Dedesinden öğrenip ürettiği kemençeyle, İznik Gölü’ndeki çekilmeye ağıt yaktı

Marmara Bölgesi'nin en büyük, Türkiye'nin ise 5'inci büyük doğal gölü olan, 298 kilometrekarelik İznik Gölü'nde, küresel ısınma, tarım arazilerindeki bilinçsiz ve vahşi sulama nedeniyle kuraklık yaşanırken, mevsimsel yağışların azalmasıyla birlikte su seviyesinde de düşüş gözlemleniyor. Son 10 yılda göldeki çekilme zaman zaman 150 metreye kadar ulaştı. 2014 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin İznik'te başlattığı 'Tarihi Kültürel Mirası Tespit ve Havadan Fotoğraflama Çalışmaları' sırasında tespit edilen Aziz Neophytos Bazilikası da zaman içerisinde su yüzeyine çıktı. Suyun 2 metre derinliğindeki bazilika, artık dronla net bir şekilde görüntüleniyor.

KURAKLIĞA KARADENİZ EZGİLERİYLE DİKKAT ÇEKTİ

İznik ilçesinde Karadenizli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ali Öztürk de göldeki kuraklığa kemençe çalıp, ağıt yakarak dikkat çekti. Marangoz olan ve Trabzon'da yaşamını sürdüren dedesi Refik Sali'nin (79) çaldığı kemençenin ezgileriyle büyüyen Öztürk, 15 yaşına geldiğinde kemençeyi sadece çalmakla kalmayıp, dedesinden yapılışını da öğrendi. Ali Öztürk’ün açtığı atölyede üretip, önce Karadeniz Bölgesi'ne ardından da internet üzerinden Almanya, Avusturya, Gürcistan ve Azerbaycan'daki müşterilerine sattığı kemençeler, duygularına da tercüman oldu. Doğup büyüdüğü, çocukluğunun en güzel anılarını barındıran İznik Gölü’ndeki çekilmeyi tarihi bazilikanın yanında kendi ürettiği kemençeyi çalıp Karadeniz ezgileriyle birleştirdiği ağıtla dile getiren Öztürk, göl kıyısında dolaşıp hem çaldı hem söyledi.

‘İZNİK GÖLÜ’NÜN BU HALİ YÜREĞİMİ PARÇALIYOR’

Çocukken yüzüp, balık tuttukları yerlerin artık karayla birleşip, toprak olduğunu söyleyen Ali Öztürk, “Sosyal medyada İznik Gölü’nün kuruduğunu gördüm. Çok çekildi ve bu beni çok üzdü. Bunu üzerine İznik Gölü’ne ve bazilikaya türkü yazmak istedim. 2016 yılında dedemden öğrenip kemençe yapmaya başladım. Özel yaptığım kemençeyle çaldım. Gölün çekilmesine çok üzüldüm. Biz burada yüzüyorduk, eğleniyorduk, balık tutuyorduk. Gümüş balıkları tutuyorduk. Buralarda eğlenirdik. Çocukluğum burada geçti benim. Şu an bakıldığında acayip bir çekilme var, baya çekilmiş. Çok duygulanıyorum İznik Gölü’nü böyle gördükçe. Yüreğimi parçalıyor” diye konuştu.