Geri Dön
GündemOrgeneral Gürak: NATO'ya teknolojik yeteneklerimizle değer katmayı hedefliyoruz

Orgeneral Gürak: NATO'ya teknolojik yeteneklerimizle değer katmayı hedefliyoruz

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, "NATO'ya sadece askeri gücümüzle değil, yeni nesil teknolojik yeteneklerimizle de değer katmayı hedefliyoruz" dedi.

Orgeneral Gürak: NATO'ya teknolojik yeteneklerimizle değer katmayı hedefliyoruz

NATO Müttefik Dönüşüm Komutanlığı tarafından her yıl düzenlenen NATO Çoklu Ortam Harekatı Konferansı'nın 3'üncüsü, Genelkurmay Başkanlığı'nın koordinatörlüğünde 20-23 Mayıs'ta gerçekleştiriliyor. Ankara'da bir otelde düzenlenen konferansın açılış programına, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, NATO Müttefik Dönüşüm Yüksek Komutanı Oramiral Pierre Vandier, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve NATO ülkelerinin temsilcileri ile stratejik ve operatif komutanlıklarda görev yapan personel katıldı.

Orgeneral Gürak: NATOya teknolojik yeteneklerimizle değer katmayı hedefliyoruz

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Gürak, küresel güvenlik ortamının her zamankinden daha karmaşık ve belirsiz hale geldiğini belirterek, "Yapay zeka, hipersonik, nanoteknoloji ve robotik gibi eş zamanlı gelişen teknolojiler, savaşın karakterinde temel bir değişiklik yaratmıştır. Böyle bir asimetrik ve öngörülemez ortamda, güvenliğin sağlanması eskisinden daha zor hale gelmiştir. Gelecekteki muharebe sahasında istenen etkiyi nasıl gerçekleştireceğimizi anlamak; tüm harekat ortamlarında kuvvetlerimizi kullanma tekniklerini geliştirmek, istenen son duruma ulaşmak için sivil unsurları ne ölçüde harekata dahil etmek gerektiğine dair hususlarda bize fırsatlar tanımaktadır" ifadelerini kullandı.

'İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ'

Türkiye'nin, coğrafi konumu itibarıyla hem NATO'nun güney kanadının güvenliğini sağlamada hem de küresel tehditlerin önlenmesine katkı sağlamada stratejik bir etkiye sahip olduğunu aktaran Gürak, "Terörizmle mücadele kapsamında yürüttüğümüz sınır ötesi operasyonlar; sadece ulusal güvenliğimizin korunmasını değil, aynı zamanda NATO topraklarında NATO'nun kolektif savunma ve caydırıcılık kapasitesinin güçlendirilmesini de hedeflemektedir. Çoklu ortam harekatının temel unsuru olan eş zamanlı ve uyumlu güç kullanımı, Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından sahada deneyimlenmiş ve geliştirilmiştir. İnsansız hava araçlarının etkin kullanımı, elektronik harp kabiliyetleri, uydu görüntülerinden istifade, istihbarat paylaşımı ve siber güvenlik önlemleri gibi alanlardaki başarılar, NATO içinde çoklu ortam harekatı anlayışının somut bir pratiği olmuştur. Türkiye'nin yeni nesil tehditlerle mücadelede pratik örnekler sunabilecek sahadaki tecrübelerinden istifade edilmesi, NATO'nun eğitim ve tatbikat faaliyetlerinde Müttefik Dönüşüm Komutanlığı'nın daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilecektir. NATO'ya sadece askeri gücümüzle değil, yeni nesil teknolojik yeteneklerimizle de değer katmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin, son yıllarda çok önemli bir dönüşüm gerçekleştirdiğini ifade eden Orgeneral Metin Gürak, "Kendi savunma ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte NATO müttefiklerinin de dahil olduğu birçok ülkeye savunma ve güvenlik sistemleri ihraç eden bir ülke haline gelmiştir. Özellikle insansız kara, deniz ve hava araçları, zırhlı kara araçları, deniz ve hava platformları, füze sistemleri, siber güvenlik ve elektronik harp alanlarında birçok başarılar elde ettik. Bu teknolojilerin birliklerin emrinde etkin ve etkili şekilde kullanımı ile ülkemiz, savunma teknolojilerini üretebilen ve silahlı kuvvetlerine entegre edebilen lider ülkeler arasına girmiştir. Tüm bu başarılarımıza rağmen özellikle yapay zeka destekli savunma sistemleri, uzay teknolojileri ve elektronik harp gibi alanlarda yeteneklerimizi daha ileriye götürmek için müttefiklerimizle aramızda yapılacak iş birliğine hazırız" dedi.

Orgeneral Gürak: NATOya teknolojik yeteneklerimizle değer katmayı hedefliyoruz

'ÜRETTİĞİMİZ SİSTEMLERİN YÜZDE 75'İ NATO'DA KULLANILIYOR'

Konferansta konuşan Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, SSB olarak 1100’den fazla aktif tedarik ve Ar-Ge programı yürüttüklerini söyleyerek, "Program portföyü büyüklüğü ve çeşitliliği açısından, dünyadaki en büyük savunma sanayii program yönetim otoritesiyiz. Bugün Türk savunma sanayiinin dünyanın 11'inci büyük ihracatçısı olduğunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan teslimatlarla birlikte ürettiğimiz sistemlerin yaklaşık yüzde 75’inin NATO kuvvetlerince kullanıldığını ifade etmek isterim" dedi.

Görgün, yapay zekanın giderek karar destek mekanizmalarına entegre edildiğine vurgu yaparak, "Bulut tabanlı mimarilere geçişi ise birlikte çalışabilirlik ve gerçek zamanlı tepki kapasitesi açısından kilit bir unsur olarak görmekteyiz. Bu bağlamda, kamu kurumları, sanayi, akademi ve son kullanıcıları bir araya getiren, toplumun tüm kesimlerini içeren bir yaklaşımı benimsiyoruz. MDO’nun başarısı için, özellikle bu dinamik ortamda, sahada deneyimi olan askeri personel ile kamu kurumları ve özel sektör şirketlerinin yakın iş birliği içinde çalışması elzemdir. Sahadan gelen geri bildirimlerin hızla sanayiye aktarılması ve etkin çözümler üretilmesi gerekir. SSB, operasyonel ihtiyaçları en doğru ve zamanında karşılamak için hem saha hem de sanayi ile yakın temas içinde çalışmaktadır" dedi.

'TÜRKİYE KÜRESEL BİR LİDER'

Türkiye'nin, gelişmiş insansız sistemlerin geliştirilmesi ve konuşlandırılmasında küresel bir lider haline geldiğini vurgulayan Görgün, "Bayraktar TB2, AKINCI, ANKA ve AKSUNGUR gibi İHA platformlarımız, çeşitli operasyon alanlarında gerçek zamanlı keşif-gözetleme, hassas vuruş ve savaş alanı direnci açısından etkinliklerini kanıtlamıştır. Bu platformlar, NATO komuta-kontrol yapılarıyla entegre edilebilecek şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca KIZILELMA ve ANKA-3’ün çok yakında hizmete gireceğini de belirtmek isterim. Elektronik harp, çoklu alan üstünlüğünün temel taşıdır. Sanayimiz, radar karıştırma, sinyal istihbaratı ve spektrum hakimiyeti gibi gelişmiş EH sistemleri geliştirmiştir. Bu sistemler, TSK tarafından aktif olarak kullanılmakta, hayatta kalabilirliği artırmakta, düşman faaliyetlerini bozmaktadır" diye konuştu.

'YAPTIRIMLAR İTTİFAK RUHUYLA BAĞDAŞMAZ'

Görgün, 2024 yılında Türkiye'nin, savunma ve havacılık ihracatında 7 milyar dolar seviyesine ulaşarak önemli bir eşiği aştığına vurgu yaparak, "Bu toplamın yüzde 55,4’ü NATO müttefikleri ve Ukrayna’ya gerçekleştirilmiştir. İlk 20 ülke arasında 10’unun NATO ülkesi ve Ukrayna olması, Türkiye’nin güvenilir ve stratejik bir ortak olduğunu açıkça göstermektedir. Çoklu alan operasyonlarının zorluklarıyla yüzleşirken, hiçbir ülkenin bu sorunları tek başına aşamayacağını unutmamalıyız. Birlikte çalışabilirlik, ortak yenilikçilik ve müttefikler arası güven; bir tercih değil, zorunluluktur. Bu anlayışla, zorlukları birlikte aşmanın aynı zamanda birbirimize kısıtlayıcı önlemler uygulamamak anlamına geldiğine inanıyoruz. Sadık bir üyeye yönelik yaptırımlar, ittifak ruhuyla bağdaşmaz. Uyum için yapıcı bir diyalog umuyoruz. Türkiye, NATO ile yalnızca politik uyumla değil, sahada kanıtlanmış teknolojilerle de iş birliğini derinleştirmeye hazırdır. Birlikte, sadece çoklu alanlara değil, geleceğe hazır bir kuvvet inşa edebiliriz" dedi.

Görgün, tüm tasarım ve üretim süreçlerini çevresel sürdürülebilirlik ve gelecek nesillere saygı anlayışıyla yeniden gözden geçirmeye başladıklarını söyleyerek, "Bu nedenle, 3 bin 500 şirketimiz, binlerce farklı NATO standardındaki sistemimiz ve yaş ortalaması 34 olan Türk savunma sanayii ailesiyle NATO’ya hizmet vermeye hazırız" diye konuştu.