Geri Dön
Gündem Huzurevindeki banyo sonrası ölümde tanık hemşire: Yanık olsa su toplardı

Huzurevindeki banyo sonrası ölümde tanık hemşire: Yanık olsa su toplardı

İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde, yaşlı bakımevindeki Fatma Uraz'ın (86), banyo yaptırıldıktan sonra vücudunun çeşitli yerlerinde kızarıklıklar meydana gelmesiyle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmesinin ardından açılan davada, sanıkların yargılanmalarına devam edildi. Tanıklardan kurum hemşiresi B.V., "Vücuttaki kızarıkları görünce direkt banyoya gidip suyu kontrol ettim. Ancak suyun sıcaklığı normaldi. Yanık olsaydı su toplardı" dedi.

Huzurevindeki banyo sonrası ölümde tanık hemşire: Yanık olsa su toplardı

Olay, 16 Eylül 2018'de özel bir yaşlı bakımevinde meydana geldi. Fatma Uraz, Nesrin Ö. (56) ve Tuğçe A. (57) tarafından banyo yaptırıldıktan sonra vücudunda kızarıklıklar ve deride soyulma meydana geldi. Çalışanlar Uraz'a merhem sürerken, daha sonra kızarıkları fark eden yakınları kadını hastaneye götürdü. Uraz, 21 Eylül 2018'de hayatını kaybetti. Uraz'ın kızı Zehra Yılmazer, çalışanlardan şikayetçi oldu. Başlatılan soruşturmada ifadeleri alınan Nesrin Ö. ve Tuğçe A., suçlamaları reddetti. 2 çalışan, Uraz'ın yanık sebebiyle değil, nadir görülen pemfigus hastalığı sonucu öldüğünü ve vücutlarındaki izlerin de buna bağlı geliştiğini savundu. Adli tıp kurumundan istenen raporda Uraz'ın ölümünün yanık ve gelişen komplikasyonları (sıvı-elektrolit dengesizliği) sonucu olduğu belirtildi. İddianamede Tuğçe A. asli, Nesrin Ö. ise tali kusurlu bulunurken, 2 tutuksuz sanık hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

'YANIK GİBİ DURMUYORDU'

İzmir 43'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz sanıkların yargılanmasına dün görülen 2'nci duruşmayla devam edildi. Tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldığı celsede tanıklar dinlendi. Bakımevi personeli M.B., "Fatma Uraz banyodan yeni çıkmıştı. Bana cildinde soyulmalar olduğunu söylendi. Ben de sağlık birimine haber verdim. Vücuduna baktığımda yaralar dökülüyordu. Yanık gibi durmuyordu" diye konuştu.

Yaşlı bakımevi kurum hekimi N.S. de celsede tanık olarak ifade vererek, "Hastayı 5-6 kez çeşitli polikliniklere gönderdim. Dermatoloji de patolojik tanı istememe rağmen sadece 2 pomatla geri geldi. Hastanın tanısını koymuştum ancak kesin tanı kriterim yoktu. İleri yaşlarda çok ağır ölümlere neden olabiliyordu. Aileye de bildirdim. Rahatsızlığın pemfigus denilen bir rahatsızlığın olabileceğini belirtmiştim, Huzurevinin de bundan haberi vardı ve her gün pansumanı yapılıyordu. Bu hastalığı neyin tetiklediğini bilmemiz mümkün değildir" dedi.

'SUYUN SICAKLIĞI NORMALDİ'

Olayın olduğu gün kurumda hemşire olarak görev yapan B.V. ise "Hastayı banyo yaptırmışlar. Yaygın kızarıklık olduğunu görünce bana söylediler. Vücuttaki kızarıkları görünce direkt banyoya gidip suyu kontrol ettim. Ancak suyun sıcaklığı normaldi. Vücuttaki kızarıkların fotoğrafını çekip doktorumuza gönderdim. Daha önceden de vücudunda güller oluyordu. Fakat o gün vücudunda daha fazla kızarıklık vardı. Eğer yanık olsaydı vücudu su toplardı" ifadelerini kullandı. 

Hakim, diğer tanıkların da dinlenmesine ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.