Geri Dön
Politika Özgür Özel: Önceki genel başkana vefa, partisini iktidar yaparak olur

Özgür Özel: Önceki genel başkana vefa, partisini iktidar yaparak olur

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Herkesin bizden bir beklentisi var, şunu söylüyorlar; aman Kemal Bey'e vefalı olun. Hep şunu söylüyorum; vefanın nasıl gösterileceğine ilişkin çok tarif var. Benim anladığım vefa şu, bir genel başkana, önceki genel başkana vefa, partisini iktidar yaparak olur. Partisini Nazımiye'de, Tunceli'de ve Türkiye'de iktidar yapacağız" dedi.

Özgür Özel: Önceki genel başkana vefa, partisini iktidar yaparak olur

CHP'de 7 dönem Tunceli milletvekilliği yapan ve 8 yıl önce pankreas kanseri nedeniyle hayatını kaybeden Kamer Genç, memleketi Tunceli'nin Nazımiye ilçesi Ramazan köyündeki mezarı başında anıldı. Anma programına CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kamer Genç'in eşi Sevim Genç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, Kocaeli Milletvekili Mühip Kanko, ilçe belediye başkanları, siyasi parti temsilcileri ile Genç'in yakınları katıldı. Genç için Kur'an-ı Kerim okundu, dua edildi ve hak lokması dağıtıldı. Bir dakikalık saygı duruşu sonrası mezarına karanfiller bırakıldı.

'BUGÜN 8'İNCİ KEZ, AYNI TARİH VE GÜNDE BURADAYIZ'

Burada konuşan Özgür Özel, her ölüm yıl dönümünde Kamer Genç'i mezarı başında andıklarını ifade ederek, "Büyük bir heyecan, gurur içindeyim. 2016 yılının Ocak ayında bugün, sevgili Veli Ağbaba ve Nurettin Demir ile Kamer ağabeyimize verdiğimiz sözü yerine getirmek üzere 2 metrelik karın arasından buraya ulaşarak, kendisini söz verdiğimiz gibi, ellerimizle yerine teslim etmiştik. O günden sonra bugün 8'inci kez, aynı tarih ve günde buradayız. Hangi makamda, mevkide, görevde olursak olalım, yine kendisinin ölüm yıl dönümünde, Allah sağlık verdikçe, bir başka engel olmadıkça burada olacağız. Bundan öncekilerde CHP milletvekili ve Grup Başkanvekili sıfatıyla buradaydım. Bugün partinin genel başkanı olarak buradayım. CHP'de genel başkanlık şöyle bir sıfattır; 1 milyon 600 bin üye bu makama layıktır, içlerinden birisi bu görevi yapar. Atatürk'ün, İsmet Paşa'nın, Bülent Ecevit’in koltuğunda, tüm Cumhuriyet Halk Partililer adına oturur ve böyle günlerde genel başkanın varlığı, bütün Cumhuriyet Halk Partililerin varlığı demektir. Bugün, partinin en yeni kaydı olmuş, 18 yaşını doldurmuş üyesinden, en kıdemli 100 yaşındaki üyemize kadar hepsinin gönülden Kamer Genç'in ailesine bir kez daha taziyelerini iletmek ve tarih önünde en haklımız Kamer Genç'in mezarı başından bütün Türkiye'ye seslenmek için buradayım" dedi.

'KAMER AĞABEYİN YOLUNDAN AYRILMAYIN'

Önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na vefanın, partisini iktidar yapmakla gösterileceğini vurgulayan Özel, "Buradan, Nazımiye'den size söz veriyoruz. Dün gelmeden sayın genel başkanımızı aradım. Dün akşam bir araya gelecektik, kendisinin programı olduğu için bu akşama erteledik. Bizim geleneğimizdir, gelmeden önce Kemal Bey'i ararız, 'memleketinize bir talimatınız, söyleyeceğiniz var mı' deriz. Sayın genel başkanımız çok selamlarını söyledi. Sizin de selamlarınızı alıp, ona götüreceğim. Herkesin bizden bir beklentisi var, şunu söylüyorlar; aman Kemal Bey'e vefalı olun. Hep şunu söylüyorum; vefanın nasıl gösterileceğine ilişkin çok tarif var. Benim anladığım vefa şu, bir genel başkana, önceki genel başkana vefa, partisini iktidar yaparak olur. Partisini Nazımiye'de, Tunceli'de ve Türkiye'de iktidar yapacağız. Genel başkanımıza da Deniz Baykal'a da Bülent Ecevit'e de İsmet İnönü'ye de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e de vefamızı, onların partisini iktidar yaparak göstereceğiz. Hepinizi seviyoruz. Sakın Kamer ağabeyin yolundan ayrılmayın. Onun yolu doğruluk, dürüstlük yoludur. Sakın partimizin, Atatürk'ün yolundan ayrılmayın. Atatürk'ün yolundan sapmayana hiç kimse bir şey yapamaz. Hepinizi çok seviyoruz. Hepinizi, tüm Cumhuriyet Halk Partililer adına yürekten kucaklıyorum. Bundan sonraki senelerde yine burada sizlerle çok daha güçlü, başarılı bir Cumhuriyet Halk Partisi ile olmanın sözünü veriyorum. Ruhu şad olsun" diye konuştu.

'BİRBİRİNDEN KIYMETLİ ADAYLARIMIZ VAR'

Tunceli'nin Nazımiye ilçesindeki ziyaretinin ardından kent merkezine gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin il başkanlığını ziyaret etti. Partililerce karşılanan Özel, daha sonra kent meydanında açıklamalarda bulundu. 31 Mart yerel seçimlerinde güçlü adaylarının olduğunu belirten Özel, "Bu seçimlere Türkiye'nin 81 ilinde, bütün ilçelerde çok önemli bir iddiayla hazırlanıyoruz. Adaylarımız motive, örgütümüz motive, parti meclisimiz motive, milletvekillerimiz motive, her birimiz sahaya çıkmak ve bu seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi'nin başarılı, sosyal demokrat, sosyal belediyeciliğini, temiz belediyeciliğini, yeşili doğayı seven, koruyan, doğaya ihanet etmeyen, kente ihanet etmeyen, kentin değerlerini savunan, kentin değerlerine sahip çıkan, yönettiği kentlere değer katan belediyecilik için, Türkiye'nin dört bir yanında birbirinden kıymetli adaylarımız var" dedi.

'DEM PARTİ İLE GÖZLER ÖNÜNDE İLİŞKİ İÇİNDEYİZ'

Emeklilerin 10 bin lira ile geçinemediğini belirten Özel, "Bir yandan da iktidar partisinin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan işi gücü bırakmış, Cumhuriyet Halk Partisi ile uğraşıyor. Sürekli tutturmuş, 'DEM, DEM, DEM' diyor. Buradan açıkça söylüyoruz. Meclis'te grubu bulunan hiçbir siyasi parti ve bu milletten oy alan hiçbir siyasi parti, bizim gözümüzde şeytan değildir. Randevu istediler, verdik; geldiler görüştük. Seçimlerini yaptılar, tebrikleşmeye, hayırlı olsun ziyaretine gittik. Şuradan ilan ediyoruz ki bizim DEM partisi ile Tayyip Bey istemiyor diye ilişkimizi koparacak kadar seçmenine saygısız değiliz ama yine buradan ilan ediyoruz ki DEM partisi gözünüzün önünde, ne ilişki kuruyorsak, onu kuruyoruz. 'Kapalı kapılar ardında konuşuyorlar, gizli anlaşmalar yapıyorlar, şunu yapıyorlar, bunu yapıyorlar' bunların hepsi, Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim yalanından ibarettir. DEM Parti, resmi bir partidir. Her parti gibi gözler önünde ilişki içindeyiz. Ama Recep Tayyip Erdoğan, her gün DEM diyorsun da her gün zam yapıyorsun. Milletin derdi DEM değil, senin yaptığın zam, zam, zam. Buradan, buradaki bütün emekliler adına, Tunceli'den, Dersim'den, bütün Türkiye’deki emekliler adına sesleniyoruz. En düşük emekli maaşı, Recep Tayyip Erdoğan geldiğinde 1,5 asgari ücretti. Bugün 0,55 asgari ücret. 10 bin lira, asgari ücretin yüzde 0,55 durumunda. Oysa hak edilen asgari ücret, eski hesapla 25 bin lira. Diyoruz ki ilk adım olarak en düşük emekli maaşı, 1 asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır. O da 17 bin liradır. 10 bin liralık sefalet ücretini kabul etmiyoruz. Bütün Türkiye'de bunu dile getirmeye devam edeceğiz. Buradan sizlerden hangi siyasi görüşte olursa olsun, hangi mezhepten, inançtan olursa olsun, bütün emeklilerimiz için artık o uygun gördüğü, dayattığı, reva gördüğü 10 bin lirayı reddediyoruz. Milletvekillerimiz mücadele edecekler, en az 1 emekli maaşı, 1 asgari ücret olana kadar mücadeleye devam edeceğiz" diye konuştu.

ÖZGÜR ÖZEL’DEN BAŞAK DEMİRTAŞ AÇIKLAMASI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tunceli’de il teşkilatıyla görüştükten sonra Elazığ’a gitmek üzere yola çıktı. Pertek Feribotu’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özgür Özel, Başak Demirtaş'ın olası adaylığı ile ilgili soruya ilişkin, “Başak Demirtaş’ın yaptığı açıklamaların tamamı, aslında Recep Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar söylediği tüm sözleri yalanlar nitelikte. Ne diyorlardı, ‘CHP, DEM’leniyor, DEM Parti ile kapalı kapılar ardında işbirliği yapıyor, kamuoyuna açıklanmayan işbirlikleri var’ diyorlardı. Oysa Başak Hanım’ın açıklamalarından ortaya çıktı ki bahsettikleri gibi kamuoyunun bilmediği hiçbir şey yok. Biz de bütün kamuoyuyla birlikte Başak Hanım’ın açıklamasını dinledik ve bu açıklamasından herkesle birlikte haberdar olduk. ‘Siz gizli kapaklı DEM ile bir şey görüşüyor musunuz?’ Bizim söylediğimiz bir tek şu, Kamuoyunun gözünün önünde ne oluyorsa, bize nezaket ziyaretinde bulundular, biz onlara nezaket ziyaretinde bulunduk, birçok gündemi değerlendirdik. DEM Parti’nin Parti Meclisi’nin bir açıklaması var, ‘Kent uzlaşısı arayacağız’ diye. Biz de üzerlerinde kentin uzlaşabileceği belediye başkan adayları arıyoruz. Bunun dışında DEM Parti’nin yaptığı açıklama, Parti Meclisi’nde aldığı karar ve bizim adaylıklarımızın birbiriyle ilgili ya da gizli kapılar ardında bir görüşme yok. Zaten ilan edilen adaylardan da bunu hep birlikte izliyorsunuz. Başak Hanım’ın ‘Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının hakkı olan seçme ve seçilme hakkını kullanmayla ilgili kendisine ilişkin irade beyanı veya bir katkısı olacaksa düşünebilirim’ denen yaklaşım, herkesin saygı duyması gereken yaklaşımdır. Ama bundan önce bize karşı yapılan saygısız bütün saldırıları boşa düşürmesi açısından da son derece önemlidir” dedi.

‘İMAMOĞLU’NUN BELEDİYE BAŞKANLIĞI BÜTÜN İSTANBUL’A İYİ GELDİ’

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’a iyi geldiğini belirten Özel, "Şartlı durumlar, gerçekleşmemiş bir adaylık üzerinden bir şey konuşmak doğru değil. Ama CHP olarak meseleye şöyle bakıyoruz, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İstanbul’a ve İstanbulluya iyi geldi. Sadece CHP’lilere iyi gelmedi, bütün İstanbul’a iyi geldi. Bu İstanbul’un içinde AK Partililer de MHP’liler de HDP’liler de var, Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdü var, Şafisi, Boşnak’ı var. Bütün İstanbul’a iyi geldi. Onun için bir 5 yıl daha biz Ekrem İmamoğlu’na İstanbullulardan bu görevi talep etmesi için bir yetki verdik, adaylaştırdık kendisini. İstanbullular yetki verirse bir 5 yıl daha ranttan uzak, çevreye duyarlı, sosyal belediyeciliğin iyi yapıldığı, ayrımcılığın olmadığı, partizanlığın olmadığı bir belediyecilik olacak. Murat Kurum’un partisinin geçmişinde, onların belediyecilik anlayışında partizanlık var, rantçılık var, helikopterden bakıp da İstanbul’un güzel arazilerinin Arap şeyhlerine, Katar emirlerine verilmesi var. Biz İstanbul’a tepeden değil, içinden baktığımızda İstanbul’un güzelliklerini İstanbulluların istifadesine sunuyoruz. Dünya kadar park yapıyoruz, sosyal donatı alanları yapıyoruz, sosyal belediyecilik yapıyoruz. Karar; İstanbul’u bir partinin ve bir kişinin çevresinin, ailesinin çıkarına mı yönetilsin, bütün İstanbul’un çıkarına mı yönetilsin? Meseleye bence İstanbul’un seçmeni buradan bakacaktır” diye konuştu.

‘ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA İÇERİSİNDE ÇOK SAYIDA BAŞKAN ADAYMIZI AÇIKLAYACAĞIZ’

Gelecek hafta içerisinde yapılacak olan parti meclisi toplantısında çok sayıda belediye başkan adayının açıklanacağını belirten Özel, “Önümüzdeki hafta içinde perşembe ya da cuma günü yapacağımız parti meclisi toplantısında çok sayıda belediye başkan adayımızı daha açıklayacağız. Tahmin ediyorum ondan sonraya bir parti meclisi toplantımız daha kalabilir. Belki çok istisnai haller için parti meclisi toplantısı yapılabilir ama bu cuma günü ve önümüzdeki hafta, oldukça mesafe alacağımızı düşünüyorum” dedi.

‘MERKEZ BANKASI’NDA VESAYET SAVAŞLARI YAŞANIYOR’

Özgür Özel, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ile ilgili tartışmalara ilişkin, “Merkez Bankası, Türkiye’nin en önemli, en köklü kurumlarından bir tanesi. Kanunla kurulmuş, kuralları ve geleneği olan bir kurum. Bu kurumun bu hale düşürülmesi kötü. Ben iddiaların tamamını doğru ya da yanlış kabul ederek ne Gaye Hanım’a, ailesine haksızlık etmek ne de birisini bilmeksizin korumak isterim. Ama burada bu görevi hepimiz adına kim yapacak? Bu koca kurumun teftiş kurulu var, ilgili kurulları var. Bu kurulların hızla çalışması, durumu açığa çıkarması gerekirken meseleyi bir parti içi çekişme haline getiren, AK Parti içindeki çekişmeleri, çatışmaları Merkez Bankası üzerinden yapan korkunç bir anlayışla karşı karşıyayız. Merkez Bankasında vesayet savaşları yaşanıyor şu anda. ‘Ekonomiden sorumlu Bakanın ekibi, Gaye Hanım’dan kurtulmak istiyor ve onun için itibar suikastı yapıyor’ diyenler var. Ya da ‘Onu orada tutmak isteyenler şöyle yanıt veriyor’ diyenler var. Merkez Bankası gibi köklü, koca bir kuruluşa yakışmıyor. Gaye Hanım gibi iyi yetişmiş, yurt dışında özel sektörde de olsa önemli görevlerde bulunmuş birisi iktidar partisi tarafından Türkiye’ye getirildi. İktidar partisi, faizlerle ilgili başka bir yola girdi. ‘Rasyonel politikalar uygulayacağız’ dediler. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı son derece önemli. Bu bağımsızlıktan rahatsız olan birilerinin söz dinlemiyor diye genç, iyi eğitimli ve küçücük çocuğu olan birinin özel hayatı, ailesi üzerinden giriştiği itibar suikastı doğru bir iş değil. Görevden mi alacaksınız, efendi gibi alın görevden. Yerine kimi istiyorsanız atayın. Bugüne kadar getirdiklerinizden ne hayır gördük de götürdüklerinize medet umalım. Ama bu tip davranışlar hoş değil, bunlar saray entrikaları. Demokrasilerde Merkez Bankası başkanları saray entrikalarıyla değiştirilmez. Demokrasilerde Merkez Bankası başkanı bir yanlış yapıyorsa o yanlış kendi içinde siyaset tarafından değerlendirilir. Piyasaları üzmeden, kimseye güvensizlik yaratmadan doğrusu yapılır. Esas sorun, kendi kanununda 5 yılda bir değişmesi gereken bir makamı, 5 yılda 4 kez değiştiren siyasi iktidarın Türkiye’ye yaptığıdır. Bu kurumda ne itibar ne haysiyet bıraktılar. Şimdi Gaye Hanım’ı da böyle göndersinler. Ben yarın görevden alsa bir şey demem, kendi siyasi tasarrufu. Ama bu tip saray entrikalarıyla yolladınız, yarın iyi yetişmiş bir başkasını davet edeceksiniz bu göreve. Gelir mi? Anasını karıştır, babasını karıştır, daha küçücük annesinden süt emen bebeğini karıştır... Böyle mi Merkez Bankası Başkanı değiştireceksiniz? Böyle işler, demokrasinin olmadığı saraylarda olur. Saray entrikalarına MB’nin ihtiyacı yok” diye konuştu.

‘BEN ARTIK BABA EVİNE GİDİYORUM DEMENİN ZAMANIDIR’

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tunceli’deki temaslarının ardından partisinin Elazığ İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Özel’e CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, CHP’nin Elazığ Belediye Başkan adayı Coşkun Çağlar Duran ve CHP Elazığ İl Başkanı Onur Özkan eşlik etti. Burada konuşma yapan Özel, emeklilerin 10 bin liraya mahkum edildiğini belirterek, “Bugün burada bir programımız yok. Kamer Genç anmasından sonra baba evine bir çay içmeye geldik. Ama gördük ki hepiniz baba evinin önündesiniz. Herkes ama herkes bu dünyada, ülkede baba evinde doğar, baba evinde büyür sonra kimi büyüğünü ister gider, kimi küçüğü ile yetinir. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba evinin çorbası kaynamaktadır. Çayı demlidir, bacası tütmektedir. Bu CHP’liler o baca tütsün diye odun çekenlerdir. Ama bu partiye kaydı olsun olmasın herkesin evi eğer başı sıkışırsa, dara düşerse, huzuru kaçarsa baba evinin başköşesidir. Çünkü bu baba evinin tapusu Özgür Özel’de değil Kemal Kılıçdaroğlu’nda da yoktur. Ne Ecevit’teydi ne Allah rahmet eylesin İsmet Paşa’da. Baba evinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Öyle olunca Elazığ gibi vatanını, milletini, bayrağını, atasını sevenlerin ata evinde, baba evinde her zaman yeri vardır. Bundan önce başka partiye oy verir iyi olsun diye ama bakar ki 10 bin lira emekli maaşına mahkum edilmiş. Birileri geldiğinde 1,5 asgari ücretmiş bugünkü hesap 25 bin liraymış. En düşük emekli maaşı şimdi olmuş 0,55 asgari ücret 10 bin lira. O da bu ay alınacak, geçen ay 7 bin 500 liraydı. Bu durumda artık baba evine gelmenin ve birilerine artık ‘Ben yokum, bu kadar yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, hayat pahalılığına, ürettiğimin bu kadar değerini bulmamasına ve artık her geçen gün yoksullaşmaya karşı ben yokum burada. Ben artık baba evine gidiyorum’ demenin zamanıdır. O tarih Elazığ’da 31 Mart 2024’tür” dedi.

‘ELAZIĞ’IN ÇEHRESİ, KADERİ, GELECEĞİ DEĞİŞECEK’

31 Mart yerel seçimlerinde partisine oy isteyen Özel, “31 Mart’ta ne olacak? Elazığ’ın bir evladına, Çağlar başkana oy vereceksiniz. Geçmiş dönemde Çağlar başkanım ile Gürsel vekilim uyumlu bir çalışma gösterdiler. Elazığ’ın 20 ilçesinde, bütün köylerinde en uzak yerinde hiçbir şey olmasa üzerinde bir Gürsel Erol yazan bank var ve yaşlılar oturuyor. Vallahi her yerde gezdim, Elazığ’da da çarşıyı gezdim. Her yerde de karşıma çıkar. Bir engelli vatandaş, burada da çıktı. Dedi ki ‘Baba bir akülü araba.’ Daha ben ağzımı açmadan 5 kişi etraftan dedi ki ‘Gürsel Bey’e söyledin mi, bir haftaya getiriyor.’ Şimdi, elinde belediye yok, bütçe yok, imkan yok. Yoksula yetişen, yaşlıya yetişen, engelliye yetişen bu Gürsel Erol’u, Çağlar başkanı düşünün. Bunların elinde belediye olsa, biz de buraya İstanbul, Ankara, İzmir ve Muğla’yı kardeş şehir yapsak, yetmez. Dünyadaki bütün sol, sosyal demokrat liderlerle arkadaşız. Dünyanın en gelişmiş belediyelerini buraya kardeş belediye yapsak. Hem hizmette önemli işler yapılsa hem kültürde, örneğin gençlerimiz yazın yaz kamplarına gitseler. Eğitime gitseler. Oradan buraya, buradan oraya. Hem gençlerin eğitimi, hem şehre hizmetle ilgili oluk oluk imkan aksa, bu kadar yoklukta bu işi yapan ikisi. Ellerinde bir belediye olsa neler yapar Elazığlılar siz takdir edin. Ben bir tek şey istiyorum, 31 Mart’ta Çağlar’ı bir dönem yetkilendirin. Eğer ki memnuniyeti seçildiği günün iki katına çıkmazsa bir daha aday yapmayalım onu. Ama emin olun Elazığ’ın çehresi, kaderi, geleceği değişecek. Öyle bir Elazığ olacak ki diyeceksiniz ‘İyi ki bu sefer böyle yaptık.’ Çağlar başkana, genç İl Başkanım Onur başkanın ekibine, Elazığ ile bütünleşen Gürsel Erol’a sizlerden kuvvetli bir destek bekliyoruz. En kuvvetli desteği bekliyoruz. Elazığlılar şimdi burada partililer var. Karşımda Elazığ’ın güzel insanları var. Siz bu genç Çağlar’ı ve Gürsel Erol’u beğeniyorsanız bir de siz alkış yapın görelim, destek olun görelim. Birlikte olalım. Biz bu işi hep beraber başaracağız. Buna yürekten inanıyoruz. Bundan sonraki süreçte güzel günlerde birlikte olacağız” diye konuştu.

‘DEPREME, DOĞAL AFETLERE DİRENÇLİ, YOKSULLUĞA DİRENÇLİ BİR KENT OLMASI İÇİN SİZDEN YETKİ İSTİYORUZ’

Türkiye’de göç alan illeri CHP’nin yönettiğini belirten Özel, şöyle dedi:

“Acıyı birlikte yaşadık. Depremi birlikte yaşadık. Sıkıntıları birlikte yaşadık. Bundan sonra bu kentin dirençli bir kent olması için, depreme, doğal afetlere dirençli, yoksulluğa dirençli bir kent olması için sizden yetki istiyoruz. Biz bu kentin direncini artıracağız, bu kenti, Elazığ’ı, Elazığspor’u ayağa kaldıracağız. Gençlerin yüzünü güldüreceğiz, yaşlılarımıza hürmet edeceğiz, Elazığlıların yüzünü güldürüp onları rahat ettireceğiz. CHP nasıl seçildiği her yerde çok iyi işler yapıyorsa Elazığ’da da yapacak. Bir tek şeyi söyleyeyim. Dünyada da çok iyi örnekleri var ama Türkiye’de göç alan belediyeleri CHP yönetiyor. Göç veren belediyeleri de Adalet ve Kalkınma Partisi yönetiyor. Bugün dönün ve bakın şimdi. CHP’nin yönettiği belediyelere. Elbette orası göç alıyor. Bütün Elazığlıları, Malatyalıları, Tuncelileri, Sivaslıları Kadıköy, Karşıyaka, Beşiktaş, Bornova, Manavgat’a götüremeyiz. Ama Elazığlılar isterse başkana oy verirler o belediyecilik anlayışını memleketlerine getirirler. Biz size iyi, dürüst yönetim çokça hizmet vaat ediyoruz. Hepinizden bir kez daha 31 Mart’ta belediye başkan adaylarımıza destek bekliyorum. Hepinizi seviyorum, sayıyoruz. En iyi günlerde görüşmeyi ümit ediyorum.”