Geri Dön
Ekonomi İstanbul Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı’na geri sayım başladı

İstanbul Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı’na geri sayım başladı

Türk-Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği (TÜRAP) desteğiyle İstanbul’da gerçekleştirilecek, 8. Türk-Arap Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı, Arap yatırımcılarla Türk iş insanlarını buluşturacak.

İstanbul Gıda ve Gıda Teknolojileri Fuarı’na geri sayım başladı

Küresel gıda krizi riski karşısında Türkiye ve Arap ülkelerinin, bu alandaki karşılıklı ticaret hacminin artmasının da gündemde olacağı fuar hakkında konuşan TÜRAP Genel Başkanı Sabuhi Attar, Arap ve Körfez ülkelerine Türkiye’de yerlerini almaları konusunda çağrıda bulundu. Türkiye’nin yakın gelecekteki gıda krizine karşı yatırım konusunda güvenli bir liman olduğunu belirten Attar, Türkiye’deki organik üretimin de yatırımcılar için önemli bir fırsat alanı olduğunu kaydetti. 

Türk ve Arap şirketleri arasındaki ticari ilişkilerin güçlenmesi ve gelişmesi hedefiyle çalışmalarını yürüten Türk ve Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği (TÜRAP), ‘Türk-Arap Gıda ve Gıda Teknolojiler Fuarı’nda, Arap ve Türki cumhuriyetlerden iş insanlarını ağırlamaya hazırlanıyor. Türkiye gıda ve tarım sektöründeki üreticileri Arap yatırımcıları ile buluşturacak fuar, 22-23 Haziran tarihlerinde 1.500 iş insanı ile 200’den fazla Türk firmasını bir araya getirecek. Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki ticaret hacminin büyümesi için yeni fırsatlar sunmayı hedefleyen fuar, Rusya-Ukrayna savaşının ardından küresel gıda krizine karşı iş birliğini de teşvik edecek.

Fuar kapsamında, gıda ve tarım sektöründeki yatırımların Türkiye’de yapılması ve Türkiye’yi bir “yatırım üssü” olarak konumlamak da ana hedefler arasında yer alıyor. Körfez ve Türki Cumhuriyetlere rehberlik eden TÜRAP’ın desteğiyle gerçekleşecek fuar, yaşanması beklenen gıda krizi öncesi olması açısından büyük önem taşıyor.

“TÜRKİYE LOJİSTİK MERKEZ”

Türk-Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği (TÜRAP) Genel Başkanı Sabuhi Attar, Arap ve Körfez ülkelerinin Türk firmalarıyla hem karşılıklı ticaret hem de yatırım konularında iş birliği yapılmasının önemine dikkat çekti. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle gıda krizine dikkat çeken Attar, “Yakın zamanda tarım ve gıda konusunda dünyada depremler yaşanacak. Bu süreçte Arap ve bilhassa Körfez ülkeleri için gıda güvenliği daha da önem kazanacak. Türkiye hem istikrar hem de stratejik olarak önemli bir lojistik merkezi durumunda. Bu özellikleriyle Türkiye’de yatırım yapan iş insanlarının bu zorlu dönemde daha kolay çıkacağına inanıyorum. Bugün dünyanın yaşadığı konteyner sıkıntısı da üretilen malların ulaşımında lojistiğin ne kadar hayati olduğunu gösterdi. Türkiye de önemli bir lojistik merkezi ve Arap iş adamları hem ticareti hem yatırımlarını Türkiye’de yapmaktan büyük istifade sağlayacaklar” dedi.

ORGANİK ÜRETİM BİR FIRSAT

“Arap ve Körfez ülkelerinde 100 milyar dolarlık bir gıda ve tarım pazarı ile 350 milyonluk bir nüfustan bahsediyoruz” diyerek, sözlerine devam eden Sabuhi Attar, “Türkiye’de üretilen ürünler hem kaliteli, hem de helal. Bu sebeple Arap ülkeleri için bu topraklarda yetişmiş ürünler çok uygun. Ayrıca Türkiye’de alınan her ürünün tadı ve lezzeti var ve çoğu ürün halen organik. Organik üretim de Arap yatırımcı için önemli bir fırsat barındırıyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin iklimi ve tarıma elverişli topraklarıyla Arap ve Körfez’den iş insanları için tarımsal üretim yatırımı konusunda fırsat yarattığını vurgulayan Attar, “Yakın zamanda su savaşları riski görüyoruz ve bu tarımsal üretime büyük zarar verecek. Türkiye ise tarım yapacak su kaynaklarına sahip bir ülke. Arap ve Körfez ülkelerine, gıda güvenliği amacıyla acilen Türkiye’de yerlerini almaları ve çalışmalara başlamaları konusunda çağrıda bulunuyoruz” diye konuştu.  

“TÜRKİYE GÜVENLİ LİMAN”

Attar, Arap ülkelerinin gıda ithalat oranının yüzde 80 düzeyinde olduğunu, ithalatın büyük oranda Rusya ve Ukrayna’dan yapıldığı için savaştan sonra Arap ülkelerinde dengenin bozulduğunu kaydetti. Bu konuda Türkiye’nin önemine de dikkat çeken Attar, “Türkiye yatırımcılar için güvenli liman. Temmuz ayında gıda konusunda depremler bekliyoruz bu nedenle Arap ve Körfez ülkeleri için en yakın, en güzel, en güvenli ve en istikrarlı pazar Türkiye. Hep beraber hem Türkiye’nin teknolojisinden istifade edelim hem de iklim şartlarının, suyun ve toprağın verimliliğini kullanalım. Beraber proje üreterek dünyanın gıda eksiliğini tamamlayalım” dedi.