Bakan Tunç: Adaletli bir sonuca ulaşmak gerekir
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 6 Şubat depremlerine ilişkin ceza soruşturmalarında bilirkişi raporlarından kaynaklanan farklılıkların olduğunu belirterek, "Üniversitelerimizin akademisyenlerinin verdiği raporlar var ve bu raporlar arasında farklı görüşler olduğunu da görüyoruz. Tabii bu farklı görüşler yargılama neticesinde farklı sonuçlara yol açacağı için burada özellikle birliği sağlamak ve hakkaniyetli ve adaletli bir sonuca ulaşmak gerekir" dedi.

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Kahramanmaraş'a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 'Deprem davalarında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri' konulu toplantıya katıldı. 6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 ildeki yargı mensupları ile Yargıtay, Danıştay ile bölge adliye ve idari mahkeme üyelerini buluşturan toplantının açılışı Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Yunus Emre Kongre Salonu’nda gerçekleşti. Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer, milletvekilleri ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel'in de katıldığı toplantıda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 6 Şubat depremlerinin hem ceza soruşturmaları, hem de idari yargı ve hukuk yargılamaları boyutu olan bir konu olduğunu ve etraflıca değerlendirmek adına bu toplantıyı yaptıklarını söyledi.
'2 BİN 591 CEZA DAVASI AÇILMIŞ DURUMDA'
İlkini geçen yıl Gaziantep’te yaptıkları toplantının faydalı olduğunu belirten Bakan Tunç, ikincisini depremlerin merkez üssü olan Kahramanmaraş’ta yapmaya karar verdiklerini ifade etti. 6 Şubat depremleriyle ilgili ceza soruşturmalarının çok önemli olduğunu ve halen devam eden soruşturmaların da bulunduğunu belirten Bakan Tunç, şunları söyledi:
"Yargılama aşamasına büyük ölçüde geçildi. Şu an ilk derece yargılamaları daha çok yoğun. Artık istinafa da intikal etmeye başladı. Sonrasında Yargıtay'ın huzuruna da gelecek. Tabii burada uygulama birliği çok önemli. Çok sayıda farklı mahkemelerimiz var. 11 vilayetimizde farklı mahkemelerden farklı kararlar çıktığında, bu da adalete olan güveni sarsacaktır. O nedenle bir yeknesaklığın sağlanması, bir görüş birliğine varılmış olması ve uygulamada, özellikle temyiz aşamasına varıncaya kadar geçecek sürede ve temyizle birlikte zaten karar, içtihat oluştuğunda bu süreç içerisinde mağduriyetlerin olmaması bakımından bir değerlendirme toplantısına ihtiyaç olduğu kanaatine varmıştık ve bu kapsamda da bunun Kahramanmaraş'ta yapılmasını, önceden Antep'te yaptık, merkez üssü Maraş, Maraş'ta yapalım ve gelinen 2,5 yıllık süreci değerlendirelim dedik. Bu kapsamda 2 bin 380 kişi hakkında bölgede, 11 vilayetimizde depremle ilgili ceza soruşturması açılmıştı. Şu anda 148 tutuklu, 60 hüküm özlü, 208 kişi tutuklu durumda. Halihazırda 837 soruşturma var. 2 bin 591 ceza davası açılmış durumda, davaları devam ediyor. 986 hakkında da adli kontrol kararı verilmişti."
150 BİN BAĞIMSIZ BÖLÜM, YARGI KARARIYLA YIKILMAKTAN KURTULDU
İdari yargıda ise 116 bin 696 dava açıldığını ve bunların 83 bin 321’inin ilk derecede karara bağlandığını belirten Bakan Tunç, 26 bin 493’ünün istinafa intikal ettiğini, 19 bin 592’sinin de bölge idare mahkemesinde istinafta karara bağlandığını söyledi. Bakan Tunç, şöyle devam etti:
"40 bin 270 derdest dosya bulunuyor idari yargıda. Ağır hasar tespiti ve yıkım kararlarına baktığımız zaman, özellikle şehirlerin yeniden inşası konusunda, özellikle bu binalarda bir karar verilmesi lazımdı. Acele karar verilmesi lazımdı. Bu kapsamda ağır hasar tespiti ve yıkım kararlarına karşı 43 bin 365 dava açıldı. 39 bin 769 karar verildi. Yani yüzde 92’si bu davaların karara bağlandığını görüyoruz. Yani bu da gösteriyor ki bu kararlar verilirken herhangi bir gecikmeye maruz bırakılmıyor vatandaşlarımız. Derdest 3 bin 596 dava var. Bu davalarda iptal kararı verilen 18 bin 151 bağımsız bölüm değil bina var. Yani her bir davayı bir bina olarak düşündüğümüz zaman 18 bin 151, yani bağımsız bölüm olarak düşünürsek eğer 150 bine yakın bağımsız bölümün ilk tespitler bakımından, depremin ilk anlarında yapılan tespitler sonrası o hatalı tespitlerin vatandaşlarımızın yargıya başvurarak yeniden bilirkişi incelemeleriyle durumun netleştirildiğini görüyoruz ve 150 binden fazla bağımsız bölümün de yıkılmaktan vazgeçildiğini yargı kararıyla burada görmek mümkün. Bu konuda bir aksama yok idari yargı süreci devam ediyor. Hukuk davalarıyla ilgili olarak 64 bin 663 dava açıldı bugüne kadar. 58 bin 574 ilk derece davası. 7 bin 711’i istinafta, 2 bin 491’i bölge adliye mahkemesinde karara bağlandı, 5 bin 520’si de bölge adliye mahkemesinde devam ediyor. Toplam derdest dosya sayısı 12 bin 609 hukuk davaları bakımından."
'ADALETLİ BİR SONUCA ULAŞMAK GEREKİR'
Soruşturma ve dava süreçlerini hızlandırmak adına 11 ile ilave hakim ve savcı atamalarının yapıldığını, bunun dışında yeni mahkemelerin de kurulduğunu belirten Bakan Tunç, "Tabii özellikle dolaştığımız zaman ve vatandaşlarımızdan aldığım mesajlar aldığımız mesajlar var. Yargı mensuplarımızdan gelen öneriler var. Özellikle ceza soruşturmalarında bilirkişi raporlarından kaynaklanan farklılıklar var. Çünkü bu dosyalar farklı illerde farklı üniversitelere gittiler. Tabii bu üniversitelerimizin akademisyenlerinin verdiği raporlar var ve bu raporlar arasında farklı görüşler olduğunu da görüyoruz. Tabii bu farklı görüşler yargılama neticesinde farklı sonuçlara yol açacağı için burada özellikle birliği sağlamak ve hakkaniyetli ve adaletli bir sonuca ulaşmak gerekir. Çünkü konu çok boyutlu. Yıllar önce, yarım asır önce yapılan binalar var, depremin şiddeti var ve depremin tekrar etmesi var. Dolayısıyla o günkü yönetmelik şartları var, o günkü mevzuat var, o günkü mevzuata göre karar veren idare mensupları var ve bugünkü deprem yönetmelikleri var. Ve gerçekten çok karmaşık bir durumla karşı karşıya yargı teşkilatımız. Biz bunu görüyoruz. Tabii yargılanan, özellikle bu depremde kusur olanlar elbette ki adalet önünde bunun savunmasını yapacaklar ve kusurluysalar gerekli cezalara çarptırılacaklar. Ama tabii bu yargılama sürecinin adil olması, hakkaniyetli olması çok önemli ve bu anlamda da konunun çok boyutlu olduğunu ve tüm unsurları birlikte gözetmemiz gerektiğini bizim özellikle yargıda görev yapan arkadaşlarımız da, Hakimler Savcılar Kurulu’na ulaşan mesajlarda da bunları görüyoruz. Mağduriyetlere neden olmadan hakkaniyetli, adaletli bir sonuca vararak hem ceza soruşturmalarında en sağlıklı kararlara ulaşılabilsin ve bunun denetimi istinafta devam edecek. Daha sonra Yargıtay’ımız da bir içtihat birliğini inşallah sağlamış olacak. Tabii geçmiş depremler var. O depremlerde ortaya çıkan kararlar var. Yargıtay’ımızın o depremlerle ilgili ulaştığı içtihatlar var. Ama bu depremle ilgili yeni gelişen durumlar da var. Bu yeni gelişen durumları, yeni ortaya çıkan vakaları da değerlendirerek yeni değerlendirmeler, yeni kararlara da ihtiyaç olabilecek. Bunu yargı teşkilatımız tartışacaktır. Bu konuda yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı çerçevesi içerisinde en doğru hakkaniyetli, adaletli kararlara ulaşacaklarına biz yürekten inanıyoruz" dedi.
'HER BİR BİNA, HER BİR DOSYA İÇİNDE AYRI BİR HİKAYE OLABİLİR'
Toplantının; doğruya, hakkaniyete ve adalete en sağlıklı bir şekilde ulaşmak için yapılan bir değerlendirme toplantısı olduğunu ve çok yetkin bir topluluğun katıldığını belirten Bakan Tunç, "Özellikle hem Yargıtay’ımız, hem Danıştay’ımız, hem istinaf üyelerimiz, daire başkanlarımız hem de ilk derecede görev yapan bu davalarla ilgili karar vermek ve bu davalarda görev yapan hakim ve savcılarımız ile beraber yapılacak olan toplantılar olacak. Gün boyu devam edecek. Ve buradan çıkan sonuçlar çok önemli. Buradan çıkan, sizin ifade ettiğiniz, uygulama sorunlarıyla ilgili dile getireceğiniz hususlar çok değerli olacak. Bunlar masaya yatırılacak. Bunların özellikle mevzuattan ve kanundan kaynaklanan birtakım sıkıntılar varsa bunların kanun teklifi taslakları hazırlanarak milletvekillerimize arz edilecek ve bu anlamda yasayla ilgili, yasal düzenlemeyle ilgili bir çalışma yapılması gerekiyorsa bu konudaki ilerlemeyi de sağlamış olacağız. Diğer uygulamalarla ilgili gerek idari, gerek yargısal konularla ilgili görüşler de orada ifade edilerek hep beraber bir etkileşim içerisinde yargı mensuplarımız olacaklar. Çünkü 11 vilayetin tamamı burada. Dolayısıyla önünüzdeki olaylar da 6 Şubat depremleriyle ilgili konular ve esas belli ama tabii bu esasa giderken her bir bina, her bir dosya içinde ayrı bir hikaye olabilir. Her birinin ayrı bir özelliği olabilir. Dolayısıyla hepsi masaya yatırılarak en doğrusu sonuca inşallah ulaşılacak” diye konuştu.
ADALET SARAYI AÇILIŞINA KATILDI
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adıyaman'ın Besni ilçesinde yapımı tamamlanan Adalet Sarayı ile Adıyaman Adalet Sarayı ek hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi.
Adalet Sarayı açılış törenine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un yanı sıra, Adıyaman Valisi Osman Varol, Adıyaman milletvekilleri ve vatandaşlar katıldı.
Törende konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, deprem bölgesinde yaraları sarmak için devletin tüm kurumlarının işbirliği içerisinde olduğunu belirterek "Asrın felaketi diyoruz, asrın depremi diyoruz ama bu belki hafif kalıyor bu deprem afeti için. Dünya tarihinin en büyük kara depremi olduğunu bilim insanları mevcut kaynaklara göre söylüyorlar. 11 vilayetimiz yerle bir oldu. 53 bin canımızı kaybettik. 14 milyon insanımız bu afetten etkilendi. Binlerce insanımız yaralandı. Şehirlerimiz, köylerimiz yerle bir oldu. Tabii aradan 2,5 yıl gibi bir zaman geçti. Bu süre içerisinde çok önemli mesafeler alındı. Kabine toplantılarımızın değişmeyen gündem maddesi deprem bölgesindeki yapılan çalışmalar. Sayın Cumhurbaşkanımız her toplantıda bütün bakanlarımıza kendi görev alanları ile ilgili olarak deprem bölgesindeki çalışmalarımızın ne aşamada olduğunu ve bundan sonra daha neler yapılması gerektiğini hep istişare etti" dedi.
'İDARİ YARGIDA 116 BİN 696 DAVA AÇILDI'
Depremden kaynaklanan davalara ilişkin açıklamalarda bulunan Tunç, idari yargıda 116 bin 696 dava açıldığının bilgisini paylaşarak, şunları kaydetti:
"Ceza soruşturmaları var. İdari yargılama ile ilgili konular var. Bir de hukuk yargılamasını ilgilendiren konular var. Tabii şu ana kadar deprem bölgesinde 116 bin 696 dava açıldı idari yargıda. Bunun 83 bin 321'i ilk derecede karara bağlanmış durumda. 26 bin 493'ü istinaf aşamasında, 19 bin 598'i de Bölge İdare Mahkemesi tarafından karara bağlandı. Şu anda idari yargıda devam eden 40 bin 270 derdest dava bulunuyor. Ağır hasar tespiti, bir de yıkım kararlarına karşı vatandaşlarımızın açtığı davalar oldu. 43 bin 365 dava açılmıştı 11 vilayetimizde. 39 bin 769'u karara bağlandı. Yani yüzde 90'ın üzerinde karara bağlanmış durumda. Dolayısıyla burada aksamadan devam eden bir sürecin olduğunu görüyoruz. Tabii hak sahipliği başvurularına ilişkin davalar var. Orada da yüzde 72 oranında davaların sonuçlandığını ve giderek de hızlandığını görmek mümkün.''
‘2 BİN 380 KİŞİ HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILDI’
Depremin ardından 64 bin 663 hukuk davası açıldığını söyleyen Yılmaz, "57 bin 574 ilk derecede, 7 bin 711'i istinafta, 2 bin 491'i Bölge Adliye Mahkemesi'nde, 5 bin 520'si de Bölge Adliye Mahkemesi'nde devam ediyor. Derdest dava olarak 12 bin 609. Tabii ceza soruşturmalarına baktığımızda özellikle şunu ifade ettik. 'Bu binaların yapımında bir kusur varsa bunu ortaya çıkaracak olan yargıdır' dedik ve bu anlamda da yargı gerekli delilleri toplayarak, gerekli soruşturmaları açmış durumda. Bu soruşturmaların büyük bir kısmı da davaya dönüşmüş durumda. 2 bin 380 kişi hakkında soruşturma açılmıştı. Şu anda halihazırda 2 bin 591 kovuşturma devam devam ediyor. Bunların bir kısmı tutuklu dosyalar var. Bir kısmı adli kontrol şeklinde devam eden dosyalar var. Yargı mensuplarımızın gerek ilk derece, gerek İstinaf, gerekse Yargıtay süreci de başlayacak belki de birkaç ay sonra hepsinin bir arada olduğu bu davalarla ilgilenen dairelerde görev yapan yargı mensuplarımız, şu anda biz buradayken onlar çeşitli oturumlar altında konuları değerlendiriyorlar. Bölgeyi dinliyorlar. Bölgenin yargı mensuplarını dinliyorlar, hakkaniyetli bir sonuca ulaşılması lazım. Çünkü büyük bir deprem ve iki kez tekrarlandı. Büyük şiddette oldu ve geçmiş yönetmeliğe göre yapılan binalar var. Ömrünü tamamlamış binalar var. Onlar içerisinde yıkılanlar var, yıkılmayanlar var ve dolayısıyla farklı üniversitelere giden dosyalar nedeniyle farklı bilirkişi raporları da olabiliyor ve bu anlamda yeknesaklığı sağlamak, hakkaniyetli ve adaletli bir noktaya, sonuca ulaşabilmek için ve özellikle bir içtihat birliğini sağlayabilmek için bizim bir değerlendirme toplantısına ihtiyacımız vardı. Ve bu da bugün Kahramanmaraş'ta gerçekleşiyor ve inşallah en doğru sonuca, adaletli sonuca ulaşabilmek için yargı mensuplarımız çalışmalarını sürdürüyorlar" dedi.
'TERÖR BELASINDAN KURTULMANIN EŞİĞİNDEYİZ'
Tunç, Türkiye için huzurlu bir geleceğin kurulacağından emin olduklarını belirterek "Bizim siyasetimiz eser siyaseti. Birileri karalama siyaseti yapabilir ama biz onlara hiç aldırış etmeden eser üretmeye, bu ülke için, bu millet için değer üretmeye devam edeceğiz. Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz inşallah. Türkiye yüzyılını terörsüz Türkiye ile inşa edeceğiz. Bu yolda çok mesafe aldık. 41 yıldan bu yana mücadele ettiğimiz terör belasından kurtulmanın eşiğindeyiz. Bu uğurda çok büyük ekonomik kayıplarımız oldu. Şehitler verdik, gaziler verdik. Binlerce şehidimiz var. Şehitlerimizin emanetine sahip çıkacağız. Onlar terörsüz bir Türkiye idealiyle canlarını verdiler. Onların emanetine sonuna kadar sahip çıkarak, milletimiz ne istiyorsa onu gerçek iyileştirmenin gayreti içerisinde olacağız ve inşallah terörden ülkemizi kurtararak bu yavrularımıza, şu Türk bayrağını sallayan bu yavrularımıza huzurlu bir geleceği inşallah kazandıracağız. Bu bizim görevimiz. İnşallah hiçbir sabotaja fırsat vermeyeceğiz" diye konuştu.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na sunum yaptığını hatırlatan Tunç, "Karalamalara fırsat vermeyeceğiz ve bugüne kadar süreci hassasiyetle götürdük. Son bir yıldan bu yana Terörsüz Türkiye ile ilgili geniş bir mutabakat var. Meclisimizde önceki gün komisyona sunum yaptık. Gelinen süreci anlattık. Adalet Bakanlığı olarak bize düşen kısımları ile ilgili idari uygulamalarla ilgili aldığımız tedbirleri milletvekillerimizle paylaştık. Tabii bundan sonraki süreçte meclisimizin alacağı kararlar, komisyonun önerileri bundan sonraki atacağımız adımlar da yol haritası olacak ve bu anlamda milletimizin menfaat saatine olan ne varsa onun yapmanın gayreti içerisinde olacağız diyorum" diye konuştu.









