00:55Rus bombardıman uçakları Karadeniz üzerinde uçuş yaptıDoğu Karadeniz’in fauna ve flora zenginliğiyle öne çıkan yüksek rakımlı zirveleri pek çok endemik bitki türlerine ev sahipliği yaparken, ihtişamlı dağlarında uzun süre depolanan kar ve buz kütlelerinin ise doğal kaynaklarda nadir bulunup içerisinde döteryum izotopu yoğunluğu yüksek olan, reaktör ve nükleer santrallerde kullanabilen ‘ağır su’ türü üretiminde önemli potansiyel oluşturuyor. Tatlı su ve yer altı sularında az miktarda; kar, deniz ve göl sularında ise daha sık bulunan ağır sular, Doğu Karadeniz'in zirvelerinde üst üste birikmiş kar ve buz kütlelerinin erimesiyle ortaya çıkıyor. Uzmanlar, özellikle Türkiye’nin eşsiz doğasına sahip Kaçkar Dağları’ndan eriyerek boşalan kar ve buz sularındaki ağır su potansiyelinin korunmasının, bilimsel ve stratejik önem taşıdığını söylüyor.
‘HER YERDE BULUNMAZLAR’
KTÜ Jeoloji Mühendislik Fakültesi Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Gültekin, ağır suyun kimyasal yapısına dikkat çekerek, “Normal sular, hidrojen ve atom sularından oluşuyor. Bu suların farklı formları var. Kimyasal olarak bizler bu formlara izotoplar diyoruz. Bu izotoplardan dolayı hidrojen 1 ve 2 birbirinden farklılık gösteriyor. Hidrojen 2 olur ise ağır su oluyor. Aynı şekilde oksijen 16 yerine 18 olursa yine ağır su oluyor. Bütün kaynakların kökeni yağıştır. Meteorik sular, kar ya da yağmur şeklinde yeryüzüne düşen sulardır. Ağır sular her yerde bulunmazlar, kıymetlidirler. Son yıllarda yapılan çalışmalar, üst üste birikmiş, yıllanmış, beklemiş kar ve buz kütlelerinde ağır suların daha fazla bulunduğunu göstermektedir. Bizler de bu şekilde oluşmuş olan sulara ağır sular diyoruz. Ağır sular çeşitli işlemlerden geçirilerek, en yayın nükleer santrallerde, reaktörlerde, sağlık sektöründe, diş hekimlerinin kullandığı bazı aparatlarda kullanılmaktadır" diye konuştu.
‘POTANSİYEL DEĞERLENDİRİLMELİDİR’
Kaçkar Dağları’ndaki kar ve buz kaynaklarının ağır su potansiyeli taşıyabileceğini belirten Prof. Dr. Gültekin, "Rize’deki Kaçkar Dağları, yılın büyük bir kısmı karla kaplıdır. Üst üste birikmiş kar kütleleri ve buzullar da mevcuttur. Bu bölgelerden boşalan kaynaklarda, diğer yağış sularına göre daha fazla ağır suların bulunma ihtimali var. Buraların eteklerinden boşalan kaynaklar, ağır su üretimine potansiyel kaynak olarak düşünülüyor. Bu bölgelerde şu ana kadar böyle çalışmalarda yapılmamış ama şu anda bu kaynaklar boşalarak bölgemizde bulunan akarsuları besliyor. Bu kaynaklara da yılın belli kesimlerinde ulaşılamıyor. Bu kaynakların ağır su içerikleri araştırıp belirlenerek, bu potansiyel değerlendirmelidir. Bu konuda çalışmaların yapılması da önemlidir. Ağır sular, var olan kaynaklarımızın çeşitli sürelerden geçirilmesiyle kullanacağımız bir sudur. İçilmesinin de bir sıkıntısı yoktur” ifadelerini kullandı.
08:30Gündüz laborant, akşam halı sahada spiker
06:47Prof. Dr. Tecer Koku diye geçiştirdiğimiz şey, hava kirleticilerin ta kendisi
07:1935 yılda 200 bini aşkın kitap biriktirdi, ‘Şehir Araştırmaları Merkezi’ kurdu
02:01Dağ keçisi baraj gölünü yüzerek geçti; o anlar kamerada
04:06Bedensel engelli okçuluk antrenörü, milli takıma sporcu yetiştiriyor
02:46İstanbul Boğazı'nda denizden buhar yükseldi
00:12Esenyurt’ta sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil kaldırıma çıktı