Çanakkale Köprüsü'nün düşündürdükleri

‘’Tarih var, deniz var, doğa var, bir de köprümüz olsa’’ denirdi. Şimdi o da oldu. Allah Çanakkale’ye her türlü imkanı bağışlamış. Çanakkale 109 farklı türde sebze ve meyvenin yetiştiği ender bölgelerden biri.  Domates, biber, nektari, şeftali, çeltik, zeytin, elma, ayçiçeği ve üzüm başta olmak üzere 35 ürün, hayvancılık, doğal ve organik tarımda Türkiye’nin ilk 10’unda yer alıyor. Bayramiç Beyazı, Umurbey Şeftalisi, salçalık domatesin ünü ülke sınırlarını aşmış durumda. Tescilli coğrafi işaretleri de azımsanmayacak kadar çok. Çanakkale El Halısı, Ezine Peyniri, Bayramiç Beyazı, Bayramiç Elması, Bozcaada Çavuş Üzümü, Geyikli Zeytinyağı, Yenice Kırmızı Biberi ve Bayramiç Tahin Helvası coğrafi işaretli.

İMAR KİRLİLİĞİNE DİKKAT!

Ukrayna Rusya savaşı ile dünyada artan gıda krizi söylentileri tarım üretimini çok daha stratejik hale getirdi. Sadece ayçiçeği üzerinden koparılan fırtına bile bu önemi destekler nitelikte. Homeros’un anlattığı o bereketli Troya toprakları köprünün de sağlayacağı yeni imkanlarla daha da zenginleşecek. Lakin bekleyen bir tehlike var. O da plansız yerleşim, tarıma elverişli toprakların imar kirliliğine maruz kalması.

Çanakkale Köprüsünün düşündürdükleri

TARIMSAL SİT ÇANAKKALE'Yİ KORUMAYA YETER Mİ?

Köprünün inşasına henüz başlanmadığı günlerde ilk aklıma gelen sorunsal buydu. Çanakkale için partili partisiz ayrımı yapmaksızın çalışan bir isim Ak Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan. Köprüyle birlikte gelecek imar sorununu kendisiyle konuşmuştum. İmar kirliliği ve göç dalgasına karşı bir önleminiz var mı? diye sormuştum. Turan şunları anlatmıştı; ‘’Çanakkale’de 7 bölgeyi Bakanlar Kurulu kararıyla tarımsal sit alanı ilan ettik.  Büyük ova statüsü verilen bölgelerde tarım dışı faaliyetlere izin verilmeyecek. Biga Bakacak, Biga Taşoluk, Çokal, Ezine-Bayramiç, Kumkale, Tuzla, Umurbey’de daha önceden tarım dışına çıkarılmış alanlar haricinde kesinlikle yeni imar alanları açılmayacak. Biz buranın tarımıyla, tarihiyle, turizmiyle her alanda büyümesini istiyoruz. Sadece bir alanda çalışmalar yapmak yerine her alana kontrollü bir şekilde yatırımların yapılması için gayret gösteriyoruz. Bir tarafı kalkındırırken diğer tarafa zarar vermek istemiyoruz. ‘’

GIDA İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ

Turan bir de şunu anlatmıştı o gün; ‘’Biz artık köylünün alın teri ile yetiştirdiği başta domates olmak üzere pek çok ürünü toptancının ucuz fiyat vermesinden kaynaklı çöpe dökmesini, tarlada ürünü bırakmasını istemiyoruz. Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi bölgemizi kurduk. Ürünler burada işlenerek tüm dünyaya dağıtılacak ve çiftçimiz mağdur olmayacak.’’ Çok beğenmiştim bu fikri. Şimdi öğreniyorum ki Organize Sanayi bölgesi açılmadan yok satmış. Yatırımcılar kapış kapış olmuş. Yakında faaliyete geçecek. Turan’ın gece gündüz demeden bu projeler için nasıl çalıştığını sadece sosyal medyasını takip etseniz şahitlik edersiniz. Türkiye’de her şehrin seçim bölgesine hizmet eden bu tür siyasilere çok ihtiyacı var.

Çanakkale Köprüsünün düşündürdükleri

SİT KURALLARINA UYULMALI

Biz yine köprüyle birlikte gelecek risklere dönelim. Çanakkale’ye büyük imkan tanıyacak olan köprü bu tarım cenneti şehri yaşanmaz hale getirmemeli. Planlı sanayileşme, planlı yerleşim yerleri, yerel dinamiklerin, STK’ların katılımıyla ortak aklın hükmettiği bir gelişim Çanakkale’yi geleceğe taşır. Sit kuralları tavizsiz harfiyen uygulanmalı. Arkeolojik ve doğal sit alanlarında olduğu gibi herkese farklı uygulamalar, siyasi ve paralı torpiller tarımsal sit alanlarında da geçerli olursa o güzelim tarım cennetinin vay haline…

ABİDE VE KÖPRÜ

Çanakkale Şehitler Abidesi, üzerinde 25x25 m kaide yer alan 4 ayak üzerine oturtulmuş, yüksekliği 41,7 metredir. Ayakların genişliği 7,5 metredir. Abide tümüyle 625 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır. 1915 Çanakkale Köprüsü ise 2023 metre orta açıklık, 770'er metre yan açıklıklar ve 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleri ile toplam 4.608 metre uzunluktadır. Köprünün orta açıklık mesafesi ile Dünyanın en uzun asma köprüsü unvanına sahiptir.

17 YILDA ABİDE 5 YILDA KÖPRÜ

Anıt, 1943 yılında Milli Savunma Bakanlığı tarafından ‘’Çanakkale Şehitleri için abide yarışması ‘’ serüveni ile başladı. Bugünkü abide projesi 37 proje içinden seçildi. Mali imkansızlıklar nedeniyle hayata geçirilemedi. Çanakkale Şehitleri Abidesi İnşaatına Yardım Komitesi'nin yaptığı yardım çağrısı ile toplanan paralarla temeli 17 Nisan 1954’te atıldı. Ancak toplanan yardım paraları ile 12 metreye kadar yükseltildi ve para bitti. 1958 yılında Milliyet gazetesinin haberi ile yeniden kampanya başlatıldı. Toplanan bağışlarla abide bugünkü halini aldı ve 21 Ağustos 1960 günü açıldı.  13 Ağustos 2006’da Çanakkale Ayıbı manşetiyle abidenin çökmek üzere olduğunu yazmıştım. Taşıyıcı kolonları korozyona uğramış, demirler kağıt gibi soyulmaya başlamıştı. Yani zorlukla ayağa kaldırdığımız abideyi korumayı da becerememiştik. Bir yanda halktan topladığımız bağışlarla ayağa kaldırdığımız abide diğer yanda 5 yıl da tamamladığımız 1915 Çanakkale Köprüsü…

Çanakkale Köprüsünün düşündürdükleri