Geri Dön
Politika Erdoğan: Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi tehdittir

Erdoğan: Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi tehdittir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, '7. TÜGVA Gençlik Buluşması'na katıldı. Ramazan ayında Gazze'ye yönelik insani yardımların artacağını belirten Erdoğan, “Mısır ve Ürdün üzerinden bölgeye yardım ulaştırmak için yoğun gayret gösteriyoruz. Bugüne kadar 37 bin tondan fazla insani yardım malzemesini uçaklar ve gemilerle bölgeye ulaştırdık. Kızılay'ımızın sivil yardım gemisi 3 bin tonluk malzemeyle dün yola çıktı. Gazze'nin Refah sınır kapısından her gün Kızılay tırları Gazze'ye giriyor. Ramazan ayında yardımlarımızı inşallah daha da artıracağız" dedi.

Erdoğan: Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi tehdittir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) tarafından Sinan Erdem Spor Salonu'nda 'Bizim Kahramanımız!' başlığıyla düzenlenen TÜGVA 7. Gençlik Buluşması'na katıldı. Toplantıya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Bakırköy Belediye Başkan Adayı Ali Talip Özdemir ve TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci de katıldı. Erdoğan, “Bugün burada karşımda ülkemizin en büyük gençlik hareketini görüyorum. Türkiye'nin en güçlü genç enerjisini görüyorum. Ülkemizin son 10 yıldaki gençlik çalışmalarına mührünü vuran, çalışkan evlatlarımızı görüyorum. Milyonlarca gencimizin ve ailelerinin hayatına dokunan bir iyilik hareketi görüyorum. İhtiyaç duyulduğu her an ve her yerde milletimizin yanında olan kahramanlar görüyorum. Kalbi ülkesinin istiklali ve istikbali için çarpan Türkiye Yüzyılı Gençliğini görüyorum. Evet, TÜGVA çatısı altında 81 ilimizde ve 605 ilçemizde faaliyet gösteren bu yeni nesil gençlik hareketi Allah'ın izniyle maya tutmuştur. Yurtlarıyla, burslarıyla, icathaneleriyle, destekleriyle, kamplarıyla, akademileriyle TÜGVA Ailesi her alanda dal budak salıyor. Şimdi bu çelikten iradeyi daha da yükseltme vaktidir. Ne diyor şair, 'Sanmasın kimseler bu aşkı yorgun bizim yüreğimiz millete vurgun' Türkiye Yüzyılı gençliğiyle ankalar misali doğarız her gün. Her gün yeniden doğarak, Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzü kesintisiz sürdüreceğiz. Gençlerimizin, hem fiziki, hem manevi, hem ruhi gelişimini en üst seviyede temin ederek Cumhuriyetimizin ikinci asrına damgamızı vuracağız" ifadelerini kullandı.

"DÜNYADA DONANIMIN SADECE DİPLOMAYLA ÖLÇÜLDÜĞÜ DÖNEMLER ÇOK GERİDE KALDI"

Erdoğan, “Spordan müziğe, edebiyattan resme her alanda kabiliyetlerimizi geliştirerek, bilgisayar ekranlarındaki sanal dünya ile gerçek dünyanın dengesini kurarak, iman varsa imkanda vardır, zorlukları birer birer aşarak; velhasıl şartlara teslim olmadan mücadeleyi her alanda ve her konuda sürdürmeliyiz. Sizlerin böyle bir şuurla hayatınıza yön vermesini dünyanın en şatafatlı üniversitelerinin diplomalarından daha önemli görüyorum. Diploma zarftır, elbette kıymetlidir ama aslolan mazruftur. Dünyada donanımın sadece diplomayla ölçüldüğü dönemler çok geride kaldı. Artık bireysel birikimler kabiliyetler uzmanlıklar analitik yetenekler çok daha önemli hale geldi. Eğitiminizi sürdürürken mutlaka kişisel donanımızı tahkim etmenizi istiyorum. Hayatını sadece okulu ve evi ve ya yurdu arasında geçiren fiziki ve manevi dünyasını geliştirecek faaliyetlerinden uzak duran akranlarıyla fikri müzakere yapacak birikime sahip olmayan, kabiliyetli olduğu alanlardaki farkını ortaya koyamayan, ahlaki açıdan da şahsiyetini inşa etmeyi dert etmeyen; kısaca olumlu anlamda varlığını ailesi, okulu, arkadaş çevresinde hissettiremeyen bir gençlik bizim için kayıp hükmündedir. Halbuki biz gençlerimizin her birinin gözünde, yüreğinde, özellikle saklı o cevherin ateşini görebiliyoruz. Damarlarında dolaşan enerjiyi hissedebiliyoruz. Yeter ki siz azminiz, gayretiniz, çabanızla bu potansiyeli harekete geçirebilme iradesini ortaya koyun" diye konuştu.

"GENÇLERİNDEN ÜMİDİ KESEN BİR MİLLET GELECEĞİNİ KAYBETMİŞ DEMEKTİR"

Erdoğan, “Gençlerinden ümidi kesen bir millet geleceğini kaybetmiş demektir. Biz öğrenciliğimizden gençlik liderliği yıllarımıza, oradan siyasi hayatımızın her safhasına kadar ömrümüzün tüm dönemlerinde gençlerimize güvendik, inandık, onlarla birlikte yol yürüdük. Yol onun, varlık onun gerisi hep angarya, yüz üstü çok süründün ayağa kalk Sakarya dedik. Bugün de girdiğimiz her mücadelede en çok gençlerimize güveniyoruz. Vesayetle kavgamızdan, darbecilere karşı direnişimize kadar tüm büyük sınamalarımızda gençlerimizi daima şuanda olduğu gibi yanımızda bulduk. Artık sizlerin zamanının misafiri olan bir büyüğünüzüm. Ben misafirim, siz ev sahibisiniz. Şimdi tek hedefimiz Ülkemize kazandırdığımız hizmetlerin zirvesi olarak gördüğümüz Türkiye Yüzyılı hedefini başarıya ulaştırmak en büyük hedefimizdir. Sizlerden beklentimiz ise kendinizi bu geleceğe hazırlamanızdır" dedi.

DURUMUN DAHA DA VAHİM HALE GELDİĞİ GÜNDEMLERİMİZ DE MEVCUT

Erdoğan, “İnsana yaşadığını asıl hissettiren kendisini aşkın bir davaya mensup hissetmesi ve o dava yolunda verdiği mücadeledir. Bizim gençliğimizde İ'la'yi Kelimetullah diye ifade ettiğimiz Allah'ın dinini bütün dünyaya yayması her şeyin başıydı. Ayasofya'nın ibadete açılması, Taksim'e cami yapılması, başörtülü kadınlarımızın haklarına kavuşmaları, Kudüs'ün mahremiyetine saygı gösterilmesi, dünyanın çeşitli yerlerinde cihat eden kardeşlerimizin zafere ulaşması için somut gündemlerimiz vardı. Hamdolsun, Ayasofya yeniden ibadete açıldı. Taksim'e camimiz yapıldı. Kıyafeti yüzünden mağdur edilen insanlarımız haklarına kavuştu. Hala süren ve hatta durumun daha da vahim hale geldiği gündemlerimiz de mevcut. Bunların başında Gazze'de yaşanan katliamlar, diğer Filistin topraklarında işlenen cinayetler ve yapılan hırsızlıklar, Kudüs'ün mahremiyetinin sürekli ihlal edilen hususlar geliyor" diye konuştu.

"İSRAİL YÖNETİMİ KATİLDİR"

Erdoğan, “Gazze'deki zulüm bırakınız kalple buğzetmeyi, dille değiştirme safhasını geride bırakmıştır. Artık İsrail'in soykırım politikasına karşı insanlığın yekpare eyleme geçmesi gerekiyor. İsrail'e destek ve cesaret veren Amerika ve Avrupa devletleri tarihe geçmişlerdir. Netanyahu yönetimiyle yanyana anılmak bile başlı başına ağır bir cezadır, utanılacak bir ayıptır. Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi katildir. Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi zalimdir. Olup bitenleri gördüğü halde kafasını çeviren, kalbi taşlaşmış vicdanını Siyonist düzene vermiş herkes bu zulüm düzenine ortaktır. İsrail yönetimi hırsızdır. Filistin halkının binlerce yıldır sahip olduğu evleri, arazileri, tarlaları, eşyaları, mahsülleri ve ağaçlarıyla gasp etmektedir. Bu gasplar İsrail devletinin, adaletinin, yargısının, polisinin gözetimi altında yürütülmektedir. Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi yalancıdır. İsrail yönetimi ve yerleşimcisiyle her türlü melaneti işleyen ama dışarıya karşı tam tersini ifade eden hem yalancı, kibirli ve kirli bir zihniyetin hakimiyeti altındadır. Milyonlarca masum insana terörist yaftası vurarak katletmek için yalan üstüne yalan söyleyen İsrail yönetimine bu cesareti ve yalanları peşinen kabul edip tekrarlayanlar vermektedir. Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi faşisttir. Dün üstün ırk iddiasıyla Yahudiler başta olmak üzere pek çok kesimi yok etmek isteyen Nazi kafasının bugünkü temsilcisi İsrail yönetimidir" ifadelerini kullandı.

"İSRAİL YÖNETİMİ TEHDİTTİR"

Erdoğan, “Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi tehdittir. Tarih bize göstermektedir ki; önüne geçilmeyen, kınanmayan, engellenmeyen her zulüm ve katliam farklı bahanelerle pusuda bekleyen yenilerin yolunu açar. İsrail yönetiminin pervasızca yürüttüğü cinayetler, zulümler, hırsızlıklar ve diğer tüm arızalı politikanın bu zincirleme reaksiyonu başlatma riski giderek artmaktadır. Netanyahu'nun başında bulunduğu İsrail yönetimi korkaktır. Tüm büyük zalimler gibi korkaktır. Siyonizm adına kadın ve çocuk katliamı yapan kendilerini savunma imkanı olmayan masumlara zulmeden İsrail yönetimi korkaktır. Güçlü olduğunda ceberut kesilen, korktuğunda hayvandan aşağı bir konuma inen bu güruh, insanlığın kalbinde kendisi için var olan son merhamet kırıntılarını da yok etme yolunda ilerlemektedir" şeklinde konuştu.

"HAMAS'A TERÖR ÖRGÜTÜ YAFTASI ATAN İSRAİL MUHİPLERİNE ALDIRMAYIN"

Erdoğan, “Sevgili gençler, şunu çok iyi bilmenizi isterim; içimizdeki kimi kendini bilmezlerin söylemlerine bakarak devletimize ve milletimize karşı asla tereddüte kapılmayın. Bu ülkede siyaset yaptığı hale, çıkıp utanmadan Hamas'a terör örgütü iftirası atan İsrail muhiplerine asla ve asla aldırmayın. Bunlar katil İsrail'e selam çakarak siyasi ikballerini garantiye alacaklarını düşünen, kifayetsiz muhterislerdir. Pusulasını emperyalistlere çevirmiş, selefleri gibi. Bunlar da yakında, tarihin tozlu raflarında kaybolup gideceklerdir. Şayet onların iddia ettiği gibi Hamas bir terör örgütü olsaydı emin olun herkesten önce kendileri savunur, işbirliği yapar, muhabbet beslerlerdi. Eğer, Hamas bunların dediği gibi bir örgüt olsaydı, milletvekilleri her yıl dönümünde kurulduğu köyü ziyaret eder, anmak için kırk dereden su getirirler, reklamını en çok kendileri yapardı. Gerçekten de Hamas dedikleri gibi olsaydı şüpheniz olmasın Hamas'ın hamiliğini, avukatlığını bunlar kimseye bırakmazdı. Hamas bunların iddia ettiği gibi bir örgüt kesinlikle değildir. Bilakis canları pahasına vatanlarını ve topraklarını savunan bir direniş hareketidir. Müfterileri asıl rahatsız eden de Hamas'ın bu özelliğidir. Biz bunlara aldırmıyoruz, itibar etmiyoruz, kesinlikle prim vermiyoruz" ifadelerini kullandı.

"37 BİN TONDAN FAZLA İNSANİ YARDIM MALZEMESİNİ ULAŞTIRDIK"

Erdoğan, “Türkiye olarak hiçbir tehdide ve baskıya boyun eğmeden, Gazze'de yaşanan katliamın Filistin'de yaşanan zulmün sona ermesi için kalbimizle, dilimizle ve elimizle her türlü çabayı gösteriyoruz. Dualarımızda hep Filistinli kardeşlerimizin özgürlüğüne kavuşması yakarışı var. Bu meseleyi uluslararası gündemde tutmak ve somut kararlar çıkması için yoğun diplomasi yürütüyoruz. Mısır ve Ürdün üzerinden bölgeye yardım ulaştırmak için yoğun gayret gösteriyoruz. Bugüne kadar 37 bin tondan fazla insani yardım malzemesini uçaklar ve gemilerle bölgeye ulaştırdık. Kızılay'ımızın sivil yardım gemisi 3 bin tonluk malzemeyle dün yola çıktı. Gazze'nin Refah sınır kapısından her gün Kızılay tırları Gazze'ye giriyor. Ramazan ayında yardımlarımızı inşallah daha da artıracağız" dedi.

"FİLİSTİN YÖNETİMİ VE HALKINA OLAN DESTEĞİMİZİ HER VESİLEYLE SERGİLİYORUZ"

Erdoğan, “Gazze'den çıkabilen yaralıların bir kısmını refakatçileriyle birlikte ülkemize getirip tedavi ediyoruz. Filistin yönetimi ve halkına olan desteğimizi her vesileyle sergiliyoruz. Filistinli kardeşlerimiz arasında vahdetin sağlanması için de tüm taraflarla görüşüyoruz. Osmanlı, bölgeden çekildiğinden beri rahat, huzur, güvenlik yüzü görmeyen Ortadoğu coğrafyasına asla sırtımızı dönmeyecek, hep kardeşlerimizin yanında olacağız. Nasıl, Orta Asya ve Kafkasya ile kadim tarihi bağlarımızı, Balkanlarla kardeşliğimizi, Kuzey Afrika ile yakın ilişkilerimizi güçlendiriyorsak bu bölgeye sahip çıkmak da tarihi ve insani sorumluluğumuzdur. Her kim size bizim orada ne işimiz var diye soruyorsa, bilin ki bunu söyleyen ya kara cahildir ya da gönüllü veya görevli bir beşinci kol elemanıdır. Türkiye'nin en büyük gücü gerisinde işte böylesine geniş bir coğrafyaya yayılan dost ve kardeş dayanışmasının olmasıdır. Bizden bu bağları kopartıp atmamızı isteyenler, iyiliğimizi değil, tam tersine kötülüğümüzü temenni ediyor demektir. İnşallah medeniyet, tarih ve kültür bilinciyle yetişen siz gençlerimiz ülkemiz üzerinden oynanan pek çok oyun gibi bu sinsi projeyi de çiğneyip geçeceksiniz" dedi.