Geri Dön
PolitikaTBMM Genel Kurulu'nda 2025 Yılı Bütçe Kanun Teklifi'nin tüm maddeleri kabul edildi

TBMM Genel Kurulu'nda 2025 Yılı Bütçe Kanun Teklifi'nin tüm maddeleri kabul edildi

TBMM Genel Kurulu'nda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin tüm maddeleri kabul edildi. Bütçenin tümü ise yarın oylanacak.

TBMM Genel Kurulu'nda 2025 Yılı Bütçe Kanun Teklifi'nin tüm maddeleri kabul edildi

TBMM Genel Kurulu, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifini görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da kanun teklifi görüşmeleri sürerken Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Kacır, son 1 yılda Türkiye'nin planlı sanayi alanlarına ilişkin yürüttüğü soruyla ilgili, "Gerçekten, 2002'den bu yana Türkiye'de organize sanayi bölgeleriyle, endüstri bölgeleriyle planlı sanayileşmeyi muazzam bir hızla bugünlere getirdik. 2002'de sayıları 191 olan organize sanayi bölgelerimizin sayısını bugün itibarıyla 364'e çıkarmış olduk. 'Bugün itibarıyla' diyorum çünkü bu vesileyle ilk kez burada, sayın milletvekillerimizin huzurunda dün Kahramanmaraş Afşin'de 74 hektar büyüklüğünde bir organize sanayi bölgesinin kuruluşunu da tamamladığımızı ilan etmiş oluyorum. Son 1 yılda 5 bin 978 hektar olan 12 organize sanayi bölgesi, 7 endüstri bölgesi, 4 sanayi alanı ilan etmiş olduk. Bunlara Kahramanmaraş Afşin OSB'de 74 hektarlık bir ilave planlı sanayi alanını da dahil ettik" ifadelerini kullandı.

'TÜBİTAK'TA 91 BİN BİLİM İNSANIMIZA 3 MİLYAR 300 MİLYON LİRA DESTEK SAĞLADIK'

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın bilim insanlarıyla ilgili sorusunu değerlendiren Bakan Kacır, "Bu yıl TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleriyle hepsi birbirinden kıymetli çalışmalar yürüten 57 bilim insanına ödüllerini yine milletin evinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde tevdi ettik. TÜBA TESEP kapsamında 4'ü Telif Eser Ödülü, 1'i Halil İnalcık Özel Ödülü, 1'i Kemal Karpat Özel Ödülü ve 1'i Jüri Özel Ödülü olmak üzere 7 eser ödüle layık görüldü. Yine, bu yıl 20 farklı ülkede bilimsel çalışmalar yürüten 25 genç bilim insanımıza da TÜBA Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülleri'mizi takdim etmiş olduk. Bunların yanında, bu yıl 7'si bilim, 13'ü teşvik, 1'i hizmet ödülü olmak üzere 15 farklı üniversiteden 21 bilim insanımıza da TÜBİTAK Bilim Ödülleri'ni takdim ettik. Ben, bu vesileyle, bilim insanlarımızın çalışmalarını en güçlü şekilde himaye eden ve her yıl TÜBİTAK ve TÜBA Bilim Ödülleri törenlerine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ev sahipliği yapan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum. 2024 yılı içinde yürüttüğümüz burs ve destek programlarıyla TÜBİTAK'ta 91 bin bilim insanımıza 3 milyar 300 milyon lira destek sağladık" diye konuştu.

'TÜRKİYE, YENİ TEKNOLOJİ YATIRIMLARININ ADRESİ OLMAYA DEVAM EDECEK'

Bakan Kacır, bir milletvekilinin, 'Togg'un gözden çıkardınız, Çinlilere destek verdiniz' şeklindeki sorusunu değerlendirerek, şöyle devam etti:

"Bunu şiddetle reddediyorum. Togg bizim milli iftihar kaynağımızdır. Togg, 60 yıllık Devrim Otomobili hayalinin, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, devrin otomobili olarak gerçeğe dönüşmesinin adıdır. Biz, Togg'u bugünlere getiren iktidarız. Sayın Cumhurbaşkanımız Togg'un müellifidir, Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin milli otomobil projesini hiç kimse bu projeye inanmazken sahiplenmiş kişidir. Bizler de onun gösterdiği istikamet doğrultusunda milli otomobilimizi nasıl bugünlere kadar desteklemişsek bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Bunun yanında, Türkiye, elbette, küresel markaların yeni teknoloji yatırımlarının adresi olmaya devam edecek. Türkiye, elektrikli otomobillerde bir üretim ve teknoloji geliştirme üssü olarak otomotiv sanayisini daha iyi düzeylere inşallah gelecekte de taşıyacak."

'170'E YAKIN PROJEYE 98 MİLYAR LİRALIK YATIRIMI HAREKETE GEÇİRDİK'

Savunma sanayiinin Türkiye'nin öncü konumunda yer aldığını söyleyen Bakan Kacır, başta havacılık olmak üzere yüksek teknolojiye sahip milli çözümler geliştirildiğini aktardı. Bakan Kacır, yüksek teknolojik yatırımların son durumu ile ilgili ise "Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'yla makine, mobilite, üretimde yapısal dönüşüm, sağlık ve kimya ürünleri ve dijital dönüşüm alanlarında çağrılara çıktık. Bu çağrılarımız kapsamında devam eden 170'e yakın projede 98 milyar liralık yatırımı harekete geçirmiş olduk. Yine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankamızın 300 milyar lira kaynakla desteklediği ve 284 yüksek teknoloji ürünü ki bu 284 ürün Türkiye'nin dış ticaret açığının yüzde 85'ini oluşturan ürünlerdir ve 261 teknoloji başlığına yönelik yatırımlara uzun vadeli, uygun koşullarda finansman imkanları sunduğumuz Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı'nı sürdürüyoruz. Bu program kapsamında bakanlığımızca desteklenmesi uygun görülen 28 projenin önünü açmış olduk. Bu projelerin her biri Türkiye'nin dış ticaret açığını kapatmaya dönük çok önemli kazanımlar sağlayacak ve toplam 240 milyar liralık yatırım bu projelerle harekete geçmiş olacak" dedi.

GENEL KURUL'DA, 'KÜRT' TARTIŞMASI

TBMM Genel Kurulu'nda Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın milletvekillerinin sorularını yanıtlamasının ardından Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerine devam edildi. Bütçe üzerine söz alan DEM Parti Van Milletvekili Zülküf Uçar ve DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit ile Gelecek Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin arasında tartışma yaşandı. Şahin, "'Kürt düşmanlığı' ifadesini ben çok ağır buluyorum. Bizim düşman olduğumuz bir tek şey vardır; ülkemize, bölgemize tehdit oluşturacak terör örgütleridir. DEM Parti de Kürtlerin tek temsilcisi değildir, burada her partinin içerisinde Kürt milletvekillerimiz vardır, bu hassasiyeti de bir kere daha ifade edeyim. Ama arkadaşlarımız Kürtlere bir düşman arıyorlarsa Kürtlerin düşmanları PKK terör örgütüdür ve onların uzantılarıdır" dedi. DEM Partili Koçyiğit'in "Öncelikle Sayın İsa Mesih yanlış yerde oturuyor. Biz hükümetin politikalarını eleştiriyoruz, biz hükümetin Suriye politikasını eleştiriyoruz, biz hükümetin iş tuttuğu kesimlerin yanlış olduğunu söylüyoruz. İsa Mesih Bey'e ne oluyor ben anlamadım" dedi. Tartışmaların sürmesi üzerine birleşime 15 dakika ara verildi.

'AK PARTİ'Yİ KÜRT DÜŞMANI GİBİ GÖSTERMEK BARIŞI ZEDELEYEN BİR ŞEY'

Aranın ardından konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, Kürt tartışmasına atıfta bulunarak, "Şimdi, tartışmaya mahal vermemek adına, Türkiye'de Türkler ve Kürtler kardeş olarak yaşamaktadır; hepimiz bu bilinçteyiz. Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde bulunan Kürtlerle, Türkmenlerle, Araplarla huzur içinde bir yaşam için mücadele veriyor. Türkiye'nin sorunu ve mücadelesi terör örgütleriyle, emperyal güçlerle, başka bir derdi yok. Yani Türkiye'nin problemi DEAŞ'le, PYD'yle, PKK'yla. Hem sınır güvenliğimiz hem de Suriye'deki halkların huzur ve birliktelik içinde yaşaması ve Suriye'nin bütünlüğüyle alakalı. Yoksa, AK Parti iktidarını Kürt düşmanı şeklinde lanse etmek, göstermek, barışı zedeleyen bir şey, bu süreci baltalayan bir şey" değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Genel Kurulu'nda 16 maddeden oluşan 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nin tüm maddeleri kabul edildi. Bütçenin tamamı yarın yapılacak Genel Kurul oturumunda oylanacak.

BAKAN BAK: MALATYA'YA YAKLAŞIK 1,5 MİLYAR LİRALIK SPOR TESİSLERİ YATIRIMIMIZ OLACAK

TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Yılı Merkezi Bütçe Yönetim Kanunu'nun tüm maddelerinin kabul edilmesinin ardından 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmelerine başlandı. Kanun Teklifinin 2'nci maddesi görüşülürken Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Bak, 6 Şubat depremlerinden hasar gören Malatya'ya yapılan yatırımlar ile ilgili soruya değinerek, "Bu hafta sonu Malatya’da olacağım. İnşallah ziyarette bulunacağız. Daha önce Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı ve vekillerimizle görüştük. Malatya'da çeşitli spor tesislerinin yatırımlarıyla ilgili görüşmelerimiz olacak. Malatya'ya yaklaşık 1,5 milyar liralık spor tesisleri yatırımımız olacak. TOKİ tarafından yeni inşa edilen konutlar ile ilgili ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla görüşerek, oralarda gençlerimiz için spor tesisleri yapmayı planlıyoruz. Malatya'da büyükşehir belediyemiz ile birlikte halk kütüphanesi açılışını yapmıştık. Şimdi de belediyenin içerisine 24 saat açık olan, öğrencilerimizin faydalanacağı bir kütüphane daha yapacağız. Malatya, depremden büyük hasar gören illerimizden bir tanesi, stadyumun onarımını yaklaşık 80 milyon lira yatırım ayırarak yaptık. Hasar gören diğer yerlerin de onarımlarını gerçekleştiriyoruz. Beydağı ve Orduzu ilçesindeki tesislerin yapım faaliyetleri sürüyor. Ayrıca Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin talepleri çerçevesinde spor tesisleri inşası için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.

'YASA DIŞI BAHİS VE KUMARLA CİDDİ BİR ŞEKİLDE MÜCADELE EDİYORUZ'

Bakan Bak, yasa dışı bahis ile ilgili mücadeleye ilişkin ise "Yasa dışı bahis bizim en önemli konularımızdan bir tanesidir. Meclisin daha önce yaptığı değişikliklerle beraber yasa dışı bahse giden büyük miktardaki paranın bir kısmını legal bir şekilde vergilendirerek sağlanmasını ifade ettik. Ama yine yasa dışı bahis alanını yönetmek için Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında, Adalet, İçişleri, Maliye bakanlarımızla beraber çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. MASAK, bu noktada ciddi operasyonlar planlıyor. İçişleri Bakanlığımız her hafta operasyon yapıyor. Dün yapılan operasyonlarda gözaltılar vardı. Biz yakinen bu yasa dışı bahis ve kumarı teşvik eden herkesi takip edip, gerekli cezaları sağlıyoruz. Bu yasa dışı bahis ve kumarla ciddi şekilde mücadele ediyoruz çünkü burası terör örgütlerinin beslendiği, geçmişte çok etkin bir şekilde buralardan kaynak aktardıkları bir alan. Yaptığımız düzenlemelerle bunların azaltılmasını, kontrolünü sağlıyoruz. MASAK, bankalar üzerindeki ödeme sistemleri üzerinde de çalışma yapıyor. Spor Toto olarak, yasa dışı bahis sitelerini derhal BDDK'ya bildiriyoruz. Onlar siteleri kapatıyor. Bu konuda gerekli öngörüleri gerçekleştiriyoruz. Merak etmeyin, bu alanda üretilen kara paranın kökünü kazımak için, terör örgütlerinin beslendiğini bu alanı kazımak için çalışıyoruz" diye konuştu.

GÜLER: SURİYELİLERİN DÖNÜŞÜ HENÜZ ARZU EDİLEN SEVİYEDE DEĞİL

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genel Kurul'da milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Suriye'deki gelişmelerin Türkiye'ye olan etkileri ile ilgili soruyu değerlendiren Güler, "Suriye'deki gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Yeni yönetim devamlı olarak olumlu mesajlarla dünya ile ilişkiyi kurmak açısından çok önemli adımlar atıyor. Bugün Avrupa Birliği'nden, İngiltere'den, Fransa'da, İtalya'dan ve ABD de dahil olmak üzere kendileriyle direkt iletişim kurmaya başladılar. Bunlar tabii yeni yönetimin lehine olan gelişmeler. Ayrıca Suriye içerisinde topluma verdiği mesajlarla da halkla birlikte çalışmaya başladığını ve devam edeceklerini söylüyorlar. Ancak Suriye'de şu anda sizlerin de bildiğiniz gibi Ayn el-Arab bölgesinde YPG-PKK elemanları halen bölgeden çıkmamak konusunda direniyorlar. Haseke bölgesinde bugün birtakım eylemlerde bulundular. Yeni yönetim özellikle Rakka ve Tabka'yı terk etmeleri konusunda, silah bırakmaları konusunda telkinde bulunuyorlar. İnşallah bunlar kendi aralarında anlaşma yapabilirler. Ayn el-Arab, Sırrin gibi bölgelerde ağır silahları yönetime teslim ederek buralardan çıkması, tabii vatandaşları rahatsız etmeden, onların daha büyük çatışmalar karşısında zarar görecek duruma düşürmeden ayrılacaklarını düşünüyoruz. Diğer taraftan ülkemizde yaşayan Suriyeli vatandaşlar da onlara açılan yeni kapılar da dahil olmak üzere çıkış ile ilgili faaliyetlerini sürdürmeye başlamışlardır. Henüz arzu edilen seviyede olmasa da önümüzdeki günlerde yapılacak düzenlemeler dahilinde Suriyeli vatandaşlarımızın, onurlu ve güvenli bir şekilde topraklarına, evlerine kavuşacaklarını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

BAKAN GÜLER: SAVUNMA SANAYİ ALANINDA DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR DÖNÜŞÜM YAŞANMIŞTIR

Genel Kurul'da milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, savunma sanayisinin dışa bağımlılığı ilgili şunları söyledi:

"Savunma ve güvenlik birimleri için Savunma Sanayii Destekleme Fonu'na ayrılan kaynak da dahil edildiğinde 2025 yılında 1 trilyon 608 milyar lira ödenek öngörülmektedir. Bu alanda güçlü bir siyasi iradeyle adeta devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşanmıştır. 2002 yılında sadece 62 savunma projesi, yaklaşık yüzde 80 dışa bağımlılık oranıyla yürütülürken, geldiğimiz noktada yüzde 80'e varan yerlilik oranıyla proje sayımız 20 kat artarak 1132'ye yükselmiştir. 2023 yılı sonu itibarıyla toplam savunma ve havacılık sektör cirosu 15,5 milyar dolara ulaşmıştır. 2002 yılında 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı 2023 yılında 5,5 milyar dolara yükselmiştir, Türk savunma ve havacılık sektörünün ihracat gelirleri 2024 yılının ilk 11 ayında 5,8 milyar dolara ulaşmıştır. Geçmişte alamadığımız bazı nitelikli ürünleri bugün ihraç eden bir noktadayız. Savunma sanayisi ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülke sayısı 185'e, İHA ve SİHA'lar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere ihraç edilen ürün çeşidi yaklaşık 230'a çıkmış ve Türk savunma sanayisi ürünleri küresel ligde ön planda yer almaya başlamıştır. 2024 yılında uzay, hava, kara, deniz ve elektronik harp ve AR-GE alanlarında birçok önemli projeyi hayata geçirdik. 5'inci nesil milli muharip uçağı KAAN ve HÜRJET uçuş testlerine devam edilmiş, GÖKBEY helikopterlerinin ilk teslimatı gerçekleştirilmiştir. KIZILELMA insansız savaş uçağı, ilk örnek üretimi ve test uçuşları sürerken Anka-3, Bayraktar TB3, TB2, Akıncı ve AKSUNGUR İHA'larının kabulleri gerçekleştirilmiştir. Bayraktar TB3, TCG ANADOLU gemisinden iniş destek ekipmanları kullanmadan iniş ve kalkış yapmıştır" ifadelerini kullandı.

'SURİYELİLERİN DÖNÜŞÜ İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILACAKTIR'

Suriyeli sığınmacıların güvenli geri dönüşleri ile ilgili soru üzerine Bakan Güler, bu konuda çeşitli çalışmaların yapıldığını aktardı. Güler, "Türkiye, Suriyeli sığınmacıların güvenli ve gönüllü geri dönüşlerini sağlamak amacıyla çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Son dönemde Suriye'deki siyasi gelişmeler ve Esad rejiminin devrilmesi bu süreci hızlandırmıştır. İçişleri Bakanlığımız 2024 yılında aylık ortalama 11 bin sığınmacının gönüllü olarak Suriye'ye döndüğünü ancak son gelişmelerle birlikte bu sayının 1,5 ila 2 katına çıktığını belirtmiştir. Ayrıca, Suriyelilerinin geri dönüşleri için kabaca iki aşamalı bir plan öngörüldüğü söylenebilir. İlk etapta İdlib çevresindeki kamplarda kalan Suriyelilerin dönüşleri organize edilecek, ardından Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin dönüşü için çalışmalar yapılacaktır. Bu kapsamda, Türkiye'de yaşayan Suriyeli sığınmacıların güvenli ve gönüllü geri dönüşleri konusunda ilerleme kaydedildiği ve sürdürüldüğü görülmektedir. Suriye'nin kuzeyindeki güvenli bölgelerde istikrarın sağlanması için alınan tedbirlerle ilgili olarak Türkiye, coğrafyanın kuzeyindeki güvenli bölgelerde istikrarı sağlamak amacıyla çeşitli askeri ve diplomatik adımlar atmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri çerçevesinde vatan topraklarının sınır ötesinden itibaren emniyete alınması prensibi çerçevesinde uluslararası hukuk ve meşru müdafaa kapsamında operasyon yapmanın Türkiye'nin en doğal hakkı olduğu her platformda dile getirilmiş ve bu kapsamda faaliyetler icra edilmektedir" diye konuştu.

2023 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TEKLİFİ DE KABUL EDİLDİ

TBMM Genel Kurulu'nda, 2025 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi'nin tüm maddelerinin kabul edilmesinin ardından 7 maddeden oluşan 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi, kabul edildi. Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, kanun teklifi ile ilgili "Burada bütçeyle ilgili pek çok rakam söylendi ama ben bir rakamı bir kez daha tekrar etmek istiyorum; bu rakam, az önce oyladığımız 2023 yılı kesin hesabı. 2023 yılı bütçesinin toplam geliri 4 trilyon 660 milyar, şu anda müzakere etmekte olduğumuz 2025 bütçesinin ise sadece faize ödenecek rakamı 1 trilyon 960 milyar. Henüz önümüzdeki yıl için ne toplanacağını, hangi gelirin elde edileceğini bilmiyoruz ama rakam olarak elimizde geçen yılın verisi var; buna göre, demek oluyor ki 2023 yılındaki bütün gelirlerimizin toplamının yüzde 42'sini bu sene sadece faize ödeyeceğiz. Bu açıdan da nasıl vahim bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz ortada. AK Parti iktidarlarının önemli sorunlarının başında gelen şudur; her neyi eleştirmişlerse fazlasıyla aynısını tekrar ettiler" ifadelerini kullandı.

OSMANOĞLU: TÜRKİYE EKONOMİSİ GÜÇLÜDÜR

MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanoğlu ise Türkiye ekonomisinin iyi bir yönde ilerlediğini belirterek, "Karşımızdaki tabloda, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2,1 oranında büyüyen, özellikle son 7 aydır enflasyon oranı hissedilir derecede düşen bir Türkiye ekonomisi durmaktadır. Karşımızdaki tabloda, 2024 yılı ocak- ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracatını yüzde 3.2 oranında artırarak 216 milyar 383 milyon dolara ulaştıran, ithalatını ise yüzde 7.2 oranında azaltarak 282,2 milyar dolara düşüren bir Türkiye durmaktadır. Elbette geride bırakılan çalkantılı sürecin getirdiği rahatsız edici etkiler tesirini bir şekilde göstermeye devam etmektedir. Ancak bu, 2025 yılına dair umutlarımızı kaybetmemize sebep değildir, olmayacaktır. Bir kesimin bahsettiği gibi, tarihin en büyük ekonomik krizin yaşandığı tuzağına ne milletimizin ne de Türkiye'de yatırım yapmak isteyen yatırımcıların düşürülmesine müsaade edilecektir. Türkiye ekonomisi güçlüdür" diye konuştu.

ÖZBOYACI: TÜRKİYE'NİN, TÜRKİYE'DEN İBARET OLMADIĞINI BİR TEK MUHALEFETİMİZ ANLAMADI

AK Parti Konya Milletvekili Selman Özboyacı, bütçe maratonunun sonuna yaklaşıldığını vurgulayarak, "AK Parti olarak kesintisiz 23'üncü kez yaptığımız bütçeyi inşallah yarın oylayacağız. Bir başka deyişle, siyasi istikrarımızın göstergesi ve milletimizin bize duyduğu güvenin somut bir tezahürü olarak 23'üncü kez yaptığımız bütçeyi yarın kabul edeceğiz. Son dönemecine girdiğimiz bu bütçe görüşmelerinde gönül isterdi ki bu sefer farklı bir tabloyla karşılaşalım ve yapıcı bir muhalefet görelim. Maalesef yine göremedik ve göre göre ne gördük? Komisyon görüşmelerine giderken Bakanımızın önünün kesildiğini gördük, hatta Genel Kurul kürsülerinde ofsaytla ilgili ilginç önerilerde bulunduğunu gördük ve yetmedi, bir kadın milletvekili ağza alınmayacak ifadelerle bir başka kadın milletvekilimize, Sibel Hanım'a hakaretler etti. Aslında ortaya çıkan bu tablo, milletimizin 23 yıldır kesintisiz olarak neden AK Parti'ye bütçe yapma yetkisini verdiğini anlamak için yeterlidir. Değerli milletvekilleri, biz bu çatı altında sadece 85 milyonun bütçesini konuşmuyoruz; güveni, istikrarı ve dünyanın dört bir yanında kalbi Türkiye'yle atan herkesin geleceğini de aslında burada konuşuyoruz. Türkiye'nin, Türkiye'den ibaret olmadığını 7 kıtada bütün devletler, bütün liderler, bütün milletler anladı ama bir tek bizim muhalefetimiz maalesef yeterince idrak edemedi" dedi.

GÜRBAN: BU BÜTÇE ORTAK AKLIN ESERİ DEĞİL

İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, kamu kaynaklarının halkın ihtiyacına göre kullanılmasının zorunlu olduğunu belirterek, "Kamu yönetiminde şeffaflığın ve hesap vermenin yeniden sağlanması, liyakatin öncelikli hale getirilmesi, kamu kaynaklarının halkın ihtiyacına göre kullanılması zorunludur. İsrafın önlenmesi, yürütmenin yetkilerinin yeniden dengelenmesi, Meclisin gözetim ve denetim faaliyetlerinin yeniden tesis edilmesiyle mümkün olacaktır. Günlerdir bütçe görüşmeleri yapıyoruz. Tartışmalı kadroların, 'Böyle olacak' diye önümüze koyduğu sayılar, önceden belirlenmiş sözler, söylediğinin farkında olmayan yetkililer. Kimse kimseyi dinlemiyor, dikkate almıyor. Sorulan sorulara Bakanlar doğru düzgün cevap veremiyor, zihinlerinde tuttukları hazır cevapları dikte etmeye çalışıyorlar. Gerçekten kendimize soralım: Daha iyi olmak için ne yaptık, neyi düzelttik, ne için böylesi bir emek verdik? Bu bütçe vatandaşı öncelemiyor, bu bütçe ortak aklın eseri değil" değerlendirmesinde bulundu.

AĞBABA: TÜRKİYE'DEKİ RESMİ HER ZAMAN BÜTÇELERE BAKARAK ANLAYAMAZSINIZ

CHP Grubu adına söz alan Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Geldiğimiz noktada bu ülkenin, memleketin çivisi çıkmış. Türkiye'deki resmi her zaman bütçedeki rakamlara ya da istatistiklere bakarak anlayamazsınız. Bakın, bir Türkiye'nin bütçesinin nasıl olduğunu, en çok izlenen gündüz kuşağı programlarına bakın. Ahlaksızlık var, dolandırıcılık var, katiller var, hırsız var, çocuk tecavüzü var, aldatma var, ihanet var, fuhuş var, kadına şiddet var, bahisçiler var. Ahlaki çöküntüyü ve yoksulluğu bu programlarda görebilirsiniz. Bu programlarda sizin Bakanların görevini başkaları almış durumda. Adalet Bakanı kim? Müge Anlı; katilleri buluyor. İçişleri Bakanı kim? Esra Erol; kaybolanları buluyor. Aile Bakanı kim? Didem Arslan; çocuk tacizcilerini buluyor. Yani sizin yapamadığınız görevleri onlar yapıyor. Bu programlar ahlaki çöküntüyü açıkça gözler önüne sererken yoksulluğu da bu programlarda görmeniz mümkün. Bakın, bir örnek vereceğim, kulağımla duydum, inanamadım. Adam diyor ki, 'Kaynanama tüp fırlatacaktım tüp pahalı diye vazgeçtim.' Yine, kulaklarımla duydum, ağzım açık kaldı, 'Burası neresi?' dedim. Bir adam çıkmış televizyona, Müge Anlı soruyor, o cevap veriyor; çok özür diliyorum hepinizden diyor ki, 'Benim karım beni satıyor', 'Kaça satıyor?' diyor. 'Turşuya, salçaya, bibere satıyor' diyor. Bakın, bu ülkenin gelmiş olduğu rezilliği ve ekonomik durumu görün" ifadelerini kullandı.

İRMEZ: TOPLUMUN NEFES ALABİLECEĞİ CAN DAMARLARI TIKANMAK İSTENMİŞTİR

DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez ise bütçe kanunu teklifi üzerine şu ifadeleri kullandı:

"Milyonlarca emekçi KHK ile kamu kurumlarından ihraç edilmiştir. Allah'ın lütfu sayılan darbe girişimine dört elle sarılmıştır bu iktidar. Polis şiddeti ve işkencesi gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Toplumsal çürüme had safhaya ulaşmıştır. Kadınlar her gün sokak ortasında katledilmektedir. Erkek şiddeti iktidarın cezasızlık politikasıyla devasa boyuta ulaşmıştır. Cinsel saldırı failleri her yerde elini kolunu sallayarak gezmektedir. Kültürel, sanatsal üretim baltalanmıştır. Toplumun nefes alabileceği can damarları tıkanmak istenmiştir. İktidarın iktisadi politikaları, 'Yanlış ekonomi politikaları' olarak adlandırılamaz çünkü yanlıştan öte bilinçli politikalar uygulanmaktadır. Enflasyon, alım gücünün düşmesi, okula aç giden çocuklar, birbirini boğazlama seviyesine gelen ev sahibi- kiracı ilişkisi, çeteleşmiş sermaye düzeni, bu gelişmelerin hepsi birbiriyle bağlantılı ve birbirini besleyen konulardır. Konuşmamın başında da değinmiştim; bu anlattığım elbette ki umudu kırmak değil asla ama eksiğiyle, fazlasıyla bunları yaşıyoruz ve bunu değiştirmek zorundayız."

GENEL KURUL, SAAT 14.00'TE AÇILACAK

TBMM Genel Kurulu, saat 14.00'te açılacak birleşimle çalışmaya devam edecek. Genel Kurul'da bütçe üzerine son değerlendirmelerin yapılmasının ardından oylama aşamasına geçilecek.