Geri Dön
Gündem Bakan Varank: Türkiye, yenilenebilir enerjide dünyada önemli oyunculardan oldu

Bakan Varank: Türkiye, yenilenebilir enerjide dünyada önemli oyunculardan oldu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, rüzgar, güneş ve hidroelektrik enerji odaklı Ar-Ge projelerine değinerek "Yurt içi üretim kabiliyetlerimiz çağ atladı, dersek herhalde abartmış olmayız. Türkiye, yenilenebilir enerji sektöründe, üretimde dünyada en önemli oyunculardan bir tanesi haline geldi" dedi.

Bakan Varank: Türkiye, yenilenebilir enerjide dünyada önemli oyunculardan oldu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, İzmir'de düzenlenen 11'inci Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'ne katıldı. Kongrede Bakan Varank'ın yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve milletvekilleri yer aldı. WindEurepo CEO'su Giles Dickson ise toplantıya çevrim içi katıldı. Kongrede konuşma yapan Bakan Varank, "Son dönemde göze çarpan gelişmelere baktığımızda, ülkelerin ilk defa enerji verimliliği konusunda yasal olarak bağlayıcı kararlar aldıklarına hatta nükleere veda eden ülkelerin tekrar nükleeri gündemlerine aldıklarına şahitlik ediyoruz. Özellikle Avrupa'nın bu alanda gösterdiği tutumu da biz kendi muhataplarımıza hatırlatıyoruz. Avrupa Birliği bizim en önemli ticaret ortağımız. Enerji alanında ciddi iş birliklerimiz var ama iş zora geldiğinde nasıl iki yüzlü tavırlar sergilendiğini de kürsülerden ifade etmekten çekinmiyoruz. Bir zamanlar nükleer enerjiyi kötü gösterenler, nükleer enerjiye savaş açtıklarını söyleyenler bugün yeni nükleer enerji yatırımları yapacaklarını ilan ediyor. Bir zamanlar Türkiye'ye parmak sallayıp, 'Kömür santrallerini ne zaman kapatacaksınız?' diye bizi tehdit edenler, bugün bakıyorsunuz Avrupa'nın göbeğinde hem yeniden kömür çıkarmaya başlamışlar hem de kömür santrallerini birer birer açmaya başlıyorlar. Zor, oyunu bozuyormuş demek ki" dedi.



'ENERJİ EN KRİTİK GİRDİ'

"Ülkemizin ekonomik ve sosyal refahına sürdürülebilir çözümler sunan rüzgar enerjisi sektörümüzle yakın iş birliğimizi ara vermeden sürdürüyoruz" diyen Bakan Varank, "Güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme, kullandığınız girdileri ne derece verimli ve rekabetçi şekilde bir araya getirdiğinizle yakından ilişkili. Enerji, belki de en kritik girdi olarak bu denklemde yer alıyor. Büyümek için üretime, üretim için de enerjiye ihtiyacımız var. Eğer enerjide dışa bağımlıysanız, bu durum cari açık, enerji arz güvenliği ve ekonomik kırılganlık gibi başlıca sorunlar olarak karşınıza çıkıyor. Üretimdeki rekabet gücünüz enerjideki potansiyelinizle birebir ilişkili. İşte yenilenebilir enerji kaynakları, enerjide dışa bağımlılığı azaltıp, yerli ve yeşil sanayileşmeye hız kazandırmak için önemli bir alternatif" açıklamasında bulundu. 

'TÜRKİYE DÖRDÜNCÜ BÜYÜK GÜNEŞ PANELİ ÜRETİCİSİ'

Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve temiz enerji teknolojilerine yönelik çok sayıda yatırımın tüm dünyada hızlandığını belirten Varank, "Sadece 2021 yılında enerji dönüşümüne yönelik yapılan küresel yatırımların büyüklüğü 750 milyar doların üzerinde. Bu yatırımların içindeki en büyük pay ise 350 milyar doların üzerinde yenilenebilir enerji alanında gerçekleşti. Yapılan projeksiyonlar ve ilan edilen taahhütler, rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklarına yapılacak yatırımların giderek artacağını gösteriyor. Biz de buradan hareketle fosil yakıtlar sebebiyle dışa bağımlı olmanın dezavantajını, yenilenebilir enerjiden maksimum seviyede faydalanarak avantaja çevirmek istiyoruz. Tam da bu sebeple Türkiye olarak hem güneşte hem rüzgarda kapasitemizi artırmak için adımlar atıyoruz. Türkiye 8 bin gigawattlık güneş paneli üretim kapasite ile dördüncü büyük güneş paneli üreticisi. İnşallah yeni yapılan yatırımlarla seneye üçüncülüğü yakalayacağız. Benzer şekilde geçtiğimiz yıl 1,8 gigawattlık yeni kapasite ile Avrupa'da en çok rüzgar enerjisi gücünü devreye alan 4'üncü ülke olduk. 2002 yılında sadece 19 megavat kurulu rüzgar gücümüz vardı. Şimdi ise 12 gigawattlık rüzgar gücü ile dünyada 12, Avrupa'da 5'inci sıradayız" diye konuştu. 

'DÜNYANIN ÖNDE GELEN RÜZGAR OEM'LERİ ÜLKEMİZE YATIRIM YAPTI'

Türkiye'nin salgın sürecinde gösterdiği performansla dirençli ve esnek bir ekonomiye sahip olduğunu tüm dünyaya kanıtladığını aktaran Varank, şunları kaydetti:

"Uzak Doğu'daki tedarikçiler telefonlarını bile açmazken Türkiye'deki üreticiler tek bir siparişini geciktirmedi. Stratejik konumu ve ortaya koyduğu değer zinciri ile Türkiye, güvenli bir liman, krizlerin üstesinden gelebilen dayanıklı bir ekonomi olarak yatırımcıların gözünde ayrıştı. Çok uluslu şirketler; Türkiye'yi Avrupa, Asya ve Afrika'nın kesiştiği noktada bir araştırma, tasarım, üretim, ihracat ve lojistik merkezi olarak tercih ediyor. Ülkemizde tesisleri olmayan şirketler hızlıca pozisyon almak için satın alma ve birleşmeler yoluyla yatırımlar gerçekleştiriyor. Türkiye, elverişli ve yatırım açısından uygun bir iş ortamına sahip. Öyle ki Enercon, Nordex, Vestas, GE, TPI, LW ve CS gibi dünyanın önde gelen rüzgar OEM'leri ülkemize yatırım yaptı. Ayrıca mühendislik, imalat, kurulum, bakım, geri dönüşüm ve danışmanlık alanlarında da tüm bu üreticilerle ortaklık yapan birçok Türk şirketi ve tedarikçisi bulunuyor."

'2022'DE 2 MİLYAR AVRO SEVİYESİNE ÇIKARACAĞIZ'

Rüzgar enerjisi ekipmanı üretiminde Türkiye'de yaklaşık 40 bin kişinin istihdam edildiğini dile getiren Varank, "İşte bu büyük sinerji ile Avrupa'nın en büyük beşinci rüzgar enerjisi ekipmanı üreticisi haline geldik. Firmalarımız uluslararası standartlardaki ürünlerini 45 ülkeye ihraç ediyor. 2021 yılında 1,5 milyar avroyu bulan rüzgar türbini ve ekipman ihracatımızı inşallah 2022 yılında 2 milyar avro seviyesine çıkaracağız. Bu alanlardaki kabiliyetlerimizi çok farklı bir noktaya taşımış olacağız. Yatırımcılara her türlü desteği verip, yurt içi sanayinin gelişmesinde aktif rol oynuyoruz. Yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımların çok hızlı ölçeklenmesi gerekiyor" dedi.

'9 BİNDEN FAZLA YATIRIM TEŞVİK BELGESİ DÜZENLENDİ'

Son 10 yılda yenilenebilir enerji yatırımları için 9 binden fazla yatırım teşvik belgesi düzenlendiğini kaydeden Varank, şöyle devam etti: 

"Bu belgeler sayesinde 170 milyar liralık yatırım yapılırken, 25 binden fazla vatandaşımızın istihdam edilmesinin önü açıldı. Bu yıl, firmalarımızın ihtiyaç duydukları elektrik enerjisini yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edebilmeleri için mevzuatımızda düzenleme gerçekleştirdik. Lisanssız faaliyet kapsamında rüzgar ve güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisi yatırımlarını bölgesel teşvik kapsamına aldık. Bir diğer desteğimiz de enerji ihtisas endüstri bölgeleri. Bugüne kadar Konya-Karapınar, Niğde-Bor ve Karaman endüstri bölgelerini ilan ettik. Kanun değişikliği ile YEKA alanı olarak belirlenen yerler, doğrudan endüstri bölgesi ilan edilebilecek. Böylece sanayicilerimiz, kendi tüketimlerini karşılamak amacıyla bu endüstri bölgelerinde yenilenebilir enerji yatırımları yapabilecekler. Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapılabilmesi için OSB mevzuatında da düzenlemeler gerçekleştirdik. GES ve RES kurulum alanları üzerindeki sınırların birçoğunu kaldırdık, yeni finansman mekanizmaları geliştiriyoruz. Enerji teknolojilerinin üretimine yönelik, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin yürütülmesine de Bakanlık olarak özel önem veriyoruz. TÜBİTAK'la yenilenebilir enerji alanında özel sektörün ve akademinin binden fazla Ar-Ge projesine şimdiye kadar 1,2 milyar lira destek sağladık."

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'nde rüzgar, güneş ve hidroelektrik enerji odaklı Ar-Ge projelerinin gerçekleştirildiğini belirten Bakan Varank, "Enerji sektöründe faaliyet gösteren firmalarımızın Ar-Ge ve tasarım merkezlerini, teknoparklarımızdaki firmalarımızı destekliyoruz. Yurt içi üretim kabiliyetlerimiz çağ atladı, dersek herhalde abartmış olmayız. Onun için Türkiye, yenilenebilir enerji sektöründe, üretimde dünyada en önemli oyunculardan bir tanesi haline geldi. Kara üstü türbinlerden çok daha büyük ebatlarda üretilen deniz üstü rüzgar türbinleri için rüzgar sanayimizin şimdiden altyapı çalışmalarını tamamlaması önemli. Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi'nin son raporunda Türkiye'yi deniz üstü rüzgar potansiyeli en yüksek 4 ülke arasında gösterdiğini biliyoruz. Bu noktada, Türkiye'nin karadaki rüzgar enerjisi potansiyelinin yüzde yirmisine ev sahipliği yapan İzmir, deniz üstü yatırımları için de önemli fırsatlar sunuyor. İzmir ve çevresinde ekipman üretimi konusunda geniş bir ekosistem ve tedarik zinciri oluşmuş durumda. İhracatımızın neredeyse yüzde 70'i buradan yapılıyor ve yaklaşık 8 bin kişiye istihdam imkanı sunuluyor" dedi.

'TÜRKİYE'Yİ KALKINDIRMANIN DERDİNDE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

İzmir Kalkınma Ajansı'nı da tebrik ederek sözlerini sürdüren Bakan Varank, "Ajansımız büyük ölçekli yatırımların İzmir'e çekilmesinde etkin bir rol oynadı. Şimdi deniz üstü rüzgar teknolojilerinde neler yapabiliriz, bunun için çalışıyoruz. Hem kara hem de deniz üstü rüzgar türbin ekipmanlarında çok daha büyük bir oyuncu haline geleceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ortaya koyduğu vizyon sayesinde Togg projesi hayata geçirildi. Türkiye olarak biz kendi rüzgar türbini markamızı oluşturabiliriz. Gelin hep birlikte rüzgar tribününde Türkiye'nin markasını oluşturalım, 'Biz de bu sektörde varız' diyebilelim. Rüzgar enerjisine yatırım yapmayı konuştuğumuz dönemlerden, artık rüzgar enerjisi ekipmanı üretiminde nasıl birer oyuncu olacağımızı tartışıyoruz. İnşallah çok daha güzel başarıları elde edeceğiz. Hidrojen yatırımları da artık Türkiye'nin el atması gereken alanlar. Profesyonellerin de bunu detaylı tartışması gerekiyor" diye konuştu. 

ALTUNYALDIZ: BİZ HAZIRIZ ÇÜNKÜ RESMİ DOĞRU OKUYORUZ

Kongrede konuşma yapan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız ise "Her alanda olduğu gibi enerjide de çok pozitif ve gerçekten bizleri heyecanlandıran gelişmeler var. Biz enerjiyi artırmaya ve üretmeye çalışıyoruz. Bir taraftan fırsatlar bir taraftan tehditler var. Eğer hazırsanız fırsat gölünde geleceği kurgularsınız. Biz hazırız çünkü resmi doğru okuyoruz. Regülasyonlarımızı zamanında yapıyoruz. İzmir, rüzgar enerjisinde ilklerin şehri olmuş. İlk rüzgar enerjisi santrali burada kurulmuş. İzmir bu alanda bayrağı önde götürüyor. Bunu ehil bir kadroyla ve hazır olmuş bir altyapıyla yönetebilirsiniz. Yenilenebilirde çok ciddi bir altyapıya sahibiz" dedi. 

TANCAN: YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARI KRİZDEN ÇIKIŞ YOLU OLARAK GÖRÜLMEKTE

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan da "Enerji sektöründe büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğumuz konulardan birisi yenilenebilir enerjinin enerji portföyü içindeki payının artırılmasını temin etmektir. Rüzgar enerjisi yatırımlarını her geçen gün büyüterek enerji sektörümüzün temel unsurlarından birisi olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ticaret kurallarının 'net sıfır emisyon' hedefiyle yeniden yazıldığı enerji sektöründe, yenilenebilir enerjide var olan yükselişin devam edeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Yenilenebilir enerji yatırımları, dünyada yaşanan enerji krizinden bir çıkış yolu olarak görülmektedir. Enerji ihtiyacı her geçen gün artıyor. Tüm dünyanın yaşamakta olduğu enerji krizi kapsamında enerji konusunda kendi kendine yetebilmenin kıymeti çok daha net bir şekilde ortaya çıkmakta. Elektriksel kurulu gücümüzün yaklaşık yüzde 54'ü yenilenebilir enerji santrallerinden oluşuyor" diye konuştu. 

ERDEN: TÜRKİYE'NİN RÜZGARI İZMİR'İN RÜZGARI

TÜREB Başkanı İbrahim Erden, son 5 yılda rüzgarın çok önemli bir noktaya gelebileceğini gördüklerini kaydederek, "Kongremizin mottosunu 'Türkiye'nin Rüzgarı, İzmir'in rüzgarı' olarak belirledik. İzmir ve Batı Ege bölgemiz işletmedeki 1.742 MW rüzgar enerjisi santralı ve gelişmiş sanayisiyle, rüzgar enerjisi alanında Türkiye'de bayrağı en önde taşıyan ilimiz konumunda. Biz de bu yılı TÜREB olarak 'Sanayi Yılı' ilan ettiğimizden bu yıl kongremizi burada yapma kararı aldık. Özellikle son 5 yılda biz sektör profesyonelleri olarak rüzgarın çok önemli bir noktaya geleceğini görüyorduk. Görevlerimizden biri de bu konunun ülkemiz için ne kadar hayati ve gerekli olduğunu her fırsatta, her platformda dile getirmek" dedi.

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz da rüzgar enerjisi sektörünün önemine dikkat çekerek, "Biz bu sektörle beraber varız" diye konuştu.

'HÜKÜMETLERİMİZ SON 20 YILA BİR ASRI SIĞDIRDI'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nde, toplu açılış ve temel atma törenine katıldı. Törende, 14 fabrika ve İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) 3 projesinin açılışı ile 7 fabrikanın temel atma töreni dualarla gerçekleştirildi. Toplam yatırımın 24 tesis ile 4,5 milyar liralık olduğu belirtildi.

Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Türkiye yeni yüzyılına adım adım ilerlerken, ülkemizi küresel bir güç haline getirmek için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımız 'Türkiye Yüzyılı' vizyonunu açıkladı. Çok ilginçtir, 'ABD’nin, 50 yıllık, 100 yıllık uzun dönemli planları var' diyerek iç geçirenler, Cumhurbaşkanımız, Türkiye Yüzyılı vizyonunu açıkladığında burun kıvırıyorlar. '20 yılda ne yaptılar ki, 100 yılda ne yapacaklar’ diyerek, akıllarınca hem 20 yılda yapılanları, hem de Türkiye Yüzyılı vizyonunu küçümsüyorlar. CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer Türkiye'nin bekasının teminatı olan savunma sanayisine yönelik politikaları ve atılımları vizyonsuzluk olarak nitelendirdi. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Bazıları 'çamur at izi kalsın’ siyasetine devam ededursun, biz 'eser ve hizmet siyasetiyle' Türkiye’yi ihya etmeyi sürdüreceğiz. Birileri kabul etmese de hükümetlerimiz son 20 yıla bir asrı sığdırdı" dedi.

'FABRİKA GÖRMEK İSTEYEN İZMİR'E GELSİN'

Yatırımların sürekliliğinin, sürdürülebilirliğinin yegane aracının sanayi olduğuna dikkat çeken Bakan Varank, sanayi yatırımlarını hızlandırmak için son 20 yılda 100 bine yakın teşvik belgesi düzenlediklerini söyledi. 2,4 trilyon liralık yatırım ve 3,5 milyonun üzerinde istihdamın önünü açtıklarını vurgulayan Bakan Varank, "Bu teşviklerin de desteğiyle organize sanayi bölgelerinin sayısı 192'den 344'e ulaştı. OSB'lerimiz 2002 yılında 415 bin kişiye istihdam sağlarken, bugün 2,5 milyon vatandaşımıza ekmek kapısı oldu. Son 20 yılda üretimdeki parsel sayısı tam 5 kat artarak 57 bini buldu. Şimdi biz bu istatistikleri ardı ardına sıralarken, birileri çıkıp; utanmadan, sıkılmadan 20 yılda hiç 'fabrika kurulmadı' diyebiliyor. Biz her zaman emekçi kardeşlerimizle beraberiz. 'Sayın Bakanım yatırım yapacağız, lütfen bize arazi bulun’ diyenlerin sayısını inanın artık takip edemiyorum. İşte bu nedenle yeni OSB'lerin kurulumu için arayışlarımızı sürdürüyoruz. Bu noktada hedefimiz ülkemizdeki OSB sayısını 500’e çıkarmak. Göreceksiniz, yeni OSB’ler hayata geçtiğinde, sanayicimiz oraları da süratle dolduracak. 'Fabrika kurulmadı' diyorlar ya, fabrika görmek isteyen bu programı takip etsin. Fabrika görmek isteyen İzmir'e gelsin. Fabrikalar, Ege’nin incisi İzmir’de. Bergama’da, Kınık’ta, İTOB'da, Kemalpaşa'da, Bağyurdu'nda, Tire'de, ALOSBİ'de" diye konuştu.

'24 TESİS VE 4,5 MİLYAR LİRALIK YATIRIM'

Yatırım bedeli yaklaşık 3,2 milyar lira olan 14 tesisin açılışın yanında, yaklaşık 1,3 milyar lira yatırım bedeline sahip 7 fabrikanın temelini attıklarına dikkat çeken Bakan Varank, toplamda 21 tesisin, 3 bin 600 vatandaşa ekmek kapısı olacağını dile getirdi. Hayata geçen tesislerin İzmir ekonomisine ivme kazandıracağını vurgulayan Bakan Varank, şöyle devam etti:

“Ayrıca yatırım bütçesi 62 milyon lira olan, İzmir’imize değer katacak 3 projenin daha açılışını gerçekleştiriyoruz. İzmir Kalkınma Ajansı eliyle desteklediğimiz bu projeler şehrin girişimcilik ve inovasyon ekosistemini tahkim edecek. Projelerden biri olan İzQ Girişimcilik Merkezi, girişimci fikirlerin buluşma noktası olacak. İzQ İnovasyon Merkezi de şehrin Ar-Ge kapasitesini artırarak, yüksek teknoloji üretimini besleyecek. TEKNOTEST laboratuvarlarıyla da halihazırda test için yurt dışına gönderilen ürünler İzmir’de test edilebilecek. Böylelikle sanayicimiz bir taraftan zamandan ve paradan tasarruf ederken, diğer taraftan ülkemizin cari dengesine katkı sağlanacak. Toplamda 24 tesis ve 4,5 milyar liralık yatırım. İzmir’imize hayırlı uğurlu olsun."

'İZMİR'DE KUMRU YİYEREK TEKNOLOJİDE NELER OLDUĞUNU GÖREBİLİRSİNİZ’

Bakan Varank, “Birileri teknoloji görmek için ABD’ye gidiyor, hamburger yiyerek geri dönüyor. Bu kürsüden tekrar söyleyelim. İnovasyon görmek isteyenleri Teknoparklarımıza davet ediyoruz. Türkiye’deki Teknoparklarını ve bilişim vadisini ziyaret edebilirsiniz. TOBB Ar- Ge’si bilişim vadisinde yapıldı. O yüzden ABD’ye, Avrupa’ya gitmeye gerek yok. İzmir’de kumru yiyerek burada teknolojide neler olduğunu görebilirsiniz. Teknoloji de yatırım da sanayi de Türkiye’de var, yeter ki görmek isteyin" diye konuştu.

'TEŞVİK BELGELERİ VERMESEK BU YATIRIMLARA HAYATA GEÇMEZ'

İzmir’in gelişen ekonomisi ve güçlü sanayisiyle Türkiye’nin lokomotif şehirlerinden biri olduğunu aktaran Bakan Varank, "14 organize sanayi bölgesi ve 16 sanayi sitesiyle, 300 milyar lirayı aşan GSYH'si, her geçen yıl biraz daha büyüyor. 12 milyar doların üzerinde ihracatıyla Türkiye’nin ihracat hedeflerine ciddi katkı sağlıyor. Hükümetlerimizin bu başarılarda ciddi katkıları oldu. İzmir’i yatırımlarıyla her zaman el üstünde tuttu. İzmirli sanayiciden desteğini hiçbir zaman esirgemedi. Son 20 yılda İzmir’de yapılacak yeni ya da ilave yatırımlar için 5 bine yakın teşvik belgesi düzenledik. 145 milyar liralık yatırımın ve 160 bine yakın istihdamın önünü açtık. Yenilikçilik ekosistemini desteklemeyi ihmal etmedik. Bu manada son 10 yılda kurulan 4 Teknokent’e bugünkü rakamlarla yaklaşık 50 milyon lira kaynak aktardık. Teknoparklardaki firmalarımız güncel fiyatlarla 1,2 milyar liranın üzerindeki muafiyetlerden faydalandı. İzmir’deki 120 Ar-Ge ve Tasarım Merkezi’ne cari fiyatlarla 1,3 milyar liranın üzerinde destek sağladık. Türk sanayisinin önde gelen şehirlerinden biri. Bunun için kendisine verilen destekleri son kuruşuna kadar hak ediyor. Bu işi yapan özel sektörler bunu yapan babayiğitler önemli. Devletimizin destekleri olmasa, teşvik belgeleri vermesek bu yatırımlara hayata geçmez. Sanayici önünü kim açtı? Yatırımcı, sanayici ve üretici dostu hükümet olduğu için yatırımlar yapılıyor" dedi.

'TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPMAYAN KAYBEDECEK'

Türkiye’nin 60 yıllık hayalini gerçekleştirdiklerini vurgulayan Bakan Varank, "20 yıldır ülkemize yaptığımız yatırımlar, kurduğumuz altyapılar, artık meyvesini vermeye başladı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milli ve yerli sanayi altın günlerini yaşıyor. Dünyanın sayılı otomotiv ihracatçılarından biri olan ülkemiz, fikri ve sınai hakları yüzde yüz bize ait akıllı otomobiline kavuştu. Şüphesiz biz burada sadece bir otomobil üretmedik. Togg’la birlikte Türk mühendislerinin neler yapabileceğini tüm dünyaya göstermiş olduk. Bundan sonra Türkiye’nin önü daha da açık olacak. İnanıyorum ki Togg’un da etkisiyle Türkiye’de bilhassa yüksek teknolojiye yönelik yatırımlar ardı ardına gelecek. Bundan sonra Türkiye’ye yatırım yapmayan kaybedecek, yatırım yapansa misliyle kazanacak. Ben buradan tüm yatırımcılara bir kez daha çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiye kaliteli altyapıları ve nitelikli insan kaynağı ile dünyanın güvenli limanıdır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye’de taş üstüne taş koyan yatırımcının bütün imkanlarıyla yanındadır. Gelin siz de ülkemize yatırım yapın hem siz kazanın hem Türkiye kazansın" ifadelerini kullandı.

İZMİR’İ TEKNOLOJİNİN BAŞKENTİ YAPMA HEDEFİ

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir’in sanayileşme bakımından yakaladığı ivmeyi geliştirmeyi amaçladıklarını belirterek, "İzmir enerji başta olmak üzere birçok sektörde gelişim göstermiştir. İzmir’i teknoloji başkenti yapma gayemiz var. Bu ideali desteklerinizle gerçekleştireceğiz. İlimizin ekonomisine ve üretime ciddi katkılar sunacaktır. Yeni yatırımları ve yatırımcıları bekliyoruz. Memlekete çivi çakanın her zaman yanındayız" diye konuştu.

'İZMİR LOKOMOTİF BİR ŞEHİR'

İzmir’in ülke ekonomisine ciddi katkılar sunduğunu vurgulayan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, "İzmir lokomotif bir şehirdir ve bu önemli halini daha da geliştirerek devam etmemiz icap ediyor. Sanayi alanında yatırımlar ortaya koyarken, bir yandan Teknokentler ve Ar-Ge merkezlerine de önem veriyoruz. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü içinde ikinci bir Teknokent’in temelini atma durumu söz konusu olacak. Bilişim Vadisi Teknokent’i ve Ar-Ge merkezini açacağız. İzmir’i hem Ar-Ge hem inovasyon hem Teknokent hem sanayi hem de tarımın merkezi yapmaya gayret ediyoruz" dedi.

Toplu açılış ve temel atma törenine AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, önceki dönem Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, sivil toplum kuruluşu, dernek ve oda yöneticileri de katıldı.

Kenan YEŞİL/İZMİR, (DHA)

BAKAN VARANK, İZMİR'DE GENÇLERLE BİR ARAYA GELDİ

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘İlk Oyum Erdoğan'a programına katıldı. Bornova Kültür Merkezi’nde yapılan programa, AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyyüp Kadir İnan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli ve AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Recep Tayyip Taslak ve yaklaşık bin genç katılım sağladı. Gençlerle yakından ilgilenen Bakan Varank, gençlerin bilim projesini inceledi. Bakan Varank kendisinden destek isteyen gençlere, destek olacaklarını da ifade etti.

'GENÇLERLE YOL ARKADAŞLIĞI YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ'

'İzmir seninle gurur duyuyor, sloganları ile sahneye çıkan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Biz sizlerle gurur duyuyoruz. İzmir’e değer katacak programlar yapmak üzere geldik. Rüzgar enerjisi üreticileriyle toplantı yaptık. Rüzgar enerjisi kongresi yaptık. Şehrimize değer katan yatırımların açılış temelini attık. Şimdi ise geleceğimizin teminatı olan, bize verdikleri enerji ile çalışmalarımıza enerji katan genç kardeşlerimizle birlikteyiz. Her birinizi sevgi, saygı muhabbetle selamlıyorum. Biz Türkiye’yi 20 yıldır kalkındırmanın, muasır medeniyetlerin üzerine çıkarmanın, bu ülkeyi yatırım, istihdam, ihracat ve cari fazlayla büyütmenin derdinde olan siyasi hareketiyiz. İhmal edilmiş bütün alanlarına yatırımlar yaparak, altyapı sıkıntılarını gidererek, katma değerli yatırımlar yaparak Türkiye’yi önümüzdeki yüzyıla Türkiye yüzyılına hazırlamak için gayret gösteriyoruz. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, 'Sadece teknoloji kullanan, yurt dışından gördüklerini uygulayan ülke olmasın kendi teknolojisini yapsın, kullansın' diye büyük bir gayretle çalışıyoruz. Bizim en büyük yol arkadaşlarımız olarak gençleri görüyoruz. Türkiye yüzyılının baş aktörleri gençler olacak. Onun için de her fırsatta sizlerle bir araya gelmeye çalışıyoruz. Birileri genç kardeşlerimizi farklı harfler; x, y, z katarak bölerken, biz gençleri bir araya toplamanın derdinde olarak gençlerle yol arkadaşlığı yapmaya çalışıyoruz" dedi.

‘BAŞ BABAYİĞİT CUMHURBAŞKANIMIZDIR’

Türkiye'nin yerli ve milli otomobili Togg’un seri üretiminin gerçekleştirileceği Gemlik Kampüsü ve ilk aracın banttan indirilişinin yer aldığı tanıtım videosunun ardından konuşmasını sürdüren Bakan Varank, 1960 yılında yapılan Devrim aracı sürecini anlatarak şöyle konuştu: “Araca bindiğinizde ‘Vay be bunu Türkler mi yapmış?’ dedirtecek kadar güzel bir eser ortaya çıkmış. Türkiye'nin birinci yüzyıl hikayesi ile ikinci yüzyılda neler yapması gerektiğini kolay bir şekilde anlayabiliriz. Bazıları ‘Türkiye’nin kendi otomobilini yapması intihardır’ derken Cumhurbaşkanımız bu iradeyi gösterdi. Cumhurbaşkanımızın idaresi ile bir yola çıkıldı. 3-4 yıl gibi kısa süre Türkiye’nin otomobili projesini hayata geçirdiler. ‘Elektrikli yapacağız’ dediğimizde ‘Daha elektrikli otomobil için erken’ dediler. Biz dünyanın nereye gittiğini gördük. Trendler doğrultusunda elektrikli otomobile yatırım yaptık. Bizi eleştirenler ‘Otomobil teknolojisi o kadar gelişti ki biz geç kaldık’ dediler. Bizim siyaset anlayışımızda bu var. Doğru yatırımı yapıyor ve fırsatı yakalıyorsanız başarısız olma ihtimaliniz yok. Dünya, savunma sanayisinde, insansız hava aracında Türkiye’yi konuşuyor. İnsansız hava aracına yatırım yapmazken biz oradaki fırsatı gördük yatırımı yaparak diğer ülkelerden bir adım öne geçtik ve dünyada en çok konuşulan ülke olduk. Siyasette de böyle olmak gerekiyor. Doğru zamanda doğru alana yatırım yapmak ve fırsat alanları değerlendirmek gerekiyor. Bu işi yapan babayiğitler ve özel sektör var. Babayiğitler var ama bu işin arkasında baş babayiğit var. Bu iş olacak derse, tökezlediğinde destek verirse bu sonucu alabiliyorsunuz. Baş babayiğit Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan. O buna destek vermeseydi başarılı olmazdık. Bu proje Cumhurbaşkanımızın vizyon projesi. Bunun için de tecrübe gerekiyor, 20 yıl bu ülkeyi yönetmiş olmak gerekiyor. Türkiye’nin otomobili ile bir vizyon ortaya koydu Sayın Cumhurbaşkanımız. Özel sektör önemli ama siyasi irade de önemli” dedi.

‘İHA’LARI ÜRETEN EKİBİN YAŞ ORTALAMASI 30’UN ALTINDA’

Türk ordusunun 94 yıl sonra kendi piyade tüfeğine kavuşabildiğini hatırlatan Bakan Varank, insansız hava aracını üreten ekibin yaş ortalamasının 30 olduğunu belirterek, “Bugün biz dünyanın en büyük ordulardan bir tanesini sahip olmakla övünüyoruz. Ama bu dünyanın en büyük ordularından bir tanesi olan Türk ordusu 1923 yılından 2017 yılına kadar kendi milli piyade tüfeği olmadan yolunu devam etmeye çalışmış. Baktığımızda en basit üretilebilecek aletlerden bir tanesi. Milli bir silahı olmasın diye birileri taş koymuş. 20 yıl önce iktidara geldiğimizde Türkiye’nin makus talihini başka yöne çevireceğimizi, kendi kendimize yeteceğimizi ve dünyaya yön veren işlere imza atacağımızı söyledik. 20 yıldır bu yönde siyaset yapıyoruz. Gençlere, geleceğimize yatırım yapıyoruz. İHA’ları üreten ekibin yaş ortalaması 30’un altında. O yüzden biz gençlerle beraber yol yürümenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bugün gençler siyaset yapabiliyor, meclise girip, vekil olabiliyorlar. Biz iktidara geldiğimizde seçilme yaşı kaçtı biliyor musunuz? 2002’de Türkiye’de seçilme yaşı 30’du. Burada Cumhurbaşkanımız vizyon ortaya koydu. Önce 25’e sonra 18’e indirdi. Gençlerimiz 18 yaşında milletvekili seçilebiliyor. '18’e indireceğiz" dediğimizde muhalefet ‘TBMM’yi çoluk çocukla mı dolduracaksınız?’ dediler. Biz gençlerle yürümenin doğru olduğunu inanan bir siyasi hareketiz” ifadelerini kullandı.

‘DÜNYA DEĞİŞİYOR VE DEĞİŞİMİN BAŞROL OYUNCU GENÇLER’

Dünya ekonomisinin büyük bir değişimden geçtiğini dile getiren Bakan Varank, gençlere yönelik projeler yaptıklarını anlatarak, şöyle devam etti: “150 yıllık firmaların işlerden ziyade genç beyinlerin kurduğu 'start up'lar katma değer katmaya başladı. Ankara Hacettepe Üniversitesi ziyaretimizde 9 gencin bir araya gelerek yaptığı oyunu 200 milyon dolara Amerika’ya satmışlar. Dünya değişiyor ve bu değişimde başrol oyuncu genç arkadaşlarımız. Gençlerin bu işlerin başrol oyuncu olması için Bakanlık olarak gençlere dönük proje uyguluyoruz, politika alanı oluşturuyoruz. Gençlerin bir numaralı Bakanlığı diyebiliriz. Girişimci olmak istiyorsunuz, kendi ayaklarınız üstünde durmak istiyorsunuz. Biz size mentorluk desteği veriyoruz. Bilimde, ARGE’de kendinizi gelişmek istiyorsunuz, biz burs veriyoruz. Hayatta kariyer yolculuğunda bir fırsat değerlendirmek istiyorsanız, hayata dair bir destek arıyorsanız; Bakanlığımızı yakından takip edin. Biz her daim sizle beraber olmak için gayret ediyoruz. Genç arkadaşlarımız bizi iyi değerlendirsin” açıklamalarında bulundu.

‘TÜRKİYE’NİN İSTİKAMETİNE VERDİĞİNİZ OYLA KARAR VERECEKSİNİZ’

İlk defa oy kullanacak olan gençlere seslenen Bakan Varank, “2023 seçimleri yaklaşıyor. Türkiye’nin istikametinin ne olması gerektiği konusunda karar vereceğiz. Kritik bir karar vereceğiz. Türkiye’nin istikametini verdiğiniz oyla karar vereceksiniz. Türkiye, büyük mücadelelerle bu noktaya geldi, hiçbir imkan Türkiye’nin önüne altın tepside konulmadı. Vesayetle, darbeyle mücadele ederek bu noktaya getirdik. Kendi kendine yetebilen bir ülkeden bahsediyorsak, büyük mücadele ile bu noktaya geldi. Vereceğiniz oylarla Türkiye kendi kendine yetebilen bir ülke mi? Kendi teknolojisini yapan, ileri teknoloji yatırımı yapan bir ülke mi olacak? Yoksa başkalarından aldığı teknolojiyi kullanan ülke mi olacak? Buna kara vereceksiniz. ABD, AB, NATO ne diyor? Ona göre yol alırım diyen mi olacak? Yoksa 'Ülkemizin çıkarları ne gerektiriyorsa onu yaparım' diyen mi olacak? Bunun kararını vereceğiniz oylarla karar verecekseniz. Türkiye kendi yoluna devam edebilsin ki Türkiye yüzyılını inşa edelim. Bunu yaparken de Cumhurbaşkanımız gibi bir liderle yapabiliriz. Vermeniz gereken tercih belli. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu ülkenin önü açık. Gelecekteki yüzyılda ihtiyacı belirleyecek olan vizyonu olduğuna inanıyoruz. Gençlerin tercihini Cumhurbaşkanımız yönünde kullanacağınıza inanıyoruz. Biz 'Uzay yatırımı' diyoruz, 'Samanyolu' diyoruz. Onlar saman anlıyor. Onlar 'Muhtarların yanına sekreter vereceğiz' diyor. Siz muhtarların yanında sekreter mi olacaksınız? Yoksa uzay projelerinde yer mi alacaksınız?” ifadelerini kullandı 

‘GENÇLERİ FİGÜRAN OLARAK KULLANIYORLAR’

AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyyüp Kadir İnan ise “Yaklaşık 1 ay önce ‘İlk Oyum Erdoğan’a, 'İlk oyum AK Parti’ye diyerek güçlü bir kampanya başlatmıştık. Sakarya’da çok güçlü bir şekilde start verdik, ardından Diyarbakır’da Sayın Cumhurbaşkanımızla güçlü bir şekilde devam ettik. Şimdi memleketimde Teknoloji ve Sanayi Bakanımızla İzmir’de ‘İlk oyum Erdoğan’a ilk oyum AK Parti’ye' diyoruz. Biz mahalle mahalle, lise lise, üniversite üniversite çalışırken, 2023 hedefine bu kadar odaklanmışken daha karşımızdakilerin adayı belli değil. Türkiye yüzyılı ve gelecek için konuşan liderimiz bunun altını somut olarak dolduruyor. Togg’un açılışını yaptık, yerli ve mili otomobilimiz hayata geçti. Togg, 60 yıllık hayalin gerçeğe dönüşmesidir. Togg ülkemiz ve Türkiye yüzyılımız için ve gençlerimiz için hayırlı olsun. Onlar kuru hesapların peşinde. Bu memleketin gençlerine söyleyebilecekleri en ufak bir şey yok. Varsa işleri yalan dolan. CHP milletvekili, onurumuz Türk Silahlı Kuvvetleri'ne çok ağır bir iftira attı. AK Parti Gençlik Kolları olarak İzmir’den şiddetle kınıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olduğunu iddia edeceksiniz, bir taraftan TSK’nın ebedi komutanı olacak, sizler de CHP olarak TSK’ya iftira atacaksınız. Sizler adına utanıyorum. Siz Atatürk’ün CHP’si değilsiniz, asla olmazsınız. Terör örgütü uzantısı sadece tek bir parti yok. İki parti var. Biri HDP biri de CHP. 'Gençlerin partisiyiz' diyorlar ama etrafında bir tane genç görüyor musunuz? Yok. Sayın Cumhurbaşkanımız 27 kez gençlerle bir araya geldi. Bir tane genç milletvekilleri dahi yok. Gençleri figüran olarak kullanıyorlar” diye konuştu.