Geri Dön
Politika Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gabar'da günlük üretimde 37 bin varili geçmiş durumdayız; buralar uçacak, uçacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gabar'da günlük üretimde 37 bin varili geçmiş durumdayız; buralar uçacak, uçacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şırnak’ta, Gabar Dağı'ndaki günlük petrol üretiminin 37 bin varili geçtiğini belirterek, "Hedef 100 bin varil. Buralar uçacak, uçacak. Bu ay sonuna kadar günlük 40 bin varili geçmek, yıl sonunda da 100 bin varil üretime ulaşmayı hedefliyoruz. Kato Dağı ve Faraşin Yaylası da yeni petrol arama alanlarımız arasına girdi. Boş durmuyoruz. Çalışıyoruz. Hayata geçirdiğimiz yatırımlarla Şırnak'ı madenleriyle, jeotermaliyle, güneşiyle, rüzgarıyla ülkemizin önde gelen enerji üslerinden biri yapmakta kararlıyız" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gabar'da günlük üretimde 37 bin varili geçmiş durumdayız; buralar uçacak, uçacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir dizi ziyaret ve partisinin seçim mitingine katılmak için Şırnak’a geldi. Adliye Meydanı'nda gerçekleştirilen mitinge AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, AK Parti Şırnak Milletvekili Arslan Tatar, Şırnak Belediye Başkanı ve adayı Mehmet Yarka ile AK Parti İl Başkanı İbrahim Halil Erkan da katıldı. Burada yaklaşık 25 bin kişiye hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnancımızın, birlik ve beraberlik ruhunun nabzının attığı bu şehri, biz Allah için seviyoruz. Bu mübarek günler yüzü suyu hürmetine, Rabb'im dünyadaki mazlumlara, mağdurlara, gariplere selamet ihsan eylesin. Bizler kendi evlerimizde, yuvalarımızda oruçlarımız tutup, ibadetlerimize eda ederken, yakın uzak coğrafyamızda durum hiç iç açıcı değil. Her an başlarına bir şey gelme endişesiyle yaşamak, iftarını açacak bir lokma bulma umuduyla koşturmak zorunda kalanların Allah yardımcısı olsun. Sahip olduğumuz huzurun, güvenin, sağlığın, nimetin şükrünü ifa etmek için ramazan ayı önemli bir fırsat. Çoğu yalan yanlış haberlerle milletimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlerin amacı, eleştirdiklerinin yerine daha iyisini koymak değildir. Bunların gayesi, ülkeyi tekrar eski istikrarsızlık, kavga, terör günlerine döndürmektir. Türkiye'nin geleceği için programları olmayanların heybesindeki tek malzeme budur. Bizim ise bu ülke ve bu millet için çok büyük hayallerimiz var. 2023 hedefleriyle ülkemizi bugünlere hazırladık, şimdi de Türkiye Yüzyılı ile ülkenin geleceğini inşa etmenin mücadelesini veriyoruz. Biz sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık” diye konuştu.

'HER BİREYİN HAYATINA DOKUNDUK'

Son 21 yılda vatan topraklarının her karışına terlerini akıttıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her bireyin hayatına olumlu yönde dokunduk. En yakın şahitlerinden biri de Şırnak'tır. Gerçi Şırnak ile aramıza girmek için her yolu deneyenler oldu. Sadece Şırnak'la değil, bu bölgenin tamamıyla, bizim ve ülkemizin bağını koparmaya çalıştılar. Halbuki kalpsiz bir vücut olur mu? Şırnak'sız, Mardin'siz, Diyarbakır'sız bir Türkiye de olmaz. Geçmişte yaşanan olumsuzluklar bu gerçeği asla değiştiremez. Cumhuriyet tarihimizde insanlarımız farklı sebeplerle sıkıntı çekti, eziyet çekti, yokluk yaşadı. Geri kalmışlık sadece bu bölgenin değil, küçük bir kesim dışında milletimizin tamamının, ülkedeki her şehrin kaderi yapılmak istendi. Tek parti faşizmi hem maddi mahrumiyetleriyle hem manevi eziyetleriyle bu anlayışın en başta gelen temsilcisiydi. Rahmetli Menderes bu gidişe dur diyen ilk lider olarak milletimizin önüne yeni bir ufuk açtı. Darbeler, cuntalar ve vesayetler devriyle bu ufuk sürekli karartılmak istense de, milletimiz kazanımlarına hep sahip çıktı. Milletimiz bununla kalmadı, yakaladığı her fırsatta tercihini milli iradenin güçlenmesinden yana kullanarak kazanımlarını adım adım ileriye taşıdı. Dolayısıyla bir döneme damgasını vuran faşizan uygulamalar sizlerle birlikte bu ülkenin inancına, değerlerine sahip çıkmak isteyen tüm insanların başına musallat olmuştur. Bölücü terör örgütü, tek parti faşizmiyle bu topraklarda kurulmaya çalışılan zulüm düzeninin sürmesi için ülkemizin başına bela edilen bir araçtır. Devletin hataları elbette olmuştur. Ama bölücü örgüt, aleni bir ihanetin, hepimizi birden hedef alan karanlık bir senaryonun maşalığını yapmıştır. Son 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimiyle içerideki ve dışardaki tüm unsurlarıyla biz bu sinsi oyunu bozduk. Şimdide güney sınırlarımız boyunca oluşturmaya başladığımız güvenlik koridoruyla etrafımızdaki ateşin ülkemize sıçramasının önüne tamamen geçiyoruz. Türkiye'yi bu ateşin içine çekmek için kullanılan terör örgütleriyle sınırlarımız arasına set çekerek hem emperyalistlere, hem maşalarına mesafe koyuyoruz" diye konuştu.

'TÜRKİYE YÜZYILI'NIN GÜNEŞİNİN DOĞMASINA KİMSE ENGEL OLAMAYACAK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:

“Kendi mücadelemizi kendi imkanlarımızla yürütecek seviyeye gelmek kolay olmadı. Çok fedakarlık yaptık. Hamdolsun, emeklerimizin karşılığını alıyoruz. Daha düne kadar bu ülkenin kaynaklarını sömürmek, bize uçağından tankına, helikopterinden radarına envaiçeşit savunma sanayi ürünleri pazarlayanlar, bizim ürünlerimize talip olmaya başladılar. Ülkemizi pazar, insanımızı ucuz insan gücü, topraklarımız ucuz ham madde kaynağı olarak görenler, şimdi bizim pazarımız haline geldi. Şayet istikrar ve güven iklimimizin zarar görmesin engel olursak, birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarsak, sahip olduğumuz imkanlarımızı çok çalışarak fırsata dönüştürürsek, emin olun Allah'ın izniyle daha fazlasını gerçekleştireceğiz. Siz bakmayın felaket tellallığı yapanlara, Türkiye'nin önü de, ufku da, bahtı da açıktır. Kimse merak etmesin. 'Türkiye Yüzyılı'nın güneşinin doğmasına kimse engel olamayacaktır. Yıllarca vaktimizi, enerjimizi heba eden yüklerden kurtuldukça, ülkemizi geliştirme, milletimizi zenginleştirme yolunda daha hızlı ilerliyoruz. Ülkemizi altyapısıyla, ekonomisiyle, sosyal destekleriyle dünyanın ilk 10 ülkesi arasına dahil etmeye az kaldı. Şu anda satın alma paritesine göre milli gelirde dünyada 11'inci sıradayız. Biraz daha gayretle, çalışmayla bu işi başaracağız. Herkesi iş sahibi yaparak, milli gelirimizi artırarak, kişi başına gelirimizi çoğaltarak, garip gurebaya kol kanat gererek hedeflerimize mutlaka ulaşacağız. Mahalli idareler seçimlerinde sizlerden desteği, bu mücadeleyi tüm şehirlerimizle birlikte vermek için istiyoruz. Şırnak'ın desteği bizim için ayrı bir öneme sahiptir. Sizlerin bu desteği sayesine ramazanın bayramı gelmeden 31 Mart’ta milli irade bayramını kutlayacağız. Gönlümüzün sultanı Şırnak'ın bize vereceği destek ayrıca önemlidir. Seçime az kaldı. Bunun için gece gündüz çalışacağız. Şırnak'a 100 milyar lira kamu yatırımı yaptık. Eğitimde 4 bin 244 adet yeni derslik inşa ettik. Şırnak Üniversitesi'ni şehrimize kazandırdık. Gençlik ve sporda 2 bin 476 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları açtık. 4 gençlik merkezi, Şırnak Şehir stadyumu ile 38 spor tesisi yaptık. Ayrıca 10 bin kişilik Cizre Stadyumu yapımı için şu anda ihale aşamasındayız. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 10 milyar lira kaynak aktardık. Sağlıkta 545 yataklı, 8'i hastaneden oluşan toplam 64 sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. 517 yataklı Şırnak merkez devlet hastanemiz ile Silopi Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ek binamızın inşaatına devam ediyoruz. Şırnak'ta bugüne kadar 11 bin 111 konut yaptık. Kentsel dönüşümde şehrimizde toplam 16 bin 219 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. 2 millet bahçemizden birinin yapımı sürüyor. 25 kilometreden aldığımız bölünmüş yol mesafesini 197 kilometreye çıkardık. Projeler kapsamında çok sayıda tünelin de yer aldığı çeşitli yol inşa çalışmaları sürüyor. Şehir için yollarıyla Silopi, İdil ve Kasrik geçiş yollarında üstyapı çalışmalarını büyük ölçüde tamamladık. Uzunluğu 179 kilometreyi bulan Nusaybin, Cizre, Silopi, Ovaköy demir yolunu elektrikli ve sinyalli ve çift hatlı olarak yapmayı planlıyoruz. Şehrimize kazandırdığımız Şerafettin Elçi Havalimanımız yolcu trafiği açıldığı günden bugüne 10 katına çıktı. Son 21 yılda 7 baraj, 1 sulama tesisi, 40 taşkın koruma tesisi ve 6 hidroelektrik santrali inşa ettik. Tamamladığımız tesislerle Şırnak, Silopi, Cizre ve İdil'e içme suyu temin ettik. Yapımına başlayacağımız Cizre Barajı'yla Cizre ve İdil ovalarının toplamda 640 bin dekar zirai arazisini suyla buluşturacağız. 307 bin dönüm zirai araziyi daha suyla buluşturacağız. Şırnaklı çiftçilerimize yaklaşık 15 milyar lira tarımsal hibe desteği verdik. Siirt fıstığını atıl durumdaki arazilerde yeni aşılarla hızla yaygınlaştırıyoruz. Bölgenin en önemli geçim kaynakları arasında yer alan hayvancılığı geliştirmek için çok sayıda proje uyguluyoruz. İstihdamı desteklemek için Şırnaklı işverenlerimize 1,5 milyar lira tutarında prim desteği verdik. Enerji Şırnak, İdil ve Silopi’ye doğal gaz arzını sağladık. Beytüşşebap, Güçlükonak, Karalar ve Uludere’ye inşallah 2026’da doğal gaz arzını sağlayacağız.”

'NEREDEN NEREYE'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gabar'da günlük petrol üretiminde 37 bin varilin geçildiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hedef 100 bin varil. Buralar uçacak, uçacak. Bu ay sonuna kadar günlük 40 bin varili geçmeyi, yıl sonunda da 100 bin varil üretime ulaşmayı hedefliyoruz. Kato Dağı ve Faraşin Yaylası da yeni petrol arama alanlarımız arasına girdi. Boş durmuyoruz. Çalışıyoruz. Hayata geçirdiğimiz yatırımlarla Şırnak'ı madenleriyle, jeotermaliyle, güneşiyle, rüzgarıyla ülkemizin önde gelen enerji üslerinden biri yapmakta kararlıyız. Daha düne kadar terör yüzünden kimsenin giremediği yerlerde, bugün insanlarımız huzur içinde yaşıyor, geziyor, dolaşıyor. Hatta Gabar'daki Süryani vatandaşlarımızdan, Beytüşşebap'taki Keldani vatandaşlarımızdan köylerine dönenler oldu. Vatandaşlarımızın rahatı için yaylalara mesire alanlarına, içinde her türlü ihtiyacı karşılayacak tesislerin yer aldığı dinlenme alanları inşa ediyor, yollarını yapıyoruz. Bir dönem adı korkuyla anılan Cehennem Deresi'nde cam ve ahşap seyir terasları, yürüyüş parkurları kuruluyor. Nereden nereye? Şırnak giderek daha yoğun bir şekilde ülkemizin önemli turizm destinasyonları arasına giriyor. Cumhurbaşkanıyla, bakanlıklarıyla, belediyeleriyle el ele vererek bölgemizin ve ülkemizin önde gelen üretim ve istihdam merkezlerinden biri haline getirmek istiyoruz. Bunun için 3 hususta sizlerin desteğine ve katkısına ihtiyacımız var; öncelikle terörün bir daha bu topraklarda tutunamamasını sağlayacağız. Sizler de gördünüz, terör varsa ne yatırım oluyor, ne iş oluyor, ne huzur oluyor, ne muhabbet oluyor. İkinci olarak şehrimizin imkanlarıyla ülkemizin hedeflerini örtüştürüp doğru ve gerçekçi adımlarla Şırnak'ı kalkındıracağız. Üçüncü olarak sizlerin ve evlatlarınızın güvenli ve müreffeh geleceği için zihinlerinde hiçbir program, yüreklerinde hiçbir heyecan olmayanlara iradenizi teslim etmeyin. Onları kendi ağababalarıyla baş başa bırakın ki gerçek çapları ve yüzleri ortaya çıksın."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Mardin'deki partisinin programına katılmak üzere kentten ayrıldı.

MARDİN'DE DÜZENLENEN MİTİNGDE KONUŞTU

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şırnak'taki programının ardından Mardin'e geçti. Erdoğan'a, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, AK Parti İl Başkanı Vahap Alman ve AK Parti Mardin Büyükşehir Belediye başkan adayı Abdullah Erin eşlik etti. 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Parkı’ndaki mitingde vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyaya kardeşlik dersi veren Mardin’imizde olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Burası şehirlerden bir şehir, beldelerden bir belde asla değildir. Burası insanıyla, kültürüyle, mimarisiyle, tarihiyle, farklı inançları barış içinde yaşatmasıyla dünyada eşi benzeri bulunmayan nadide bir şehirdir. Mardin yüzyıllardır bir iftihar tablosu gibi coğrafyamızı süslüyor. Okumasını bilene bir tarih kitabıdır, görmesini bilene bir açık hava müzesidir. Gönül gözü açık olana bir hikmet deryasıdır. Biz bu şehri tüm renkleriyle, güzellikleriyle seviyoruz" diye konuştu.

'MARDİN’E KENDİMİZİ TAM ANLATAMADIĞIMIZIN FARKINDAYIZ'

Mardin’e kendilerini tam anlatamadıklarının farkında olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son seçimlerde bunu bir kez daha gördük. Mardin’de arzu ettiğimiz oranlara maalesef ulaşamadık. Mevcut oy oranlarının Mardin ile aramızdaki muhabbeti yansıtmadığını biliyoruz. İnşallah bunu önümüzdeki seçimlerde hak ettiği seviyeye getireceğiz. Mardin’in bir evladı olan Abdullah Erin, mülki idare amiri olarak yıllarca ülkemize, milletimize ve bölgemize aşkla hizmet etmiş bir kardeşimiz. İlçe belediye başkan adaylarımız aynı şekilde başarılı ve vizyoner isimlerden oluşuyor. Çalışma Bakanımız Vedat Işıkhan, Mardin’in meseleleriyle, talepleriyle, projeleriyle zaten benim yanımda mesaisini veriyor. Biz de seçilmeleri halinde en güçlü desteği vereceğiz. Bu sefer Mardin’in tercihinin istismar ve kimlik siyasetinden değil eser ve hizmet siyasetinden yana olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

'GAZZE’YE YARDIMLAR KONUSUNDA NE GEREKİYORSA YAPIYORUZ'

Türkiye olarak ilk günden beri Filistin’e en çok destek veren, İsrail’e en sert tepkiyi gösteren ülkelerden biri olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gemi ve uçaklarla 40 bin tondan fazla insani yardımı bölgeye sevk ettik. Bugüne kadar 900’den fazla kanser hastası ve yaralı kardeşimizi aileleriyle birlikte ülkemize getirdik. Yani yardımlar konusunda ne yapılması gerekiyorsa yapıyoruz. Türkiye’nin Filistin davasına verdiği güçlü desteğin şahidi bizzat Filistinli kardeşlerimizdir. İçimizdeki bazı cahiller bilmese de Tayyip Erdoğan’ın dik ve dirayetli duruşunu çok iyi biliyor. Çünkü biz Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukuk mücadelesini 7 Ekim’de keşfetmedik. Gençlik yıllarımızın beri biz bu mücadelenin içerisindeyiz. Yarım asırlık siyasi hayatımızın her aşamasında Filistin’i savunduk. Filistin davasına sahip çıktık. Ömrümüzü adadığımız ve ağır bedeller ödediğimiz böyle bir konuda son dönemde kimi çevrelerin mesnetsiz ifadelerine rastlıyoruz. Öncelikle şunu ifade etmek isterim; her kim bu milletin Gazze ve Filistin davasındaki gayretini sorguluyorsa açıkça kendi insanına hakaret ediyor demektir. Her kim doğruluğuna, yanlışlığına bakmadan hiçbir şey yapmadılar diyorsa alenen iftira atıyor demektir. Bu tür asılsız ithamların AK Parti ve Cumhur İttifakı’ndan oy koparmak amacıyla dillendirilmesiyse tam manasıyla utanç vericidir. Hamas terör örgütüdür diyen CHP’nin listelerinden Meclis’e girenler, bilerek veya bilmeyerek CHP’nin seçim stratejisine hizmet edenler, kusura bakmasınlar Filistin konusunda bize ders veremezler. Hem ‘hiç yardım etmediler’ diyeceksiniz, AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın oylarını bölerek Filistinli direnişçilere terörist iftirası atanlara seçim kazandıracaksınız. Bunun adı tutarsızlıktır, basiretsizliktir, hırsını aklının önüne geçirmektir. Böyle bir vebalin altına hiçbir vatandaşımızın gireceğini düşünmüyorum" dedi.

'DURUŞUMUZ, TAVRIMIZ BELLİDİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında, "Bir dönem AK Parti’nin ve şahsımızın gölgesinde yürüyüp de verdiğimiz mücadeleleri değersizleştirme peşinde koşanlara ‘veyl olsun’ diyoruz. Ben tüm vatandaşlarımızın sadece siyaseten değil, vicdanen de en doğru kararı vereceğine yürekten bekliyorum. Dış politikada nasılsak iç siyasette de bizim duruşumuz tavrımız bellidir. Kırmızı çizgilerimiz ve hassasiyetlerimiz gayet nettir. 21 yıldır emanetini taşıdığımız aziz milletimize asla yalan söyledik. Gizli, saklı işler çevirmedik. En netameli meselelerde dahi insanımıza karşı daime dürüst olduk. 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü darbecilere karşı meydanlarda kurduğumuz Cumhur İttifakı’nda da bu ilkemiz değişmedi. Tıpkı daha önceki seçimler gibi, nerede ittifak olarak hareket ettiğimizi, nerede kendi adaylarımızla seçime girdiğimizi herkes biliyor, görüyor. Yani vatandaşın gözünden kaçırmaya çalıştığımız gizli, saklı işimiz yok. Cam gibi şeffafız. Bir de karşı tarafa bakıyorsunuz. Aman Allah’ım ortada ne şeffaflık var ne dürüstlük var. Ne de milli iradeye saygı var. ‘Kent uzlaşısı’ diye bir şey uydurdular. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Belediyeleri DEM’le beraber yönetecekler ve DEM’siz yönetilecekler diye ikiye ayırmışlar. Bununla kalmamış DEM’lilerin kapısından girecekleri ve giremeyecekleri belediyeleri paylaşmayı ihmal etmemişler. Biri çıkıyor, ‘DEM’lileri kaldırımda görsem yolumu değiştiririm’ diyor, bir başkası çıkıyor, ‘DEM’e oy verenleri belediyeye almam’ diyor, ötekisi çıkıyor, ‘Size ne oluyor, biz anlaştık, belediyeleri beraberce yöneteceğiz’ diyerek, tutmayın küçük enişteyi edasıyla posta koyuyor. Tüm bu sıkıntılar yaşanırken genel başkanlık koltuğunda oturan şahsı ya kimse takmıyor ya da mikrofonu eline geçiren kendisine had bildiriyor. Yani ortada siyasi ahlak namına, dürüstlük namına, şeffaflık namına hiçbir şey yok. İnsanına aklına bunları görünce, ‘nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça’ diyen o meşhur şarkının sözleri geliyor. Gerçekten de tutarsızlık, ilkesizlik ve siyasi ahlaksızlık bunların adeta paçalarına akıyor. CHP’de tüm bunlar yaşanırken madalyonun öbür tarafına bakıyorsunuz orada da durum çok vahim. Lafa geldiğinde Kürtler adına konuşup, onları istismar edenler bu dalavereler karşısında çıkıp bir tek cümle kurmuyor, kuramıyor. Seçmenlerinin haysiyetini bile savunamayacak kadar acziyet içindeler. Türkiye son bir haftadır artık geride kaldığını düşündüğümüz tek parti faşizminin, en ilkel haline şahit oluyor. Ama kendilerince Kürt kardeşlerimizin iradesine ipotek koyanlar, sadece havaya bakıp ıslık çalıyor. Söz konusu CHP olunca, kuyruklarını kıstırıp olay yerinden uzaklaşmayı seçtiler. Soruyorum size. Son 21 yılda attığımız her demokratikleşme adımına karşı çıkanlar bunlar değil miydi? Her türlü engellemelere rağmen hak ve özgürlükler konusunda sessiz devrim gerçekleştiren bize demediklerini bırakmayanlar bunlar değil miydi? Yasakçı zihniyete karşı verdiğimiz mücadeleye rağmen sizinle aramızı bozmaya çalışanlar bunlar değil miydi? Şimdi aynı kesimler 2024 yılında tek partinin faşist ruhunu hortlatan CHP karşısında 3 maymunu oynuyor. Bunun takdirini, sırf kimlik siyaseti sebebiyle DEM’e oy vermeyi düşünen vatandaşlarımın en iyi şekilde yapacağına inanıyorum" diye konuştu.

'OY TERCİHİNDEN DOLAYI VATANDAŞA AYRIMCILIK YAPMADIK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne 30 yıllık belediye geçmişlerinde ne de 21 yıllık iktidarları döneminde, oy tercihinden dolayı vatandaşa ayrımcılık yapmadıklarını dile getirerek, şunları söyledi:

"Seçim döneminde elbette rekabet olur, eleştiriler yapılır ancak sandıklar kapanıp sonuç açıklanınca rekabet biter, hizmet başlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese hizmet etmek, görevimizdir. Biz bizi sevsin ya da sevmesin, bize oy versin ya da vermesin, 85 milyonun tamamının hizmetkarıyız. Bize efendilik yakışmaz. Bize hizmetkarlık yakışır. Elbette şiddete bulaşan, terörü öven, hukukun dışına çıkan olursa, yasal zeminde gerekli tedbirler alınır. Ama bu sırf oy tercihinden dolayı vatandaşı hizmetten yoksun bırakmak şeklinde asla olmaz. Biz dün buna müsaade etmedik, bugün de etmiyoruz, yarın da böyle bir ayrımcılığa kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Mardin’e son 21 yılda, güncel rakamlarla 204 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Eğitimde 5 bin 812 adet yeni derslik inşa ettik. Artuklu Üniversitesi’ni faaliyete geçirdik. Gençlik ve sporda, 4 bin 205 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık, 44 adet spor tesisi kazandırdık. Ayrıca Mardin stadyumunun projesi aşamasındayız. Yakında ihalesini yapıyoruz. Mardinli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 14,5 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta 300 yataklı merkez devlet hastanesi başta olmak üzere toplamda 1424 yataklı 15 hastane ile birlikte 41 sağlık tesisi inşa edip hizmete sunduk. Halihazırda 750 yataklı Mardin Şehir Hastanemiz ile 4 sağlık tesisimizin yapımına devam ediyoruz. Şehir hastanemiz, aynı kampüste bulunan Mardin Artuklu Üniversitesi Tıp Fakültemiz ile bağlantılı olacak. TOKİ vasıtasıyla 9 bin 951 konutu tamamlayıp, hak sahiplerine teslim ettik. 964 konutun yapımına devam ediyoruz. Riskli yapı olan 17 bin 642 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. İnşa ettiğimiz 3 adet atık su arıtma tesisi ile belediye nüfusunun yüzde 54’üne hizmet veriyoruz. Mardin’de 7 millet bahçesi projemizden 3’ünü tamamladık. 2’sinin yapımına, 1’inin proje çalışmasına devam ediyoruz. Ulaştırmada 29 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu, 286 kilometreye çıkardık. Mardin- Midyat yolu ve Ceylanpınar- Kızıltepe yolunun yapımına devam ediyoruz. Mardin’in çevreyolu eksiğini, inşallah önümüzdeki dönemde gidereceğiz. Kalkınma koridorunun bir parçası olarak Irak sınırında son bulacak 320 kilometrelik Urfa- Habur otobanını yapacağız. Bu otobanın en önemli kavşak noktası da inşallah Mardin olacak. Şanlıurfa- Mardin hızlı demiryolu etüt projesinin sonuna geldik. Mardin Havalimanı’na yıllık 3 milyon yolcu kapasiteli yeni bir terminal binası yaparak, havalimanımızı büyüttük. Mardin’imizin marka değerini yükseltecek bir kültür merkezini şehrimize kazandırmakta kararlıyız. Dolgu hacmi ve gövde uzunluğu bakımından dünyada birinci sırada olan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’ni şehrimize kazandırdık. Ayrıca 4 içme suyu tesisi, 1 sulama tesisi, 20 arazi toplulaştırma ve 28 taşkın koruma tesisi inşa ettik. Mardin’de 2 içme suyu tesisi inşaatımız devam ediyor. Toplam 834 bin dekar arazinin sulanması için pik dönemde takviye sağlayacak Mardin depolamasının birinci kademe inşaatını tamamladık. Hizmete aldığımız tesislerle toplam 83 bin dekar arazinin sulanmasını sağladık. Yapımı devam eden 5 sulama tesisinin tamamlanmasıyla 377 bin dekar arazi daha sulamaya açacağız. Mardinli çiftçilerimizin hasretle beklediği GAP sulamalarının yapımını inşallah hızlandırıyoruz. Sulamalarımızın devreye girmesiyle birlikte Mardinli çiftçilerimiz, elektrik faturası yükünden de kurtulmuş olacak. Çiftçilerinize 168 milyar lira tutarında, tarımsal hibe desteği verdik. Sanayi ve teknolojide 2 yeni organize sanayi bölgesi ve Eti-Bakır Mardin özel endüstri bölgesini kurduk. Yatırım programındaki Midyat Organize Sanayi Bölgesi’nin proje çalışmaları sürüyor. İstihdamı desteklemek için işverenlerimize 4,5 milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Enerjide Artuklu, Dargeçit, Kızıltepe, Mazıdağı, Midyat, Nusaybin, Ömerli, Savur ve Yeşilli’ye doğal gaz arzını sağladık. Önümüzdeki dönemde de Derik’e de doğal gaz arzı sağlamayı planlıyoruz. Mardin, Türkiye’nin birlik ve beraberliğinin timsalidir. Biz sizi çok seviyoruz. Size inanıyoruz. İnanıyorum ki sizler de bize inanıyorsunuz. İnşallah, 31 Mart’tan sonra bunlara yerel yönetimlerle iş birliği içinde çok daha fazlasını ekleyeceğiz."