Geri Dön
Politika Erdoğan: Tüm belediyelere bütçeden almaları gereken payı eksiksiz gönderdik, gönderiyoruz

Erdoğan: Tüm belediyelere bütçeden almaları gereken payı eksiksiz gönderdik, gönderiyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi birileri çıkmış, Hatay'daki aday tanıtım toplantımızda söylediğimiz hükümetle yerel yönetimlerin iş birliğinin önemine işaret ettiğimiz ifadelerin üzerinde tepiniyor. Halbuki yıllardır şu hakikati sürekli kamuoyunun dikkatine getiriyoruz. Hükümet olarak biz hangi partiden olduğuna bakmaksızın tüm belediyelere bütçeden almaları gereken payı eksiksiz gönderdik, gönderiyoruz. Aksini iddia eden, kendi eksiğini, kendi beceriksizliğini bizim üzerimizden örtmeye çalışıyor demektir" dedi.

Erdoğan: Tüm belediyelere bütçeden almaları gereken payı eksiksiz gönderdik, gönderiyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli ziyaretler için Kahramanmaraş'a geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem konutları kura çekimi ve anahtar teslim törenine katıldı. Burada konuşan Erdoğan, "Öncelikle sabah saatlerinde İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde meydana gelen terör saldırısı dolayısıyla adalet camiamıza ve halkımıza geçmiş olsun, diyorum. Zamanında müdahaleleriyle hain saldırıyı başarıyla bertaraf eden güvenlik güçlerimizi tebrik ediyorum. Biri kadın diğeri erkek 2 terörist alçak emellerine ulaşamadan görevli polislerimiz tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Türkiye hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleri ve destekçileriyle mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Yaralılarımıza Rabb’imden acil şifalar diliyor, bu arada yaralılarımızdan da bir tanesinin hakka yürümüş olmasından dolayı ona da Allah’tan rahmet diliyorum. Kahraman polislerimizi tek tek alınlarından öpüyorum" ifadelerini kullandı.

'ÖMÜR BOYU TAŞIYACAĞIMIZ BÜYÜK BİR FELAKET YAŞADIK'

Türkiye'nin 6 Şubat'a, tarihinin en büyük felaketiyle uyandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aziz kardeşlerim, tam 1 yıl önce bugün evlerimizi başlarımıza yıkan, yüreklerimizi dağlayan yol açtığı acıları içimizde kor bir ateş misali ömür boyu taşıyacağımız büyük bir felaket yaşadık. Evet, Türkiye 6 Şubat gününe, tarihinin en büyük felaketiyle uyandı. İlki saat 04.17'de Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğünde, ardından aynı gün 13.24'de Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde iki deprem ve şiddeti onlara yakın binlerce artçı sarsıntıyla adeta dünyamız başımıza yıkıldı. Bu depremler, gerek büyüklüğü gerek yüzeye yakınlığı, gerekse deprem bölgesinin nüfus yoğunluğu bakımından insanlık tarihinin en sarsıcı felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçmiştir. Deprem bölgesinde yıkılan binaların yüzde 90'dan fazlasının 1999 öncesi inşaat standartlarında yapılmış olmaları, felaketin boyutunu daha da arttırmıştır. Sözlerime başlarken 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 53 bin 537 kardeşimize Allah'tan rahmet diliyor, kendilerini tekbirlerle, Fatihalarla, salavatlarla bir kez daha yad ediyoruz" diye konuştu.

'ASRIN FELAKETİNİN ALTINDAN, ASRIN DAYANIŞMASIYLA KALKMAYI BAŞARDIK'

Depremde hayatını kaybeden vatandaşların aziz hatıralarını tekbirlerle, aminlerle kalplerinde yaşatacaklarını belirten Erdoğan, "Rabb’imden bu gece idrak edeceğimiz leyle-i miraç hürmetine, şehitlerimize af ve mağfiret temenni ediyorum. Bu felakette yaralanan 107 binin üzerindeki insanımız başta olmak üzere depreme maruz kalan vatandaşlarımızın tamamına bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Milletleri millet yapan özelliklerinden biri de sevinçleri paylaşarak çoğalttıkları gibi zorluklar karşısında tek yürek ve tek dilek olup acılarını paylaşarak dayanılır, kılmalarıdır. Sabır, umut, metanet, dayanışma, yardımlaşma, fedakarlık. Bu hasretler hem birey hem toplum olarak bizlere en çok böyle zamanlarda lazımdır. Hamdolsun. Milletimiz 6 Şubat depremlerinde bu imtihanı başarıyla vermiştir. Asrın felaketinin altından asrın dayanışmasıyla kalkmayı başardık. Yaklaşık 14 milyon insanı etkileyen 11 şehrimizin 124 ilçesindeki 7 bin mahalle ve köyünde ağır yıkıma yol açan böyle bir felaket karşısında bizim kadar güçlü durabilecek pek az ülke ve toplum vardır. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile benzer felaketler karşısında yıllarca çaresiz kaldığını hep birlikte gördük, şahit olduk" dedi.

'GÖNÜLLÜ VE GÖREVLİ KAHRAMANLARIMIZI ASLA UNUTMAYACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şöyle konuştu:

"Hamdolsun biz depremin birinci yıl dönümünde enkazları kaldırmış, şehirlerin yeniden inşasında önemli mesafe katedilmiş, insanları hayata yeniden tutunmuş bir tabloya ulaştık. İşte bunun için 6 Şubat gününü depremdeki kayıplarımızı yad etme yanında, afetlere karşı milli dayanışmamızı ispatladığımız ve her geçen gün güçlendirdiğimiz bir tarih olarak da hatırlayacağız. Geçmişten aldığımız derslerle, geleceğimizi daha güvenli, daha güçlü, daha müreffeh bir şekilde inşa etmenin yollarını arayacağız. Facianın ilk anından itibaren erkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, çalışanı ve işvereniyle, sivili ve kamu görevlisiyle velhasıl 85 milyon yekvücut olarak depremzedelerimizin etrafında kenetlenen her bir kardeşimize buradan şükranlarımı sunuyorum. Bilhassa çok ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü ilk saatlerde ve günlerde insanüstü bir gayretle deprem bölgesine ulaşan gönüllü veya görevli kahramanlarımızın hiçbirini asla unutmayacağız. Çünkü onlar depremin yıktığı evlerinin, iş yerlerinin, şehirlerinin üstünde tüm zorluklara rağmen hem yakınlarını kurtarmanın hem kalanları kurtarmanın mücadelesini verdiler. Kalbini parçalayan acısına, gözünden akan yaşına, soğuğa, çamura ve diğer tüm olumsuzluklara meydan okuyarak, kendisinin, ailesinin, şehrinin geleceğine sahip çıkan vatandaşlarımızın fedakarlıklarını anlatacak söz bulmak mümkün değildir. Allah hepsinden razı olsun diyorum. Rabbim hepsine dayanma ve hayata sarılma gücü versin diyorum."

 '3 MİLYON KİŞİNİN ACİL BARINMA İHTİYACINI ÇÖZDÜK'

Devlet olarak afetin ilk anından itibaren personel, araç, gereç milli ve uluslararası tüm imkanları seferber ederek afet bölgesinde olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Depremin merkezi Kahramanmaraş'ın, bir tarafta Malatya diğer tarafta Kayseri sınırından başlayıp Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye ve Hatay'a kadar inen bir felaket tablosuyla karşı karşıyaydık. Hatta depremin yıkım etkisi, oradan sınırlarımızı aşarak devam edip gidiyordu. Depremden etkilenen şehirlerimizde 39 bini yıkılmış, 60 bini acil yıkılacak, 200 bini ağır hasarlı bina ortaya çıkmıştı. Bu binalardan 26 bininde çok acil arama kurtarma çalışması yürütülmesi gerekiyordu. Milli bir seferberlikle ülke içinden ve dışından 35 bini aşkın profesyonel personelin katılımıyla tarihin en büyük arama kurtarma operasyonunu yürüttük. Deprem bölgesinde 650 bin personel görevlendirerek, güvenlikten iaşe ve ibateye kadar tüm hizmetlerin sistemli ve sürekli bir şekilde verilebilmesini temin ettik. Bölgeye naklettiğimiz 20 bin araç ve iş makinesi 141 helikopter, 182 uçak ve 23 gemiyle çalışmaların kesintisiz yürütülmesini sağladık. Enkaz altından kurtardığımız her can, milletçe umudumuzu tazeledi. Sevk ettiğimiz 1 milyon çadırla kırsaldakilerle birlikte yaklaşık 3 milyon kişinin acil barınma ihtiyacını çözdük" ifadelerini kullandı.

'DEPREM BÖLGESİNE ACİL İHTİYAÇLAR İÇİN 107 MİLYAR LİRA KAYNAK AKTARDIK'

 Erdoğan, "215 bin konteynerle depremzedelerimize daha iyi şartlarda barınma imkanı sunduk. Diğer şehirlerdeki yakınlarının yanına gitmek isteyen 3,5 milyon afetzede vatandaşımızın tahliyesini gerçekleştirdik. Kamu kurumlarımıza tesislerde 1,2 milyon vatandaşımızı misafir ettik. Yaklaşık 350 bin haneye kira desteği ödemesi yaptık. Mayıs seçimlerinde 1 milyona yakın vatandaşımızın üniversite sınavında 120 bin öğrencimizin bölgeye gidiş dönüşünü sağladık. Türk Hava Yollarımızın öncülüğünde kurduğumuz hava yolu köprüsü sayesinde 712 bin kargo seferiyle 33 bin tona yakın yardım malzemesini bölgeye ulaştırdık. Türk Hava Yollarımızın tüm iş yerlerimizin yükünü hafifletmek amacıyla kısa çalışma ödeneği kapsamında 111 bin kişi için 989 milyon lira ödeme gerçekleştirdik. Diğer çalışmalarla birlikte deprem bölgesine acil ihtiyaçlar için 107 milyar lira kaynak aktardık" diye konuştu.

'AMACIMIZ YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUTU VE KÖY EVİNİ HAK SAHİPLERİNE TESLİM ETMEK'

Bazı bölgelerde inşası biten konutların anahtar teslimlerinin yapıldığını belirten  Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu arada kalıcı konutların inşasına da hemen başladık. İnşası biten ilk konutların kura çekimi ve anahtar teslimini geçtiğimiz günlerde Hatay'da ve Gaziantep'te yaptık. Hatay'da 7 bin 275 konutun, Gaziantep'te 10 bin 698 konutun kura çekimi ve teslim törenini gerçekleştirdik. Bugün de Kahramanmaraş'ta 9 bin 289 konutumuzun kurasını çekiyor, anahtarlarını teslim ediyoruz. Bunlara ilave olarak Kahramanmaraş'ta 20 bin konutumuzun yapımı hızla sürüyor. Şehrimize konut, iş yeri ve ahır olarak hak sahibi, yaklaşık 78 bin vatandaşımızın tamamına da anahtarlarını teslim edene kadar gece gündüz durmayacağız. Yarın Şanlıurfa'da, perşembe günü Adıyaman'da kura çekimi ve anahtar teslim törenleriyle inşası biten konutları vatandaşlarımıza veriyoruz. Amacımız yıl sonuna kadar 200 bin konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim etmektir. Ardından bu sayıyı süratle 390 bine tamamlayacağız. Allah'ın izniyle kimseye mahcup olmadan. Herkesin gönül boşluğunu sağlayarak ve hoşnut ederek bu süreci çok geciktirmeden nihayete erdireceğiz" dedi.  

'ZAHMET OLMAZSA BİR TURİSTİK SEYAHATTE BURAYA YAPIN'

Muhalefet partilerini eleştiren Erdoğan, "Muhalefet '1 yıl geçti ortada bir şey yok' diyor. Kahramanmaraş burada. Zahmet olmazsa bir turistik seyahat de buraya yapın. En son hak sahibi vatandaşımızla güvenli yuvasına kavuşuncaya kadar durmadan, dinlenmeden çalışmaya devam edeceğiz. Kardeşlerim burada rakam olarak bir nefeste söyleyip geçtiğimiz her bir işin gerisinde ne kadar çok emek, alın teri, çaba, kaynak ve fedakarlık olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. Kahramanmaraş biliyor. Şayet bizim imar, inşa ve ihya konusundaki 30 yıllık tecrübemiz olmasaydı emin olun şehirlerimiz bu kadar hızlı toparlanamaz, yaralar bu kadar hızlı sarılamazdı. Şu andaki İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayımız o dönemdeki Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum'un, aynı dönemdeki İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'nun, diğer tüm bakanlarımızın, kurum yöneticilerimizin, kamu personelimizin tamamının madencilerimizin, sivil toplum kuruluşu mensuplarımızın, gönüllülerimizin bölgedeki insanüstü gayretlerini kim inkar edebilir? Sadece depremde değil, milletimize hizmet yoluna koyulduğumuz her dönemde bu anlayışla hareket ettik, çalıştık, çabaladık. Daha önemlisi hayatımızın hiçbir döneminde insanımıza hizmet ederken ayrımcılık yapmadık, yapmayız ve Cumhur İttifakı olarak ülkemizin dört bir yanını taradık, tarıyoruz, tarayacağız. Allah'ın izniyle bütün inşa ve ihya hareketini sona erdireceğiz" ifadelerini kullandı.

'BİZİM SİYASETİMİZ ESER VE HİZMET SİYASETİDİR'

Hükümet olarak yaptıkları hizmetlere değinen Erdoğan, "Hep söylediğimiz gibi bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetidir. Biz eser ve hizmet ortaya koymadaki farkımızla belediyelerde 30 yıldır hükümette, 21 yıldır milletimizin gönlündeki yerimizi korumayı başardık. Yoksa kimse verdiğimiz mücadelede bizim yanımızda, kara kaşımıza, kara gözümüze, boyumuza, postumuza meftun olduğu için durmuyor. Biz insanımızın gerektiğinde canı pahasına verdiği bu desteği ülkemizin asırlık ihmallerini telafi eden yatırımları yaptığımız, milletimizi asırlık hayallerine kavuşturduğumuz için bu destekleri aldık, alıyoruz. Tıpkı 21 yıl boyunca olduğu gibi geçtiğimiz yılın mayıs ayındaki cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerinde de sizlere vaadimiz buydu" dedi.

'TÜM BELEDİYELERE BÜTÇEDEN ALMALARI GEREKEN PAYI EKSİKSİZ GÖNDERDİK'

"Şimdi belediye başkanlığı seçimlerinde de şehirlerimize vaadimiz aynıdır" diyen Erdoğan, "Biz eser vermeye, hizmet etmeye, ülkemizi ve şehirlerimizi Türkiye yüzyılına hazırlamaya talibiz. Sizler de bize destek vermeye hazır mısınız? Bunun dışındaki her tartışmayı, her kavgayı, her lafı vakit kaybı, enerji israfı olarak gördüğümüzü her fırsatta tekrarlıyoruz. Şimdi birileri çıkmış, Hatay'daki aday tanıtım toplantımızda söylediğimiz hükümetle yerel yönetimlerin iş birliğinin önemine işaret ettiğimiz ifadelerin üzerinde tepiniyor. Halbuki yıllardır şu hakikati sürekli kamuoyunun dikkatine getiriyoruz. Hükümet olarak biz hangi partiden olduğuna bakmaksızın tüm belediyelere bütçeden almaları gereken payı eksiksiz gönderdik, gönderiyoruz. Hatta plana ve projeye dayalı hakikaten yapacaklarını gördüğümüz yatırımlar için borçlanma izinlerini de veriyoruz. Bunlarla da kalmadık. Muhalefetin elindeki şehirlerde normalde belediyelerin yapması gereken yatırımların önemli bir kısmını sırf vatandaşlarımız mağdur olmasın diye bakanlıklarımıza bağlı kurumlarımız eliyle yine biz hayata geçirdik. Aksini iddia eden, kendi eksiğini, kendi beceriksizliğini bizim üzerimizden örtmeye çalışıyor demektir" dedi.

'MUHALEFET BELEDİYELERİNİN SORUNU BASİRETSİZLİKTİR'

Muhalefet belediyelerini eleştiren Erdoğan, "Ellerindeki onca kaynağa rağmen hizmet üretemeyen, muhalefet belediyelerinin sorunu ise en hafif tabiriyle basiretsizliktir. Daha önemlisi bu belediyeleri yönetenlerin gözü ve gönlü başka yerde olduğu için şehirlerini ihmal ve hatta istismar etmektedirler. Buradan bir kez daha altını çizerek tekrar ediyorum; İstanbul'undan İzmir'e, Ankara'sından Hatay'ına, muhalefet belediyelerinin şehirlerine hak ettikleri hizmeti kazandıramadıkları için bunun tek sebebi nedir biliyor musunuz? Beceriksizlik, iş bilmezlik, başka hesaplar peşinde koşmalarıdır. Kendilerine oy vermeyenlere hizmet götürmeyeceklerini bizzat kendi ağızlarıyla ikrar edenlerin son çırpınışlarını milletimiz ibretle takip ediyor. İşte bunun için biz ne diyoruz? Gerçek belediyecilik diyoruz" diye konuştu.

'DAHA BÜYÜK BİR HAMLENİN EŞİĞİNDEYİZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Her anında hep yanında. Bu şekilde belediyeciliği yapacağız. Türkiye yüzyılı şehirleri diyoruz. Bunları söylerken kendi eksiklerimizi inkar mı ediyoruz? Elbette etmiyoruz. Türkiye'nin içinden geçtiği bunca badirenin altından kalkarken söz verip geciktirdiğimiz, tespit ettiğimiz ama gereğini yapmakta yeteri kadar hızlı davranamadığımız hususlar mutlaka vardır. Ama milletimiz şahittir ki önümüze kurulan tüm tuzaklara rağmen gece-gündüz çalışarak eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal desteklere, ülkemizi cumhuriyet tarihinin en ileri seviyesine getirdik. İnşallah şimdi de Türkiye'yi siyasi, ekonomik ve askeri olarak dünyanın en güçlü ülkeleri arasına çıkartacak daha büyük bir hamlenin eşiğindeyiz. Türkiye yüzyılı dediğimiz bu vizyonu da hayata geçirdikten sonra emaneti, huzuru, kalpte yeni nesillere teslim edeceğiz."

BAHÇELİ: TÜRKİYE, DEPREMİN VAHİM ŞOKUNU ATLATTI

Kahramanmaraş’ta düzenlenen toplu konut kura çekimi ve anahtar teslim töreninde konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, zor şartları milli birlik ve beraberlik şuuruyla aştıklarını, imkansız denilen ne varsa zaman içinde üstesinden gelmeyi başardıklarını söyledi. Karamsar tablolar çizenlere itibar etmediklerini belirten Bahçeli şöyle devam etti:

“Türkiye’nin toprak altında kalmasını dileyenleri hayal kırıklığına uğrattık. Güç birliğiyle, inanç birliğiyle, hedef birliğiyle kuşatmayı yardık. Deprem enkazı üzerinde siyasi istismar şantiyesi kuran gayri milli ve gayri ahlaki siyasi zihniyetlere milletimiz hiç kulak vermedi, ciddiye almadı. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye depremin vahim şokunu atlattı, yeni yüzyılda, yeni bir hayatın temelleri kazıldı, çok güçlü adımları atıldı. Yapamazlar diyen kim varsa, hanesine mahcubiyet düştü. Başaramazlar diyen kim ya da kimler varsa; kızarmayan yüzleriyle, yaşarmayan gözleriyle, taşlaşmış kalpleriyle deşifre oldular ve sonunda da maşeri vicdan tarafından mahkum edildiler. Milletimizin emsalsiz kültür, tarih ve manevi hasletlerine yabancılık çekenlerin deprem üzerinden yaptıkları fitne ve dedikodular birer birer boşa çıkarıldı. Türkiye pek çok cephede, ardışık ve birbiriyle eklemlenmiş sorunlarla mücadele halindedir. Bu mücadele kesintisiz devam etmektedir. Bir yanda salgın hastalıklar, diğer yanda bölücü terör; bir yanda doğal afetler, diğer yanda malum iç ve dış tehditler ülkemizin ekonomik potansiyelini, siyasi ve toplumsal enerjisini zorlu sınamalara tabi tutmuştur.”

‘ASRIN FELAKETİNE KARŞI ASIRLARA SARİ FAZİLETLİ BİR DURUŞ GÖSTERİLDİ’

Bahçeli, sadece Kahramanmaraş depreminin Türkiye ekonomisine maliyetinin 104 milyar dolar civarında olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Türkiye ekonomisini art niyetli şekilde karalayanlar, hayat pahalılığını ve enflasyonu diline dolayanlar en azından ülkemizin karşı karşıya olduğu sosyal ve ekonomik badireleri objektif olarak görmek, buna karşı verilen cansiperane mücadelenin hakkını da teslim etmek durumundadır. Aynı anda depremin ağır sonuçlarına direnip yüksek maliyetli terörle mücadele sürecini kararlılıkla icra etmek; yine insanımızın refahı ve ülkemizin selameti adına her fedakarlığı yapmak kısıtlı bütçe imkanları düşünüldüğünde elbette kolay değildir. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, binbir musibetin tasallutuna karşı koyarak, onca haksız eleştiriye, onca yalan ve iftiraya kafa tutarak hem depremzede vatandaşlarımızın hem de milletimizin tamamının sosyal ve ekonomik haklarını savunmuş, azami düzeyde ihtiyaçları karşılamıştır. Asrın felaketine karşı asırlara sari faziletli bir duruş ve duygudaşlık hissiyatıyla mukavemet gösterilmiştir. Bu nedenle Türk milletiyle iftihar ediyoruz. Türkiye’mizle sonuna kadar gurur duyuyoruz. Tarihin herhangi bir döneminde ortaya çıkan felaketlere iradeyle direnen, şiddetli fırtınalara karşı koyan, saldırı ve suikastlara boyun eğmeyen milletler için mağlubiyet ve mağduriyet diye bir şey söz konusu olamaz. Millet olarak nice sorun ve sıkıntıyı bertaraf ederek bugünlere ulaştık. Tehdit ne kadar fazla, tehlike ne kadar yaygın ve yoğun olsa da milli birliğin gücüyle, bin yıllık kardeşliğimizin güvencesiyle hepsini göğüsleriz, hepsini de Allah’ın izniyle etkisiz hale getiririz.”

‘31 MART’TA TÜRKİYE’MİZE HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKMALIYIZ’

31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere de değinen Bahçeli, “Başaracağımıza, hep birlikte Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşacağımıza inanıyorum. Bugün ülkemize hakim olan eser ve hizmet siyasetinin kazaya, belaya, illete ve kesintiye uğramaması varlığımız, tarihsel haklarımız ve parlak geleceğimiz adına hepimize düşen başlıca sorumluluktur. İstikrarımızı ve güvenliğimizi asla riske atamayız. Kriz bekleyenlere, kaos arzulayanlara, kutuplaşma tahrikçilerine, ekonomik tetikçilere, emperyalizmin maşalarına müsaade edemeyiz. İç ve dış işgal cephesinde toplanıp hüsran ve hezimet vaadinde bulunanlara göz yumamayız. Türk ve ‘Türkiye Yüzyılı’nın mimarı cumhurdur, yani sizlersiniz. Bu kapsamda 31 Mart’ta Türkiye’mize hep birlikte sahip çıkmalıyız. Ayırmadan, ayrışmadan, canla, başla Türkiye için çalışmalıyız. Merkezi yönetimle uyumlu yerel yönetimlerin seçimini mutlak surette sağlamalıyız. Heba edilecek yıllarımız yoktur. Boşa geçecek zamanımız yoktur. İnancımıza göre feda edilecek, yok sayılacak, ihmaline göz yumulacak tek bir insanımız da olmayacaktır. Küresel komplolara karşı devletimizin safındayız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la da omuz omuza yürüyeceğiz. Elbette yapacağız, birlikte başaracağız" dedi.