02:51Kasım yağışları, kuruyan Ulaş Gölü'ne 'ilaç' oldu
Arkeolog Orhan Alper Şirin, Samsun Müzesi’nde sergilenen ve antik dönemde yapıldığı değerlendirilen ‘Yatay Tutamaklı Gümüş Ayna’ örneğinin önemini anlattı. Müzedeki ‘Yatay Tutamaklı Gümüş Ayna'nın bir mezar buluntusu olabileceğini belirten arkeolog Şirin, “Benzerleriyle karşılaştırıldığında milattan sonra 4’üncü ve 6’ncı yüzyıllara tarihlenmesi mümkündür. Metal eşyaların eritilerek yeniden kullanıldığı antik dönem göz önüne alındığında, bu parçanın büyük ihtimalle bir mezar buluntusu olduğu söylenebilir. Böylece aynalar, yalnızca gündelik yaşamın değil, aynı zamanda kültürel etkileşimlerin ve ölüm ritüellerinin de güçlü sembolleri olarak karşımıza çıkar" diye konuştu.
Antik dönemde aynaların önemine değinen Şirin, "Aynalar günümüzde sıradan bir eşya gibi görünse de tarih boyunca insanoğlu için özel bir anlam taşımıştır. İnsan, kendi yansımasını önce suyun yüzeyinde, ardından parlatılmış taşlarda, ağaç gövdelerinde ve metal yüzeylerde görmüştür. Antik dönemde aynalar yalnızca kadınlarla ilişkilendirilmemiş, aynı zamanda ruhun yansıması olarak görülmüştür. Mezarlara bırakılmaları, ölümden sonraki yaşamın sembolü olarak da kullanıldıklarını göstermektedir. İlk aynalar Anadolu’da milattan önce 8 binlere kadar uzanır. Daha sonra Mısır’dan Çin’e kadar geniş bir coğrafyada metal aynalar üretilmiştir. Mısırlılar, Yunanlılar ve Romalılar; bakır, kalay ve tunçtan yaptıkları aynaları altın ve gümüşle kaplayarak adeta birer sanat eserine dönüştürmüştür. Cam aynaların ilk örnekleri ise Sümerler sayesinde ortaya çıkmış, günümüzdeki sırlı cam aynalar ise 15’inci yüzyılda Flanders bölgesinde yapılmıştır" ifadelerini kullandı.
'BENZERLERİ AVRUPA'DA'
Samsun Müzesi'nin koleksiyonunda 35 metal ayna bulunduğunu ifade eden Şirin, şunları söyledi:
"Kulpsuz aynalar disk, damla, kare ve dikdörtgen formlarda; kulplu aynalar ise dikey saplı ve yatay tutamaklı örneklerden oluşuyor. Koleksiyonun en dikkat çekici parçası, Ordu’nun Çaybaşı ilçesinden gelen yatay tutamaklı gümüş aynadır. 25,4 cm çapındaki bu eser, parmak biçimli tutamağına işlenen meşe yaprakları ve palamut motifleriyle öne çıkar. Milattan sonra 2'nci yüzyıla tarihlenen ayna, Geç Roma-Erken Bizans döneminin özelliklerini taşır. Yatay tutamaklı aynalar Roma’nın kuzeybatısında yaygın olup, benzerleri Avrupa’daki müzelerde de görülür. Özellikle Almanya Zülpich’teki milattan sonra 4'üncü yüzyıla ait ayna ile Metropolitan Müzesi’ndeki Antakya kökenli örnek, Samsun’daki parça ile büyük benzerlik gösterir. Gümüş ayna dünya üzerinde bulunan nadir örneklerden biridir. Bronz ayna örneklerinin karşımıza çıktığını görüyoruz ancak gümüşten yapılmış ayna örnekleri gerçekten çok nadir bir sayıda bulunduğunu ifade etmemiz mümkündür. Bazı kaynaklarda Anadolu’da 1-2 örneğinin olduğundan bahsediliyor. Samsun örneğini bunun içerisine katarsak bu sayı Anadolu coğrafyası bağlamında oldukça düşüyor.” (DHA)
04:51Aort yırtığı olan hasta 8 saatlik operasyonla sağlığına kavuştu
01:38Küçükçekmece'de 'dur' ihtarına uymayıp araçla çarptığı kadın hayatını kaybetti: 2 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezam olduğu için kaçtım
01:362 kardeşi yaralayan pitbullun sahibi: Köpeğim koruma içgüdüsüyle saldırdı
05:57İnşaat ustası babasının yaptığı eski Edirne evlerini, rölyefle buluşturdu
02:36Beykoz'da otomobil kaldırımdaki ağaca çarptı: 2 yaralı
05:30ERKPA Başkanı Kalın: Afet odaklı stratejik veri merkezi kuruyoruz
01:59Arka Sokaklar’da duygu yüklü sahil buluşması