Adalet Bakanı Tunç, Malatya'da
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Malatya'ya geldi.

Sabah saatlerinde Malatya'ya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ilk olarak Vali Seddar Yavuz'u ziyaret ederek kentte sürdürülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Daha sonra Büyükşehir Belediyesine geçen Tunç, Belediye Başkanı Sami Er'i ziyaret etti. Bakan Tunç'a ziyaretleri sırasında AK Parti Malatya milletvekilleri İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, Bülent Tüfenkci, İhsan Koca, Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Mete ile AK Parti ilçe başkanları eşlik etti.
‘TÜRKİYE HUKUK DEVLETİ DEDİĞİMİZDE RAHATSIZ OLANLAR VESAYETÇİ YARGI SİSTEMİNİ ÖZLEYENLERDİR’
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Malatya İl Başkanlığını ziyaret ederek teşkilat üyeleri ile bir araya geldi. Ziyaret sırasında partililere konuşan Bakan Tunç, 23 yıllık AK Parti iktidarında sessiz devrim niteliğinde reformlar yapıldığını ifade etti. 23 yıllık AK Parti iktidarının yegane sebebinin milleti gibi düşünen bir lidere sahip olması olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
AK Parti'miz 23 yıldan bu yana iktidarda. AK Parti 23 yıldır rekor kıran bir sürede son iki dönemdir Cumhur ittifakı ile birlikte tek başına iktidarda kalmasının yegane sebebi milletin taleplerine duyarlı olması, milletin ihtiyaçlarını gözetmesi, milletin sesine kulak vermesi ve milleti gibi düşünen bir lidere sahip olmasıdır. 23 yıldan bu yana milletimize hizmet için iktidarımızı sürdürüyoruz. Demokrasi tarihimizde böyle bir başarı olmadı. Rahmetli Özal'ın 7 yıl süren tek başına bir iktidarlığı oldu. Rahmetli Demirel'in tek başına iktidar dönemi olmuştu ama onlar kısa ve kesintili sürmüştü. Rahmetli Menderes'in 1950 ila 1960 arası uzun diyebileceğimiz bir başarılı iktidar dönemi de vesayetçi darbeciler tarafından yolu kesilmişti. O darbeciler hiç boş durmadılar. Menderes'ten sonra da hep devrede oldular. Menderes'i idam ederek, bakanlarını asarak milleti korkutmaya çalıştılar. Ama millet korkmadı ve her defasında darbecilerin karşısında milletin yanında duranları hep destekledi. 23 yıldan bu yana da hiç boş durmadılar. Biz bir taraftan ülkemizin fiziki kalkınmasını sağlamaya çalışırken bir taraftan o darbeci vesayetçi anlayış devreye girmeye çalışırken, milletimizle beraber önlemeyi başardık. İşte 27 Nisan e-muhtıra ve ilk kez muhtıraya karşı gelindi. Sonrasında 2008 kapatma davası eşiğinden döndük. 2012 MİT krizi, 2013 sokak kalkışması Gezi olayları ile ortalığı ateşe vermeye çalıştılar. 17-25 Aralık kumpası ile masa başında 'Recep Tayyip Erdoğan iktidarını sona erdirebilir miyiz' dediler onda da başarılı olamadılar. Terörü azdırdılar, hatırlayalım 2014-2015 yıllarında ülkenin değişik yerlerinde patlamalar ile bir kaos ortamı oluşturulmaya çalışıldı ve sonunda son darbeyi 15 Temmuz kalkışması ile vurarak Türkiye'nin yönetimini yabancıların eline vermek istediler. İçimize yerleştirilen teröristler bunu gerçekleştirmeye çalıştılar ama 15 Temmuz gecesi milletimiz öyle bir direniş gösterdi ki; Cumhurbaşkanımıza, bayrağına, ülkesine ve vatanına sahip çıktı. Karşılıklı güven ile 15 Temmuz gecesini karanlıktan aydınlığa çevirdi ve Türkiye'de yeni bir dönem başladı. Cumhur İttifakı ile devam eden bir süreç başladı ve ilk kez darbecilere karşı bir darbe yapılmış oldu. Bundan sonra da bu tür karanlık girişimler olmasın diye sessiz devrim sayılabilecek çok sayıda reform yaptık. Yıllar sonra 12 Eylül, 28 Şubat darbecileri yargının önüne çıkıp millete hesap vermek durumunda kaldılar. Doğrusu da buydu. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir dediğim zaman, bunu televizyonlarda eleştirenler var. Yine tekrarlıyoruz Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukuk devleti ilkesi son 23 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde milletimizin desteği ile tahkim edilmiştir. 27 Mayıs'ta yargı yok muydu, vardı. O darbeciler millete karşı suç işlerken o günün yargısı suç işleyenlerin mi yoksa milletin mi yanında oldu? Suç işleyenlerin yanında oldu. Bugünkü yargımıza eleştiride bulunanların hiç 27 Mayıs yargısına eleştiride bulunduklarını duydunuz mu? 12 Eylül yargısı milleti yargılayıp darbecilere kol kanat gerdi. 15 Temmuz'da eğer eski yargı düzeni olsaydı 15 Temmuz hain kalkışmasında yargı yine darbecilerin yanında olurdu. İşte hazmedilemeyen bu. 'Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir' dediğimizde rahatsız olanlar aslında o vesayetçi yargı sistemini özleyenlerdir. Şimdi önümüzde artık yeni bir dönem var. Terörsüz bir Türkiye ile ülkemizin kalkınmasını daha da arttıracağız."
'DARBECİLERİN YAZDIĞI BİR ANAYASA İLE HALA YÖNETİLİYORUZ, BU TÜRKİYE'NİN VE MİLLETİMİZİN HAK ETMEDİĞİ BİR DURUM'
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, beraberindeki heyet ile Malatya Bölge Adliye Mahkemesi'nin temel atma törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Tunç, bazı televizyon programlarında bir takım kararlardan yola çıkarak onları siyasallaştırarak kara propaganda yapılmaya çalışıldığını belirtti. Bakan Tunç, yargıyı yenileyerek ihtiyaca cevap verir hale getirdiklerini ifade ederek şunları söyledi.
"Adalet mülkün temelidir. Adaletin hakkı ile tecelli ettiği yerde güven olur, vatandaşlar barış içerisinde yaşarlar ve o nedenle devletin temeli adalettir. Adalet insan onurunu ve haklarını korumaktır. Bu nedenle 23 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi anlamında Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok önemli mesafeler aldık. 80 yıldan bu yana uygulanan ve artık çağın ihtiyacına cevap vermeyen hatta başka ülkelerde ihtibas olarak Türkçeye çevirerek 80 yıl boyunca uygulayarak 2000'li yıllara geldik. Ne zaman yerli ve millilik öne çıktı, kendi kanunlarımızı kendi bilim adamlarımızın katkıları milletvekillerimiz oyları ile kabul ederek yeniledik ve ihtiyaca cevap verir hale getirdik. Sadece temel kanunlarımızı yenilemekle kalmadık. Anayasa değişiklikleri ile temel haklara daha güvence getirdik. Hak arama yollarını arttırdık. Vatandaşlarımızın yargıya gitmeden hakkını arayabilmesi için Kamu Denetçilik Kurumu'nu hayata geçirdik. Kişisel Veriler Kanunu çıkardık. Bilgi edinme hakkını yasal güvencelere kavuşturduk. Vatandaşlarımıza Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı tanıdık. 23 yılda ülkemizin fiziki kalkınmasını sağlamaya çalışırken diğer yandan da Türkiye'nin darbelere karşı dayanıklı olması için büyük bir mücadele verdik. Milletimizle beraber darbelere muhtıralara karşı koyduk. Bir daha bu ülkede bu karanlık girişimlerin gerçekleşmemesi için anayasamızda önemli adımlar attık. Darbeciler yargılanamaz diye hüküm vardı kaldırdık. Sıkıyönetim gerektiğinde ilan edilebilir diye hüküm vardı kaldırdık. Ana Yasımızı vesayetçi ruhtan arındırmak için mücadele ettik. Anayasa Mahkemesi'nin yapısını Hakimler Savcılar Kurulu'nun yapısını demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirdik. Tüm bu değişiklikler milletimizin onayı ile vesayetçi ruhu ortadan kaldırma amacı ile yapıldı. Darbecilerin yazdığı bir Anayasa ile hala yönetiliyoruz. Bu Türkiye'nin milletimizin hak etmediği bir durum. Bu ülkede bir daha o darbeler karanlık girişimler olmasın diye Anayasa'mızda gerçekleştirdiğimiz o reform ve sessiz devrimler yeterli mi ? Bizce yeterli değil. Daha fazlasını milletimiz hak ediyor ve bu bizim milletimize olan borcumuz."
'TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE YOLUNDA BAŞTA ANAYASA OLMAK ÜZERE ÜLKEMİZİN GELECEĞİ İÇİN HUZURLU BİR TÜRKİYE İNŞA EDECEĞİZ'
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde uzlaşmanın sağlanması halinde terörsüz Türkiye yolunda çocukların, milletin ve ülkenin geleceği için başta anayasa olmak üzere huzurlu bir Türkiye inşa etmek istediklerini ifade eden Bakan Tunç, "Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devletidir dediğimde bundan rahatsız olanlar var. Televizyon programlarında denk geliyoruz. Bir takım kararlardan yola çıkarak onları siyasallaştırarak maalesef bir kara propaganda yapılmaya çalışılıyor. Türkiye'yi geride gösteren Türkiye gerçekleri ile hiç uyuşmayan endekslerle nasıl yapıldığını ve hangi bağışçılar tarafından bildiğimiz o endekslerini alarak muhalefet maalesef yargı kurumlarımızı da töhmet altında bırakan bir karalama içerisine girebiliyor. 25 bin hakim ve savcımız hukuk devleti ilkesini gerçekleştirmek için gece gündüz çalışıyor. Onların özlediği yargı sistemi vesayetçi darbecilere kol kanat geren bir yargı sistemi. Vesayetçi anlayışa destek olan 28 Şubatçıların önünde 'hazır ol' da duran, adeta cübbelerini onların önüne seren yargı sisteminden rahatsız olduklarını duydunuz mu? Duyamazsınız. Onların rahatsız oldukları yargı sistemi milli iradenin yanında duran 15 Temmuz'da milleti ile beraber darbecilere gözaltı yapan ve millet önünde hesap vermeyi sağlayan yargı sisteminden rahatsızlık duyuyorlar. Bugün yargı yolsuzluktan da hesap soruyor, arsızlıktan da hesap soruyor, milletin huzur ve güvenliğini bozanlardan da hesap soruyor. Bunu millet adına yapıyor" dedi.
'YARGI REFORMU STRATEJİ BELGEMİZDE ÖNEMLİ HEDEFLERİMİZ VAR'
23 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Yargı Reformu Strateji Belgesi'ne ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, "Bize diyorlar ki 'siz hala reform mu yapıyorsunuz? 23 yıldır reform reform diyorsunuz hala bitmedi mi ?Evet reform bitmez. Toplumun ihtiyaçları sürekli gelişir. Yargı reformu strateji belgesini 23 Ocak'ta sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Yargı reformu belgemizde çok önemli hedefler var. Yargı reformu strateji belgemizde yer alan hedeflerimizde en başlıcası ceza adaleti sistemi ile ilgili düzenlemelerdi. Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen, öngörülebilir bir adalet sistemini hazırladık ve 55 binden fazla insanımız görüş bildirdi. Önümüzdeki 4-5 yılı planladık ve o plan dahlinde o yol haritasını adım adım gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız." şeklinde konuştu.







