Bakan Tunç: Toplam 12 milyon 10 bin 82 derdest dosya bulunmaktadır
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "2025 yılı Kasım ayı itibarıyla; Cumhuriyet başsavcılıklarında 6 milyon 68 bin 751, ilk derece mahkemelerinde 3 milyon 935 bin, istinaf mahkemelerinde 1 milyon 536 bin 865, temyiz mahkemelerinde ise 469 bin 466 olmak üzere toplam 12 milyon 10 bin 82 derdest dosya bulunmaktadır" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Adalet Bakanlığı'nın 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. CHP milletvekilleri toplantıya; 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında görevinden uzaklaştırılıp tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediye başkanlarının fotoğraflarının olduğu döviz ile hakim-savcı cübbesinin içinde yer aldığı kafeslerle katıldı. Ayrıca 'İmamoğlu'na özgürlük' dövizleri grup sıralarına yerleştirilirken, 'beyaz toros' oyuncak arabalar da getirildi. Grup sıralarına tokalaşmak üzere gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'beyaz toros' arabaları işaret ederek, "Bunlar 90'lı yıllardan kalma, 90'lı yılların sembolü; o zaman siz iktidardaydınız" dedi.
TOPLANTIYA ARA VERİLDİ
Ardından Bakan Tunç, bütçe üzerine sunuma başladı. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, kadına karşı şiddetle ilgili siyah mektupları, Bakan Tunç'un masasına bıraktı. Bu sırada Bakan Tunç ve Kaya arasında tartışma yaşandı. Bakan Tunç, kadına yönelik şiddetle ilgili, "Kadına şiddet bizim kırmızı çizgimiz. Kadına karşı şiddetle mücadelede kararlıyız. Burada kadın üzerinden siyaset yapılmaz. Kadına karşı şiddetle hep birlikte mücadele edeceğiz. Kadına şiddete yönelik cezaları artıran biziz hanımefendi, siz ne yaptınız; onu söyleyin. Şov yapmayın, siyasete alet etmeyin, kadınlar üzerinden siyaset yaptırmayız size. Böyle saygısızlık olmaz" diye konuştu. Komisyon Başkanı Muş'un görüşmelere ara vermesinin ardından Tunç, salondan ayrıldı.
'ÜLKEMİZİN YÜKSEK STANDARTLI BİR DEMOKRASİYE KAVUŞMASININ MÜCADELESİNİ VERDİK'
Yeniden toplanan komisyon toplantısında Bakan Yılmaz Tunç, bütçeyle ilgili sunuma devam etti. Son 23 yılda adaletin hakkıyla tecellisi için hukuk devleti ilkesini tahkim ettiklerini, temel hak ve özgürlükleri güçlendirdiklerini, hak arama yollarını genişlettiklerini, yargının ihtiyaç duyduğu fiziki ve teknolojik imkanları geliştirdiklerini söyleyen Bakan Tunç, mevzuatın, çağın ve milletin ihtiyaçlarına göre uyarlandığını söyledi. Bakan Tunç, "Adaletin olmazsa olmaz şartı olan hukuk devletinin bir gereği olarak; sistemi vesayetçi anlayıştan arındırmak, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü hakim kılmak için anayasamızda önemli reformları milletimizin desteğiyle hayata geçirmeyi başardık. Milli Güvenlik Kurulu'ndan Yüksek Askeri Şura'ya, Hakimler ve Savcılar Kurulu'ndan Anayasa Mahkemesi'ne kadar birçok kurumu yeniden yapılandırarak ülkemizin yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmasının mücadelesini verdik" dedi.
'REFORM ADIMLARIMIZI KARARLILIKLA ATTIK'
2005 yılında ceza mevzuatını, 2010 yılı sonrasında ise hukuk mevzuatını oluşturan temel kanunların tümünün yenilendiğini ifade eden Bakan Tunç, "Yargıda planlı döneme geçişle birlikte 2009 yılında ilkini, 2015 yılında ikincisini ve 2019 yılında üçüncüsünü açıkladığımız yargı reformu stratejileri ile reform adımlarımızı kararlılıkla attık. 23 Ocak 2025 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşılan, 'Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Stratejisi' ile de reform irademizi devam ettirdik. 'Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi' vizyonuyla hazırlanan belge; 5 temel amaç, 45 hedef ve 264 faaliyetle geleceğe dönük bir yol haritasıdır. Bu reform belgesi; özgürlüğün, güvenin ve hakkın adaletle buluştuğu bir Türkiye vizyonunun ifadesidir. 'Türkiye Yüzyılı’nda hedefimiz; adaleti daha erişilebilir kılmak, yargılamaların makul sürede sonuçlanmasını sağlamak ve vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden memnuniyetini daha da artırmaktır" diye konuştu.
'YARGI TEŞKİLATIMIZ 11 MİLYON 397 BİN DOSYADA KARAR VERDİ'
Bakan Tunç, Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde yer alan maddelerin hayata geçirilmeye başlandığını aktardı ve hazırlık aşamaları tamamlanan 11'nci ve 12'nci yargı paketleriyle adalet sisteminin etkinliğinin artırılmayı hedeflendiğini dile getirdi. Bakan Tunç, yargı teşkilatıyla ilgili, "Yargı teşkilatımız, ülkemizin dört bir yanında, hakkın yerini bulması için büyük bir özveriyle görev yapmaktadır. 2025 yılı Kasım ayı itibarıyla; Cumhuriyet başsavcılıklarında 6 milyon 68 bin 751, ilk derece mahkemelerinde 3 milyon 935 bin, istinaf mahkemelerinde 1 milyon 536 bin 865, temyiz mahkemelerinde ise 469 bin 466 olmak üzere toplam 12 milyon 10 bin 82 derdest dosya bulunmaktadır. 2024 yılının Kasım ayı itibarıyla yargı teşkilatımız ilk derece, istinaf ve temyiz aşamalarında 10 milyon 960 bin 177 karar vermişti. 2025 yılının aynı döneminde ise yargı teşkilatımız yüzde 4 artışla toplam 11 milyon 397 bin 74 dosyada karar vermiştir. Bu rakam her sene yargı teşkilatımızca bir önceki yıldan daha fazla karar verildiğini göstermektedir. Öte yandan yıl sonu itibarıyla yaklaşık 14 milyonun üzerinde karar verileceğini değerlendirdiğimizde, derdest dosya sayısından daha fazla yıl içinde karar verileceğini öngörüyoruz. Bu başarının sağlanmasında 2002 yılında 9 bin 349 olan hakim ve savcı sayımızın 25 bin 452’ye yükseltilmesi etkili olmuştur. 2002 yılında 1847 olan kadın hakim savcı sayımızı yüzde 431 artırarak, 9 bin 813'e yükselttik. OECD raporunda ülkemizin 2014 yılından bu yana kadın hakim oranını en çok artıran ülke olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca 2002 yılında 51 bin 681 olan personel sayısını, 179 bin 440'a yükselttik. Önümüzdeki dönem için alımını planladığımız 20 bin yeni personelin ilk 5 binlik kısmının sınav süreci devam etmektedir" açıklamasında bulundu.
'2019 YILINDAN BU YANA 330 MİLYON E-TEBLİGAT GÖNDERİLDİ'
Bakan Tunç, yargının teknolojik altyapısı kapsamında Ulusal Yargı Ağı Projesi'nin (UYAP) 60 kurum ve 200 farklı entegrasyonunu sağladıklarını ve bu sayede savcılık ve mahkemelerin bilgi ve belgelere saniyeler içerisinde ulaşabildiğini kaydederek, "İcra ve iflas dairelerinin satış işlemlerinin sistem üzerinden yapılmasını, hizmetlerin e-Devlet Kapısı’na taşınmasını, vatandaşların ve avukatların adliyeye gitmeden e-İmzalarıyla dava açabilmesini sağladık. Yeni Adli Sicil Bilgi Sistemi ile vatandaşlarımıza e-Devlet üzerinden silme ve düzeltme başvurusu yapabilme ve 43 yabancı dilde adli sicil belgesi alabilme imkanı tanıdık. Avukatlara bulundukları yerlerden cep telefonları da dahil olmak üzere dosya ve duruşmalarını anlık olarak takip edebilme ve işlem yapabilme imkanı getirdik. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ve e-Duruşmayla duruşmalara elektronik ortamda katılmanın yolunu açtık. 2013 yılından bu yana 7 milyonun üzerinde SEGBİS görüşmesi; 2020 yılından bugüne kadar 4 milyonun üzerinde e-Duruşma gerçekleştirilmiştir. e-Tebligat uygulamasıyla tebligat süreçlerini hızlandırdık. Zorunlu e-Tebligat sistemine geçtiğimiz 2019 yılından bugüne kadar toplam 330 milyon e-Tebligat gönderildi" diye konuştu.
KOMİSYON TOPLANTISI DEVAM EDİYOR
Bakan Tunç ayrıca ihtiyari ara buluculuk kapsamında 2013 yılından bu yana 3 milyon 558 dosyanın çözüme kavuşturulduğunu ve Bakanlığın 2026 yılı bütçe teklifinin 389 milyar 560 milyon lira olduğunu söyledi. Bakan Tunç'un sunumunun ardından toplantı, milletvekillerinin bütçe üzerine yaptığı değerlendirmelerle sürüyor.
'ETKİ ANALİZİ YAPARAK BU KONUYU DEĞERLENDİRMEK GEREKİR'
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, daha sonra milletvekillerinin kamuoyunda 'Covid düzenlemesi' olarak bilinen uygulama ile ilgili sorularını cevapladı. Bakan Tunç, "Covidle ilgili düzenlemeden 31 Temmuz 2023 tarihi itibarıyla cezaevlerinde bulunanlar yararlanmıştı. Tabii, suç tarihi bakımından 31 Temmuz 2023 öncesi suç işleyen, daha sonra suç işleyip de cezaevinde davası daha hızlı bir şekilde sonuçlanıp içeride bulunanlar yararlanmıştı. Ancak davası sonuçlanmayanlar, cezaevinde bulunamayanlar yararlanamamıştı. Tabii, bu konuda eşitlik ilkesi bakımından birtakım eleştiriler var, serzenişler var, bu yönde talepler de size, bize de geliyor. Bu konuyu değerlendirmek gerekir. Bunun etki analizinin yapılmasıyla ilgili olarak Grup Başkanımız da kamuoyuna bir açıklama yaptı. Etki analizini yaparak bu konuda özellikle taleplerin değerlendirilmesi hususunda takdir meclisin, milletvekillerimizin bu konuda takdir neyse biz yürütme olarak ona uyarız" ifadelerini kullandı.
'KADINLARIN ŞİDDETTEN KORUNMASIYLA İLGİLİ ÇOK SAYIDA ANAYASAL DÜZENLEME YAPILDI'
Kadına karşı şiddetle ilgili cezasızlık politikası yürütüldüğü yönündeki eleştiriler hakkında konuşan Bakan Tunç, "Bu eleştirileri kabul etmemiz mümkün değil. Kadına yönelik şiddet konusunda biz de hassasız, bir tek kadınımızın bile şiddete maruz kalması hepimizi derinden yaralar. O nedenle, bu konuda hep birlikte mücadele etmemiz lazım. Kadınlarla ilgili olarak gerek kadın haklarının güçlendirilmesi, kadınların şiddetten korunmasıyla ilgili çok sayıda anayasal ya da yasal ya da uygulamaya yönelik düzenlemeler yapıldı. Başta Anayasa'mızda kadınlarımıza yönelik pozitif ayrımcılık düzenlemeleri olmak üzere pek çok adım attık. Aile mahkemelerinin kurulması, Bakanlığımızın Adli Destek Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde Kadın Hizmetleri Daire Başkanlığının hayata geçirilmesi ve kadına yönelik şiddetle ilgili soruşturmaların etkin yürütülebilmesi için savcılıklarda özel soruşturma büroları ve tedbir mahkemelerinin kurulmasını sağladık. Tabii, Meclisimizin özellikle Türk Ceza Kanunu'nda yaptığı bu yönde değişiklikler oldu, cezaların daha etkili olabilmesi, caydırıcı olabilmesi bakımından. Kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları için cezayı artırıcı nedenlerin kadına karşı işlenmesi durumunda ceza da ağırlaştırıcı neden olarak kabul edildi" diye konuştu.
'ÇOCUKLARI SUÇA SÜRÜKLEYEN NEDENLERİ ORTADAN KALDIRMAMIZ LAZIM'
Bakan Tunç, çocuğun üstün yararını gözeten düzenlemelerin yapıldığını hatırlatarak, "Çocuk teslim merkezleri gibi çocuklara yönelik birçok iyileştirici düzenlemeyi hayata geçirdik. Çocuklar için ne yapsak azdır. Ancak son zamanlarda, özellikle kamuoyunda bazı suça sürüklenen çocuklar ve bazı olaylar bakımından, örneğin İstanbul'daki Minguzzi cinayeti hepimizi derinden yaraladı. Bu anlamda, bazı yasal düzenlemeler yapılabilir mi, caydırıcılık anlamında yeni düzenleme ihtiyacı var mıdır diye kamuoyunda çok tartışmalar yapıldı. Yasal düzenlemede caydırıcılık bakımından ama suça sürüklenen çocukların özellikle ceza adaleti sistemi bakımından değerlendirme yapmak, kapsamlı bir değerlendirme yapmak lazım. Çünkü öncelikle, bizim dikkate almamız gereken, suça sürüklenen nedenleri ortadan kaldırmak. Dolayısıyla asıl suçlu olan suça sürüklenen nedenlerdir, bu nedenleri ortadan kaldırmaya çalışmak lazım. Bu konuda Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu, bu komisyon çok önemli bir çalışma sergileyecek ve suça sürükleyen nedenleri araştırması ve bu konuda mevzuatta yapılması gereken ya da uygulamalarda yapılması gereken hususlarla ilgili o komisyonun raporunu takip edeceğiz; o görüşmelere de inşallah bizler katkı sağlamaya çalışacağız" dedi.
'OBJEKTİF KRİTERLERE DAYANMIYOR'
Türkiye'nin hukuk endeksi sıralamasında son sıralarda yer alması ile ilgili sorular üzerine Bakan Tunç, "Tabii, 'Dünya Adalet Projesi' dediğimiz proje kapsamında kar amacı gütmeyen bir kuruluş, bir dernek vasıtasıyla yapılan bir sıralama söz konusu. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eski Barolar Birliği Başkanının kurduğu bir dernek ve bu dernek her yıl Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi sıralamasını yapıyor. Tabii, sıralamada Türkiye'yi 118'inci sırada gösterdiler. Tabii, listeye baktığımız zaman, Türkiye'nin üstünde olup demokrasisi olmayan, serbest seçimlerin olmadığı, Türkiye'yle kıyaslanamayacak ülkeler var. Siz endeksin sadece kapak kısmına bakıyorsunuz. Bakın, o endekste çok çelişkiler var. O endeksin internet sayfasını şöyle bir karıştırsanız, çelişkileri yakalarsınız. Objektif kritere dayanmıyor. Türkiye gerçeklerini, halk anketlerini göz ardı eden; sadece belli uzmanlardan oluşan, belli ideolojiye sahip kişilerden alınan görüşler doğrultusunda bir sıralama yapılıyor" değerlendirmesinde bulundu.
'8 MİLYON ARABULUCUK DOSYASININ 5 MİLYONA YAKINI ANLAŞMAYLA SONUÇLANDI'
Bakan Tunç, 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren kira uyuşmazlıklarında arabuluculuk sisteminin hayata geçirildiğini kaydederek, şöyle devam etti:
"Bu konuda özellikle 144 bin 695 dosyada uzlaşma sağlandı yani 289 bin 390 kiracı ve kiralayan adliyeye gitmeden bu sayede barışmış oldu. Kiranın yanı sıra diğer uyuşmazlıklarda da dava şartı ara buluculuk kapsamında. Burada özellikle alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini biz daha da geliştirmek istiyoruz. Ara buluculuğu teşvik etmek istiyoruz, bu, toplumsal barışa hizmet eden bir durumdur ve dolayısıyla şu ana kadar 2013'ten bu yana yaklaşık 8 milyon civarında dosya ara bulucunun önüne gitti, 4,5 milyonu aşan, 5 milyona yakın anlaşmayla sonuçlandı. Yani bu, yüzlerce mahkemenin vereceği karara isabet eden bir durum. Dolayısıyla hem hızlı sonuca ulaşmaya hem vatandaşlarımızın barışarak, tokalaşarak haklarına kavuşmasını önemsiyoruz."
'2025 YILINDA HASTALIK NEDENİYLE TAHLİYE EDİLEN BİN 353 KİŞİ VAR'
Cezaevlerindeki İzleme ve İdare ve Gözlem Kurulu'nun iyi hal değerlendirme sistemi doğrultusunda hareket edildiğini vurgulayan Bakan Tunç, "Özellikle altı ayda bir idare ve gözlem kurulu kararları değerlendiriliyor. Tabii, bu iyi hal değerlendirmesi eğer neticede bir idari karar bu. Bu karar infaz hakimliğinin denetimine tabi ve infaz hakimliğinin denetimi de yine ona itiraz da ağır ceza mahkemesine götürülebiliyor. Burada özellikle ağır ceza mahkemesi de reddetmişse yine kanun yolu bitmiş değil. Bu idari kurulun yanlış bir değerlendirmesi elbette ki olabilir, hata da olabilir, bu konudaki itiraz süreçlerini takip etmek gerekir. Eğer bu anlamda bariz hukuka aykırılıklar söz konusu olduğunda kanun yararına bozmaya da özellikle infaz hakimliğinin ağır ceza mahkemesinde ret kararı olmuşsa temyiz edilmeden kesinleşen bir kararda, bu konudaki başvurular da yapılabilir. Yani bu konudaki mağduriyetleri hep beraber giderebiliriz. Terör suçları bakımından özellikle ilgili mevzuatta bizzat yazılı olan bir husus bu, hastalık nedeniyle infazın ertelenmesi konusu Ceza İnfaz Kanunu'muzun 16'ncı maddesi gereğince gerçekleşiyor. Tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastanelerinden alınan raporun Adli Tıp tarafından onaylanmasıyla beraber bu infaz ertelemeleri gerçekleşiyor. Yani öyle bir propaganda yapılıyor ki sanki 'Bu raporlar hiç verilmiyor ya da bu raporlar hiç dikkate alınmıyor ve bu hiç uygulanmıyor' gibi bir algı oluşturuluyor. 2024-2025 yılları arasında toplam ceza tehiriyle tahliye edilen bin 353 kişi var. Yani cezası tehir edilen hastalık nedeniyle; çok insani bir durum. İyi hal değerlendirmelerinde sanki herkese olumsuz karar veriliyormuş gibi bir algı oluşturuluyor, böyle bir durum da yok. Şimdi, toplam olumsuz karar oranı 1 Ocak 2025'ten 30 Eylül 2025 tarihleri arasında yüzde 6 olumsuz; yüzde 94 olumlu, iyi halli olarak değerlendirilmiş ve koşullu salıverilmesine karar verilmiş dolayısıyla yüzde 94'ü olumlu. 2021-2025 arası 1 milyon 535 bin değerlendirme yapılmış ve yüzde 93,78'i olumlu sonuçlanmış. Tabii, burada kaldırılmamış disiplin cezaları nedeniyle olumsuz sonuçlanan değerlendirmeler de oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
'SORUŞTURMAYI SONUNA KADAR TAKİP EDİYORUZ'
Rojin Kabaiş dosyasını takip ettiklerini aktaran Bakan Tunç, adli tıp raporlarını ifade etti. Bakan Tunç, "Benim buradan soruşturmanın detayıyla ilgili bilgi vermem çok mümkün değil. O dijital arama kayıtları özellikle cep telefonunu önemsiyoruz, orada eğer cep telefonundaki kayıtlarda bir delile ulaşılabilir mi, fail varsa eğer oradan ulaşılabilir. İspanya'yla görüştük. İspanya Adalet Bakanıyla da İspanya ziyaretimde bizzat görüştüm, takip ediyoruz, cep telefonuyla ilgili görevlendirmeleri yaptık ve bu program çözüldüğünde oradan çıkacak delilleri bekliyoruz. Soruşturmayı sonuna kadar takip ediyoruz, ailesinin hassasiyetini de biliyoruz" dedi.
BÜTÇE KABUL EDİLDİ
Bakan Tunç'un soruları yanıtlamasının ardından Komisyon Başkanı Muş, Adalet Bakanlığı ile ona bağlı kuruluşların 2026 yılı bütçe teklifini okuttu. Oylama sonucunda bütçe komisyonda kabul edildi. Başkan Muş, komisyonu, 26 Kasım saat 10.00'da toplanmak üzere kapattı.








