Geri Dön
PolitikaTBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Komisyonumuz süreci millet adına takip edecektir

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Komisyonumuz süreci millet adına takip edecektir

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 3'üncü toplantısının açılışında konuştu. Kurtulmuş, "Bu komisyonun en temel meselesinin terör örgütünün silahları bırakmasıyla birlikte ortaya çıkan süreç içerisinde gerçekleşecek olan adımların millet adına takip edilmesi, gerekli olan birtakım düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ve bu çerçevede Türkiye'nin bu tarihi dönemecinde demokratikleşme ile ilgili adımların da konuşulması komisyonumuzun hiç şüphesiz en önemli vazifesidir" dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Komisyonumuz süreci millet adına takip edecektir

Terörsüz Türkiye hedefi kapsamında TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Toplantıda, AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan, CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan ile DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat'ın eklenmesiyle birlikte 51 üye yer aldı. Komisyon toplantısının açılışında konuşan Kurtulmuş, "Öncelikle bu komisyonun ilk 2 toplantısında amacına ve kuruluş ruhuna uygun bir şekilde çalışmaları gayet disiplinli ve muntazam bir şekilde yürüten komisyon üyelerine teşekkür ediyorum. Burada herkes fikirlerini açık bir şekilde dile getirdi, katkılarını farklı açılardan baksalar bile ortaya koyabilmeyi başardı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Komisyonumuz süreci millet adına takip edecektir

Dolayısıyla komisyonumuzun ruhuna uygun bir şekilde, buradaki görüşmeler de açık bir şekilde gerçekleşti. Ancak geçtiğimiz toplantıda işin niteliği gereği Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı'nın komisyon üyelerimizi bilgilendirme toplantısı doğal olarak kapalı bir şekilde gerçekleşti. Toplantının ardından birçok arkadaşımız da toplantının niçin kapalı gerçekleştirdiğini daha iyi anladıklarını ifade ettiler. Dolayısıyla ben her şeyden evvel fevkalade uyumlu bir şekilde ve gerçekten sonuç almak için iyi niyetli çabalarını ortaya koyan bütün komisyon üyesi arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Komisyonumuz süreci millet adına takip edecektir

'KOMİSYONUMUZ GÜNDEMİNE HAKİMDİR'

Kurtulmuş, "Bu komisyonun en temel meselesinin terör örgütünün silahları bırakmasıyla birlikte ortaya çıkan süreç içerisinde gerçekleşecek olan adımların millet adına takip edilmesi, gerekli olan birtakım düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ve bu çerçevede Türkiye'nin bu tarihi dönemecinde demokratikleşme ile ilgili adımların da konuşulması komisyonumuzun hiç şüphesiz en önemli vazifeleridir. Bu çerçevede komisyonumuz çalışmalarına sahip olmaktadır, samimiyetle sahip çıkmaktadır. TBMM adına faaliyet gösteren, yani millet adına faaliyet gösteren bu komisyon gündemine hakimdir ve aldığı kararlarla birlikte yoluna devam etmektedir. Bu çerçevede ilk iki toplantıda alınan kararların oy birliğiyle verilmiş olması da kayda değerdir. Böylesine önemli bir dönemeçte atılan bu adımların bundan sonra da yine ortaklaşa, mümkün olabilen en büyük ittifakla ortaya çıkması en büyük arzumuzdur" diye konuştu.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Komisyonumuz süreci millet adına takip edecektir

'BİRER İLAVE ÜYELİK DÜŞMÜŞTÜR'

Kurtulmuş, komisyonun terörün Türkiye gündeminden çıkarılması ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için çalışmalar yapacağını ve adil temsil ilkesini temel aldığını belirtti. Kurtulmuş, "Siyasi parti gruplarının TBMM'deki üye sayılarını da göz önünde bulundurarak adil temsil ilkesi gereği, 51 üyeden oluşan komisyon kurulmasına karar verilmişti. Başkanlığımızca bu karar ortaya konulduktan sonra buna göre öncelikle grubu bulunmayan siyasi partilere birer üye verildi. Kalan 45 üye için ise siyasi parti gruplarının en az 3 üye ile temsil edilmesi prensibi ortaya konularak siyasi parti gruplarına parlamentoda temsil ettikleri güçleri oranında paylaştırıldı. Böylece AK Parti grubuna 21, CHP grubuna 10, DEM Parti ve MHP gruplarına 4'er, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisi gruplarına ise 3'er üyelik düşmüştü. Bu doğrultuda 25 Temmuz tarihinde 6 siyasi parti grubuna ve TBMM'de temsil edilen ancak grubu bulunmayan 6 siyasi partiye üye bildirmeleri için yazı yazıldı. Yazımızın sonucunda 5 siyasi parti grubu ile grubu bulunmayan 6 siyasi parti üyelerine bildirdi. İYİ Parti ise komisyona üye vermeyeceği yönündeki yazısını 1 Ağustos tarihinde başkanlığımıza göndermiştir.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Komisyonumuz süreci millet adına takip edecektir

Son olarak İYİ Parti ile bir kez daha şifahi olarak yapılan görüşmede komisyona üye vermeyecekleri kesin bir şekilde anlaşılmıştır. Bunun üzerine siyasi parti grupları ile yapılan istişareler neticesinde boş bulunan 3 üyeliğin siyasi parti gruplarının mevcut üye oranlarına göre dağıtılmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda siyasi parti gruplarının komisyona verecekleri üyeliklerin sayısı mevcut üye oranlarına göre yeniden hesaplanmıştır. Buna göre AK Parti, CHP ve DEM parti gruplarına birer ilave üyelik düşmüştür. Bu üyeliklerin tamamlanması hususunda mezkur siyasi parti grupları ile yapılan yazışmalar sonucunda komisyonumuza üye olarak bildirilen Denizli Milletvekili Cahit Özkan, Ankara Milletvekili Umut Akdoğan ve İstanbul Milletvekili Celal Fırat komisyon çalışmalarına başlamıştır" değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: Komisyonumuz süreci millet adına takip edecektir

Açılış konuşmasının ardından komisyon toplantısı basına açık devam etti.

EMİR: KAYYIM UYGULAMASINDAN VAZGEÇİLMELİ

Komisyon toplantısında milletvekilleri, komisyonun çalışma gündemi ve takvimine ilişkin önerilerde bulundu. CHP Grup Başkan Vekili Murat Emir, geçen ekim ayında parti içerisinde kurdukları 'Demokrasi ve Adalet Komisyonu'nun hazırladığı 29 maddelik, 'Demokratikleşme Paketi'nin komisyon gündeminde yer alması gerektiğini belirtti. Emir pakette yer alan maddeleri özet halinde paylaştı. Emir, komisyonda yeni bir anayasa yapılmayacağını, kayyım uygulamasından vazgeçilmesi gerektiğini, başta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere cezaevinde bulunan belediye başkanları, siyasetçiler, gazeteciler ile Gezi Parkı davası nedeniyle içeride bulunan kişilerin tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Emir, 'Terörle Mücadele Kanunu'nun, 'Belirlilik' ilkesine göre ele alınmasını, güvenlik personellerinin özlük haklarının iyileştirilmesini, Cumhurbaşkanına hakaret suçunun düzenlenmesini, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun güncellenmesini, nefret söylemlerinin cezalandırılması için harekete geçilmesini, ifade özgürlüğü kapsamının genişletilmesini, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun (TİHEK) bağımsız bir yapıya kavuşturulması gerektiğini söyledi.

KAYA: DEVLET ADAMLARI DİNLENMELİ

Yeni Yol Grup Başkan Vekili Bülent Kaya, sistematik bir çalışma önerilerinin bulunduğunu belirterek, "Komisyon çalışmalarını; süreç takibi, sürecin yasal ihtiyaçları ve toplumun demokratikleşme ihtiyaçları şeklinde çerçevesini çizmek mümkün. İlk önce bir hafıza, tecrübe ve birikim aktarımı için devlet adamları, bürokratlar, akademisyenler, uzmanlar ve sivil toplum temsilcilerinin dinlenmesi yönünde bir önerimiz var. Geçtiğimiz Cuma günü dinlediğimiz İçişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımızın sunumları bu kapsamda faydalı oldu. Dolayısıyla hızlı bir şekilde bu süreçlerle ilgili hem hafıza, hem tecrübe, hem de birikim aktarımı yapabilecek isimleri süratli bir şekilde teşkil edelim. Ayrıca süreç kapsamında bir kısım alt komisyonları hızlı bir şekilde kurup yasal ihtiyaçlara dönük çalışmaları oraya havale edebiliriz" ifadelerini kullandı.

Yeni Yol Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici ise 2013 ve 2015 yılları arasında yürütülen süreçte görevde bulunan dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, eski Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ile Yalçın Akdoğan'ın komisyona davet edilmesi gerektiğini söyledi.

YILDIZ: YENİ BİR İNFAZ YASASI ŞARTTIR

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, özgürlük ve güvenlik hakkı ile ilgili mevzuat ve uygulama temelinde birçok reforma imza atıldığını ancak yapılacak işlerin de olduğunu kaydederek, "İnfaz hukuku, ceza yargılamasının bittiği yerde başlar. Her zaman söylediğim gibi, İnfaz Kanunu yamalı bohçaya dönmüştür. Sil baştan yazmaz ve yapmazsak biz bu işin içinden çıkamayız. Yapacağımız yasa uygulayıcıların; yani hakim, savcı, avukat gibi uygulayıcıların, hem de hükümlülerin anlayabileceği karmaşık olmayan, oldukça sade, anlaşılabilir, cezanın ıslah edici fonksiyonlarını gözeten, infaz eşitliğini ve adaletini sağlayacak ve daha sonra da değiştirmeye ihtiyaç duyulmayacak bir 'İnfaz Kanunu' yapmak olmalıdır. 31 Temmuz 2023 tarihi ile ilgili düzenleme, uygulamada birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bana bu konuda günde en az 10, bazen 100, bazen de 200 tane müracaat gelmektedir. 'Cezaevinde bizim suçumuz ne' diyorlar. Suç tarihleri aynı olmasına rağmen gerek Yargıtay, gerek istinaf, gerekse ilk derece mahkemelerinde farklı tarihlerde verilen kararlar sebebiyle suç tarihleri aynı olmasına rağmen anayasadaki eşitlik ilkesine de aykırı şekilde farklı infaz rejimlerinin uygulanmasına neden olmuştur. Büyük adaletsizlik yaşanmaktadır" diye konuştu.

KOÇYİĞİT: TASLAKLARIMIZI 1 EKİM TARİHİNE YETİŞTİRELİM

DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise komisyonun Türkiye'nin demokrasi açığını kapatmak için çalışması gerektiğini vurgulayarak, "Komisyonda barışı kalıcı hale getiren, en demokratik ve geniş kapsamda yasal mevzuat tartışmasını yapmamız gerekiyor. Tartışırken ve konuşurken bütün bagajlardan kurtulmamız gerekiyor. Bu meclis komisyonu en özgürlükçü tartışmayı yapmalı, en özgürlükçü fikirleri savunan, uç olan fikirleri dinleyebilecek ferasette ve yaklaşımda olmalıdır. Çözüm aklı ancak öyle ortaklaşır, gelişir ve pekişir. O anlamıyla çalışma sistematiğini bugünden 1 Ekim'e kadar hafta hafta ne yapacağımızı, nerede olacağımızı ve nasıl bir çalışma takvimine, hangi yasal mevzuatları tartışacağımızı belirlemeliyiz. O zaman hızla bunları konuşalım, tartışalım, ortaklaşalım ve ilgili yasa taslaklarımızı hazırlayıp ihtisas komisyonlarına havale ederek 1 Ekim tarihine yetiştirelim" dedi.

GÜL: ORTAKLAŞARAK YOL HARİTASINI BELİRLEMEK İSTİYORUZ

AK Parti Grup Başkan Vekili Abdulhamit Gül, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler başta olmak üzere önerilerini yazılı olarak Meclis Başkanı ile paylaşacaklarını aktardı. Gül, komisyonun anayasa yapma gibi bir görevi olmadığını ifade ederek, "Komisyon, anayasa yapım komisyonu değildir. Bu hususu net bir şekilde ifade etmek isterim. Aynı zamanda bu komisyon bir adalet komisyonu da değildir. Tüm kanunlarla ilgili müzakereden öte ortaklaşarak bir çalışmayı, yol haritasını belirlemek istiyoruz. Elbette yeni ve sivil bir anayasa milletimizin beklentisidir, Türkiye'nin ihtiyacıdır. Bunu yapacak olan yer yine bu meclistir; ama bizim komisyonumuz bir anayasa yapım komisyonu değildir. Biz terörden arınmış bir Türkiye için atılması gereken adımların tespitini eğer kanun anlamında hangi kanunlara temas edilmesi gerekiyorsa; TMK, '2911 Sayılı Kanun', 'İnfaz Kanunu' ise bunları hep beraber hatta terör konusunu çalışmış uzmanlarla, akademisyenlerle ve partilerdeki müktesebatla çizileceğine inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Siyasi partilerin grup başkan vekilleri ve temsilcilerinin önerileri ile komisyon toplantısı devam ediyor.

CHP, KOMİSYONA KATILMASINI İSTEDİKLERİ STK'LARI TBMM BAŞKANLIĞI'NA BİLDİRDİ

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, komisyona davet edilmesi gereken Sivil Toplum Kuruluşlarını (STK) TBMM Başkanlığına yazılı bir şekilde bildirdiklerini belirtti ve listede Türkiye Harp Malulleri, Gaziler ve Şehit Dul Yetimleri Derneği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı, Türkiye Emekli Subaylar Derneği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği, Türkiye Emekli Uzmanlar Derneği, Emekli Uzman Jandarmalar Derneği, Emniyet Teşkilatı Sendikası ve Sivil Memurlar Sendikası'nın davet edilmesi gerektiğini ekledi.

'MECLİS BAŞKANLIĞI BİR ÖNCELİKLER PROGRAMI OLUŞTURMALI'

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ise cezaevlerinin kapasitelerinin üstünde hizmet verdiklerini ve bu nedenle halka karşı işlenmiş suçlar dışındaki bütün mahkumları kapsayan genel af önerisinde bulundu. Bayhan, komisyonda dinlenmesi gereken kişilerin hızlı bir şekilde davet edilmesi gerektiğini aktararak, "Meclis Başkanlığı makamına bu konuyla ilgili bir önerim var. Nasıl ki ilk toplantıda bir ön çalışmayla bir taslak sunuldu, tartışıldı, değerlendirildiyse bu çerçevede önümüzdeki toplantıya bir öncelikler programı ve takvimi oluşturulması, komisyona sunulması, bunun tartışılıp bir an önce sonlandırılması, komisyona davet edilecek temsilcilerin gelmesi de gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'UĞUR, CEYLAN, YASİN, EREN, AHMET'İN AİLELERİNİ AYNI GÜN DİNLEYELİM'

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, komisyona davet edilmesi gereken kişilerle ilgili, "Toplumsal destek bakımından önceliklerin sıralanacağı bir çalışma takvimini ortaya koymalıyız. Süresi, kimleri beraber dinleyebileceğiz bir çalışma olmalı. Mesela benim aklımdan geçen ilk başta kamu vicdanı ortaklaştığı konularda mağdurları birlikte dinlemek, aynı gün onlara kulak vermek. Mesela Uğur, Ceylan, Yasin, Eren, Ahmet'in ailelerini birlikte aynı gün dinleyelim. Toplumu burada ortaklaştırmak, aynı gün aynı duyguda birleştirmenin toplumsal destek bakımından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yine Batman'da veya diğer yerlerde hayatlarını kaybeden öğretmenlerin ailelerini veya gerçekten simge haline gelmiş kişilerin ailelerini beraber dinleyebiliriz. Silopi'de 5 gün yerde kalan Taybet annenin yakınlarını dinlemek önemlidir. Yine aynı gün içerisinde yapabilirsek, Cumartesi annelerini, Diyarbakır annelerini ve barış annelerini bir oturumda dinlemek ve o ortaklaşmayı burada göstermenin önemli olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

'ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERİMİZ İLK OLARAK BU KOMİSYONDA YER ALMALARI ŞARTTIR'

AK Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu komisyon ile ilgili açıklamalar yapılırken, maksimalist beklentiler içeren yaklaşımların komisyona duyulan güvene büyük zararlar verebileceğini dile getirdi. Zorlu, "Resmi ve devlet temsilcileri, geçtiğimiz hafta 2 bakanımız ve MİT Başkanımız komisyonu bilgilendirdiler. Bu çerçevede sürece katkı sağlayacak kamu kurumlarımızı içeren dinlemeleri periyodik takvimi hızla yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Meclis'in açıldığı 1 Ekim tarihinden itibaren bizi başka bir baskı bekleyecek. Bir yandan biz tabii kendi bulunduğumuz siyasi komisyonlara göre bir takım değerlendirmeleri yapıyoruz ama Meclis açıldıktan sonra eğer süreci olgunlaştırmamış olursak buradaki bütün bu çabalar, farklı tehditlerle, tehlikelerle karşı karşıya kalacak ve manipüle edilmeye çalışılacağı bir süreçle karşı karşıya kalabiliriz. Bunlara karşı tedbirli olmamız gerekiyor. İkincisi sivil toplum temsilcileri, alanında uzman akademisyenler, uzmanlar, kamuoyunda temayüz etmiş bir takım medya temsilcileri, kanaat önderleri, mağdur ve zarar görmüş kişiler. Bu noktada özellikle arkadaşlarımızın şu görüşü çok kıymetli; şehit ailelerimizin ve gazilerimizin ilk olarak bu komisyonda mutlaka yer almalarının şart olduğuna inanıyorum. Onlarla yapacağımız bir başlangıç, komisyona yönelik toplumsal güveni tesis etmek açısından çok kıymetli olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

'ŞEHİT AİLELERİNİ DE BARIŞ ANNELERİNİ DE DİNLEYECEĞİZ'

DEM Parti Antalya Milletvekili Saruhan Oluç komisyondan sonuç almak için kararlı olduklarını ve tüm siyasi partilerin üzerinde ağır bir sorumluluğun olduğunu söyledi. Oluç, "Komisyon amaca uygun olarak dinleme yapmalı yani çözeceğimiz soruna uygun dinlemeler yapmalıyız. Memleketin çok sorunu var, her türlü sorunu burada dinlersek işin içinden çıkamayız. Mağdurları dinlemeliyiz. Herhangi bir spekülasyona yol açılmaması için en başından altını net olarak çizerek söyleyeyim; şehit ailelerini ve gazileri dinlemeyi çok önemsiyoruz, bu konuda en ufak bir tartışmamız yok. Hiçbir şekilde acıları yarıştırmak, karşı karşıya getirmek gibi bir zihniyetimiz asla yok. Ama bir şey söyleyeyim sizlere, birçok konuşan arkadaşımız da oldu; bu Kürt'ün annesi hiç ağlamadı mı, babası hiç acı çekmedi mi, evine hiç ateş düşmedi mi, on binlerce Kürt hayatını yitirmedi mi? Yitirdi, hepimiz biliyoruz. O zaman mağduriyetleri yarıştırmadan, acıları karşı karşıya koymadan herkesi dinleyeceğiz. Şehit ve gazi ailelerini de dinleyeceğiz, barış annelerini de dinleyeceğiz, aksi düşünülemez. Her ikisi de çok önemli bunun altını çizerek söylüyorum. Bunu atlarsak o zaman acılarımızı ortaklaştıramayız. Ortak bir geleceği inşa etme konusunda tuğla üzerine tuğla koyamayız. Mağdurları, hukuk örgütlerini de dinlememiz lazım. Barolar, hukuk örgütleri, Asrın Hukuk Bürosunu da dinlememiz gerekiyor" dedi.

KOMİSYON TOPLANTISI SONA ERDİ

Yaklaşık 7 saatlik süre içerisinde 38 milletvekilli komisyonun çalışma takvimine ilişkin önerilerini paylaştı. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, her toplantının bir öncekine nazaran sorunun çözülmesine katkı sağladığını belirtti. Kurtulmuş, "Burada konuşulan bütün fikirleri not aldık. Ben fikirlerin üzerinde durmaktan ziyade bu çalışmalarımızda 3 ana noktanın altını çizmek isterim. Bunlardan bir tanesi toplumsal duyarlılığın ve rızanın oluşturulması ve bunun yapılması için toplumsal güvenin temin edilmesidir. Ne yapacak olursak olalım, hangi yöntemi kullanacak olursak olalım bir kere bu konu ile ilgili burada zaten herhalde toplumun zaten yüzde 90'ından fazlası siyasi partiler vasıtasıyla temsil ediliyor. Her bir partimizin her bir milletvekili arkadaşımızı temsil ettiği toplumsal çevrede bu duyarlılığın arttırılması için özel bir gayretle çalışmamız gerektiği ortadadır. Mesele yöntem meselesi değil, gönül meselesidir. En doğru yöntemi bulacağız, bu bizim siyasi vazifemizdir. Ama nihayetinde bunun insanların gönlünü aksettirilmesi, insanların ruhunu aksettirilmesi ve 'Tamam bu meseleyi artık çözüyoruz' noktasına, sadece bölgedeki yurttaşlarımız için sadece Kürt kardeşlerimiz için söylemiyorum, Türkiye'nin her yerindeki yurttaşlarımız için bu konunun toplumsal rızaya sarılabilmesi de bu konunun en önemli odak noktalarından birisi olmak mecburiyetindedir" ifadelerini kullandı.

'SÜRECİ HIZLI BİR ŞEKİLDE TAMAMLAMAMIZ AŞİKARDIR'

Komisyonun bütün kesimleri dinleyeceğini söyleyen Kurtulmuş, çalışmaların hızlandırılması gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, "Bu meselenin olmasını isteyenler gibi olmamasını isteyenlerin de olduğunu biliyoruz. Bunlar Türkiye'nin içinde de, dışında da var. Dolayısıyla akıl akıldan üstündür, hesap hesaptan üstündür. Eline oğlu hesap yapıyor, eline oğlu oyun kuruyorsa Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olarak biz de onlardan daha üstün bir akılla ortaya bir oyun koyabiliriz. Dolayısıyla burada süreci hızlı bir şekilde ama hiçbir şekilde ayağımıza dolaştırmadan akılla, mantıkla ama mutlaka hızlı bir şekilde tamamlamamız gerektiği aşikardır. Ne kadar uzarsa bu iş, savsaklamaya o kadar çok açık hale gelir. Sabote edilmeye bir takım fitne unsurlarının işin içerisine girmesi o kadar mümkün hale gelir" diye konuştu.

'GÜVEN SORUNUNUN BÜYÜK ORANDA AŞILDIĞINI GÖRÜYORUM'

Kurtulmuş, komisyonun anayasa veya hukuk komisyonu olmadığını ve özel niteliklere sahip olduğunu dile getirdi. Kurtulmuş, "Silahların bırakılmasıyla birlikte başlayan süreç için gerekli olan yasal düzenlemelerin teklif edilmesi, sürecin takip edilerek kamuoyuyla paylaşılması ve bu süreç içerisinde demokratikleşme, barış, adalet bütün bu konularla ilgili tartışmaları açık bir şekilde kamuoyunun önünde yapılmasından sorumlu olan bir komisyonuz. Hiç şüphesiz farklı siyasi kanaatler, farklı siyasi önceliklerin bir araya gelmesi ve böylesine zor, yakıcı bir soruna çözüm bulabilmesi önce güven sorununu aşmasıyla mümkün olur. Ben güven sorununun büyük oranda aşıldığını görüyorum. Arkadaşların birinci ve ikinci toplantılara göre daha açık konuşabildiğini, daha içten konuşmaların olduğunu görüyorum. Bundan dolayı da ümit varım. Bu üç konuyu sizlerle paylaşmak isterim. Tabii ki bütün bu meselelerin çözümü; bir zihniyet değişimi, bir demokratikleşme süreci, insanların birbirlerine yaklaşımındaki elde edeceğiniz yeni yaklaşımlarla çok daha kolay, çok daha hızlı bir şekilde çözülecektir" dedi.

'ŞEHİT YAKINLARIMIZI VE GAZİLERİMİZİN AİLELERİNİ DİNLEYECEĞİZ'

Kurtulmuş ayrıca siyasetin magazinleştirilmemesi gerektiğini vurguladı. Kurtulmuş, "Verdiğiniz teklifleri, burada sözlü olarak söylediklerinizi Sayın Genel Sekreterimizin başkanlığında arkadaşlarımız çalışacaklar. Önümüzdeki sürece ilişkin takvimi çok kısa bir süre içerisinde sizlerle paylaşacağız. Önümüzdeki hafta salı ve çarşamba 2 gün çalışalım. Konuşmamız ve dinlenmemiz gereken grupları hızlıca dinleyelim. Yapabilirsek bir günde iki-üç farklı grubu dinleyelim. Böylece çok sayıda grubu dinlemek imkanımız olsun. İlk toplantımızı 19 Ağustos Salı günü saat 14.00'te yine burada gerçekleştireceğiz. Bu toplantıda şehit yakınlarımızı ve gazilerimizin ailelerini dinleyeceğiz. Ayrıca şehit yakınları ve gazilerimizle ilgili süreçlerden sorumlu olan Aile Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş'ı da buraya davet ederek ondan da kısa bir bilgi alacağız" değerlendirmesinde bulundu.