Fenerbahçe, Süper Lig’de son hafta öncesinde Fatih Karagümrük’ü konuk ettiği maçtan golsüz ayrıldı.
Spor Toto Süper Lig Ahmet Çalık Sezonu’nun 37’nci haftasında Fenerbahçe, VavaCars Fatih Karagümrük’ü ağırladı. Sarı-lacivertliler, Kadıköy’de 40 bini aşkın taraftarı önünde sahadan golsüz eşitlikle ayrıldı. Şampiyonun ve veda eden ekiplerin belli olduğu Süper Lig’de yerini garantilemek isteyen Fenerbahçe, 70 puanla ikinci sırada yer aldı.
Son haftalarda sakatlıklarla boğuşan sarı-lacivertli ekipte Crespo’nun sezonu kapatması her ne kadar ritim bozukluğu yaşatsa da Karagümrük mücadelesine tempolu başlandı. Stadı dolduran taraftarların itici gücü fazla olsa da bitirici vuruş bir türlü gelmedi.
İsmail Kartal, kendisinin Kadıköy’e veda maçı niteliğini de taşıyan Karagümrük karşılaşmasında eksik oyuncuların olması sebebiyle kanatları Osayi-Samuel ile Rossi’ye emanet etti. Karşılaşmanın hemen başında 4’üncü dakikada Nazım’ın pasında Osayi, kaleci Viviano’yu aşabilseydi maçın seyrini değiştirecekti.
Fenerbahçe ne kadar baskılı oynasa da Karagümrük o kadar karşılık verdi. En ufak hatayı değerlendirip faturayı ödetecekti ancak Altay Bayındır geçit vermedi.
Mücadelenin hakemi Halil Umut Meler ise daha doğru kararlar verebilseydi çok farkı bir maç izleye bilirdik aslında. Sezonu erken bitirdiği her halinden belli olan Halil Umut Meler, tribünlerin sinirlerini gerecek kararlara imza attı. Buna karşın mücadeleden kopmayan sarı-lacivertliler, son saniyeye kadar gol bulmak ve sahasından 1 değil 3 puanla ayrılmak için elinden geleni yaptı.
Bu maçta da İrfan Can Kahveci, performansıyla göz doldurdu. İrfan Can’a ise arkadaşlarından tam anlamıyla eşlik eden çıkmadı.
Spor Toto Süper Lig’de ikincilik yarışı sürerken Fenerbahçe, sakatlar ve cezalılarla boğuşuyor. Teknik direktör İsmail Kartal’la yenilmezlik serisini 12 maça çıkaran sarı-lacivertliler, etkin başladığı mücadelede sahadan 1 puanla ayrıldı. Yapılan hatalar oyuncuların etkisiz kalması galibiyeti getiremedi. Oyun içinde yaşanan gerginliklere Beşiktaş taraftarının da dahil olması Fenerbahçeli futbolcuları mental olarak yorarken İsmail Kartal’ın istekleri sahaya yansımadı.
ÖFKE KUSTULAR
Sürekli yapılan uyarı anonslarına rağmen koreografide kullanılan kartonları Fenerbahçeli futbolculara atan siyah-beyazlı taraftarlar gerilimin daha da artmasını sağladı. İrfan Can Kahveci’nin başına isabet eden yabancı maddelerin yanı sıra Mert Hakan da korner kullandığı sıralarda yabancı maddelerin hedefinde yer aldı. Her taç ve köşe vuruşunda ellerine ne geçtiyse sahaya atan Beşiktaş taraftarlarının öfkesi maç sonrası da dinmedi. Protokol tribününden çıkan siyah-beyazlı taraftarlar, Fenerbahçe takım otobüsü şoförü Cemal Karakış’a da küfür edip üzerine yürüdüler. Hırslarını alamayan taraftarlar daha sonra takım otobüsüne tekmeler atıp hasar görmesine sebebiyet verdiler.
KART YAĞMURU
Mücadelenin hakemi Arda Kardeşler’e ise ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Derbi maçta 9 sarı kart gösteren Arda Kardeşler’in vermediği göz yumduğu pozisyonlar da oldu. Buna rağmen iki takıma toplamda 9 kart çıktı.
NOVAK 2 PENALTI İLE OYUNU KİLTLEDİ
Fenerbahçe’de Filip Novak ise kaydettiği golü hemen unutturdu. Çek futbolcu, 6’ncı dakikada perdeyi aralayıp taraftarını sevindirse de sonrasındaki 2 penaltıya sebebiyet vermesi durumu çıkılmaz hale soktu. Topa elle müdahale etmesi ve ceza sahası içindeki faulün faturası ağır olabilecekken Beşiktaş bir penaltıyı kaçırınca rahat bir nefes alındı ancak ikinci penaltı skorun eşitlenmesine neden oldu.
MERT HAKAN ÇOK GERGİNDİ
Teknik direktör İsmail Kartal yönetimindeki Fenerbahçe hız kesmedi. Sarı lacivertliler 5 eksikle çıktığı Gaziantep FK maçını kazanarak üst üste 7’nci galibiyetine ulaştı. Kartal yönetimindeki Fenerbahçe son 11 maçta tek beraberlik alıp 10 maçını kazanırken göz kamaştıran, çok gol pozisyonuna giren, taraftara da keyif veren bir futbol sergiliyor.
Fenerbahçe, ligin 34’üncü haftasındaki Rizespor maçına olduğu gibi Gaziantep FK maçına da erken bulduğu golle başladı. Dakikalar 5’i gösterdiğinde sarı-lacivertliler, Nazım Sangare’nin pasında topla buluşan Rossi’nin kaydettiği golle skoru 1-0 yaptı. Baskılı oyununu sürdüren Fenerbahçe, 24’üncü dakikada Rossi ile bir kez daha rakip fileleri yokladı ancak istediğini alamadı. 35’inci dakikada Gaziantep FK’dan Maxim Fenerbahçe ağlarını yoklasa da meşin yuvarlak yan ağlara takıldı. 41’inci dakikada Fenerbahçe bir kez daha rakip kaleyi yokladı. Mert Hakan’ın ortasında topla buluşan Serdar Dursun, top az gerisinde kalmasına rağmen vuruşunu yaptı ancak meşin yuvarlak ağlarla buluşamadı. İlk yarı Fenerbahçe’nin üstünlüğü ile sona ererken Mert Hakan Yandaş ile Luiz Gustavo mücadeleleriyle beğenileri topladı. Mert Hakan, özellikle savunma arkasına sarkarak oyundan kopmadı. Gustavo ise 18 maç sonra 11’de görev alarak alkışı haketti. 138 gün aranın ardından 11’de alan tecrübeli futbolcu, bir kaç pozisyondaki kritik müdahaleleriyle taraftarın da beğenisini topladı.
Karşılaşmanın ikinci yarısı da ilk yarısı gibi baskılı başladı. Fenerbahçe 53’üncü dakikada penaltı kazanırken 57’nci dakikada topun başına geçen Serdar Dursun hayal kırıklığı yaşattı ancak taraftarlar oyuncuya sahip çıkarak bütünlüğün bozulmasına engel oldu..
62’nci dakikada Fenerbahçe gol perdesini bir kez daha araladı. İlk golden bu yana baskılı oyunu ile bir kaç kez rakip fileleri yoklayan sarı lacivertliler Serdar Dursun’la güldü. Gaziantep FK ise Sagal ile karşılık verdi ve 65’inci dakikada durumu 2-1’e getirdi.
Fenerbahçe, Rizespor’u 6-0 yenerek ligdeki yerini koruyup zirve takibini sürdürüyor.
Spor Toto Süper Lig’in 34’üncü haftasında Rizespor, Fenerbahçe’ye 6-0 mağlup olarak son kozlarını kullandı. Seyir keyfi yüksek geçen karşılaşma sonrasında son 10 maçta 9 galibiyet elde eden Fenerbahçe, Rizespor’a şoku yaşatarak 65 puanla zirve takibini sürdürmeye devam etti. Sarı-lacivertlilerin favori olmasına karşın bu kadar da farklı olması beklenmiyordu.
Mücadele o kadar ateşli başladı ki Fenerbahçe daha 13’üncü saniyede Rizespor kalesini yokladı. Gökhan Akkan’ın müdahalesiyle sarı-lacivertliler fileleri havalandırmadı. 1’inci dakikada Baiano kırmızı kart görerek takımının da fişini çekti çekti. Crespo ile girdiği ikili mücadelenin ardından Kim’in yüzüne vuran Baiano direkt kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Mücadele de 10 kişi ile başlamış oldu ve 9’uncu dakikada Diego Rossi takımının ilk golünü kaydederek gol yağmurunu da başlatmış oldu.
SERDAR DURSUN’DAN HAT-TRİCK
Rizespor maçına damgasını vuran isim ise Serdar Dursun oldu. 45+3 ve 45+9’uncu dakikalarda penaltıdan 2 gol kaydeden Serdar Dursun, 51’inci dakikada bir kez daha sahneye çıkarak hat-trick yaptı. Bu başarısı ile lig tarihinde bir sezonda aynı takıma rakip olduğu iki maçta da hat-trick yapan ilk sarı-lacivertli futbolcu oldu.
ARDA ETKİSİ SÜRÜYOR
Fenerbahçe’de genç futbolcu Arda Güler, her geçen gün takımdaki etkisini sürdürüyor. Forma giydiği mücadelelerde gol kaydetmesinin yanı sıra takım arkadaşlarına asist katkısı sunan 17 yaşındaki futbolcu, Aytemiz Alanyaspor maçında Berisha’ya attırdığı golün bir benzerine imza attı. Rizespor karşılaşmasında Valencia, Arda’nın pasında fileleri havalandırdı. Forma giydiği maçlarda oynadığı oyunla beğenileri toplayan Arda, sanki senelerdir özlemle beklenen bir oyuncu olarak herkesin gönlünde taht kurdu. Öyle ki her maçta rakip takım taraftarları bile Arda tezahüratlarında bulunarak destek oluyor.
Zajc’ın pasında topla buluşan Nazım Sangare ise mücadelenin son golünü kaydederek takımın 6’ncı golünün sahibi oldu.
Fenerbahçe’de göreve geldiği andan itibaren değişimi yaşatan teknik direktör İsmail Kartal, puan toplamaya devam ediyor.
Sarı-lacivertli ekipte teknik direktör Vitor Pereira’nın sistemini değiştiren ve 11 istikrarını sağlayan İsmail Kartal, 9 maçlık yenilmezlik serisi yakaladı.
Göreve geldiği andan itibaren değişim sinyallerini çalan Kartal, sezon başında yaşanan hayal kırıklığını da tamamen ortadan kaldırdı. Öyle ki takım yeniden doğup farklı bir kimliğe büründü. Kartal’ın değişimleri sayesinde sarı-lacivertliler çıktığı 13 maçta 30 puan topladı.
Görevden hiçbir zaman kaçmadığını sürenin ne olacağına takılmadığını sürekli dile getiren tecrübeli hoca, kendisine yöneltilen eleştirilere de kulaklarını tıkadı.
Başkan Ali Koç’un kariyerli yabancı hoca ile çalışmak istemesi bile kendisini etkilemedi. Her olumsuzlukta kafasını başka yöne çeviren Kartal, Fenerbahçe daha iyi yerlerde olsun diye evinden ailesinden bile uzak kaldı.
Tesislerde yatıp kalkan Kartal, gemiyi sorunsuz bir şekilde limana en güzel şekilde yanaştırmak için elinden gelenin fazlasını verdi, vermeye de devam ediyor. Sarı-lacivertli ekip, İsmail Kartal yönetiminde öyle bir atağa geçti ki üzerindeki o ölü toprağından kurtulup 2’nci sıraya yerleşti ve hala matematiksel olarak şampiyonluk yarışının içinde kaldı.
Takıma bu kadar olumlu etkisi bulunan bir hoca varken Ali Koç’un neden sürekli yabancı hoca arayışına girdiği de anlaşılmaz bir hal aldı.
Fenerbahçe, Galatasaray’ı yenerek hem kötü serilerden birini bitirdi hem de taraftarı önünde sahasından mutlu ayrıldı.
Süper Lig’in 32’nci haftasındaki dev maçta kazanan Fenerbahçe oldu. Disiplinli ve istekli oyun ve takım bütünlüğü galibiyeti getirirken, gemiyi sorunsuz karaya yanaştırmak için göreve gelen İsmail Kartal, 8’inci kez sahadan galip ayrıldı. 3 puanı hanesine yazdıran sarı-lacivertliler, ikincilik hedefinden de şaşmamış oldu.
Sarı-kırmızılı takıma son 5 yıldır galip gelemeyen, beraberliklerin ardından 20 yılık sahasındaki yenilmezlik unvanına Galatasaray'a karşı son veren Fenerbahçe, bu maç sonunda ezeli rekabetteki kötü gidişata da dur dedi.
43 bin 842 sarı-lacivertli taraftarın itici gücüyle sahanın her bölgesinde iyi bir oyun sergileyen Fenerbahçe’nin baskılı oyununa sarı-kırmızılılar Avrupa taktiği ile cevap vermeye çalıştı. Yüksek tempo ve oyun keyfi verilse de ilk golü bulana kadar sarı-lacivertliler mücadeleden kopmadı, istediğini alınca da bırakmadı. 26’ncı dakikada Fenerbahçe, Osayi’nin pasında topla buluşan Zajc’ın bekletmeden vuruşuyla öne geçti. Bu kadar erken bir gol beklemeyen Galatasaray, daha ne olduğunu anlamadan sarı-lacivertliler tekrar atağa geçti ancak 68’inci dakikaya kadar istediğini elde edemedi. Ta ki dakika 68’de Serdar Dursun 2’nci golü bulana kadar müthiş oyun devam etti. Galatasaray da bu dakikaya kadar şans aradı ancak bir türlü o şans gelmedi.
Fenerbahçe’nin büyük umutlar ve büyük bir sansasyonla kadrosuna kattığı dünyaca ünlü yıldız futbolcu Mesut Özil, sarı-lacivertli camiaya geldiğinden bun yana Mesut Ol’amadı.
Arsenal’de uzun süre kadro dışı kalmasının ardından sarı-lacivertli ekibe dahil olan Özil’in transferi camiada büyük sevince sebebiyet vermişti. Uzun süre futboldan uzak kalması, takıma adaptasyonu, fizik gücünü toparlaması derken geçen süreç bitse de bir türlü kendisinden istenilen verimi bugüne kadar veremedi. Real Madrid ve Arsenal’deki günlerini aratan 33 yaşındaki futbolcu, kaprisleri ile de yıldırdı. Oyuna 11’de başladığında veya sonradan dahil olduğunda takım içindeki oyuna etki gösterse de eksileri, artılarını hemen kapattı.
Teknik direktör Vitor Pereira ile başlayan uyumsuzluk gün geçtikçe devam etse de hem teknik ekip hem de yönetim sessizliğini korudu. Pereira döneminde oyuna sonradan girmek istememesi, bütün maçlarda 11’de başlamak istemesinin üzeri hemen kapatıldı. Hatta bir şeyi olmamasına rağmen sakat olarak lanse edildi. Sürekli bir şeylerden mutsuz olması ve kendisine göre plan yapılmasının istenmesi bardağı taşıran son damla oldu.
Vitor Pereira ile başlayan bu süreç, İsmail Kartal’la da devam etti. Sırf Fenerbahçe aidiyeti sebebiyle sezon sonu takımın başında olmayacağını bilmesine karşın göreve gelen İsmail Kartal’a da tepkiler devam etti. “Ben ilk 11 oynarım, oyuna sonradan girmem, neden bu kadar süre aldım, daha devam edebilirdim”lerin ardı arkası kesilmeyince bu kararın aslında geç alındığı da aşikar. Mesut’tan güç aldığı görülen Ozan Tufan da forma adaletini bahane ederek Kartal’ı eleştirdi.
Aslında İsmail Kartal’ın da tek derdi buydu; forma adaleti... Her zaman dile getirdiği gibi adaletli olmaya gayret gösteren Kartal’ın sapla samanı ayırması da kaçınılmaz oldu. Hatta ligin 28’inci haftasındaki Trabzonspor maçı öncesinde İsmail Kartal basınla sohbet toplantısında bir araya gelerek, Mesut’un hastalık ve sakatlık sebepleriyle fiziksel açıdan takımın gerisinde kaldığını ifade etmişti. Buna rağmen en önemli oyunculardan biri olduğunu, en yüksek verimi kendisinden almak istediğini de vurgulamıştı. Aslında İsmail hoca bazı şeylerin de sinyalini vermişti bu toplantıda. En yüksek verimi almam lazım, forma adaleti zorunluğum var gibi... Her şeye rağmen maçta görev de vermişti kendisine.
Ama ne olduysa bir türlü geldiği zamandan bu yana kimse Mesut’u mutlu edemedi. Kendi egolarının da kurbanı oldu desek yeridir. Vitor Pereira ile başladı, İsmail Kartal ile devam etti.
Bir ara özel işleri sebebiyle takımdan kopmasına başkan Ali Koç da tepki gösterdi. Bunca yaşanan olaya rağmen her zaman olayların üzeri kapatıldı, yaşananlar halının altına süpürüldü ama bir dur noktasının da olması lazımdı. Ne kadar iyi ve kariyerli de olsan sonuçta takımın bir teknik patronu var. Yönetim devreye girince kadro dışı kararı kaçınılmaz oldu.
OZAN DA BAŞARAMADI
Fenerbahçe, 1-0 geriye düştüğü İttifak Holding Konyaspor maçından 2-1 gelip ayrılarak serisini sürdürdü. Teknik direktör İsmail Kartal ile bir sistem oturtan sarı-lacivertli ekip, ligde yenilmezlik serisini 6 maça çıkardı.
Sezona her ne kadar istediği gibi başlayamasa ve şampiyonluk iddiasını kaybetse de Fenerbahçe, geri dönmesini iyi bildi. Ligde ikinci sırada yer alma iddiasını ortaya koyan sarı-lacivertliler, Konyaspor maçından da galip ayrılınca umutları yeşertmeye devam etti.
Özellikle ikinci yarıdaki baskılı oyun ve bir çok gol pozisyonu yararlanılamamasına karşın Fenerbahçe’deki takım olgusunun daha iyi yerlere geldiğinin de bir nişanesiydi. İsmail Kartal, her ne kadar sezon sonu devam etmeyecek olmasına rağmen ligi en iyi yerde bitirerek yeni gelecek teknik direktöre enkaz bırakmak istemiyor. Ki bunun da meyvelerini alıyor, almaya da devam edecek. Oynadığı son 6 maçta Trabzonspor mücadelesinde 1 puana yetinen ancak geri kalan karşılaşmalardan galip ayrılan Fenerbahçe, 16 puanı da hanesine yazdırmayı bildi. Kartal’ın hedefleri ve sistemi doğrultusunda önemli de bir seriye imza atılırken psikolojik de avantaj elde edilmiş oldu.
TAKIM RUHU VE KARAKTERİ SAHAYA YANSIDI
Fenerbahçe ruhunu ve karakterini yansıtan oyuncular isteyen İsmail Kartal, göreve geldiği andan itibaren bu isteğini ise sürdürdü. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında buna da değinen Kartal, o ruhu ve karakteri gösterdiklerini de söyleyerek aslında istediği bazı şeylerin yoluna girdiğinin de sinyalini verdi.
Takımın performansının da artması için yoğun çaba gösteren tecrübeli teknik adam, evinin yolunu da tam olarak unutmuş durumda. Tesislerden ayrılmayarak yoğun şekilde çalışan, oyuncularla her an yan yana olarak destek veren Kartal, bireysel performanslara da etkisini gösterdi. Son dönemde özellikle Zajc, Osayi, Serdar Aziz’in performanslarına direkt etki eden İsmail Kartal, takımın bir parçası haline getirdiği Arda Güler’le de zirveyi yakaladı.
