MSB: Kazanın nedeni Libya ile iş birliği içinde inceleniyor
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Libya heyetini taşıyan uçağın düşmesiyle ilgili, "Kazanın meydana geliş nedeni, devletimizin ilgili kurumları tarafından Libya makamlarıyla iş birliği içerisinde tüm yönleriyle ve titizlikle incelenmektedir" açıklamasını yaptı.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlığın haftalık faaliyetlerine ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantı, ASELSAN'ın 50'ici kuruluş yılı kapsamında ASELSAN'ın Gölbaşı Yerleşkesi'nde gerçekleştirildi. ASELSAN'ın kuruluşundan bugüne kadar savunma sanayinde dışa bağımlılığı azaltmaya ve oyun değiştirici teknolojiler geliştirmeye odaklandığını belirten Tuğamiral Aktürk, "Hava savunma sistemlerinden radarlara, elektronik harpten elektro-optik ve aviyonik sistemlere, komuta kontrolden silah sistemlerine kadar geniş bir yelpazede tasarlayıp ürettiği ve geliştirdiği sistemlerle ülkemiz ile dost ve müttefiklerimize gurur ve güven veren bir değer ve dünya çapında bir marka haline gelmiştir. Cumhuriyet tarihimizin en büyük savunma sanayi yatırımı 'Oğulbey Teknoloji Üssü'nü hayata geçiren ve bugün 95 ülkede 100 bini aşkın ürünü aktif olarak kullanılan ASELSAN tarafından önümüzdeki dönemde muhtelif miktarda; Alçak İrtifa Radarı ALP 100-G'nin, Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi HİSAR-A'nın, Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi SİPER ile 35 mm Modernize Çekili Topun Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırılması planlanmaktadır" diye konuştu.
'DRAGONEYE-2 TERMAL KAMERA ENVANTERE ALINMIŞTIR'
Tuğamiral Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin güç ve etkinliğini artırmaya yönelik çalışmalar kapsamında son bir hafta içerisinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nca muhtelif miktarda; zırhlı yük ve personel taşıyıcı araç ile Dragoneye-2 Termal Kamera, muayene ve kabul faaliyetlerinin tamamlanarak envantere alındığını söyleyerek, "Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketimiz (MKE) tarafından, başta Türk Silahlı Kuvvetlerimiz olmak üzere dost ve müttefik ülkeler ile uluslararası iş ortaklarına muhtelif adet ve çapta silah ve mühimmatın teslimatı tamamlanmıştır" ifadelerini kullandı.
'4 PKK'LI TERÖRİST TESLİM OLDU'
Tuğamiral Aktürk, terörle mücadele operasyonları kapsamında, barınma alanlarından kaçan 4 PKK'lı teröristin teslim olduğunu açıklayarak, "Sınırlarımızda ve ötesinde arazi arama-tarama; mağara, sığınak, barınak ile mayın ve el yapımı patlayıcı tespit ve imha çalışmalarına devam edilmiş, Menbic'de imha edilen 5 kilometre tünel ile birlikte, Suriye Harekat Alanlarında imha edilen tünel uzunluğu 737 (Tel Rıfat: 302 / Menbic 435) kilometre olmuştur" dedi.
'1'İ TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU 123 KİŞİ YAKALANDI'
Hudut güvenliğine ilişkin de bilgilendirmede bulunan Tuğamiral Aktürk, yasa dışı geçiş ve kaçakçılıkla mücadelenin aralıksız devam ettiğini belirterek, "Hafta boyunca; yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 1'i terör örgütü mensubu olmak üzere 123 kişi yakalandı. 331 kişi ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylece, yıl içerisinde sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 9 bin 806, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 65 bin 608 olmuştur. Yine, bu hafta içerisinde; Hakkari hudut hattında yapılan arama-tarama faaliyetinde yaklaşık 24 kilogram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir" diye konuştu.
'DÜŞEN UÇAKLA İLGİLİ TEKNİK İNCELEME SÜRECİ BAŞLATILDI'
Aktürk'ün sunumu sonrası Bakanlıktan güncel konulara ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, Libya heyetini taşıyan uçağın düşmesine ilişkin, "23 Aralık'ta Libya Genelkurmay Başkanı ve beraberindeki heyeti Ankara'dan Trablus'a götürmek üzere havalanan Falcon-50 tipi uçak, elektrik arızası nedeniyle acil durum ilan etmiştir. Bunun üzerine Esenboğa Havalimanı'na geri dönüş prosedürleri başlatılmıştır. Uçakla radar temasının kesilmesi üzerine, Hava Kuvvetlerimize ait 2 İHA, 1 CN-235 uçağı ve 1 arama kurtarma helikopteri derhal bölgeye sevk edilmiştir. Yapılan arama çalışmaları sonucunda, uçağın enkazına Ankara'nın Haymana ilçesi kırsalında ulaşılmış; uçakta bulunan Libya Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, beraberindeki askeri heyet üyeleri ve uçuş ekibinin tamamının hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. Enkaz alanında uçuşa ait kara kutuya da ulaşılmış ve teknik inceleme süreci başlatılmıştır. 24 Aralık'ta Libya'dan gelen resmi heyetle birlikte Sayın Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımız ile Jandarma Kriminal Başkanı tarafından enkaz bölgesinde incelemelerde bulunulmuştur. Kazanın meydana geliş nedeni, devletimizin ilgili kurumları tarafından Libya makamlarıyla iş birliği içerisinde tüm yönleriyle ve titizlikle incelenmektedir" denildi.
'İHA'LAR, YENİ NESİL BİR TEHDİTTİR'
Bakanlık, geçen hafta Balıkesir ve Kocaeli'ne düşen insansız hava araçlarıyla (İHA) ilgili de "15 Aralık'ta Karadeniz yönünden hava sahamıza yaklaşan bir İHA, tespit edilmesinin ardından F-16'larımız tarafından takip edilmiş ve güvenli bir bölgede kontrollü bir müdahaleyle vurularak düşürülmüştür. Havada vurularak imha edilen İHA'nın enkazına, çok küçük parçalara ayrılarak geniş bir alana dağılması sebebiyle henüz ulaşılamamıştır. Balıkesir ve Kocaeli'de düşmüş halde bulunan İHA'lar incelenmektedir. İnceleme sonuçları kamuoyu ile paylaşılacaktır. Hava sahamızın kontrolü; radarlar, elektro-optik sensörler, kara, deniz ve hava unsurları ile NATO entegre yapısı dahil olmak üzere çok katmanlı mimariyle 7 gün 24 saat esasına göre sağlanmakta ve bu konuda herhangi bir zafiyet bulunmamaktadır. Küçük, düşük irtifalı ve düşük radar kesitine sahip İHA'lar, yalnızca Türkiye'nin değil Avrupa ülkeleri dahil tüm devletlerin karşı karşıya olduğu yeni nesil bir tehdittir. Bu tür hedeflere karşı müdahalede, sivil hava trafiği ve can güvenliği öncelikli olarak dikkate alınmakta ve en uygun unsur devreye sokulmaktadır" ifadelerine yer verildi.
'İLAVE TEDBİRLER ALINMAKTA'
Bakanlık ayrıca, bahse konu olayların bir hava savunma zafiyetinden ziyade, Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaş sebebiyle artan İHA kullanımının bir yansıması olduğuna dikkat çekerek, "Türkiye, İHA'lara karşı ilave tedbirler almakta, milli projeler ve müttefik entegrasyonlarıyla hava savunma kapasitesini sürekli geliştirmekte ve hava sahasının güvenliğini kararlılıkla sağlamaya devam etmektedir" açıklamasında bulundu.
'TÜRKİYE'NİN SURİYE'DE TAVRI NETTİR'
Suriye'deki son duruma ilişkin de değerlendirmelerde bulunularak, "Son dönemde PKK/YPG/SDG'nin gerçekleştirdiği saldırılar Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve istikrarına zarar vermekte, mutabakat sürecini olumsuz etkilemektedir. Suriye'de mücadele, birlik ve bütünlüğünü sağlamış, istikrarlı ve müreffeh bir Suriye isteyenlerle; istikrarsız, bölünmüş, güçsüz bir Suriye'den yana olanlar arasındadır. Bölgesinde barış ve istikrar üretmeye çalışan Türkiye’nin tavrı nettir ve bu tavır herkes tarafından bilinmektedir. Türkiye, bu doğrultuda Suriye hükümetiyle yakın iş birliğini sürdürmeye ve 'Tek devlet, tek ordu' ilkesini desteklemeye kararlıdır" değerlendirmesinde bulundu.
'TEHDİT OLUŞTURMASI SÖZ KONUSU DEĞİL'
Bakanlık, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasındaki görüşmelere ilişkin de "Son dönemde; İsrail, Yunanistan ve GKRY'nin faaliyetlerini, gerçekleştirdikleri üçlü zirve sonrası yapılan açıklamaları ve zirvede alınan kararlar kapsamında dile getirilen askeri iş birliği girişimlerini dikkatle takip ediyoruz. Bahse konu girişimin askeri açıdan Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturması söz konusu değildir. Türkiye, bölgede istikrarın korunması ve diyalog ortamının sürdürülmesi yönündeki kararlılığını sürdürmektedir. İsrail'in Türkiye'ye yönelik açıklamalarının ve bölgede gerilimi artırabilecek söylemlerinin, sahadaki gerçekler ve uluslararası hukuk çerçevesinde herhangi bir karşılığı bulunmamaktadır. Ülkemiz, NATO müttefikliği temelinde Ege ve Doğu Akdeniz'de yapıcı diyalogdan yanadır; ancak müttefiklik ruhuna aykırı adımların sahadaki durumu değiştiremeyeceği bilinmelidir. Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) güvenliği ve haklarına ilişkin tutumu nettir ve değişmezdir. Türkiye garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri kullanmaktan bugüne dek geri kalmadığı gibi bundan sonra da geri kalmayacaktır. Ege ve Doğu Akdeniz'de gerilimi artıran taraf Türkiye değil; dışlayıcı ve tek taraflı adımlar, oldubitti yaratmaya yönelik yaklaşımlardır. Türkiye, bölgenin bir çatışma alanı haline gelmesinden ziyade, iş birliği ve istikrar havzası olarak şekillenmesinden yanadır" ifadelerine yer verdi.
'UÇUŞLAR ULUSLARARASI HAVA SAHASINDA'
Yunanistan basınında yer alan ve Türk uçaklarının Yunanistan hava sahasını ihlal ettiği iddiasına ilişkin de "Hava sahası ihlali iddialarının temelinde Yunanistan'ın bugün ve tarihte örneği olmayan kara suları ve hava sahası yaklaşımındaki tutarsızlık yer almaktadır. Ülkemizin Ege'de gerçekleştirdiği uçuşlar uluslararası hava sahasında gerçekleştirilmektedir. Türkiye, Yunanistan ile tüm sorunları uluslararası hukuk, karşılıklı iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde diyalog ve müzakere yoluyla barışçıl yöntemler ile çözme eğilimindedir" açıklaması yapıldı.