Geri Dön
Politika Bakan Kacır: Tarım teknolojilerinde sağladığımız Ar-Ge teşviki 2,4 milyar lirayı aştı

Bakan Kacır: Tarım teknolojilerinde sağladığımız Ar-Ge teşviki 2,4 milyar lirayı aştı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Teknoparklarımız bünyesinde tarım teknolojilerinde yeni girişimlerin filizlenmesinin destekçisi oluyoruz. Teknoparklarımızda tarım teknolojilerinde çalışan 257 teknoloji girişimimize bugüne kadar sağladığımız Ar-Ge teşviki 2,4 milyar lirayı aştı" dedi.

Bakan Kacır: Tarım teknolojilerinde sağladığımız Ar-Ge teşviki 2,4 milyar lirayı aştı

Bakan Kacır, Tarsus ilçesinde Agropark Tarım ve Gıda İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi Açılış Töreni'ne katıldı. Kacır'a, AK Parti milletvekilleri, belediye başkanları ve adayları eşlik etti. Törende konuşan Kacır, Mersin'in teknoloji ekosisteminde önemli bir adım attığını söyledi. Kacır, "Ülkemizin tarım ve gıda sektöründe ihtisaslaşmış ilk ve tek teknoparkı Mersin Agropark'la tarım ve gıda sektörümüzü bilim, teknoloji ve inovasyon dünyasıyla buluşturuyoruz. Tarım teknolojilerinde Mersin'i bir cazibe merkezine dönüştürüyoruz" dedi.

'TÜRKİYE'Yİ KÜRESEL BİR ÜRETİM ÜSSÜ HALİNE GETİRDİK'

Katma değerli üretim ve teknoloji geliştirme kabiliyetinin, sürdürülebilir büyümenin ve uluslararası rekabet gücünün anahtarını oluşturduğunu vurgulayan Kacır, "Gelişmiş teknolojilerin ve yenilikçi çözümlerin benimsenmesi, toplumların refah seviyesini artırıyor ve geleceğe yönelik güçlü bir vizyon sunuyor. Bu doğrultuda son 22 yılda birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde dev bir Ar-Ge, inovasyon ve yenilikçilik ekosistemi oluşturduk. Sanayimizin ihtiyaç duyduğu, planlı ve entegre sanayi altyapılarını hayata geçirdik. Özel sektörün yatırım iştahını ortaya çıkaracak, cazip teşvik sistemleri uygulayarak, Türkiye'yi küresel bir üretim üssü haline getirdik. Bölgesinde güç, dünyada söz sahibi bir Türkiye inşa ettik. 'Milli Teknoloji Hamlesi' vizyonumuz doğrultusunda, güçlü girişimcilik ve teknoloji ekosistemlerine sahip olmanın ne denli önemli olduğunun farkındayız. Küresel rekabetin teknoloji düzleminde gerçekleştiği günümüz dünyasında kalkınmanın anahtarı bilgi üretmek ve bunu ekonomik değere çevirmektir. Bu anlayışla teknoloji ve inovasyon ekosistemimize güç katacak adımlar atıyoruz. Başka ülkelerin girişim ekosistemlerinin dinamikleriyle kıyaslandığında daha fazla fırsat eşitliği sunan, daha demokratik bir modeli Türk girişimcilik ekosisteminde hep birlikte inşa ediyoruz. 'Milli Teknoloji Hamlesi' hedeflerimizi gerçekleştirirken, girişimcilik kültürünü tabana yayıyoruz. Bu sürecin her aşamasını hızlandıracak altyapıları ve ihtiyaç duyulan destekleri sağlayarak girişimcilerimizin işini kolaylaştırıyoruz" diye konuştu.

1 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE TEKNOGİRİŞİM HEDEFİ

Girişimcilere verdikleri destekleri anlatan Kacır, şunları söyledi: "Teknoloji ve İnovasyon Fonu, Bölgesel Kalkınma Fonu, Bölgesel Girişim Sermayesi Fon Çağrıları, Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Tech-InvesTR programı gibi fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla kamu kaynaklarının girişimcilerimiz için çarpan etkisi oluşturmasını sağlıyoruz. TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci Programı (BİGG) ile gençlerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini katma değerli girişimlere dönüştürmelerini destekliyoruz. TEKNOFEST bünyesinde düzenlediğimiz girişim yarışmaları ile de gençlerimizin hayallerini, projelerini ticarileştirmelerini sağlıyoruz. Yenilikçi ve teşvik edici bir anlayışla start-up ekosistemimizi büyütmeye devam ediyoruz. Sağladığımız bu destekler ile birlikte değeri 1 milyar doların üzerinde olan teknogirişim sayımızı, 'Turcorn'larımızın sayısını 7’ye çıkardık. Önümüzdeki dönem için de kendimize iddialı ama bir o kadar da gerçekçi hedefler koyduk. Ulusal Girişimcilik Stratejimiz doğrultusunda, 2030 yılında bu topraklardan 100 bin teknogirişimin filizlenmesini hedefliyoruz. Hayata geçirdiğimiz Turcorn 100 Programı ile küresel hedefleri olan Turcorn adaylarımızı destekliyoruz. Kurduğumuz teknoparklarla yenilikçi fikirlerin ticarileşmesi doğrultusunda girişimcilerimize gerekli ortamı sağlıyoruz. 2002 yılında yalnızca 2 teknoparkı bulunan bir ülkeyken, gerçekleştirdiğimiz atılımla teknoparklarımızın sayısını 101'e çıkardık. Teknoparklarımızı; 92 binin üzerinde Ar-Ge personelinin çalıştığı ve 10 bini aşkın teknoloji girişimine ev sahipliği yapan bir ölçeğe yükselttik."

TARIM, TEKNOLOJİYLE BULUŞUYOR

Teknoparklarda farklı sektörleri teknoloji ile buluşturduklarını söyleyen Kacır, şunları kaydetti:

"Bu sektörlerden biri de tarım sektörü. Bugün insanoğlu değişen iklim koşulları, çevresel bozulma, artan nüfus ve savaşlar gibi sınamalarla karşı karşıyayken; gıda güvenliğimizi tesis edecek altyapıyı inşa etmeyi en az yerli ve milli savunma sanayi kadar elzem görüyor, bu yaklaşımla hareket ediyoruz. Teknolojinin hayatın her alanında yenilikçi çözümlerin kapısını araladığı 21'inci yüzyılda modern teknolojilerin tarımda kullanımının yaygınlaşması, sürdürülebilir ve verimli bir tarım altyapısı için olmazsa olmaz. Özellikle hassas tarım uygulamaları, yapay zeka, robotik sistemler, veri analizi ve uzaktan algılama gibi teknolojilerin tarımsal süreçlere entegrasyonu, tarımsal üretimin her aşamasında daha fazla hassasiyet ve sürdürülebilirlik sağlayarak, gıda güvenliği, çevresel sürdürülebilirlik ve sosyal refah arasında bir denge kurmamıza imkan tanıyor.

Bu doğrultuda, teknoparklarımız bünyesinde tarım teknolojilerinde yeni girişimlerin filizlenmesinin destekçisi oluyoruz. Teknoparklarımızda tarım teknolojilerinde çalışan 257 teknoloji girişimimize bugüne kadar sağladığımız Ar-Ge teşviki 2,4 milyar lirayı aştı. Tabii tarım sektöründe doğru teknoloji çözümlerinin hayata geçmesi için teknoloji geliştiricilerinin sektörle yakın iş birliği hayati öneme sahip. Bu açıdan tarımsal ve teknolojik bilginin buluşmasına imkan tanıyan agroparklar tarım ve teknoloji sektörlerinin sinerjisini en üst düzeye çıkararak, her iki alandaki yeniliklerin birleştirilmesinde kritik bir rol oynuyor. Tarımsal inovasyonun merkez üssü olarak, sürdürülebilir ve verimli tarım uygulamalarının geliştirilmesi, test edilmesi ve uygulanması için benzersiz bir platform sunuyor."

BAKANLIĞIN 81 MİLYON LİRA DESTEĞİYLE KURULDU

Kacır, Türkiye'nin ilk tarım ihtisas teknoparkı Mersin Agropark ile tarım ve gıda teknolojileri alanında yenilikçi girişimlerin gelişmesi ve büyümesinde öncü olacak bir altyapıyı Mersin'e kazandırdıklarını belirterek, "Bakanlığımızın 81 milyon lira desteğiyle hayata geçirdiğimiz bu merkez, teknoloji girişimlerine ev sahipliği yapacak. Aynı zamanda bünyesinde yer alan yaklaşık 730 dönümlük Ar-Ge alanı, teknopark bünyesinde geliştirilen teknolojilerin bizzat sahada uygulanmasına ve test edilmesine imkan sağlayacak. Mersin Agropark'ın, katma değerli tarımsal üretimin öncü şehirlerinden Mersin'de tarım ve gıda teknolojilerinde önemli işlere imza atacağından hiç şüphem yok. Akdeniz'in parlayan yıldızı, yurdumuzun dünyaya açılan kapılarından Mersin'imize ne yapsak az. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, ülkemizin dört bir yanında, her alanda olduğu gibi tarım ve gıda sektörlerinde de dijitalleşmeyi yaygınlaştırmak ve desteklemek adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu.

Konuşmanın ardından Kacır ve beraberindekiler, tesisi gezdi.

BAKAN KACIR ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Mersin Üniversitesi'nde (MEÜ) öğrencilerle buluştu. Mersin Üniversitesi Akdeniz Kültür Merkezi salonunda gerçekleştirilen buluşmaya Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar, belediye başkanları, milletvekilleri, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı.

Mersin'de olmaktan ve öğrencilerle buluşmaktan mutlu olduğunu söyleyen Bakan Kacır, "Biz gençlerimize çok değer veriyoruz. Türkiye'nin milli teknoloji hamlesi yolculuğunda en büyük gücü genç nüfustur. Öncü projelere imza attılar. Biz ülkelerle mukayese edildiğinde çok daha genç ve çalışkan bir nüfusa sahibiz. Türkiye savunma sanayinde, son 22 yılda gerçekleştirdiğimiz başarı hikayeleriyle, kritik teknolojileri kendi imkanlarıyla geliştirebilen, üretebilen ve hatta rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülke oldu. Biz 20. yüzyılda bir havacılık ülkesi değildik, maalesef. 20. yüzyılda iki cihan harbi yaşandı, binlerce hava aracı üretildi, binlerce, on binlerce uçak üretildi ama Türkiye bunların neredeyse hiçbirinin üreticisi değildi. Olabilir miydik? Pekala olabilirdik. Aslında Türkiye'de çok erken aşamada bu konuda bazı girişimler olmuştu fakat maalesef her biri akamete uğratılmıştı. Nihayetinde Türk gençliği, sizin gibi gencecik insanların kurduğu teknoloji ekipleri, teknoloji takımları, girişimler, mühendislik kadroları, Türkiye'ye havacılıkta ve savunma sanayinde muazzam başarılar getirdi. Bayraktar'la, Anka'yla, Akıncı'yla, Aksungur'la, Hürkuş'la, Hürjet'le, Atak'la, Kızılelmayla'yla, KAAN'la Türk milleti gökyüzüne imza attı. Bu, önü açıldığında, önündeki engeller kaldırıldığında bu milletin çocuklarının, Türk milletinin evlatlarının neleri başarabildiğinin açık ispatı. Biz bu anlayışla, kendi vazifemizi en özet haliyle Türk gençliğinin önündeki engelleri kaldırmak olarak tarif ediyoruz. Biz biliyor ve inanıyoruz ki gençlerimizin yanında olursak, onların önünü, yolunu açarsak, onlar dünyanın en yüksek teknolojik ürünlerini geliştirebilecek ve üretebilecek kabiliyete, yetkinliğe sahipler" diye konuştu.

'ÇITAYI DAHA ÖTEYE TAŞIMAK İSTİYORUZ'

Uzay bilimi ve teknolojilerinde çıtayı Türkiye Yüzyılı'nda daha öteye taşımak istediklerini kaydeden Bakan Kacır, "Biz, halihazırda son 20 yıldır adım adım kabiliyet kazandığımız, tecrübe biriktirdiğimiz bir alan olan uzay bilimi ve teknolojilerinde çıtayı Türkiye Yüzyılı'nda daha öteye taşımak istiyoruz. Önümüzdeki 4 ay içinde, inşallah Türksat 6A'yı da yerli ve milli olarak geliştirme sürecini tamamlayıp uzaya göndermeye hazırlanıyoruz. Bunu başardığımızda Türkiye, dünyada haberleşme uydularını geliştirebilen, üretebilen 10 ülkeden biri olacak. Biz hibrit roket motorları geliştirmeye başladık. Bu teknoloji ve Roketsan'ın geliştirdiği roketlerle halihazırda 100 kilometre kabul edilen uzay sınırına erişmeyi başardık. Bir yandan uzaya bağımsız erişim programını sürdürüyoruz. Kendi uydularımızı kendi roket teknolojimizle uzaya eriştirmeye dönük çalışmalarımıza devam ediyoruz. Uzaya erişimde paradigma değişti. Bundan 10 yıl kadar önce uzaya yılda 100 uydu fırlatılıyordu. Şimdi yılda 2 bin uydu uzaya gönderiliyor. Uzaya uydu taşıyan roketlerin yeniden kullanılabilir hale gelmesi uzaya erişimi neredeyse 10'da 1 maliyete getirdi. Bugün artık uzayda 10 bine yakın uydudan bahsediyoruz, 8 bini aştı uzaydaki uyduların sayısı. Dolayısıyla bu paradigma değişimi yeni ihtiyaçlar yaratıyor. Biz, bu ihtiyaçlardan payımızı alabilecek teknolojiler geliştirmeyi arzu ediyoruz. Türkiye'nin insanlı ilk uzay misyonunun Mersinli astronot Alper Gezeravcı ile gerçekleştirdi. Bu elbette Türk bilim dünyası için küresel düzeyde rekabette en ileri çalışmaları yapma imkanı getirmesi açısından çok kıymetli bir misyondu. Ama bizim için Türkiye'nin insanlı ilk uzay bilim misyonunun esas kıymeti işte burada, bu salonda yarattığı heyecandır, coşkudur. Biz, bu misyonla birlikte ümit ediyor ve inanıyoruz ki artık Türk milletinin evlatları, çocukları için başka milletlere ait olduğu gerekçesiyle vazgeçecekleri hiçbir hayal kalmamıştır" dedi.

Türkiye'nin ilk astronotu Gezeravcı da uzay yolculuğu görevinde edindiği deneyimlerini anlatarak öğrencilerle paylaştı.

BAKAN KACIR, 'KALKINMA AJANSI MERSİN PROJELERİ'NİN AÇILIŞINI YAPTI

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 'Kalkınma Ajansı Mersin Projeleri'nin açılışını gerçekleştirdi. Törende konuşan Bakan Kacır, "Bugün Mersin'e değer katacak 19 projemizi Çukurova Kalkınma Ajansımız eliyle hayata geçiriyoruz. 22 yıldır durmadan, yorulmadan tüm kadrolarımızla birlikte önümüze vizyoner yeni hedefler, projeler ve programlar koymaya devam ediyoruz. Ülke ekonomimizin lokomotif şehirlerinden Mersin'imizi yatırım teşvikleriyle kalkındırmaya, geliştirmeye devam ediyoruz. Son 22 yılda şehrimizdeki yeni ya da ilave yatırımlar için 2 bin 483 yatırım teşvik belgesi düzenledik. 371 milyar lira tutarında sabit yatırımın ve 51 bin 300 nitelikli istihdamın önünü açtık. Şehrimizde sanayinin çarklarının daha hızlı dönmesi için 5 yeni organize sanayi bölgesi ve 2 endüstri bölgesi kurduk. 24 bin 500 ilave istihdam oluşturduk. Şehirlerimizin kalkınmasının, sürdürülebilir büyümesinin teminatı KOBİ'lerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Mersin'imizde 2002 yılına kadar parmakla sayılabilecek kadar az KOBİ'miz, KOSGEB desteklerinden yararlanabiliyorken, son 22 yılda 28 bin işletmeye 3,7 milyar lira ile destek verdik. Şehrimiz yatırım, istihdam, üretim ve ihracat rotasında büyümesine devam ederken katma değerli üretim ve teknoloji geliştirme altyapısını güçlendirmek için 2 teknopark, 11 Ar-Ge merkezi ve 1 tasarım merkezini şehrimize kazandırdık. Firmalarımızın Ar-Ge ve teknoloji odaklı projelerine 2,8 milyar lira destek sunduk. Bilimsel araştırma ve Ar-Ge kapasitesini güçlendirmek üzere TÜBİTAK burs ve destek programları kapsamında 444 projeye ve 823 bilim insanına 1,3 milyar lira kaynak sağladık" ifadelerini kullandı. Bakan Kacır, Çukurova Kalkınma Ajansı ile kentin ekonomisini, üretimini, istihdamını artırmaya, kalkındırmaya devam ettiklerini de sözlerine ekledi.

GENÇLERLE BULUŞTU

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile birlikte Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Kongre Merkezi’nde düzenlenen Gençlik Buluşması’na katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Kacır, geçmiş yıllarda sanayi, teknoloji ve havacılık alanlarında yaşanan zorluklardan bahsederek, Türkiye’nin ilk yerli uçağını üreten Vecihi Hürkuş’un ve devrim otomobillerinin hikayesini anlattı. Kacır, “Sonunda Türkiye’de bir irade ortaya çıktı ve ‘Bu ülkenin neye ihtiyacı varsa kendi öz evlatlarımızın alın teriyle bu teknolojiyi geliştireceğiz’ dedi. Nihayetinde Türkiye’nin öz evlatları, Türkiye’nin mühendisleri, teknisyenleri, bilim insanları Türkiye’nin havacılıkta altın çağını bu millete yaşattılar. Bayraktar, Anka, Akıncı, Aksungur, Hürkuş, Hürjet, Atak, Gökbey, Kızılelma ve Kaan ile Türk milleti gökyüzüne imzasını attı. Bu Türk gençlerinin önü açıldığında, önlerindeki engeller kaldırıldığında neleri başarabileceğinin en açık ispatıdır. Türk gençleri diyorum çünkü bu projelerin her birinde ekiplerin ortalama yaşı 27, 28’dir. Gencecik, pırıl pırıl insanlar alın teri, akın teri döküyorlar ve tarihe Türk milletinin imzasını atıyorlar. Biz biliyoruz ve inanıyoruz ki bu salondaki genç kardeşlerimiz gibi TEKNOFEST kuşağının önünü açarsak, Türk gençlerinin önünü açarsak Allah’ın izniyle tüm alanlarda başarı hikayelerinin sayısını çoğaltmak mümkündür” diye konuştu.

Alper Gezeravcı ise “Önümüzdeki süreçte hazırlıklı olun daha nice güzel hak ettiğiniz, gururunu yaşamayı fazlasıyla beklediğiniz daha nice hedefler gerçekleşiyor olacak. Yakın süreçte 2026-2028 aralığında gerçekleştirilmesi planlanan hedeflerden bir tanesi, Sayın Bakanımızın da az önce bahsettiği gibi kendi roketimiz ve kendi yetki sistemimizle aya erişim. Öncelikle sert iniş, takiben yumuşak iniş” dedi.