üzere beş müdürlüğün kendisine bağlandığı ve belediye başkan yardımcısı haline geldiği ortaya çıktı.” açıklamasını yaptı.

‘TANJU BEY’İN HALASININ OĞLU OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI’

Gültekin, Sedat Gülener ile Tanju Özcan'ın akraba olduğunu belirterek, “Israrlı sorularımız sonucunda, Tanju Özcan’la bir akrabalığı olup olmadığını sorduğumda maalesef halasının oğlu olduğunu öğrendim. Bu, toplumdaki çürümüşlüğün çok açık bir göstergesidir. Tabii bu konuda takdiri kamuoyuna bırakıyorum. Özetle, bu olayın baş faillerinden biri olan ve belediye personelinin başındaki kişi olan Sedat Bey’in, Tanju Bey’in halasının oğlu olduğu ortaya çıktı” dedi.

‘TÜRKİYE'DE BİR YERE VARMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL’

Gültekin, Gülener'in başkan yardımcılığı için yeterli olmadığını işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

“Elbette diyebilirsiniz ki bu onu kötü göstermez. Tahsili buna el verse, belediyedeki kariyeri ve birikimi buna el verse, bu normal bir yükseliş olurdu ve saygıyla karşılanırdı. Akraba olmak bir suç değildir. Ama otobüslerde muavin olarak, yani deyim yerindeyse otobüs kahyası olarak görev yapan bir kişinin gelip belediye başkan yardımcısı yapılmasıyla Türkiye'de bir yere varmamız mümkün değil. Bu olayı kapsamlı şekilde değerlendirdiğimizde vahim bir durumla karşı karşıya olduğumuzu kabul etmemiz gerekir.”

İTFAİYE ERİ ACAR: EKSİKLER BELİRTİLMİŞ VE OTEL YÖNETİMİNE BİLDİRİLMİŞTİR

Bolu'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangının duruşmasında sanık savunmaları devam ediyor. Duruşmada dinlenen itfaiye eri İrfan Acar, iptal dilekçesinden bir gün önce yanlış verildiğini ve iptal edileceği yönünde dilekçe sunulduğunu ifade ederek, “Eksikler belirtilmiş ve otel yönetimine bildirilmiştir. Bu işin yapılmasından sorumlu olan otel yönetimidir ve bu mevzuatta bildirilmiştir. Bildirim yapılması zorunlu değildir ve rapor oluşmamıştır. Bu nedenle rapor oluşmadığı için müdürüme bildirme zorunluluğum yoktur. HTS kayıtlarında da kafeye denetlemeye gittiğim bellidir ve sadece tarih ile ilgili kafa karışıklığı oluşmuştur” dedi.

DURUŞMAYA VERİLEN ARADA SALON KARIŞTI

Mahkeme başkanının duruşmaya verdiği arada mağdur yakınları, sanıklara tepki gösterdi. Mağdurların yakınları, sanıklara “Benim çocuğum, torunum boğularak öldü. Ağlamanızı istiyorum. Katiller!” diye bağırdı. Polis ekipleri mağdur yakınlarını güçlükle sakinleştirmeye çalışırken, “Salonu boşaltmak zorunda kalmayalım” uyarısı yapıldı. Tepkilerin artması üzerine jandarma ekipleri sanıkları salondan çıkardı.

Grand Kartal Otel Müdürü Zeki Yılmaz ise savunmasında, yangın anında kimseyle görüşmediğini iddia ederek resepsiyona gelene kadar kimseyle yüz yüze görüşmediğini, kimseye “Alarmı çalıştırmayın” şeklinde bir talimat vermediğini söyledi.

DURUŞMAYA SABAHA KADAR ARA VERİLDİ

Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangınına ilişkin 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı duruşmanın ilk gününde sanıkların tamamının savunması alındı. Sabah 09.30’da başlayan duruşmaya akşam saat 20.30’da ara verildi. Yarın sabah 09.00’da başlayacak duruşmada müşteki avukatlarının beyanları alınacak.