Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yargı mensuplarını baskı altına alarak hiçbir netice elde edemezsiniz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Sayın Özel ve şürekasına şunu açıkça söylemek durumundayım. Günümüz Türkiye'sinde siz dahil hiç kimsenin hukuku ve kanunları hiçe saymak, yok saymak, göz göre göre çiğneme hakkı yoktur. Hoşunuza gitmese de hukuk işleyecek. Kusura bakmayın savcıları tehdit ederek, yargıya parmak sallayarak, mahkemelerin görevini yapmasını engelleyerek, bağırarak, çağırarak nümayiş yaparak, yargı mensuplarını baskı altına alarak hiçbir netice elde edemezsiniz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Konya 8'inci Olağan İl Kongresi ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılan 'Konya Çevre Yolu 2. Kesim Açılış Töreni'ne katılmak için özel uçakla Konya'ya geldi. Havalimanında protokol üyeleri tarafından karşılanan Erdoğan, yakındaki Tahir Büyükkörükçü Camisi'ne geçerek cuma namazını kıldı. Erdoğan daha sonra kongrenin yapılacağı Karatay Spor ve Kongre Merkezi'ne geçti. Erdoğan'a, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat, eşlik etti. Bakan Murat Kurum, yaptığı konuşmada 24 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla depremzedelere 220 bininci evi teslim edeceklerini açıkladı.
'SİZ DE SAYGI GÖSTERECEKSİNİZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşmasında CHP'yi eleştirdi. Erdoğan, şunları söyledi: "Hedefimiz, 'Türkiye Yüzyılı'nın inşasıdır. Bunun için hem vizyonumuzu genişletiyor hem program ve projelerimizin çıtasını yükseltiyor hem de ülkenin kronik sorunlarını çözecek cesur adımlar atıyoruz. Allah'ın izniyle, içeride ve dışarıda elde edeceğimiz büyük başarılar sayesinde bizden sonraki nesillere güçlü bir Türkiye mirası bırakacağız. Tabii onları en büyük vizyonları, kırmızı kart göstermek, en büyük taahhütleri rakı fiyatlarını ucuzlatmak olanlara anlatabilmek mümkün değildir. Kırmızı kart oyunuyla kendi akıllarınca halkın seviyesine indiklerini sananlara, rahmetli bir yazarımızın ifadesiyle diyorum ki; 'Halkın seviyesine inilmez, halkın seviyesine çıkılır.' Aslına bakarsanız kendi içlerindeki haksızlık, arsızlık, taciz ayıplarının üzerine gitmek yerine yalan yanlış söylemlerle, lakayt çıkışlarla bize hücum edenlerin derdini gayet iyi biliyoruz. Partilerindeki rezillikleri düzeltmeye çalışmak varken, vazifesini yapan kamu görevlilerine saldırmak zaten başlı başına bir suçluluk alametidir. Bunlar eski Türkiye'de hukuk önünde sahip oldukları ayrıcalıklarını kaybetmenin öfkesini bir türlü atamadılar. Sayın Özel ve şürekasına şunu açıkça söylemek durumundayım. Günümüz Türkiye'sinde siz dahil hiç kimsenin hukuku ve kanunları hiçe saymak, yok saymak, göz göre göre çiğneme hakkı yoktur. Hoşunuza gitmese de hukuk işleyecek. Siz de buna saygı göstereceksiniz. Eğer siyasi hesaplaşma peşindeyseniz, muhatabınız da yargı mensupları değil, siyasetçilerdir. Kusura bakmayın savcıları tehdit ederek, yargıya parmak sallayarak, mahkemelerin görevini yapmasını engelleyerek, bağırarak, çağırarak nümayiş yaparak, yargı mensuplarını baskı altına alarak hiçbir netice elde edemezsiniz. Dolayısıyla sağa sola sataşmaktan, sürekli ona buna saldırmaktan vazgeçin. İşte buradayız."
'YANINDA, YÖRESİNDEKİ ŞAHISLARA BAKSIN'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Bakalım kara kaplı defterleri ortaya serelim. Bakalım kimin yüzü kızaracak, kim yüzü ak olarak oradan çıkacak. Sayın Özel, başka yerlerde harami arayacağına kendisini fazla yormasın, yanında, yöresindeki şahıslara baksın. Dosyalardaki iddialara verecek cevapları olmadı. Yapılan hırsızlık ve arsızlıklar dün gibi aşikar olduğu için sürekli topu taca atıyorlar. Halbuki onlar da çok iyi biliyor ki daha turpların büyükleri heybede. Telaşları, paniklemelerinin, ortalığı velveleye vermelerinin bir sebebi de işte bu hakikattir. Korkarız birkaç yıla kadar bunların hiçbirinin sokağa çıkacak, insanlar içine karışacak, hatta milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak" diye konuştu.
'ESENYURT'U, BEŞİKTAŞ'I GÖRDÜNÜZ, HALLER NE DURUMDA'
CHP'nin parti içi iktidar kavgasına düştüğünü ifade eden Erdoğan, "Parti içi iktidar kavgasına kendilerine öylesine kaptırdılar ki dünyada ne olup bittiğini görecek gözleri yok. Kongre ve adaylık hesabı yapmaktan ülkenin ve milletin halini anlamaya, bölgedeki ve dünyadaki gelişmeleri takip etmeye fırsat bulamıyorlar. Böyle olunca da siyasi cambazlıklarla durumu kurtarmaya çalışıyorlar. İşte Esenyurt'u gördünüz, Beşiktaş'ı gördünüz. Halleri ne durumda, daha niceleri... Suriye ihtilafında nasıl bir söylem benimsedikleri, nasıl gayri milli ve gayri insani bir politika izlediklerini cümle alem biliyor. Hatırlayın Suriyeli muhacirlere her türlü hakareti ettiler. 14-28 Mayıs seçimleri sürecinde bu insanlara karşı nefret siyasetin dibini buldular.
Trafik sıkışıklığından akmayan sulara kadar, yerel yönetimlerdeki tüm beceriksizliklerini, utanmadan sığınmacılara fatura ettiler. 13 yıl boyunca hükümetimiz ve Türkiye Cumhuriyeti aleyhine kurdukları cümlelerin binde birini devrik Şam rejimine karşı kurmadılar. Sustular; görmezden, duymazdan geldiler. Katliamları sadece seyrettiler. Gazze krizinde de yine benzer bir tutum sergilediler. İsrail'in, Gazze'ye yönelik saldırıları başladığında katliamların sorumlusu olarak İsrail'i değil, önce Filistinli direnişçileri ve Hamas'ı suçladılar. Millet bunlara tepki gösterince bu sefer, yok biz öyle demek istemedik diyerek suçlarını bastırmaya çalıştılar. Burada şunu bir defa açıkça ifade etmek isterim. Şimdi çıkmışlar; mahcubiyet duymadan başkalarına akıl veriyorlar. Kendilerini sorgulamak, acaba bizler de yanlış yaptık demek yerine rol kapmaya çalışıyorlar. Ülkeye ve millete dair herhangi bir gündemleri zaten yok. Milletin dertlerine, sıkıntılarına, beklentilerine çareler geliştirmek, ülkenin meselelerine kafa yormak yerine laf kalabalığıyla günlerini gün ediyorlar" dedi.
'BU DA CHP'Lİ VATANDAŞLARIMIZIN İMTİHANI'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Çünkü bunlar çalışmayıp, taş üstüne taş koymayı sevmiyorlar. Çünkü bunlar rahatlarının bozulmasını, konforlarının, ellerinden gitmesini istemiyorlar. Üretmek, hizmet etmek millet için ter dökmek bunların işlerine gelmiyor. Peki, neden? Çalışmak emek ister, zahmet ister, birikim ister, fedakarlık ister. Çalışmak, siyasi risk almayı, yıpranmayı, göze almayı gerektirir. Sadece boş lafla, siyasetçilik oynamanın hiçbir bedeli yoktur. Ama artık bu mızrak bu çuvala sığmıyor, sığmaz. Siyaset üretemediklerini milletimiz gibi kendi seçmenleri de görüyor. Bunlarda vizyon olmadığını, ufuk olmadığını, ülkeye hizmet gibi bir derdi olmadığını da insanlarımız çok iyi görüyor. CHP'ye oy veren vatandaşlarımızın, partilerinin ve başındaki yöneticilerin durumlarına bakıp, iç geçirdiklerini tahmin edebiliyoruz. Ne diyelim? Bu da bir imtihan. Bu da CHP'li vatandaşlarımızın imtihanı. Allah hem onlara hem milletimize hem de bize sabır versin diyorum. Tabii burada şunu da söylemek durumundayım. Her ne kadar çok hazzetmeseler de zorlamalarımızla fil dişi kulelerinden çıkıp, yavaş yavaş halkımızın arasına karıştıklarını görüyoruz. Bunca yıllık gecikmeyle bile olsa CHP'li yöneticilerin etli ekmekle, arabaşıyla ilk kez tanışmalarına hiç kimse kayıtsız kalamaz. CHP'nin mutfaktan başlayan Anadolu kültürüyle tanışma çabasının, milletin değerleriyle de barışmasına vesile olmasını temenni ediyoruz. CHP artık millete tepeden bakan elitist siyaset dilinden kurtulmalı, milletin aklını ve irfanını hafife almaktan vazgeçmelidir. Ne verirsek gidiyor mantığını artık terk etsinler. Kolaya kaçmasın, kurnazlık yapmasınlar. Biraz çalışıp, düşünüp, kafa yorup, bizim ve milletimizin karşısına, milletin kalitesine uygun siyasi argümanlarla çıksınlar. Bunu yaparlarsa hem Türk siyaseti kazanır hem ülke kazanır hem de kendilerinin ülkeye ve millete bir faydası dokunur."
'MİLLETİMİZDEN BİRAZ DAHA SABIRLI OLMASINI İSTİYORUZ'
Erdoğan, enflasyonu düşürmeyi hedeflediklerini belirterek, "Kardeşlerim bölgemizde ve dünyada yaşanan kritik hadiseleri hepimiz takip ediyoruz. Türkiye'nin tam kalbinde yer aldığı coğrafyada, tarihi nitelikte değişimler vuku buluyor. Biz de bunları stratejik bir akıl ve vizyonla ülkemizin menfaatlerine olacak şekilde, başarıyla yönetmeye gayret ediyoruz. Hiçbir işi şansa bırakmıyoruz. Suriye'den, Gazze'ye gönül coğrafyamızın tamamında varız. Hadiselere müdahil, mazlum ve mağdurların yanındayız. Uluslararası gelişmeleri anbean takip ederken; sokağın nabzını tutmaktan, vatandaşın sesine kulak vermekten geri durmuyoruz. Dış politika kadar önemli bir diğer önceliğimiz, milletimizin canını yakan hayat pahalılığı meselesini çözmektir. Enflasyon, hayat pahalılığı dediğimiz illetin anasıdır. Bunun için evvela enflasyonu düşürmeyi, fiyatlardaki dengesiz artışların önüne geçmeyi, piyasalardaki istikrarı tekrar güçlendirmeyi hedefliyoruz. Aynı şekilde istihdamı, üretimi, ihracatı artırarak. Milletimizin iş ve aş talebini karşılayacak kalkınma programlarından da taviz vermiyoruz. Enflasyonla mücadele ederken eş zamanlı olarak kayda değer büyüme oranlarını yakalayan ender ülkelerden biriyiz. İnşallah bu yılın ikinci yarısından itibaren enflasyondaki düşüşün somut etkilerini görmeye başlayacağız. Tabii bu sıkıntılı dönemde en çok mağdur olanlar, sabit ve dar gelirlilerdir. Esasen işçi, memur, emekli, küçük esnaf, çiftçi gibi kesimlerin gelirlerinde tarihin en büyük artışlarını gerçekleştirdik. Ancak hayat pahalılığının yol açtığı dengesiz fiyatlama, daha doğrusu aç gözlülük, kira ve konut fiyatlarından, gıda ve eğitime kadar her alanda maalesef bu artışları zamanla eritiyor. Yılbaşında yaptığımız ücret artışlarının oranlarını belirlerken önceliği enflasyon hedefimize vermemizin sebebi işte bu gerçektir. Bundan sonra yapacağımız ücret artışları daha anlamlı, daha etkili, daha tesirli ve kalıcı hale gelecektir. Milletimizden bize güvenmesini, biraz daha sabırlı olmasını istiyoruz. İnşallah çoğu gitti azı kaldı" dedi.
'ÇÖZÜMÜN ADRESİ YİNE BİZİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hak, özgürlük, kalkınma sorunlarını nasıl 22 yılda çözdüysek, küresel krizlerin ve konjonktürün eseri mevcut sıkıntıların çözüm adresi de yine biziz. Türkiye, AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın riyasetinde her türlü meselenin üstesinden gelecek kudrete Allah'ın izniyle sahiptir. Aşamayacağımız engel yoktur. Çözemeyeceğimiz sorun yoktur. Altından kalkamayacağımız yük yoktur. Bakın 22 yılda bu ülkenin hiçbir ferdinin kendini mağdur, mazlum, ihmal edilmiş, ötelenmiş hissetmediği, herkesin birinci sınıf vatandaş sıfatı kazandığı iklimi beraber oluşturduk. Şimdi de eksikleri tamamlayarak, yanlışları düzelterek, beklentileri karşılayarak, 'Türkiye Yüzyılı'na giden aydınlık yolu yine milletimizle birlikte çözeceğiz" diye konuştu.
'KONYA'MIZIN BÖLÜNMÜŞ YOL UZUNLUĞUNU TAM 1286 KİLOMETREYE ÇIKARDIK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Konya 8. İl Olağan Kongresi'nin ardından beraberindeki bakanlarla 'Konya Çevre Yolu 2. Kesim Açılış Töreni'ne katıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da katıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Doğu, batı ve kuzey, güney istikametindeki ulaşım ağlarının adeta kavşak noktası olan Konya'nın kara, demir ve hava yolu ulaşımının geliştirilmesi temel önceliklerimizden biridir. Şu rakamı özellikle dikkatinizi çekiyorum. Bugüne kadar ulaştırma alanında Konya'ya güncel rakamla 146, 7 milyar liralık kamu yatırımı yaptık. Şehrimizi kuzeyde Ankara ve Eskişehir'e, batıda Isparta, Afyonkarahisar ve oradan İzmir'e, doğuda Aksaray, Niğde ve oradan Kayseri'ye güneydeyse Antalya, Karaman ve Mersin'e bölünmüş yollarla bağladık. Ülkemizin en yüksek ayaklı ve en uzun dengeli konsol köprüsü olan Eğiste Hadimi Viyadüğü'nü inşa ederek, Konya'nın Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi'ne kesintisiz, konforlu ve güvenli ulaşımını temin ettik. Şurası da çok önemlidir. Konya'mızın 2002 yılında 167 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 22 yıl içinde tam 1286 kilometreye çıkardık" dedi.
6 MİLYAR LİRA TASARRUF
Erdoğan, açılan yolla 6 milyar lira tasarruf sağlanacağını belirterek, şunları söyledi: "Konya'mızın şehir içi ve şehirler arası ulaşımdaki merkezi konumunu güçlendirecek tarım, ticaret ve sanayi birikimini çok daha üst seviyelere taşıyacak kara yolu yatırımlarımızı sürdürüyoruz. İlk kısmı 22, ikinci kısmı 46, üçüncü kısmı ise 54 kilometre olmak üzere toplam 122 kilometre uzunluğundaki Konya Çevre Yolu, şehrimize kazandırdığımız en önemli yatırımların başında geliyor. Projeyle Konya'nın transit trafik yükünü çevre yoluna aktaracak, şehir içinde kalan eski çevre yolundaki trafik yoğunluğunu azaltacağız. Ülkemizin turizm ve ticaret merkezlerine hızlı ve güvenli trafik akışını sağlayacak Konya'mızın ulaşım imkanlarını çeşitlendirmiş olacağız. Böylelikle şehrimizin ekonomik, sosyal ve ticari gelişimine de kayda değer katkılar yapacağız. Projemizin birinci kısmını 2020 yılında tamamlayarak trafiğe açmıştık. Bugünse ikinci kısmın Afyonkarahisar ve Aksaray aksındaki 30 kilometrelik kesimini ulaşıma açıyor, hizmete sunuyoruz. 3 adet köprü, 3 adet köprülü kavşak, 1 adet viyadük, 18 adet alt geçit ve 57 adet menfezin yer aldığı bu kesime tam 44 bin adet fidan diktik. İkinci kısmın geriye kalan 16 kilometrelik bölümü, Aksaray-Adana aksı arasındaki 16 kilometrelik kesiminde çalışmalara devam ediyor. Afyonkarahisar-Aksaray aksı arasındaki 30 kilometrelik kesim ile mevcut yol üzerinden 40 kilometre katedilerek sağlanan ulaşımı, 10 kilometre kısaltmış oluyoruz. Aynı şekilde seyahat süresini 49 dakikadan, 17 dakikaya düşürüyoruz. Böylece zamandan 4,6 milyar lira, akaryakıttan 1,4 milyar lira olmak üzere yıllık toplam 6 milyar tasarruf edeceğiz. Çevreye zararlı karbon emisyonunu tam 81 bin 400 ton azaltıyoruz."
KAYSERİ’DE PARTİSİNİN 8'İNCİ OLAĞAN KONGRESİ’NE KATILDI
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya’daki programlarının ardından AK Parti Kayseri 8'inci Olağan Kongresi için Kayseri'ye geldi. Kadir Has Spor Salonunda düzenlenen kongrede konuşan Erdoğan, "Milletimize hizmet yolculuğumuzda unutmayın Kayseri her zaman yanımızda oldu. Azmiyle, emeğiyle, hayır dualarıyla Kayserili kardeşlerimiz desteklerini bizden asla esirgemedi. Kayseri'yle omuz omuza yürümekten hep şeref duyduk. Siz bizi mahcup etmediniz. Elhamdülillah biz de sizlere mahcup olmadık. Kayseri'ye aşkla hizmet yolundan bir an olsun ayrılmadık. Allah izin verdiği, siz de arkamızda olduğunuz müddetçe Kayseri için üretmeye, Kayseri'ye aşkla hizmet etmeye sizlerle birlikte milletimizin hizmetkarı olmaya inşallah devam edeceğiz. Son 22 yılda sayısız defa geldiğimiz Kayseri'de bugün de il kongremizi gerçekleştirmek üzere bulunuyoruz" diye konuştu.
'EY ANA MUHALEFET, TİTREYİN VE KENDİNİZE GELİN'
Muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Muhalefetin artık eğlence malzemesi haline gelen içler acısı durumunu inanıyorum ki sizler de takip ediyorsunuz. Ne yöneticilerinde bir ciddiyet var ne de Türkiye'nin ana muhalefet partisi olmanın gerektirdiği olgunluk var. Lakaytlık, ciddiyetsizlik almış başını gidiyor. Siyaset mi yapıyorlar, oyun mu oynuyorlar, belli değil. Hadi ülke ve bölgeye dair meselelerde fikriniz yok. Bari komiklik yaparak milleti kendinize güldürmeyin. Bari yüzünü ülkemize çevirmiş, milyonlarca dostumuzun, kardeşimizin, soydaşımızın umutlarını kırmayın. Bari gayri ciddi söylemlerinizde Türk siyasetinin kalitesini düşürmeyin. Bari ülkenin meselelerinin çözümüne katkı veremiyorsunuz, en azından iktidarımıza ve ittifakımıza gölge etmeyin. Buradan ana muhalefet partisine şunu tavsiye ediyorum; bölgemizde bunca sorun varken, dünyada kritik gelişmeler yaşanırken, küresel siyasette, kartlar yeni karılırken, yani milletimizin gelecek çeyrek asrı, yarım asrı belirlenirken boş işlerle maleyani işlerle artık komik bile olmayan projelerle uğraşmayı bırakın. Ey ana muhalefet, titreyin ve kendinize gelin" dedi.
'TARİHİN DOĞRU TARAFINDA YER ALMA ERDEMİNİ GÖSTEREMEMİŞLERDİR'
Suriye konusuna değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ülkemizin 911 kilometre sınırı paylaştığı binlerce yıllık tarihi ve beşeri ilişkilerimizin olduğu Suriye'de 8 Aralık 2024 itibariyle yeni bir döneme girildi. Biliyorsunuz birileri yıllarca bize 'Suriye'den size ne?' dediler. Sanki sınır komşumuz değilmiş gibi 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?' dediler. Orta Doğu bataklığı ifadesiyle coğrafyamıza kimin penceresinden baktıklarını açıkça ortaya koydular. Meclis grup toplantımızda da söyledim. Bize getirdikleri eleştirilerin, bize yaptıkları suçlamaların hiçbirini binlerce kilometre öteden gelip Suriye'ye müdahale edenlere yapmadılar. 'Amerika'nın Suriye'de ne işi var?' demediler. 'Avrupa'nın Suriye'de ne işi var?' demediler. 'Rusya'nın, İran'ın Suriye'de ne işi var?' demediler. Dünyanın dört bir yanından yabancı teröristler YPG saflarında Türkiye'yi tehdit ederken bırakın eleştirmeyi, bir de utanmadan çıktılar 'YPG bize mi saldıracak?' dediler. Kim dedi bunu? Ana muhalefet. Aslında söyledikleri daha insanlık ve ahlak dışı sözler var da onları burada tekrarlamak istemiyorum. Bakınız, biz benzer cümleleri Libya'daki, Karabağ'daki kardeşlerimizin yardımına koştuğumuzda da duyduk. Türkiye'nin ve kardeşlerimizin çıkarlarını savunmak yerine karşımıza dikilenlerin avukatlığını üstlendiler. Daha acısı, aynı ilkesiz yaklaşıma aylardır Gazze'de yaşanan insanlık trajedisine karşı sesimizi yükselttiğimizde de maruz kaldık. Şair 'Korkuyorum bir gün biri çıkıp ey insanoğlu diyecek ve kimse üstüne alınmayacak' diyor. Bunlar dün Bosna'da bugün Gazze'de ve diğer Filistin şehirlerinde Suriye'de, Afrika'nın pek çok yerinde insanlığın vicdanına tercüman olan dirayetli duruşumuza, zalimlerin zehirli diliyle ne yazık ki karşı çıktılar. Açık ve net söylüyorum. Muhalefetin aktörleri, emperyalistlerin kirli oyunlarında figüran olmayı tercih etmişlerdir. Tarihin doğru tarafında yer alma, cesaret ve erdemini gösterememişlerdir. Ama hamdolsun hep olduğu gibi tarih bizi Suriye konusunda da haklı çıkardı. 61 yıl boyunca halkına yapmadık zulmü bırakmayan Baas rejimi birkaç gün içinde yerle yeksan oldu. Zalim Esad tasını, tarağını toplayıp arkasına bile bakmadan bir gecede Suriye'den kaçmak zorunda kaldık. Şimdi katliamlarda parmağı olanlar tek tek hesap veriyor. Çocukları, bebekleri, sivilleri, vahşice öldüren caniler, katiller hak ettikleri muameleyi görüyor. Suriye halkı kendi geleceğini bizatihi kendisinin belirleyeceği yeni bir yönetimin inşası yolunda emin adımlarla ilerliyor."
'YPG TERÖR ÖRGÜTÜ SURİYE’NİN GÜVENLİK VE HUZURU ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELDİR'
Suriye’nin yeniden inşası hakkında konuşan Erdoğan, “Türkiye olarak amacımız Suriye'deki tüm terör örgütlerinin suhuletle veya zorla tasfiye edilmesini sağlamaktır. Böylece hem kendi güvenliğimizi garantiye almayı hem de komşumuzun toprak bütünlüğü, siyasi birliği ve iç barışı önündeki engelleri kaldırmayı hedefliyoruz. Suriye'de eli silahlı, bölücü teröristler varlık gösterdiği sürece kendimizi tamamen emniyette hissedemeyiz. Yakın geçmişte DEAŞ tiyatrosuyla Suriye'yi ve bölgemizi cehenneme çevirenler yine aynı tezgahı kurmanın peşindeyse de inşallah bu defa başaramayacak. Şunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ülke topraklarının 3’te 1’ini ve doğal kaynaklarının önemli bir kısmını işgal altında tutan YPG terör örgütü Suriye'nin güvenlik ve huzuru önündeki en büyük engeldir. Uluslararası konjonktürün değişmesiyle bu terör örgütü üzerinden bölgemizde tasarlanan senaryoların geçerliliği kalmamıştır. Başkalarının ajandalarına hizmet ederken son kullanım tarihleri geçen her yapı gibi bu örgütün de çöpe atılması yakındır. Bundan kaçış, kurtuluş yok” ifadelerini kullandı.
'ONURLU OLARAK DÖNMEK İSTEYENLERE KOLAYLIK GÖSTERECEĞİZ'
Türkiye’nin, bölgesinin tamamındaki gelişmeleri yakından takip ettiğini de söyleyen Erdoğan, "Orta Doğu'ya bataklık diyen çapsızları mahcup edecek şekilde bölgemizi medeniyetin merkezi haline getirecek atılımların öncülüğünü biz yapıyoruz, AK Parti yapıyor. Orta Doğu'nun doğal zenginlikleriyle kurdukları güvenlik ve refah düzeni sarsılanlara inat biz tüm insanlığı kucaklayarak medeniyetimizin yeniden sizlerle birlikte yükselteceğiz. Bölgemizin tamamında huzurun, barışın ve kardeşliğin hakim olması için mücadelemize hız vereceğiz. İnşallah önümüzdeki dönem bu doğrultuda çok önemli gelişmeleri hep birlikte yaşayarak göreceğiz. Hem devlet organizasyonunun yeniden inşası hem ülkenin yeniden imarı konularında Suriyeli kardeşlerimizi yalnız bırakmamakta kararlıyız. Ülkemizdeki Suriyeli muhacirlerden kendi evlerine gönüllü ve onurlu olarak dönmek isteyenlere de gerekli kolaylıkları göstereceğiz. Muhalefetin ve insanlıktan nasibini almamış bazı ırkçı vandalların ensar- muhacir kardeşliğine gölge düşürmesine asla izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
'TERÖRSÜZ TÜRKİYE DÖNEMİNİN KAPILARINI ARAMALAYA ODAKLANDIK'
Cumhur İttifakı ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin attığı adıma da vurgu yapan Erdoğan şöyle konuştu:
"40 yılı aşkın süredir büyük can kayıplarına ve maddi bedellere mal olan terör belasının defedilmesine yönelik adımlar atılıyor. Cumhur İttifakı ortağımız Sayın Bahçeli'nin aldığı inisiyatifle başlayan bu çalışmalarda geçtiğimiz haftalarda kayda değer bir mesafe alındı, Meclis’te çok geniş bir mutabakat ve anlayış birliği oluştu. Milletimin şunu çok iyi bilmesini özellikle istirham ediyorum. Attığımız her adımda şehitlerimizin aziz hatıralarını, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin hassasiyetlerini mutlaka gözetiyoruz. Cumhur İttifakı'nın tek bir gayesi vardır. Ülkemizin 40 yıllık hafızasında çok acı hatıraları olan bir dönemi sona erdirerek terörsüz Türkiye döneminin kapılarını aralamaktır. Sadece buna odaklandık. Sadece buna kilitlendik. Bunun dışında gizli açık hiçbir hesabımız, pazarlığımız, niyetimiz yoktur. Milletimizin ve sorumluluk duygusuyla hareket eden herkesin sunacağı katkıyla inşallah bu hedefimize er veya geç ulaşacağız. Son dönemde artan veya yalan çarpıtılmış, buram buram provokasyon tüten açıklamaların gayesi mevcut iklimi dinamitlemektir. Milletin sinir uçlarına dokunan güya haber açıklama ve magazinel kulis bilgileriyle art niyetli ve alçakça bir oyun oynanmaktadır. İstismar zeminini kaybedecek olanlar her türlü ahlaksızlığı sergiliyor. Terör duvarının yıkılmasından rahatsız olanlar, yalan ve korku yayarak çıkarlarını devam ettirmek istiyor. Şunu söyleyeyim. Biz bu oyunu ve sahiplerini gayet iyi biliyoruz. Allah'ın izniyle bu tuzaklara düşmeyeceğiz.”
‘YA O SİLAHLAR GÖNÜLLÜ OLARAK BIRAKILACAK YA DA CEBREN BIRAKTIRILACAK’
Terör örgütüne yapılan çağrının cevapsız kalması durumunda gereken adımı atmaktan geri durmayacaklarını belirten Erdoğan, “Çok da uzatmadan çağrı safhasını geride bırakıp nasıl tavır alınacağını yakından takip ediyoruz. Burada da tavrımız gayet nettir. Şayet örgüt silah bırakıp, kadrolarını dağıtır, siyasi yapıda gerçek bir Türkiye partisi gibi davranmaya başlarsa bunun kazananı 85 milyonun tamamı olacaktır. Çağrımıza kulak asmaz bunca yıldır olduğu gibi emperyalistler adına tetikçilik yapmaya devam ederlerse kendileri bilir. Bizim bölgedeki tüm terörü yapıları gibi bölücü örgütü de son militanına kadar yok edecek gücümüz, imkanımız, kararlılığımız mevcuttur. Hep vurguladığım gibi; bu iş bizim açımızdan sadece vakit ve planlama meselesidir. Bunu daha önce yaptık. Yine yapmaktan çekinmeyiz. Cudi'de biz varız, Gabar'da biz varız, Tendürek'te biz varız, Bestler Deresi'nde biz varız. Bizim olmadığımız yer yok. Hamdolsun. Bölge üzerinde hesabı olan güçleri ikna veya icbar edecek irade ve araçlara da sahibiz. Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını herkes gördü. Bunlar da görecek. Kabul edecek ve gereğini yerine getirecek. Yani, ya o silahlar gönüllü olarak bırakılacak ya da cebren bıraktırılacak. Türkiye Yüzyılı’nda ne teröre ne de bununla bağlantılı acılara asla yer olmadığını biz bir şekilde göstereceğiz” dedi.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE İŞ DÜNYASI İLE BULUŞTU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kayseri 8’inci Olağan Kongresi’nin ardından, ‘Kayseri Sivil Toplum Kuruluşları ve İş Dünyası ile Buluşma’ programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri’nin son 22 yılda ekonomide elde ettiği başarılara vurgu yaptı. Kayseri’nin Türk ekonomisinin lokomotif şehirlerinden biri olduğunu söyleyen Erdoğan, “Ekonomimizin lokomotif şehirlerinden biri olan Kayseri'nin şanına yakışır bir şekilde her gün büyüdüğünü, geliştiğini ve cazibesini arttırdığını görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Üretimin, ticaretin, sanayinin ve tarımın merkez şehri Kayseri kendisiyle yarışmaya, kendi rekorlarını kırmaya maşallah devam ediyor. 2002’de Kayseri'den dünyaya yapılan ihracat 352 milyon dolar. 2024 yılında bu rakam 3 milyar 639 milyon dolara yükseldi. Son 22 yılda Kayseri'nin ihracatında 10 kat artış yaşandı. Bir önceki yıla kıyasla şehrimizin ihracatı yüzde 1,6 oranında arttı. Aralarında Irak'ın, Almanya'nın, Amerika Birleşik Devletleri'nin de olduğu dünyanın 215 ülkesinde bugün Kayseri'nin ürünleri rafları süslüyor. Sadece mobilya ürünleri değil elektrikli makine, demir veya çelikten eşya gibi hemen her alanda Kayseri ciddi manada ihracat yapıyor” diye konuştu.
‘DIŞ DENGEMİZ İYİLEŞİYOR’
Ekonomide uygulanan programın olumlu etkilerini gördüklerini belirten Erdoğan, “Bölgemizdeki çalkantılara ve küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen yakalanan bu ivme, hiç şüphesiz tabloyu daha da anlamlı kılmaktadır. Ekonomide uyguladığımız programın olumlu etkilerini görmeye başladık. İhracat, istihdam ve üretim tarafında herhangi bir sorun görünmüyor. Dış dengemiz iyileşiyor. Dış finansman ihtiyacımız azalıyor. Depremin yaralarını sarıyoruz. Hem kamu borcumuz hem de dış borcumuz milli gelire oranla geriliyor. Turizmde bu sene rekorlar yılı olacak. Enflasyonla mücadelede de belli bir aşamaya geldik. İnşallah 2025 yılında çok daha güzel neticeler alacağız” dedi.
‘ZAFERİN ANAHTARI SABIRDIR’
Türkiye’nin elde ettiği kazanımları bileğinin gücüyle başardığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu topraklardaki bin yıllık tarihimizde bir hakikati çok iyi biliyoruz. Millet olarak elde ettiğimiz hiçbir kazanım bize lütfedilmedi. Birileri tarafından bize altın tepside sunulmadı. Bundan sonra da altın tepside sunulmayacak. Başardığımız her şeyi önce Allah'ın yardımı, sonra da bileğimizin gücüyle başardık. Gelecekte de bu hakikat değişmeyecek. Çalışacağız, didineceğiz, ter dökeceğiz ve Rabbimizin izniyle de zafere ulaşacağız. Çünkü zaferin anahtarı sabırdır, sebattır, mücadeledir. Biz de biraz sabır, biraz daha dirayetle hedeflerimize vasıl olacağız. Yola çıktığımız günden itibaren bizimle beraber olan Kayseri'nin Türkiye Yüzyılı’nın inşa sürecinde de bize destek olacağına yürekten inanıyorum. Rabbim dayanışmamızı, muhabbetimizi daim eylesin. Bu güzel ve anlamlı buluşma için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.