Vida Beşiktaş'ı hayata döndürdü

Beşiktaş için 1-0'a kadar oynanan oyun, içinde coşku barındırsa da sonuç alacak bir oyun gibi görünmüyordu.

Maçın hemen başında, geçen sezonki futbolu hatırlatan önde baskı ve kapılan toplarla yapılan hızlı ataklar golle sonuçlanmayınca,  sürekli tekrara düşen bir kanat oyununa döndü Beşiktaş. Bu ortalar da yerini bulamayınca doğal olarak gol atamadılar. Ama bu formata sıkışıp kalmak, hücumun farklı organizasyonlarını denememek, hatta şut bile atmamak tam da Altay'ın istediği bir oyun şekliydi. İlk yarı da öyle bitti zaten. Akılda kalan sadece Kenan'ın sağ çaprazdan topu ittirmesi ve Teixeria'nın kalecinin üstünden aşırtamadığı pozisyon vardı.

İkinci yarıda da oyun böyle devam etti. Görünen oydu ki Beşiktaş, oyuncu değişiklikleri etki etmezse, duran top harici gol atacak gibi durmuyordu. Ama Önder Karaveli de oyundan memnun olacaktı ki, Vida'nın kurtarıcı golüne kadar değişiklik yapmamıştı bile. Hırvat stoper kornerden golü atınca 'Beşiktaş coşmaya başladı' desek yanlış olmaz. O dakikadan sonra, Altay'ın kendi ceza sahasını terk etmeye başlamasıyla açılan geniş alanlar, Teixeria, Kenan ve Güven'e bir çok pozisyon yarattı . Direkten dönen toplar gol olsa, Beşiktaş farka giderek maçı bitirecekti ama olmadı. Hatta;  son 5 dakikada yenen baskıya verilen pozisyonlar,  taraftarlar için adeta arkadaş haline gelen 'yoğun stresle biten bir son bölüm'  yaşanmasına sebep oldu yine.

Maç içinde Ghezzal ve Teixeria'ya özel parantez açmak gerekir. Hemen hemen bütün ataklarda ve pozisyonlarda imzası olan Ghezzal'ın, geçen sezondan tek farkı istatistik düşüşü. Onun sebebi de asistlerini ve paslarını sonuca ulaştıramayan hücum hattıdır bana göre. Teixeria da geldiğinden bu yana en etkili ve hareketli maçını oynadı, bir çok pozisyona girdi. Ama son vuruşlarda daha bir ciddiyet içinde olması 'izlenmesi çok keyifli' bir futbolcu ortaya çıkartacak, bu kesin.