04:27Fizik tedavi hastalarıyla doktorlar basketbol maçı yaptıKültür ve Turizm Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi, Kemalpaşa Belediyesi ve Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi'nin desteğiyle İzmir'in en eski yerleşimi olan 8 bin 850 yıllık Ulucak Höyüğü'ndeki kazı çalışmaları sürüyor. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Ulucak Höyük Kazı Başkanı Prof. Dr. Özlem Çevik'in 2009'da kazı başkanlığını devraldığı höyükteki bu yılki çalışmalarda 9 santimetre boyunda ve 8 bin yıllık tilki postlu erkek heykelcik bulundu.
'ULUCAK'IN TARİHİ 350 YIL DAHA GERİYE GİTTİ'
İzmir'in ilk köy yerleşimlerinden birinin Ulucak Höyüğü olduğunu belirten Prof. Dr. Özlem Çevik, "Burası 45 kuşak boyunca, sürekli iskan edilmiş Neolitik yerleşim. Batı Anadolu için anahtar yerleşim olduğunu söyleyebiliriz. Çiftçi köy yerleşimi olan bölge, 8 bin 500 yıl öncesine tarihleniyordu. Yaptığımız kazılarla beraber Ulucak'ın tarihi 350 yıl daha geriye gitti. Günümüzden 8 bin 850 yıl öncesine tarihlendi. Batı Anadolu'daki çiftçi köy yerleşim olması, 45 kuşak boyunca, 1150 yıl süresince kesintisiz iskan edilmiş olması; sosyal, ekonomik, toplumsal ve beslenmeye dayalı oluşu gibi her açıdan 1150 yıllık yaşamı görebilmemizi sağlıyor" dedi.
'GÖBEKLİTEPE İLE 4 BİN YILLIK ZAMAN FARKI VAR'
Bu yılki kazılarda ortaya çıkartılan buluntudan bahseden Prof. Dr. Çevik, "Kazılarımızda genelde kilden yapılmış heykelcikler buluyoruz. Yine genellikle kadın figürini oluyor. Cinsiyetsiz heykelciklerle de karşılaşıyoruz. Şimdiye kadar bulunmuş tek bir erkek figürini vardı. Bu sene bir erkek figürini daha bulduk. Üslubu, üstündeki kostüm açısından Ulucak'taki diğer figürinlerden ayrılıyor. Şanlıurfa'daki Göbeklitepe'yle ikonografik olarak bizi bağlıyor. Göbeklitepe'deki merkezi T sütunların, insan biçiminde betimlendiğini görüyoruz. Kemer, el ve giysi gibi detayların yapıldığını görüyoruz. Göbeklitepe'deki buluntuların giysi detaylarından, belden aşağıya tilki postu olduğu belirtiliyordu. Orayla, burası arasında 4 bin yıllık zaman farkı var. Burada bulduğumuz figürinde de bu giysi detayını görebiliyoruz" diye konuştu.
'4 BİN YIL SONRA BATI ANADOLU'DA KARŞIMIZA ÇIKTIĞINI GÖRÜYORUZ'
Figürinin kilden yapıldığını ve 9 santim uzunluğunda olduğunu belirten Prof. Dr. Çevik, "8 bin yıllık figürin cinsel organına doğru bir tilki postu olduğu dikkati çekiyor. Başında ise şapka tarzında törensel bir kıyafet olduğunu görüyoruz. Her ne kadar giydirilmiş olsa da cinsel organı açıkta bırakılmış. Kadınlar genelde çıplak betimleniyor. Kadının gücü, iri kalçalar ve iri göğüslerle simgeleniyor. Böylelikle kadının varoluşunu gücünü kudretini gösteriyor. Erkek figürinlerinin genelde giysili olması, muhtemelen avcılık gibi o gücün kazandırıldığını ortaya koyuyor. Bu figürinde Doğu Anadolu'da yapılmış tasvirlerin, 4 bin yıl sonra Batı Anadolu'da da karşımıza çıktığını görüyoruz" dedi. (DHA)
04:29Trafik polisi, soğuktan elleri titreyen kuryeye eldivenlerini verdi
01:24Tamir ettiği bacayı kontrol ederken çatıdan düşüp öldü; o anlar kamerada
00:38Sultanahmet Camii'nin yanındaki restoranda çıkan yangın söndürüldü
01:05Arka Sokaklar'ın fenomen ikilisi yine viral oldu
01:56Bayraktar TB3 SİHA ve Albatros-S KİDA hedefi etkisiz hale getirdi
05:17Büyükçekmece Adliyesi'ndeki hırsızlık; firari şüphelinin annesi konuştu
01:19İki ay arayla komşuları tarafından darbedildiler; babanın dişleri kırıldı, anne ile oğlu bıçaklandı